Sektörel

Nurol GYO uydu kentler yapacak!

Nurol Grubu'nun iştiraklerinden biri olan Nurol GYO, konut, ofis ve karma proje yatırımları ile öne çıkıyor. Nurol Park, Nurol Life ve Nurol Tower projelerini yürüten şirket, önümüzdeki dönemde Türkiye'de ve yurtdışında 50 ila 250 bin kişinin yaşadığı uydu kentler yapmayı planlıyor.

Nurol Grubu'nun iştiraklerinden biri olan Nurol GYO, konut, ofis ve karma proje yatırımları ile öne çıkıyor. Nurol Park, Nurol Life ve Nurol Tower projelerini yürüten şirket, önümüzdeki dönemde Türkiye'de ve yurtdışında 50 ile 250 bin kişinin yaşadığı uydu kentler yapmayı planlıyor. 


Türkiye'de 20 yıldan bu yana inşaat sektöründe faaliyet gösteren Nurol GYO, yüklenici olduğu projelerin yanı sıra son yıllarda konut, ofis ve karma projeleri ile öne çıkmaya başladı. 






Nurol GYO'nun portföyünde devam eden ve bilmiş toplam beş proje yer alırken, bu projelerin toplam değeri 1 milyar dolan buluyor. Orta ve üst segmente yönelik lüks projeler geliştiren Nurol GYO'nun Genel Müdürü Samim Hatipoğlu ile projelerini konuştuk: 


Devam eden projelerinizden bahseder misiniz? 


Şu anda teslimlerine başladığımız bin 186 konut, rezidans. 286 odak otel ve 18 bin metrekare kiralanabilir alanlı ofis ile outlet AVM'den oluşan Nurol Park ve inşaatı tamamlanan 40 bin metrekare ofis alanından oluşan Nurol Tovver projemizin yanı sıra Seyrantepe'de 50 katlı Nurol Life projemiz var portföyümüzde. Ayrıca Ankara'da GOP Rezidans ile Maslaktaki Nurol Plaza'yı da bitmiş projelerimiz arasında sayabilirim.


Nurol Park'ta Türkiye'nin ilk designer outlet AVM'sini açacaksınız. Türkiye'de başka outlet projeleriniz olacak mı? 


Nurol Life'ın tam merkezinde 27 bin metrekare alanlı bir designer outlet AVM açmaya hazırlanıyoruz. Şu ana kadar gizlilik sözleşmesi nedeniyle ismini veremeyeceğim yerli ve yabana 20'ye yakın marka ile anlaştık. 110 mağazamız var. Burası 7 bin 500 metrekarelik yeme-içme mekanı ile de yaşayan bir yer olacak. Her markanın kendine ait oturma alanı olacak. Basın Ekspres Yoluna farklı bir ? soluk, farklı bir hareket getireceğiz. İnsanlar için burası farklı bir yaşam alanı olacak. Bu outlet yatırımı bizini için bir ilk, sonrası da gelecek. Milano'da bunlardan 20 tane var. İstanbul'da da aynı potansiyel var. Biz de birkaç tane yaparız. Ama henüz netleşen bir projemiz yok. 


Önümüzdeki dönem için planlarınız nedir? 


Bundan sonraki süreçte Türkiye'de ve yurtdışında  Bahçeşehir tarzı uydu kent projeleri geliştirmeyi planlıyoruz. İstanbul dışında master planını yaptığımız yerler var. Türkiye'de altyapının olduğu, olacağı şehirlerle ilgileniyoruz. Bu şehirler 50 ile 250 bin kişinin yaşadığı şehirler olacak. Kardeş şirketimiz Nurol İnşaat Abudabi ve Dubai'de 1,8 milyar dolarlık iş yaptı. Böyle büyük şehirlerin parçasını yüklenici şirket olarak yaptı. Bize de katkısı olacaktır. 


Ofis projeleri de üretecek misiniz? Projelerinizin dağılımı nasıl olacak? 


Kısa vadede ofis projesi üretmeyi düşünmüyoruz. Şu anda en fazla orta ve üst segmentte rekabet söz konusu. O nedenle seçerek proje geliştireceğiz. Orta segmentte büyük çaplı projeler olabilir ama lüks segmentte daha butik projeler planlıyoruz. İstanbul'un öne çıkan semtlerinde metrekaresi 4 bin 500 doların üzerine çıkan projeler yapabiliriz.  




"Arazisini bize getirenler oluyor" 



Samim Hatipoğlu, Basın Ekspres Yolu'ndan Kartal'a kadar farklı bölgelerden Nurol GYO'ya proje geliştirmek üzere arazisini getirenler olduğunu söylüyor. Hatipoğlu, bu konuda şöyle konuşuyor: "Uygun gördüklerimizi değerlendiriyoruz. Bir dönem Kartal ile ilgilendik ama proje geliştirebileceğimiz bir yer çıkmadı. Kentsel dönüşümle de ilgileniyoruz. Bağdat Caddes'ı'nde butik segmentte projeler yapabiliriz. Gelen teklifleri değerlendiriyoruz."





Gayrimenkul ve otel yatırımları konusunda Türkiye'de ve ABD'nin de aralarında yer aldığı çok sayıda ülkede danışmanlık hizmeti veren Servotel, Türkiye'ye Mandarin, St Regist gibi uluslararası lüks zincirleri getirdi. Şirketin portföyünde toplam yatırım değeri 8,2 milyar dolar olan 23 proje bulunuyor. 

Servotel'in ortağı Ömer İsvan ile terör olayları ve darbe girişimi sonrası sektörde yaşanan süreci konuştuk. İsvan Türkiye'deki yatırım ortamını şöyle değerlendirdi: 


•Türkiye'nin son 20 yılına baktığımızda krizlerin olmadığı bir dönem yok. Kanyon, İstinye Park gibi büyük yatırımlar da 2001 krizi sonrasında yapıldı. Zaten bir yatırımın planlanmasından bitimine kadar beş yıllık bir süreç gerekiyor. Bu nedenle yatırımların bugün durmasının bir anlamı yok. 


• Türkiye bu süreçte temizliği yabancı yatırımcının önünü açıp kuralları netleştirecek, yatırım baharına çevirecek bir çalışmaya döndürebilirse yatırımların önü açılır. Bizde imar denilince öcü anlamına geliyor. İmar mevzuatı sadeleştirilirse yabancı yatırımcılann, girişimciliğin, Start Up'ların da önü açılır. Şu andaki prosedür "Aman ağabey buraya uğrama seni yerler" mesajı veriyor. 


• Darbe girişimi sonrasında fiyatlarda bir düşüş olmadı ama uzun vadeli bir daralma olursa fiyatlar bitmiş mamulde yüzde 20-25 oranında daralabilir. Bu daralma da bir inşaat bittiğinde yüzde 3040'lık prim yaptığı için o primden daralma yanı kârdan zarar şeklinde olacaktır.  Arsa fiyatlarında düşüş olması için de krizin çok uzun sürmesi gerekir. 


• Türkiye'de aile şirketlerinin varlığı risk okuma ve risk alma konularında bu tür dönemlerde daha cesur ve krizlere karşı aşılı. Çünkü Türkiye'nin potansiyelini biliyorlar. 


• Darbenin üçüncü saatinde hükümet güçlendi, adrenalin aşılamak için mega projelerin önü açılır, mega projeler geliştirilir diyenler oldu. Yabancı yatırımcılar risk almaktan çekinirken yerliler daha cesur. Şu anda yatırımlarını askıya alan bir yatırımcı yok. Çünkü karar verme mercii kapitalin sahibi. Dur bakalım laflan var ama devam eden yatırımların hiçbiri durmadı. Satın almayı iki ay sonra yapalım diyen, kazmayı biraz daha geç vuralım diyen var ama iptal etmediler. 


• Fizibilite yaparken 10 yıllık süreci ele alıyoruz ve mutlaka içine terör, kriz riski de koyuyoruz. Avrupa'da da terör riskini fizibilite çalışmalarımıza ekledik. Adriyatik Denizi kıyısında bir tesis planlarken bile terör riskini öngörüyoruz. Bu durum artık tüm dünyanın sorunu. 


• Yabancı kurumsal yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmaları zorlaştı. Yine alım yapıyorlar ama ikna süreci üç aydan altı aya uzamış durumda. 





Kentsel dönüşümle büyüyecek 




İnşaat sektörüne profesyonel bir çalışan olarak giren, uzun yıllar Rusya'da saha mühendisi, şantiye şefi, bölge müdürü olarak çalışan Emre Karagöz, 1999 yılında Rusya'da Almış İnşaat şirketini kurdu. Yüklenici olarak projeler geliştirdikten sonra kardeşleri ile birlikte Erka Yapı'yı kuran Emre Karagöz, bugün kentsel dönüşüm ile büyüme planları yapıyor. Dedesi Ziya Karagöz'ün Şehzadebaşı ve Sultanahmet camilerinde taş ustası olduğunu belirten Erka Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Emre Karagöz, "Babam Hicabı Karagöz 1980'den sonra Güngören, Beykoz ve Şirinevler'de yapsatçılık yapan bir müteahhit. Biz üç kuşaktan beri inşaatçıyız. Kardeşlerim ve ben şu anda devam eden projelerimize kentsel dönüşümle yeni projeler eklemeyi planlıyoruz" diyor. 


Kağıthane bölgesinde 70 konuttan oluşan Erka Concept, 107 konuttan oluşan Erka Panorama ve 240 konuttan oluşan Erka Vizyon projelerini geliştiren Erka Yapı, bu projelere toplam 350 milyon TL'lik yatırım yapmayı planlıyor. Söz konusu projelerin 2018 yılında teslim edilmesi öngörülüyor. Şirket, Suadiye'de 38 konuttan oluşan ruhsat aşamasındaki Erka Suadiye projesine de yaklaşık 12 milyon TL'lik yatırım hedefliyor. 


Şehir içinde Kağıthane, Üsküdar gibi bölgelerde dönüşüm çalışmaları yürüttüklerini belirten Emre Karagöz, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin önde gelen konut üreticilerinden biri olma hedefiyle yollarına devam ettiklerini söylüyor. Karagöz, ilişkilerin normalleşmesi ile Rusya'da da yüklenici firma olarak projeler yapabileceklerini vurguluyor. 



Ekonomist