Nil Tiritoğlu inşaat malzemeleri sektöründe ezber bozdu!
Mimar Nil Tiritoğlu; 2010 yılından bu yana inşaat malzemeleri sektörünün yenilikçi, ezber bozan yüzü oldu. Tiritoğlu sahip olduğu girişimci ruh ile sektörel algıları baştan aşağıya değiştirdi.
Küçük yaştan beri babasıyla birlikte çalışmanın hayalini kuran Mimar Nil Tiritoğlu; 2010 yılından bu yana inşaat malzemeleri sektörünün yenilikçi, ezber bozan yüzü oldu. Sahip olduğu girişimci ruh ile sektörel algıları baştan aşağıya değişten Tiritoğlu ile genç bir kadın yönetici olmanın getirilerini, ekonomik hayatta kadın kavramını konuştuk.
Nil Hanım, sizi tanıyabilir miyiz? Aile şirketinin başına geçiş sürecinizden bahseder misiniz?
1988 Ankara doğumluyum. Lisansımı Bilkent Üniversitesi'nde İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı üzerine yaptım. Yüksek lisans eğitimimi de yine Bilkent Üniversitesi'nde, Executive MBA olarak tamamladım. Aile şirketine geçme kararımı daha çok küçük yaştayken aldım. Babamla beraber çalışmak ve babam gibi başarılı olmak en büyük hayalimdi. Eskiden tatillerde, boş zamanlarımda sürekli firmaya gider, şirketimizde görevler üstlenir ve toplantılara katılırdım. 2010 yılında üniversiteden mezun olur olmaz babamla bilfiil çalışmaya başladım. Bu noktada işin mutfağından geldiğimi söyleyebiliriz. Yüksek lisans eğitimimi de çalışırken yaptım.
"Sektörümüzde ezber bozduk"
Firmanın başına geçişinizle birlikte ne gibi atılımlar ve açılımlar ortaya koydunuz?
Süreçle birlikte öncelikli amacımız, büyümek ve yeni pazarlara hakim olmak oldu. Mevcut firmamızı büyütürken hantallık yaşamamak için Nil Tiritoğlu inşaat Malzemeleri olarak ayrı bir oluşum kurduk ve ürün çeşitliliğimizi geliştirdik. Odağımıza yeni nesil ürünleri aldık; müşterilerimizin talep gösterdiği ancak o güne dek arz etmediğimiz malzemeleri müşterilerimize sunmaya başladık. Bir yandan da teknolojik altyapımızı yeniledik. Öte yandan, sattığımız inşaat malzemelerinin detay çözümlerinde müşterilerimize yardımcı olabilmek adına teknik kadrolar oluşturduk. Yenilendik ve hızlandık. Müşterilerimize daha çok değer sunmaya başladık, farklılığımızı ve farkındalığımızı arttırdık. Aslında sektörümüzde ezber bozduk. Zira inşaat malzemeleri satışında sektörümüz, yeni malzemelere açık değil. Bu bağlamda daha muhafazakar bir tavır sergileniyor; şirketler riske girmemek adına aynı malzemeleri pazara sunuyor ve bir noktada birbirinden hiçbir farkları kalmıyor. Böylece sektör hem kendini bir türlü yenileyemeyen bir yapıya bürünüyor, hem de sektörde yer alan şirketlerin bir sürdürülebilirliği kalmıyor. Burada tam bir kısır döngüden bahsediyoruz. "Şirketlerin kurum kültürlerinde 'insan kaynağında eşitlik' ilkesi sadece sözde değil, uygulamada da hayata geçirilmelidir." Bizim sergilediğimiz cesur, yenilikçi duruş ise pek çok firmaya örnek oldu. Bu algı değişimini sürdürebilmek ve sektöre taze kan sağlamak için girişimlerimiz devam ediyor.
Bir iş kadınına dönüşmek ve yöneticilik yapmak bakımından firmanız, size neler kattı? İnşaat sektörü erkek egemen bir sektör, bu alanda çalışmak sizi zorladı mı?
Bir kadın olarak sektöre adım attığım ilk günden bu yana her zaman saygı ve takdir gördüm.Yöneticilik yapmak hayata karşı bakış açınızı tamamen değiştiriyor, size vizyon kazandırıyor. Öncelikle sorumluluk duygunuz, her anlamda gelişiyor. Prensiplerinizle, kurallarınızla farklı bir duruş sergiliyorsunuz. Üstelik her gün yeni bir şey öğreniyor, çok genç olmanıza rağmen kimi zaman da örnek olup çok şey öğretiyorsunuz.
Türkiye'de kadınların istihdamdaki konumu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce oranlar yeterli mi?Hangi adımlar atılırsa tüm sektörler nezdinde daha fazla kadını ekonomik hayatın merkezinde görürüz?
Maalesef kadınların istihdamdaki oranının yeterli olduğunu söyleyemem. Ancak bu oranlar yeterli olmasa da gün geçtikçe kadınların daha girişimci bir yapıya büründüklerini görüyoruz. İş hayatında daha fazla kadın görmek, yürekten dilediğimiz bir şey. Ancak bunun için ilk olarak cinsiyetçi ayrımdan sıyrılıp kadın - erkek eşitliğine demokrasi getirmemiz gerektiğine inanıyorum. Şirketlerin kurum kültürlerinde "insan kaynağında eşitlik" ilkesi sadece sözde değil, uygulamada da hayata geçirilmelidir. Kadınlara tanınan sosyal hakların geliştirilmesi ve teşviklerin artırılması gerek. Biz de yeni sanayi yatırımlarımızda kadın istihdamını arttıracağız.
Sizce Türkiye'de kadının ekonomideki gücü anlamında en sık karşılaşılan sorun nedir?
En köklü ve en büyük problemin, toplumun ön yargılan olduğuna inanıyorum. Bu çerçevede kadın - erkek eşitliğinin toplumun her kesiminde iyice algılanması ve kadın istihdamının ekonomideki öneminin vurgulanması şarttır. Ayrıca kadın girişimcilerin başarı hikayelerine daha sık yer verilmelidir ki bu başan hikayeleri birer örnek teşkil etsin, geleceğin kadın girişimcilerine ilham kaynağı olsun.
Forbes