15 / 11 / 2024

OECD kamu-özel işbirliği projelerini eleştirdi

OECD kamu-özel işbirliği projelerini eleştirdi

OECD Türkiye 2008 yılı Raporu'nda, Türkiye'nin kamu-özel sektör işbirliği ile gerçekleştirdiği projeler eleştiri konusu oldu.




Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Ekim ayında yayınladığı Türkiye 2008 yılı Raporu'nda, Türkiye'nin kamu-özel sektör işbirliği ile gerçekleştirdiği projeler eleştiri konusu oldu. Türkiye'nin altyapı, karayolu, nükleer de dahil olmak üzere enerji ve sulama yatırımlarına ihtiyacı bulunduğu ancak bütçesinin kısıtlı olduğu anlatılan raporda, kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirilen projelere, diğer kamu yatırımlarına göre daha az bütçe kısıtlaması yapılması eleştirildi. Raporda, hükümet ve özel sektör arasındaki risk paylaşımına daha fazla dikkat edilmesi tavsiye edildi.

Havaalanı özelleştirmeleri örnek
OECD'nin raporunda birçok kamu-özel işbirliği örneğinde yüksek maliyetlerin, yüksek kredi riskiyle birlikte kamu sektörünün maliyetlerini artırdığı belirtilerek, özel sektörün teknik etkinlik ve tahsis konularıyla öne çıkarak, daha fazla risk paylaşımına gidilmesi gerektiği ifade edildi. OECD, devletin diğer bazı kamu projelerine kesenin ağzını açmadığı halde, kamu-özel işbirliği projelerine kısıtlama getirmemesini eleştirerek, bazı risklerin artık özel sektör tarafından alınmasının şart olduğu mesajını verdi. Raporda, 1990'lı yıllarda yap-işlet-devret (YİD) ve yap-işlet (Yİ) projelerinde başarısız olunsa da 2000'li yıllarda gerçekleştirilen havaalanı, liman ve gümrüklerle ilgili özel sektör yatırımlarının ise daha başarılı ve şeffaf olduğu belirtildi. Raporda, geçmişte yapılan garantili YİD ve Yİ gibi anlaşmalarla özel sektörün hak etmediği oranda yüksek kazançlar sağladığı yönünde eleştiriler bulunduğu vurgulanarak, ticari detayların ise hiçbir zaman yayınlanmadığına dikkat çekildi.

Şeffaf bir yol izlenmeli
Raporda kamu-özel işbirliği projelerinin hesaplı olması gerektiği ve bütçe dışından finanse edilmemesi gerektiği vurgulandı. İç ve dış risklerin iyi ayırt edilmesinin önemine dikkat çekilerek, özel sektörün ticari riskleri üstlendiği durumlarda hükümetin de yasal ve politik riskleri taşımakta daha iyi olduğu vurgulandı. Arz ve talep olmak üzere iki ayrı yönlü riskin ortaya çıkabileceği ve bunların da göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilen raporda, rekabetçi ortam ve fesih hakkının özel sektöre etkin risk yüklenmesinin ana unsuru olacağı kaydedildi. Raporda, bir projenin özel sektör ve kamuya maliyetinin ne olacağının ortaya konmasının geleneksel kamu prosedürlerine göre daha iyi bir yol olduğu vurgulanarak, bu görevin Sayıştay'a verilebileceği ifade edildi. Kamu-özel işbirliğinin mali uygulamasının hesaplanabilir ve raporlanabilir olması gerektiği belirtilerek, bütçe dökümanlarının ise bütün bilgilerle birlikte mutlaka ortada olması yani şeffaf bir yol izlemesi gerektiği belirtildi. Raporda, Türk otoritelerinin yeni ve kapsamlı bir kamu-özel işbirliği mevzuatı üzerinde çalıştığı ve bu çalışmayı yaparken de ulusal ve uluslararası deneyimleri göz önüne aldıkları kaydedildi.
Referans


Geri Dön