Eğitim

Öğrencilerin yurt sorunu nasıl çözülecek?

Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Abbas Güçlü bugünkü yazısında öğrencilerin barınma sorununu ele aldı. İşte o yazı...

Öğrencilerin yurt sorunu nasıl çözülecek?


Üniversite gençliğinin en önemli sorunlarından biri burs ise diğeri de barınma.


Yılların ihmali birkaç yılda çözülebilecek gibi değil ama yine de çok şeyler yapılabilir.



Yeter ki bu sorun çözülmek istensin, yeter ki yine başkalarına havale edilmesin!..


YURTKUR Genel Müdürü Sinan Aksu, genç, hırslı ve bir o kadar da çalışkan bir isim.


Balık kadar üretken ama tavuk kadar çığırtkan olmadığı için yaptıklarını ve yapacaklarını yeterince anlatamıyor.


Yurtlarla ilgili şikâyetler anında gündeme oturuyor ama yaptıkları hiç duyulmuyor.


Yerleştirdikleri öğrenciler değil, açıkta kalan öğrenciler konuşuluyor.


O da olacak, diğeri de ama sadece sorunlarla gündeme geldikleri için haklı olarak üzülüyorlar.


Başta siyaset olmak üzere, bu tür işlere girerken, ta en başından, övgüyü unutup, eleştirinin her türlüsüne hazır olmak gerekir.


Yoksa mutsuz ve huzursuz olursunuz ki bunun da başta öğrenciler olmak üzere hiç kimseye hiçbir yararı olmaz!..


Gençler sahipsiz!


Eğitim gibi gençlerin de maalesef bir himaye edeni yok.


Eğitim ve Gençlik Bakanlığı ne güne duruyor diyenleriniz mutlaka çıkacaktır.


Koltuklar öylesine sık değişiyor ve görevlere öylesine profesyonelce bakılıyor ki onlara himayedar demek çok abartılı olur.


Bakan oldukları gün, eğitim ve gençlikle ilgileniyorlar, bakanlıkları bittiğinde, arkasına dönüp bakan ya da yaptıklarına sahip çıkan yok gibi!


Keşke ömrünü eğitime, gençliğe, çiçeğe, böceğe, ekonomiye, sanata, tarıma, bilime ve daha pek çok alana adayan önderlerimiz, rol modellerimiz, görünmeyen kahramanlarımız olsa.


İşte o zaman, bugünkü sorunların hiçbiri olmaz ve ülkemiz 15 Temmuz benzeri felaketlerle karşı karşıya kalmazdı!..


Hâlâ geç kalındı sayılmaz.


En azından bundan sonrası için Ankara ve sivil toplum örgütleri bu alanda çok daha etkin görev üstlenebilirler...


Her şey daha iyi olacak!


YURTKUR Genel Müdürü Aksu ile zaman zaman uzun telefon görüşmeleri yapıyoruz. Yakında yurt ziyaretine de gideceğiz...


Peki, neler anlattı?


İşte önemli satır başları:


- Yurt kapasitesi geçen yıla göre 100 bin arttı. Halen inşaatı devam eden 200 bin yatak kapasitemiz var.


- Tüm yurtlara giriş parmak iziyle oluyor, girişler kamerayla takip ediliyor, yabancı birinin girmesi mümkün değil.


- Devlet gücüyle yurt yapımı zaman alıyor. En büyük sıkıntımız ihale süresi ve inşaatın uzaması.


- Hızlı inşaat için önümüz açılırsa, yurt sorunu çok daha hızlı çözülür.


- Sivas’ta bir ihaleyi alan müteahhidin, işin yüzde 70’ini bitirdikten sonra sözleşmesi iptal edildi. Yenisi geldi ama zaman kaybedildi. İhaleleri de zaten biz yapmıyoruz.


- Pek çok kurum ya da kişi devlet büyüklerimizin yanında “Tamam, yurt yapacağız” diye söz veriyor ama arkası gelmiyor!


- Bir rektör geldi, “Bin kişilik yurdumuzu size kiraya verelim” dedi. Bunlar ayıp şeyler!..


- 543 bin kapasitemiz var. 500 bini dolu. Ek yerleştirmelerden sonra o da dolmak üzere.


- İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsünde 50 dönümlük arazi aldık. Kapasiteyi artıracağız.


- YURTKUR, MEB’den Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredilirken, denetim yetkisi onlarda kaldı. Bu yüzden özel yurtları, uzmanlık alanı bu olan biz değil, onlar denetliyor. Korsan yurtlar MEB’in iş yoğunluğu nedeniyle yeterince denetlenemiyor!


- Birkaç yıl içerisinde barınma konusu sorun olmaktan kesinlikle çıkacaktır...


Akar sağlanmalı!


Keşke bir yasayla, YURTKUR’a bütçeden ayırılan paranın yanı sıra yeni akarlar sağlansa.


Örneğin maç ya da sinema biletlerinden ya da köprü geçişlerinden!


İşte o zaman, hem burslar ve yurt konforu artar hem de çok daha farklı etkinlikler için kaynak yaratılmış olur.


Bu arada keşke, dünyada olduğu gibi misafir öğrenci ve kontak aile benzeri açılımlara da gidilmeye başlansa.


İşte o zaman sanki taşlar daha bir yerli yerine oturmuş olur...


Özetin özeti: Eğitim ve barınmada arka bahçe yaratma sevdası kadar tehlikeli ve bir o kadar da riskli bir macera olamaz. Geçmişten ders alıp, geleceğe güvenle yol almamız için bu işe her yönüyle devletin sahip çıkması gerekir!..


Milliyet/Abbas Güçlü


Öğrencilerin yurt sorununu müteahhitler çözmeli!