Genel

Nusret Avcı: Kanalistanbul projesini ben çizdim!

Eski siyasetçi Nusret Avcı, Kanalİstanbulla ilgili “bu projeyi ben çizdim ” dedi. Benzer bir projenin de 1990 ’lı yıllarda Bilim ve Teknik Dergisi ’nde yayımlandığı belirlendi

Başbakan Erdoğan 'ın ‘çılgın Projesi ' Kanal İstanbul 'a sahip çıkanların sayısı artıyor. CHP 'li Erdoğan Toprak 'ın projenin 1994 'te DSP 'nin seçim beyannamesinde bulunduğu söylemesinin ardından dün de eski siyasetçi Nusret Avcı, “bu projeyi ben çizdim ” dedi. Benzer bir projenin de 1990 'lı yıllarda Bilim ve Teknik Dergisi 'nde yayımlandığı belirlendi

‘Projeyi ben yaptım Ecevit 1994 'te seçim bildirgesine koydu '

Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Meclis Üyesi ve çevre Komisyon Başkanı, Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı, 90 'lı yılların tanınmış siyasetçilerinden, inşaat mühendisi Nusret Avcı, Başbakan Erdoğan 'ın kamuoyuna tanıttığı “Kanal İstanbul ” projesinin kendisine ait olduğunu açıkladı.   çanakkale 'de bağcılık yapan Avcı, projesiyle ilgili Milliyet 'in sorularını yanıtladı. Avcı, “Ben bunu açıkladığım zaman Erdoğan partisinin (Refah Partisi) İstanbul İl Başkanı 'ydı, bu bilgileri biliyordu. Ben o zaman Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı 'ydım. Rus Konsolosluğu bile gelip bu projeyle ilgili bilgi almıştı. Ben 1994 'te DSP 'ye geçtim, Ecevit 'in o yıl İstanbul seçim bildirgesinin teknik ve sekretaryasını ben yapmıştım, o tarihte bu projeyle ilgili açıkladığı tüm bilgiler benim tarafımdan verildi ” dedi.

Dünya projesi

Avcı, şöyle konuştu: “Yap işlet devret modelini önermiştim.   Ecevit de çok heyecanlandı, kamuoyuna da açıkladı ama iktidar olamayınca proje kaldı.   Bu bir dünya projesi. Tamamen bana ait. Bütün detaylarıyla bana ait. Kimse ortaya çıkıp, ‘Katkıda bulundum ' dahi diyemez.   Her zaman uygulanabilir bir projedir. Tüm ülkeler her açıdan katkıda bulunabilirler. Önemli olan bu ütopyanın düşünülmüş ve gerçekliğinin görülmüş olması. Ben o zaman Panama Kanalları dahil birçok kanalı inceledim. Hiç kimse bunu Sokullu Mehmet Paşa 'nın düşündüğü güzergh demesin, çünkü onun Sakarya üzerinden bir boğaz düşündüğünü biliyoruz. ”

Nusret Avcı, 2 şžubat 1991 tarihli Milliyet 'te projesini ayrıntılarıyla anlatmış.

‘Kızmadım, sorsaydı kolaylık dilerdim '

Nusret Avcı, “Sayın Başbakan 'a kızmadım... Diyalog kurabilirdi, daha saygıdeğer olurdu. çünkü biliyorlar, o dönemden herkes birbirini tanır. Kendisiyle yakından biliriz birbirimizi. çok şaşırdım, aylardan beri ütopya, çılgın proje olarak bekleniyordu. Aklıma geldi, benim proje olabilir mi diye, ama sonra ihtimal vermedim. Böyle büyük bir projeyi hayata geçirmek için çalışmış bir mühendis olarak elbette kızgınlıkla karşılamıyorum, sayın Başbakan araştırıp bana sorsalardı, ben de zaten kendilerine kolaylıklar dilerdim ” dedi.

Kanal İstanbul 1990 'da bilim teknik   Dergisi 'nde

Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan “Kanal İstanbul ” projesinin bir benzerinin 1990 yılında Bilim ve Teknik dergisinde yer alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müşaviri Yüksel Önem 'in makalesinde yayımlandığı ortaya çıktı.

Önem, Bilim ve Teknik Dergisi 'nin 1990 yılı ağustos sayısında yer alan makalesinde, “İstanbul Boğazı 'ndaki her deniz kazasından veya benzeri bir olaydan sonra zihnimde bir şimşek çakar ” ifadelerini kullanarak, şöyle devam ediyor:

Unutulmuş bir rüya gibi

“Sanki unutulmuş güzel bir rüyayı hatırlamış gibi olurum: İstanbul Kanalı. Evet, böyle bir şeyi hayal ederim hep; Büyükçekmece Gölü 'nden başlayıp, Terkos Gölü 'nün batısından geçerek Karadeniz 'e ulaşan bir kanalı. Sadece böyle bir şey İstanbul Boğazı 'nı, hatta İstanbul 'un kendisini felaketlerden kurtarabilir, derim kendi kendime. ”

Makalede, “Olabilir mi; bu tasavvur gerçekleşebilir mi ” diye soran Önem, aralarında Panama, Süveyş ve Kuzey Almanya 'daki Kiel kanalından örnekler veriyor. İnşasını tasarladıkları İstanbul Kanalı hakkında ise Önem, özetle şu bilgileri veriyor:
“İstanbul kanalı, İstanbul Boğazını çift yönlü trafikten kurtarmak için düşünülmektedir. Büyükçekmece Gölü 'nden Karadeniz 'e uzanacak bu kanal inşa edildiğinde, Karadeniz 'den Marmara yönüne trafik ise İstanbul boğazından gerçekleşecektir. Başlangıç noktasını, Büyükçekmece Gölü 'nün Marmara 'ya açıldığı küçük körfezin içinde olduğunu kabul edersek, kanal kuzey-kuzey batı yönünde düz bir hat teşkil ederek, Terkos Gölü 'nün batısından Karadeniz 'e ulaşacaktır, uzunluğu 47 km 'dir.

Detayları var

Bu güzergah örneğine göre, kanalın su yüzeyindeki genişliği, 100 metre su kesimi derinliği, 25 metre ve kanal tabanı eni 60 metre olursa, kanalın açılması için takriben 200 milyon metreküp hacminde kayanın hafredilmesi gerekecektir. Bu projede karayolu ve demiryolu ulaşımlarının köprülerle sağlanması büyük problemler teşkil etmez. Asıl önemli konu, Terkos Gölü 'nün bu olayda alacağı şeklin belirlenmesidir. Kanalın, bu gölün batısından geçmesi halinde, Terkos 'un bu cephedeki su toplama şebekesi önemli ölçüde tahrip edilmiş olacaktır. ”

Makalede, İstanbul kanalı gibi dev bir projenin askeri, turistik, tarihi, şehrin tatlı su ihtiyacı ve balıkçılıkla ilgili olumlu olumsuz etkisinin tespit edilmesi için iyi bir süzgeçten geçirilmesi isteniyor. Projenin tatbik edilmesi ile ortaya çıkacak 200 milyon metreküp hafriyat ile   birkaç büyük liman, barınak ve benzeri tesisin inşa edilebileceği de vurgulanıyor.
Milliyet/Namık DURUKAN