19 / 11 / 2024

Nüsa Uğur: Bir itiraf ve konut gerçeğindeki deprem!

Nüsa Uğur: Bir itiraf ve konut gerçeğindeki deprem!

Van depremi ardından, yazılı ve görsel basında şehircilik, konut güvenliği ile ilgili yapılan tartışmalar neredeyse gündemin tamamını işgal etmekte. Konu ile ilgili konuşan meslek grubu temsilcilerinin de atladıkları önemli bir husus var




Van depremi ardından, yazılı ve görsel basında şehircilik, konut güvenliği ile ilgili yapılan tartışmalar neredeyse gündemin tamamını işgal etmekte. Konu ile ilgili konuşan meslek grubu temsilcilerinin de atladıkları önemli bir husus var. Bunu "Yıkılan evlerin hepsi deprem yönetmeliğinden önce yapılmış evler" denildiği için söylüyorum. Şayet projeler o zaman dahi belediyeden ruhsat almaya indirgenmeseydi ve mevcut yasa ve yönetmeliklere uygun olarak, yani kuralları istismar etmeden yapılsaydı, bugün deprem kuşağında olan ülkemiz için daha az sorunla baş etmemiz gerekecekti. Ne yazık ki böyle olmadı. Geçtiğimiz günlerde büyük bir müteahhidimiz "2000 yılından önce yaptığım inşaatlar için garanti veremem, deniz kumu kullandık" dedi. Ne korkunç ve inanılmaz geliyor değil mi bu sözler size Oysa o müteahhit bir gerçeği ifade ediyor. Hiç kimse boşuna onu günah keçisi ilân etmeye çalışmasın. Üstelik bunu cesaretle itiraf ettiği için kutlanmalı bile. Çünkü onun bu söylediğini herkes yapıyordu. İşte Van depreminden sonra yıkılan evlerin molozları arasında gördüklerimiz bunun en büyük delili. Bırakın deniz kumunu, çamur kullanılmış. Oysa uzmanları bilir, deniz kumu tuzundan çok iyi yıkanarak arındılırsa inşaatlarda kullanılabilir. İşte, yapılmayan buydu eskiden. Ucuz, kolay ve bol para kazanmaya yönelik vicdani yoksunluk ve denetimsizlik. Buradan önemli bir sonuç daha çıkmalı. İnşaatlarda kullanılacak malzeme ve onun projelendirilmesi kadar inşaatı yapan insan malzemesi de çok önemli. İşte o insan malzemesi olan müteahhit, inşaatı yapanlar ve denetçiler, önce vicdan sahibi olmalı sonra da sıkı sıkıya denetlenmeli. Yasal yaptırımlar da çok ama çok ağır olmalı. Söz konusu olan insan hayatı çünkü. Yakında çıkacak yasa nedeniyle altını çiziyorum bu hususun.

Zehra Aygı/ İstanbul

Hazine arazisinde tapu tahsisli evlerimiz var. Yaklaşık 450 haneyiz ve tapu tahsis belgesinde arsa Hazine'ye ait ve kentsel dönüşüm alanı olarak belirlendi. Evlerimizin bedelleri belirlendi. Bu parayı bize verecekler mi Yoksa verilecek evlere peşinat olarak mı sayılacak

Kentsel dönüşüm ve gelişim alanında 2981 sayılı yasaya göre hak sahibi olmuş kişilere, anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında hakları verilir. Enkaz ve ağaç bedelleri verilir. Tespit edilmiş evinizin bedeli sizin hakkınız, bu bedeli alabilirsiniz ya da size verilecek konut bedelinden mahsup edilir. Yani, eğer konut bedelini ödeyebilecekseniz bu bedeli kendiniz kullanabilirsiniz, yoksa konutun bedelinden düşülmesi kaydıyla işlem yapılır.

Adil Başyazı/ İzmit

Yurtdışında yaşayan arkadaşlarımız İstanbul'da ev almak istiyorlar. Konut kredisi kullanabilirler mi

Bankalar yurt dışında yaşayan kişilere de konut kredisi vermektedir. Başvurularının kredi kullanmayı düşündükleri bankanın şubeleri yoluyla ve kişinin bizzat başvurusu gereklidir. Türkiye dışında yaşayan kişilere bankalar farklı miktarlarda konut kredisi kullandırıyor. Genel olarak ekspertiz raporunda tespit edilen konut bedelinin yüzde 50 ile yüzde 65 oranlarında kredi vermekteler. Kredi kullanmayı düşünen kişinin yaşadığı ülkeye göre bu oran farklılık göstermektedir. Başvuruda istenen belgeler; -Pasaport örneği, vergi kimlik numarası, ikamet belgesi(yurt dışındaki adrese ait), gelir belgesi kapsamında 3 aylık banka hesap bilgileri, kredi kartı ekstresi, kredi kayıt bürosu kaydı(ikamet ettiği ülkeye ait), kredi başvurusunda bulunan kişinin ikamet ettiği adresi gösterir fatura fotokopisi. Ancak genel kapsamda istenen bu belgeler bankadan bankaya bazı değişiklik gösterebilir.


Sabah Emlak/Nüsa Uğur


Geri Dön