Nilgün Beller, binaları sanat eseriyle donatıyor!
Türkiye'nin en eski galerilerinden Lebriz'in sahibi Nilgün Beller, sanat piyasasında edindiği tecrübeyi mimari estetikle birleştirerek, binaları baştan aşağı sanat eseriyle donatıyor
Gözünü 'yükseğe' diken Beller'in hedefinde ise İstanbul'un yeni gökdelenleri var. Nilgün Beller, Türkiye'nin dördüncü resim galerisinin sahibesi. Üstelik ülkenin en eski koleksiyonerlerinden biri. Kimsenin sanatla ilgilenmediği bir dönemde, 1973'te başlıyor sanat eseri toplamaya. 1980'de ise o zaman için bir müze niteliği taşıyan Galeri Lebriz'i kuruyor. Ve bugün eserleri milyonlarca lira eden birçok sanatçının sergisine ev sahipliği yapıyor. Kimler yok ki bu sanatçılar arasında...Avni Lifij, İbrahim çallı, Nuri İyem, Nazmi Ziya... Ama Beller, geçmişte bu sanatçıların hak ettikleri ilgiyi görmemelerinden yakınıyor. şimdi ise özel sektörün bu işe geç de olsa girmesinden mutlu.
EVLERE SANAT SERVİSİ
Öyle ki dünyanın pek çok ülkesinde var olan yeni bir uygulamayı Türkiye'de de başlattıklarını anlatıyor gururla: 'Sanatsal çözümler sunan Lebriz Art Solution isminde yeni bir departman kurduk. Otel, iş ve alışveriş merkezi ya da residence gibi bir binayı, tercihen inşaat aşamasındayken alıp baştan aşağı sanat eseriyle donatıyoruz.' Evlere, işyerlerine sanat eseri servisi yapıyorlar anlayacağınız. Bugüne kadar pek çok binaya sanatsal çözüm sunmuşlar. Nilgün Beller mobilyalara tereddütsüz servet harcayan şirket sahiplerinin daha önemli bir konu olan sanata da bütçe ayırmaları gerektiğini savunarak şunları söylüyor: 'Mobilya, avize, eşyalar... Yıllar sonra hepsi eskiyor ve değer kaybediyor. Hatta atılıp yerlerine yenileri konuyor. Oysa sanat eseri her daim prim yapıyor. Üstelik beraberinde prestij de kazandırıyor.' 'Bugüne kadar hangi binalarda bu uygulamayı gerçekleştirdiniz' sorusunun yanıtı ise çarpıcı... Beller, aralarında Bodrum Kempinski Barbaros Bay, Zincirlikuyu HSBC binası, Avangarde Hotel'in olduğu pek çok binayı sanat eserleriyle donatmış.
SIRADA SAPPHIRE VAR
Bu iş için şirketlerin ne kadar bütçe ayırdığını soruyorum Nilgün Beller'e. Mobilyaya servet harcayan firmaların sanat eseri bütçelerinin 70-100 bin dolarla sınırlı olduğunu öğreniyorum. Bütçenin kısıtlı olduğu durumlarda uygun fiyatlı eserlerden portföy oluşturduklarının altını çizen Nilgün Beller, HSBC binasına üç kamyon sanat eseri taşıdıklarını söylüyor. Sadece yurtiçi değil, yurtdışında, Irak ve Bahreyn'de de baştan aşağı sanat eseriyle donattıkları binalar olduğunu anlatan Beller'in bir sonraki hedefi ise Sapphire ve Trump Towers. Bunun sebebini bakın nasıl açıklıyor Nilgün Beller: 'Lebriz Art Solution ekibine Sapphire ve Trump Towers'ın satış, pazarlama ve iletişim danışmanlığını yürüten Ömer İsvan da katıldı. Bu nedenle Sapphire ve Trump Towers'dan teklif gelmesi an meselesi. Zaten bu tarz gösterişli ve önemli yapılarda sanat eseri olmaması doğru olmaz.'
Hızla şişen balon söner
Nilgün Beller çağdaş sanatın dünyada 50'li yıllarda ivme kazandığını ve seyrini tamamlamak üzereyken bize geldiğini anlatıyor. Bazı genç sanatçıların fiyatlarının aşırı yükselmesinin ardındaki riski şu sözlerle açıklıyor: 'Hızla şişen balonlar hızla söner. Bazı gençlerin fiyatı çok yükseldi. Ama onları alırken iyi analiz etmek ve beklemek gerekiyor. Dünyada bunun örneklerini çok gördük. Bir dönem bir metre çapındaki eserleri 1.5 milyon dolardan satılan Richard Long'un bugün adını hatırlayan yok. Hatta Amerika'da bazı koleksiyoner arkadaşlarımın elinde kaldı, satamadılar. çağdaş sanatta balonlar oluyor.' Beller sanata yatırım yapmak isteyenler için bir de tavsiyede bulunuyor: 'Genç sanatçılardan beğendikleriniz arasında farklı isimlere yatırım yapın. 3-4 farklı sanatçı alın. Bir tanesi bile prim yapsa ne mutlu.'
Sahte Doğançay alarmı
LEBRİZ.com'un sanal dergisinde bir uyarı dikkatimi çekiyor. Uyarı Burhan Doğançay Müzesi tarafından Lebriz'e iletilmiş. Yazıda aynen şunlar yazıyor: 'Doğançay Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı olarak, üzüntü ile ekteki eseri dikkatinize sunuyoruz. (Ekte Doğançay'ın 'kurdele' serisinden bir çalışma yer alıyor.) Bu eser, Burhan Doğançay'ın elinden çıkmamış olup, size sunulduğu taktirde hiçbir şekilde itibar edilmemesi gerektiğini önemle duyuruyoruz. Bu üzücü gelişmenin koleksiyonculara, sanat ve antika satıcılarına uyarı olması gerektiğini düşünerek, bu olayı dikkatinize iletiyoruz. Adil Doğançay ve Burhan Doğançay imzalı eserleriniz için, Doğançay Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı adına, Doğançay Müzesi'nin düzenleyeceği sertifikayı, en kısa zamanda temin etmenizi önemle hatırlatıyoruz.' Beller, Doğançay'ın sahte bir resmi ele geçirildiği için yazının müze tarafından kendilerine iletildiğini anlatıyor. Ben de hemen telefona sarılıp Burhan Doğançay'ı arıyorum. Sesi sitemli, bu tarz sahtecilik olayının ilk defa başına gelmediğini söyleyerek başlıyor anlatmaya: 'Herkes para peşinde, maalesef kısa yoldan köşeyi dönmek istiyor. 'Ben sahtesini yapayım da tutarsa ne ala' diyor. Bu ilk değil, daha evvel de yapıldı. Yaşayan bir sanatçının sahtesini, hele ki Türkiye gibi dar bir piyasada yapmak cesaret işi. Bu durumu acayip karşılamayın. Ama burada alıcılara da iş düşüyor. Armut alır gibi resim alınmaz.'
Hilton'un gizli hazinesi nerede
GÖRÜşMEMİZ esnasında konu 1955'te açılan Hilton Oteli'nin odalarına ve farklı yerlerine konan sanat eserlerine geliyor. Otele konan eserlerin bugünkü değerlerinin milyonlar ettiğinin altını çiziyor Nilgün Beller. Gelin gerisini onun ağzından dinleyelim: 'O dönemde Hilton'un odalarına Cevat Dereli tabloları asıldı. çok cüzi rakamlara yapıldı bu eserler. Bedri Rahmi Eyüboğlu da kupalar tasarlamıştı. Günümüzde Cevat Dereli'nin eserleri 20-30 bin lira ediyor. Ama Hilton Oteli renovasyonundan sonra bu resimlere ne olduğu bilinmiyor. Ben depoya kaldırıldı diye duydum. Düşünün orada yüzlerce resim vardı.' Hilton Oteli'nin tam 499 odası var. Kısacası Beller'in tahmini doğruysa ve her odaya bugün ortalama 20 bin lira eden bir eser konduysa bu 10 milyon liralık bir koleksiyon anlamına geliyor. Gerçi geçtiğimiz 13 şubat'ta Denizler Müzayede Evi, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Hilton için yaptığı 80 kupadan birini satışa çıkardı. Kupa 2 bin 500 liraya alıcı buldu. Katalog bilgisinde, '80 kupa arasında sağlam kalanlardan biri' ibaresi yer alıyordu. Beller'e göre eserler depodaydı ama Denizler Müzayedesi otele konan eserlerin bir kısmının satıldığını, bir kısmının da hasar gördüğünü gözler önüne seriyordu.
Sabah/Burcu ALDİNç