O arazi sahiplerine cezalar başladı!
Tarım arazilerinin, hobi bahçeleri adı altında bölünüp satılmasının engellenmesi için Ekim'de meclisten geçen Torba Yasa'yla mağdur olduklarını belirten, hobi bahçe sahipleri duruma tepki gösteriyor.
Tarım arazilerinin, hobi bahçeleri adı altında bölünüp satılmasının engellenmesi için Ekim'de meclisten geçen Torba Yasa'yla mağdur olduklarını belirten, hobi bahçe sahipleri duruma tepki gösteriyor.
İlk olarak Amerika’da ortaya çıkan ve 1980'li yıllarda da ülkemizde başlayan “Hobi Bahçeleri” ile ilgili, tarım arazilerinin bir takım aracılar tarafından bölünüp satılmasının engellenmesi amacıyla Ekim'de meclisten geçen Torba Yasa’da düzenleme yapıldı. Düzenlemeyle mağdur olduklarını dile getiren gerçek hobi bahçe sahipleri duruma tepki gösteriyor.
SÖzcü'den Mustafa Sarıipek'in haberine göre; SÖZCÜ'ye mağduriyete ilişkin olarak Türkiye'nin her yerinden yüzlerce yazı ve fotoğraf gönderildi. Gerçek hobi bahçe sahipleri, “Bizi rantçılarla bir tutmasınlar, yasalar çerçevesinde paralarımızı yatırdık, hayallerimizi elimizden almasınlar” diyor. Bu arada bahçe sahiplerine cezalar kesilmeye başlandı.
Daha çok belediyelerin alt yapısını hazırlayıp küçük parçalara bölerek kiraladığı topraklarda sebze ve meyve yetiştiriciliğinin yapılmasını sağladığı hobi bahçeleri ülke gündemine oturdu.
ÖNCE BÜYÜKŞEHİRLERDE BAŞLADI
Kentin gürültüsü, trafiği ve stresinden uzaklaşmak, toprakla uğraşmak, kendi ürünlerini yetiştirmek isteyenler için hobi bahçeciliği önemli bir fırsat olarak görülerek ülkemizde de 1980'li yıllarda önce büyükşehirlerde başlamıştı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ile bağlı kalmayıp tarımla iç içe olan btün şehirlerimize yayıldı. Bu proje hükümetlerce de desteklenince devreye belediyeler girdi. Yoğun taleple birlikte verimli tarım arazilerine, ovalara, yılda üç ürün alınan tarlalara bile hobi bahçesi kurulmaya başlandı. Buralarla ilgili yasal bir düzenleme olmadığı için de hükümet ve yerel yönetimler uzun süre bu yapılaşmalarla ilgili harekete geçmedi. İmara aykırı yapılan hobi bahçelerinin bir bölümü imar barışıyla yasal hale getirildi. Gelinen son noktada, hobi bahçeleri hobi olmaktan çıkarak rant olayına dönüşüp tarımsal üretimi tehdit eder boyutu bulunca Tarım ve Orman Bakanlığı bir yasa çıkardı.
YASA ÇIKTI CEZALAR KESİLMEYE BAŞLANDI
TBMM Genel Kurulu'nda, tarım arazilerini 'hobi bahçeleri' gibi uygulamalarla satan ve pazarlayanlara hapis ile idari para cezası getiren ve gıda, tarım ile orman alanında düzenlemeler içeren yasa teklifi kabul edildi ve yasalaştı. Kanuna göre; tarım arazilerini hobi bahçeleri aracılığıyla bölüp satan ve pazarlayanlara bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tarım arazilerinde plan ve projelere aykırı hareket edenlerin valiliklerce belirlenerek sorumlu kişi ve kurumlara bin liradan az olmamak kaydıyla bozulan arazinin metrekaresi üzerinden metrekare başına 10 TL idari para cezası uygulanacak. Hobi bahçeleri adı altında bölünen tarım arazilerine yönelik tespitler yapılırken, düzenlemenin çıkmasıyla bu şekilde planlanmış binlerce araziye ceza kesildi.
Ankara'dan Yusuf Dokgöz, Gölbaşı'nda 73 bin 747 TL ceza kesilmeye başlandığını belirtti. İzmir'den Hüseyin C. “Buca ilçe belediyesi ilk etapta 165 bin lira ceza yazdı, itiraz edilince rakam 16 bin 500 TL'ye indirildi. Bize kafayı yedirecekler inanın” diye konuştu.
ÇIKAN YASA DAHA ÇOK HAKLIYI YAKTI
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım'ın görüşleri ise gerçek mağdur bahçe sahiplerinin bel bağladığı bir duruma gelince kendi sosyal medya hesaplarından paylaşımlar arttı. Yıldırım'ın paylaşılan düşünceleri şu şekilde:
“Yasal düzenleme işin çözülmesi için yeterli değil. Sorunlar çok fazla. Sorunun kaynağında daha önceki yasaların uygulanmaması var. Arazi kullanım ve toprak koruma yasası kullanılmadığı için düzensiz biçimde çok sayıda hobi bahçesi kuruldu. Bazı yerlerde belediyeler hobi bahçesi adı altında bir takım yapılaşmalara gitti ve yan yana yüzlerce yerler yapıldı. Emlak sektörü zor durumdaki çiftçinin elindeki toprağı ucuza alıp parselasyon yapılarak hobi bahçesi haline ticari fırsata çevrildi.
Bunlar yapılırken hiçbir önlem almayan hükümet bir bölümünün de imar barışından yararlanması sağlandı. Şimdi de çıkardığı yasayla bu hobi bahçelerini yıkacağız diyor. Bahçe sahipleri bu güne kadar neredeydiniz diye soruyor? Hobi bahçeleriyle ilgili kooperatifler kuruldu, izinler alındı. Araziler bölündü. Bu yapılar oralara dikildi. Yapılaşmaya açılırken insanlar para verip satın aldı. Şimdi ben burayı yıkacağım demek bahçe sahipleri için kabul edilir durum değil.”
YASA KESİN AMA UYGULAMAK O KADAR KOLAY DEĞİL
Dernek aşamasındaki Hobi Bahçeleri Platformu Başkanı Neşe Kayık, "Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayip Erdoğan'dan yasayı geri iade etmesini, yasanın mevcut hobi bahçeleri sahiplerini etkilememesi için tarih eklenmesini ve yasanın çözüm odaklı anlayış ile yeniden ele alınmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Ankaralı avukat B. A. Yılmaz, “Özellikle verimli tarım arazilerine kurulan hobi bahçeleri yıkılacak ve bu alanlar tekrar tarımsal alanlara katılması öngörülüyor. Tabii bu işi yapmak o kadar kolay değil. Hükümet önce imar barışı çıkarmış. Bundan yararlanan hobi bahçeleri var. Hemen yanında bundan yararlanmayan da var. Aynı alanda imar barışından yararlananlar yıkılmayacak, yararlanmayanlar yıkılacak. Bu alanda nasıl bir tarımsal üretim yapılacak? Bu pek mümkün gözükmüyor. Açıkça bunlara hiç izin verilmemesi gerekiyordu” dedi.
BELEDİYELERİN ORGANİZE ŞEKLİNDE YAPTIĞI ALANLAR VAR
Hobi bahçesi adı altında toplu konut alanlarına dönüştürülen yerlerin de yer aldığı, fabrikalar ve turistik alanlarda otellerin kurulduğuyla ilgili açıklamalar şu şekilde:
“Çorum Belediyesinin yaptığı hobi bahçesinin yanında hobi bahçesi kooperatifi var. Bu kooperatif tarım alanlarını daralttığıyla ilgili kararlar var ve buraları yıkılacak ama belediye nasılsa bunun yanına böyle bir proje gerçekleştiriyor.” Yine Konya Belediyesi'nin de bu tür bir yer yaptığıyla ilgili ihbarlar çok sayıda. Bir diğeri ise Ankara Gölbaşı'nda böyle bir bahçenin SİT alanı içinde yapıldığı şeklinde.
TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN MESAJ YAĞDI
Dilek Tokatlıoğlu (İzmir): “Bir avuç toprağıma göz dikilmesine izin veren tüm yetkililere sesleniyorum. Alışveriş yaptığım kooperatifin kurulum onayını siz verdiniz, kooperatifin ismi bile konut yapı kooperatifi ve bu ismi siz onayladınız. Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından her türlü onayı siz verdiniz. Aldığım toprağın adıma kaydını E- devlette sizler oluşturdunuz. Ben sadece 20 yıllık emeğim ve birikmişim ile bir avuç toprak aldım, şimdide bunu benden geri almak istiyorsunuz. Suçlu sizsiniz. Bizi mağdur edemezsiniz. Sesimiz olursanız çok mutlu olurum saygılarımla.”
Eren Demirel (Ankara): “Bahçemiz 500 metrekare. 24 metrekarelik konteyner koyduk. Ankara zaten bozkır tarıma elverişli olmamasına rağmen biz burada müthiş verim alıyoruz.”
Sabri Tiryaki (Ankara Çubuk): “Bizler tarım yaparken çocuğumuz toprakla oynuyor. Vatana ihanet etmedik sadece kooperatif hissesi alıp prefabrik ev yaptık suç mu?”
Hatice Bektaş (Ankara): “Kredi çekerek 500 metrekare yer aldık. Astım hastasıyım. Buraya gelişimizin en büyük nedeni temiz hava. Yağmur ve rüzgardan korunmak için küçük bir ev yaptık, zor durumdayız.”
Sevim Erdem (Konya): “Tüm birikimimi buraya yatırdım. Hala kredi borcu ödüyorum. Elektrik ve su ile alt yapısı var. Bilmemek vatandaşı sorumluluktan kurtarmaz diyor bakan. Doğru ama bu izinleri veren de devletin kurumları. Faturası sadece garibana kesilmemeli. En önemlisi kalp hastası çocuğum için aldık burayı ve burada çok mutlu. Ameliyattan sonra da sebzemizi ekip kendi tarımımızı yapacağız. Bizi duyan yok.”
Ercan Eke (Çorum merkez): “Her şeyimiz yasal, sesimiz olun lütfen hayallerimiz yıkılmasın”
Yunus Emre Vinç (Ankara): “Sanki tarımı biz engellemişiz gibi söylenti yayıyorlar. Ot bile bitmeyen buralarda gübre ile ekip organik tarım yapıyoruz. Buraya 80 adet ağaç diktim ve dikmeye devam ediyoruz. Bidonlarla su getirerek burayı cennete çevirdik. Buraya 11 yıllık birikimi mi verdim. Bize yapamazsınız demediler. Numara ve su verildi.”
Aysel Göksu (İzmir): “Bahçemin olduğu kooperatifte 52 kişi var. 2019 yılında almış olduğum yapı kayıt belgeli bir prefabrik evim var. Malum deprem ve salgından kaçıp annem, babam, eşim ve çocuklarımla bahçemizde vakit geçiriyoruz. Burayı alalı 4 ay oldu. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Sesimizi duyurmamızda yardımcı olursanız sevinirim.”
Ferhat A. (Ankara Polatlı): “Salgında 73 yaşında annem ve babama kullanmaları için kredi çekerek 500 metrekare bahçe aldım. Şimdi devlet çıkmış yıkacağız diyor, biz villa mı diktik, sanki havuz mu yaptık? Kimseler sesimizi duyuramadık. Sesimiz olun lütfen.”
Yakup Z. (Erzurum) : “Bahçemiz merkeze 20 kilometre uzaklıkta ve yıllardır ekilmiyordu. Biz 40 metrekare ahşap prefabrik koyduk. Herkes orada tarım yapıyor. Bizim zaten 9 ay kış ve biz de oraya 3 ay gidebiliyoruz, lütfen sesimiz olun.”
Haciret Mermer (Ankara Gölbaşı): “Gökçehüyük mahallesinde sahip olduğumuz bahçede bir kez bile tarım yapılmadı. Her yer taş ve ekemedik henüz. Yeni aldık ve aldığımızda bu durumu bilmiyorduk. Buralar gerçekten tarım arazisi değil 500 metrekare bahçede 40 metrekare evimiz var.”
Naci Özmen (Erzurum): “Burada 7-8 ay kış var. Ot, buğday ve arpa yetiştirilir. Bahçelere verimli topraklardan kamyonlarla döktüm. Karpuz bile yetişti. Lütfen sesimiz olun, yıkılmasın.”
Adem Soysal (Ankara, Çubuk): “12 dönüm bir tarlada 460 metrekare hisselere bölünmüş, 60 metrekaresi yol ve ortak kullanım alanı olmak üzere 400 metrekare net alana sahibiz. Üyelerin yarıya yakın 65 metrekare 1+1 prefabrik, konteyner, beton yapılardan oluşuyor. Çevrede kanun çıktıktan sonra da inşaatlar devam ediyor. Sorulduğunda yıkamazlar cevabı ile karşılaşıyoruz. Arada lüks yapıp, çok para harcayanlar var. Şu anda henüz satılmamış boş, satıldığı halde boş, ekim-dikim yapıp uğraşanlar, birde ev yapma derdine düşenler var. İmarlı yerlerin fiyatlarına ulaşmakta zorlandığı için bu yerler talep görüyor. Bahçeler ile uğraşı içine girmek büyükşehir yoğunluğundan uzaklaşmak bizlere çok iyi geliyor.”
Halit Demir (Ankara): “2 çocuk babası bir işçiyim. 3 sene önce hobi bahçesi aldım. Tapulu yer haliyle gücümüz yetmez, çocuklarımız toprakla büyüsün sokaklarda madde uyuşturucu alışkanlıkları olmasın ağaç dikelim büyütelim dedik, bin metrekare bahçemde 36 metrekarelik tek göz bir ev yaptık. Villa yapanlarla alakamız yok. Herkesi aynı kefeye koymasınlar. Tüm maddi birikimini bu bahçelere yatırdık. Çocuklarımız bizden daha fazla üzgün ve zabıta görse evimizi yıkacaklar diye korkuyorlar. Ağaç olmayan bozkıra 56 meyve ağacı diktim. Hollanda, Konya kadar araziyle Türkiye'nin 4 katı tarım yapıyor. Bir günah keçisi lazımdı bizi yaptılar.”