Kent Haberleri

Nizamettin Başar: Yatırım yok, çarpık kentleşme çok!

Adana Milletvekili Aday Adayı Makine Mühendisi Nizamettin Başar ile Adana Egemen Gazetesi'nin röportajında Adana'nın kent sorunları ele alındı.

Nizamettin Başar, Çınarlı mahallesinde, şimdi E-5'in geçtiği, Altıkat Kavşağı civarında doğmuş ve büyümüş. O zaman Çınarlı bölünmemiş bir mahalleydi. Sonra içinden E-5 geçti, mahallenin yarısı yıkıldı, yarısı da ayrık kaldı. 


Nizamettin Başar'a, o dönemlerde, Çınarlı mahallesinin, tarif ettiği bölgesine gelip, bazı arkadaşlarımla top oynadığımızı anlattım. 

Musa Alkan, Kelle Kadir, Kör Oğuz gibi isimleri hatırlattım. 


"Belki de, senin evinin önünde oynuyorduk, çünkü, oynadığımız yer futbol sahası değil, geniş bir caddeydi" dedim. 


'Hatıralarımı canlandırdın'dedi. Sonra şöyle devam etti: " İnanın o günleri özlüyorum. Adana o yıllarda tarımda, sanayide, sosyal hayatta bir numaraydı. Açık hava sinemalarımız, en ünlü sanatçıların gelip konser verdikleri, Emirgan gibi, Kervan, Kilim gibi çay bahçelerimiz vardı. 

Atatürk Caddesi, Ziyapaşa Bulvarı, Yüzevler mahallesi portakal çiçeği kokardı. Birbirinden güzel bahçeli evler, konaklar süslerdi Adana caddelerini... O günleri özlememek mümkün değil' 


'Adana şimdi nasıl?' diye sordum: 


Adananın çağdaş kent ölçeğine baktığımızda artısı da var eksisi de... Özellikle Yüreğir ile Güney Seyhan ve Şakirpaşa, Barkal, Gürselpaşa gibi mahallelerin çarpık gelişmesi önlenemedi. Biraz önce sözünü ettiğimiz günlerde, Yeşilevler mahallesi , portakal ve limon ağaçları olan bahçeli evlerle doluydu. Şimdi tek tük kaldı. Yine Havuzlubahçeden itibaren Akkapı ve Mıdık'a giden caddelerde, bahçeli konaklar vardı. Yüreğir'de Seyhan mahallesi de böyleydi. Ama, bu mahallerin etrafındaki tarlalar parsellendi, rastgele satıldı ve gelişigüzel yapılaştı. Sonuçta, kıvrım kıvrım yollar, çıkmaz sokaklar, gecekondu benzeri yapılar bu güzelim mahallelerimizi kuşattı. Bu çirkin kentleşmeyi hiçbir belediye başkanı ne yazık ki önleyemedi. 


Kuzey Adana olarak adlandırdığımız bölgeye yepyeni bir imar planıyla başladık ama, plan sonradan sağından solundan bozuldu. 

Olağanüstü çağdaş bir yerleşim bölgesinin ne yazık ki bazı bölgeleri sıkıntılı doğdu. 


'Sayın Başar, sizce Adana'nm en önemli sorunu çarpık kentleşme midir?' 


'Elbette odur. Çarpık kentleşirseniz, yollarınız yılan gibi kıvrılır, bazı yerler geçilmeyecek şekilde daralır, hatta çıkmaz olur. Sosyal donatı alanlarınız olmaz. Dar yollardan ambulans, itfaiye, çöp kamyonu giremez. Plansız gelişen yerleşim bölgelerinde, herkes bildiğini okur, kimse buraya okul, sağlık ocağı, polis karakolu, park, cami, semt pazarı yapmayı akıl etmez. Çünkü bir metrekare arsadan bile rant kapmaya çalışanlar vardır. Eğer zamanında çağdaş kentleşmeye gereken önemi verseydik, bugün koca mahalleleri yıkmaya, kentsel dönüşüm sancısı çekmemize gerek kalmazdı. 


'Son 25 yılda Adana'nm sizce en çok hangi bölgesi ihmal edildi?'


'Bana göre ihmal edilmeyen bir metrekaresi bile yok. Örneğin, en güzel mahallelerimiz dediğimiz Mağfesığmaz, Güzelyalı, Pınar, Yurt...Bunların iç kısımlarına girin, şehircilik açısından şaşırtıcı çirkinlikler göreceksiniz. 

METRO güzergahında zamanında önlem alınmadı. Sağlı sollu 8-10 katlı apartmanlar dikildi, şimdi Alparslan Türkeş Bulvarı dar geliyor, nasıl genişleteceksiniz? Yüzlerce apartmanı nasıl yıkacaksınız? Zamanında önlem alınmalı bu yol genişletilmeliydi. Adana'nın en sancılı bölgesi ticaret merkezidir. Yollar dardır, otopark yoktur, inönü, Özler, Ali Münif Yeğenağa, Kızılay, Cemal Gürsel, Çakmak, Saydam ve Obalar Caddesi ağır taşıt yükünün altında eziliyor. Tek çaresi, sağlı sollu yıkmaktır, ama, istimlak bedeli öylesine ağırdır ki, bunu yapmaya hiçbir Belediyenin kaynağı yetmez' 


'Adanalılar sorunlarına karşı yeterince duyarlılar mı?'


'Yüzde 100 evet demek mümkün değil. 

Bazen duyarlı davranılıyor ama, bu duyarlılık saman alevi gibi sönüp gidiyor. Sivil toplum örgütlerimiz toplanıyor, görüşüp konuşuyor, raporlar hazırlıyor ve Adana'daki yetkililer başta olmak üzere milletvekillerimize, Ankara'daki iktidarın önde gelen isimlerine, bakanlara kadar ulaştırıyorlar. Ancak bu çalışmaların çoğu sonuçsuz kalıyor. Bu raporların sonuca ulaşması için Adana'nın Ankara'da etkili liderlere ihtiyacı var. İşte siyasetin yerel ve genelde oluşturması gereken bu..Siyaset etkili liderler yaratırsa, O'nlar da, Ankara'da seslerini duyurabilirlerse, sorunlara devlet el atar. Çünkü Adananın sorunları artık, Adananın olanaklarıyla çözülemez. Birçok konuda sorunlarımız dizimizi değil boyumuzu aşmıştır'


'Ekonomik ve sosyal açıdan Adananın olduğu yeri nasıl değerlendiriyorsunuz?


'Şimdi ben 'Şahane' desem olur mu? Devletin istatistikleri var, sosyal ve ekonomik araştırmalar, incelemeler, düzenlenen raporlar var. Adana, işsizlikte, Şırnak'tan sonra 2. 

Sıradaysa, çağdaş kent çizgileri değerlendirmesinde, ilk 10'a giremiyorsa, yaşanılabilir kent sıralamasında 53. Basamağa kadar gerilemişse, yıllardır yatırım ve istihdam hedefli bir çivi çakılmıyorsa, zamanında açılan fabrikalar ve büyük işletmeler peşpeşe kapanmışsa, sanayi teşviği dışında bırakıldığı için, Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikaları Osmaniye'ye, Maraş'a taşınmışsa, işadamı ve yatırımcılar, geleceğe güven duyamadıkları için işletme açmak yerine paralarını bankalarda garanti altına alıyorlarsa, mevduat hacmi 13.3 milyar TL'ye yükselmişse ve atıl bekletiliyorsa. 

STK Başkanlarımız bu mevduatın yatırıma dönüştürülmesi çağrısında bulunuyor, ama kimse aldırmıyorsa. Kılını kıpırdatan yoksa. 

Böylesine duyarsızlık içerisinde nereye varabiliriz' 


'Siz direksiyonun başında olsaydınız, Adana'yı nereye yönlendirirdiniz? Ya da doktor olsanız dertlerimize nasıl bir reçete yazardınız?'


' Direksiyonun başında olmak, ya da doktor reçetesi yazmak kesin çözüm getirmez. 

Adana'nın ekonomik ve sosyal refaha ulaşabilmesi için, direksiyonun başında olduğumuz aracın otobüs hatta TIR olması yetmez. 

Upuzun bir katar olmalı. Bütün dinamikleri o katar bindirmeyiz. Hep birlikte, güçlerimizi bir odakta toplayarak hareket etmemiz gerekir. 

Yani, bize su katılmamış 'Adanalılık ruhu' gerekiyor. Tuttuğunu koparan Adanalılar dönemini başlatmak gerekiyor. Kabinede her dönem bakanımız, partilerin genel merkezlerinde üst düzey yöneticilerimiz olması şart. Bunun için de, milletvekillerimizin ince eleyip sık dokuyarak seçilmesi gerekiyor.'


'Beraberinizde Orhan Özçete ve İbrahim Anmak ile Sayın Devlet Bahçeli'ye gittiniz. 

Sizi bir aday adayı olarak değil, okul arkadaşı gibi karşıladı. Epeyi uzun süre sohbet ettiniz. Size 'Git Adanada temaslarını yap, hayırlısı olsun' dedi. Siz de geldiğiniz günden beri il ve ilçe teşkilatlarını, ocakları ziyaret ediyorsunuz. 

İntihalarınız nasıl?'


'Ben bir önceki genel seçimde de aday adayı olmuştum. O dönem, Genel Merkezimiz internet üzerinden temayül yoklaması yapmıştı. 

Benim 3. Sırada yeraldığımı öğrenmiştim. 

Sonra bazı eller, beni 6. Sıraya geriletti. 

Seçilemedim. Daha önceki aday adaylığım ve adaylığım dönemimde dolaşmadık teşkilat, ocak, köy, mahalle bırakmamıştım. Bu nedenle teşkilatlarımıza yabancı değilim. Beni hepsi çok sıcak karşıladılar. Kendilerine sayın Genel Başkanımızın bu seçimlerde iktidar istediğini aktardım. Çok memnun oldular. Benim tek isteğim de MHP'nin iktidar olmasıdır. ..Listeye girmem, seçilmem daha sonra gelir. Önce MHP'yi Adana'da birinci parti, Türkiye'de iktidar yapmak için çalışmalıyız. Adana'da enaz 6 milletvekili çıkarmamız gerekir. Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Hüseyin Sözlü'nün yerel seçimde kazandığı başarıyı korumalı, hatta üzerine koymalıyız. Teşkilatlarda, ocaklarda bunları anlattım. Temaslarım çok olumlu geçti ve çok memnun oldum' 


Sayın Başar...Daha önümüzde epeyi gün var. Sizinle tekrar buluşur, konuşuruz inşallah. Şimdilik size mücadelenizde başarılar diliyorum. 


Adana Egemen Gazetesi