Genel

Nüsa Uğur: Devlet, milletin arazisini kayıt altına aldı

Kira sözleşmeleri, kiracının yükümlülüklerini yerine getirmiş olması ve devir talebinde bulunduğu tarih itibarıyla sözleşmeden doğan herhangi bir borcunun olmaması kaydıyla ita amirinin yazılı izni ile devredilir

Farkında mısınız, şehirlerin ve şehirciliğin yıllardır kabusu olan bir sorun ortadan kalktı ve bir sayfa kapandı. Artık gecekondu yapılamıyor. Hazine arazilerinde bir gecede parsellenip, pıtırak gibi biten evler tarihe karıştı.

şžunu teslim etmemiz gerek. Gecekondu, insanın en doğal barınma hakkı ihtiyacından doğmuş bir olgu. Önceleri ihtiyaçtan gecekondu yapan ama daha sonraki yıllarda tatlı rantın tadını alanlar kaçak apartmanları dikmeye başladılar.

Nereye Tabii ki 'sahipsiz' gördükleri arazilere. Oysa bu 'sahipsiz' arazilerin aslında sahipleri vardı. çoğunluğu hazine arazileriydi. Özel araziler de vardı üstelik.

Son yıllarda gecekondu ve kaçak yapılaşma bölgeleri 'kentsel dönüşüm projeleri' çerçevesinde yeni, modern alanlara evrilmeye başladı. TOKİ bir yandan yaptığı evlerle kaçak yapı ihtiyacını azalttı, diğer yandan belediyeler işi sıkı tutup uydudan yapılan ölçümlerle kentler karış karış kontrol altına aldı.

Ama hepsinden de önemlisi son 7 yıldır Türkiye'nin kadastro çalışmalarının kalan yüzde 35'nin de tamamlanmasıyla tüm ülke kadastrosunun yüzde 95'i bitirildi.

Geçen hafta bu çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Devlet arazilerinin kayıt altına alınma çalışmaları tamamlandı.

Bu kapsamda 2B'lerin tescillerinin ve kadastro çalışmalarının bitirilmesiyle 2003 yılında Hazine adına kayıtlı olan taşınmaz miktarı bu yıl 2 katına çıktı. Böylece, Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisine ait tüm taşınmazları kayıt altına almış oldu.
Bu ne demek

Kimse artık devlet arazilerini işgal edemeyecek ve kayıt altındaki işgalin dışında yeni bir işgale girişemeyecek.
Öte yandan bir inşaatın yüzde 95'ni iç üretim malları ile karşılayıp bir konutu hazır hale getirebiliyoruz. Zaten Başbakan Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayınlanan ülke ihtiyaçlarının yerli üretimden karşılanmasına yönelik genelgeye en olumlu tepkiler de inşaat sektöründen geliyor. En büyük inşaat firmaları arka arkaya 'inşaatımda ithal çivi bile kullanmam' mesajı vermekte. çevre ve şžehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın tüm bunlara ek olarak yapı malzemeleri üreticilerini tüm güçleriyle destekleyeceklerini açıklaması yılın 2.diliminde de yüzde 8,8 büyüyen ülkemizde sektörü daha da umutlandırdı. Bu gelişmelerin istihdamı daha artıracağını söylemek ülkemiz için sürpriz olmasa gerek.

Kısa bir not: Geçen hafta TOKİ'nin Adıyaman'da satışa çıkardığı konutlara sahip olabilmek için başvuruda bulunanların izdihama neden olduğunu gazetelerden okumuşsunuzdur. Böyle bir izdihamdan insan adeta mutlu oluyor.

Emine Gökmen/İstanbul
Hazine'ye ait bir dükkanı bir süre önce kiralamıştım. şžimdi, bazı özel durumlarından dolayı devretmek istiyorum, bu mümkün mü Mili Emlak'e ait kiralanmış bir taşınmazın devri aşağıdaki şartlarda yapılabilir;

a) Kira sözleşmeleri, kiracının yükümlülüklerini yerine getirmiş olması ve devir talebinde bulunduğu tarih itibarıyla sözleşmeden doğan herhangi bir borcunun olmaması kaydıyla ita amirinin yazılı izni ile devredilir.

b) Kira sözleşmeleri, devir talebinde bulunan kiracının söz konusu taşınmazı sözleşmeye dayalı olarak kullanmaya başladığı tarihten itibaren 3 yıl içinde ve sözleşmenin bitimine 6 ay kala devredilemez.
Sözleşmeyi devralacak kişiler devir tarihinden itibaren 3 yıl geçmedikçe yeniden devir talebinde bulunamazlar.

c) Kiralananı devir alacaklarda da ilk ihaledeki şartlar aranır. d) Ancak, topraksız ve az topraklı çiftçilere kiraya verilen tarım arazisi ile büfe, kantin ve çay ocaklarıyla ilgili olan sözleşmeler devredilemez.

Nüsa UĞUR/Sabah Emlak