Sektörel

Okan Holding'ten ABD’ye 300 milyon dolarlık gayrimenkul projesi!

Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan, ABD’deki yeni gayrimenkul yatırımlarından bahsetti. Okan, 300 milyon dolarlık gayrimenkul projesini anlatırken sık sık “uluslararası iş yapan bir aile şirketi” olduklarını söyledi.

Okan Holding kuruluşundan bu yana büyük yatırım kararlarında hep temkinli davrandı, ikinci kuşağın işlere dahil olması ve ABD’deki yeni yatırım bu stratejide değişiklik anlamına mı geliyor? Bekir Okan, yanma aldığı yeğeni Murat Gülen ve damadı İbrahim Fesli ile birlikte ABD, Miami’de başlayacağı 300 milyon dolarlık gayrimenkul projesini anlatırken sık sık “uluslararası iş yapan bir aile şirketi” olduklarını vurguluyor.

Forbes Dergisi'nden Atilla Serdar Hamzaoğlu'nun haberine göre, yanındaki ikinci kuşak üyeler, Okan’ın bu vurgusunu ete kemiğe büründürüyor. Ancak 68 yaşındaki Bekir Okan’ın aile şirketi olduklarını bu kadar sıklıkla telaffuz etmesinin sebebiyse şirketin muhafazakar yatırım stratejisini tanımlamak. Okan Holding’i risk almayı sevmeyen, hızlı büyüme peşinde olmayan ve giriştiği her işi zamana yayarak sindire sindire yapan bir şirket olarak konumlandırmış.

Bu yapı; enerji, eğitim, gayrimenkul, sağlık, gıda ve turizm gibi çok çeşitli sektörlerde faaliyet gösterse de, Okan Holding’in büyük yatırımlarla çok sık anılmasını engelliyor. Bu açıdan bakıldığında ABD, Miami’deki proje hem büyüklüğü hem de Okan Holding’de yarattığı hareketlilikle özel bir anlam kazanıyor.

Aslında bu proje, Okan Ailesi’nin ABD’deki ilk yatırımı değil. Yıllar önce küçük oğlu Can Özkan’ın ve kızı Işıl’ın eğitim için Miami’ye gitmesi vesilesiyle bir ev almıştı. Bekir Okan sonrasında Miami’yi çok sevdiklerini ve 2015’te de bir arsa satın aldıklarım söylüyor. Zaten “Okan Tower Miami” de aldıkları bu arsa üzerinde gerçekleşecek.

Yatırımcılarına, mülklerinde kalmadıklarında otel tarafından işletilerek gelir elde etmelerini sağlayan “condo-hotel sistemi” ile inşa edilecek proje, ABD’de bir Türk firmasının yapacağı ‘sıfırdan’ geliştirilmiş en büyük yatırım olacak. Aynı zamanda Miami’nin en yüksek binası unvanını alacak (70 katlı) projede otel Hilton markasını taşıyacak ama 236 dairelik condo-hotel’i Okan Holding işletecek. “Sakıp ağanın deyimiyle yönümüzü Amerika’ya çevirdik” diyen Bekir Okan, Kazakistan’daki Okan Intercontinental ile Türkiye’nin ilk her şey dahil oteli Marco Polo sayesinde bu alanda deneyim sahibi.

ABD’de inşaat sektöründe oldukça katı kurallar var. Hele de yurtdışından gelen bir firmaysanız. Zira yabancı inşaat firmalarının ülkede müteahhitlik yapması için belirli lisanslara sahip olması gerekiyor. Bu nedenle Okan Holding ilk projelerinde yatırımcı ve proje geliştiricisi olarak yer almayı tercih etti. Önümüzdeki yıl başlayacak inşaatın yapımı için bölgenin ünlü firmalarından Suffolk ile anlaştı.

Arsanın satın alınıp projenin hazırlanması ise 30 milyon dolara mal oldu. Metrekare fiyatları ise 7 bin dolar olan projede 2,25 milyon dolarlık dört penthouse’dan biri şimdiden Amerikalı bir yatırımcıya satılmış. Miami’de geçen yıl satılan konutların yüzde 7’sini Türklerin aldığı düşünülerek Türk yatırımcılara da yüzde 20 kontenjan ayrılmış.

Dört yılda tamamlanması öngörülen projede condo-hotel’den oluşan 236 dairenin satılmasıyla 300 milyon dolar maliyetin çıkarılması hedefleniyor. Kalan ticari alanlar satılmayacak. Ofis, restoranlar, en üst katta yer alacak kulüp ve garajdan 150 milyon dolar gelir hedefliyorlar. Finansman konusunda ise Bekir Okan pek detay vermiyor. Sadece bir kısmım özkaynaktan geri kalanı ise Amerikan bankalarından alacaklarını söylüyor.

İlk olarak 1982’de “Okan Dış Ticaret”unvanıyla yurtdışma açılan Holding aslında Bekir Okan’ın da ifade ettiği gibi bir inşaat firması değil. Okan kendilerini “fırsatını bulduğunda güvenilir adımlarla yatırım yapan bir firma” olarak tanımlıyor. Geçmiş yurtdışı portföyü de bunu doğruluyor. Rusya ve Orta Asya’ya 1992’den bu yana yaptıkları yatırımlar arasında un, irmik ve makarna fabrikaları dahi var. Okan Holding’in Orta Asya’ya girmesini sağlayan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’m yurtdışı açılımıydı. “Kendini Özal’a yakın iş insanlarından biri olarak” gören Okan o yılları şöyle anlatıyor: “O zamanlar Türkiye’nin tüm ihracatını bizim de aralarında olduğumuz 10-12 firma yapıyordu. Turgut Özal ile birçok yurtdışı seyahatine giderdik ve resepsiyonlarda bizi dönemin devlet başkanlarıyla tanıştırırdı.”

Edindiği çevreyle ilk olarak Kazakistan’dan bir makarna fabrikası inşa etmeleri için teklif alan Okan, fabrikayı yaptıktan sonra “burayı çalıştıramayız” tepkisiyle karşılaşmış. Bunun üzerine fabrikayı satın almış. O tesisin ürettiği “Sultan Makarna” şu anda ülkedeki pazarın yüzde 70’ine hakim konumda.

Okan Holding, yurtdışının aksine Türkiye’de sadece eğitim ve sağlık üzerine yoğunlaştı. Grubun yavaş ama emin adımlarla büyüme prensibi eğitimde biraz daha hızlı gerçekleşti. Öyle ki 2003’te eğitime başlayan Okan Üniversitesi ilk yılında 87 öğrenci alırken geçen 15 yılda öğrenci sayısını 26 bine çıkardı. 2018’in başında da üniversite diş hastanesi ile Okan Üniversitesi Hastanesi bünyesinde Acıbadem Polikliniği’ni açtı. Aynı zamanda üç yıl önce Miami’de “Okan International” adında ABD kanunlarına uygun bir üniversite kuruldu.

Peki yurtdışında yoğun olarak inşaat yapan Okan Holding’in Türkiye’deki portföyünde neden inşaat yok? 1972’den bu yana 10 kriz gören Bekir Okan, bunu sektördeki aktörlerin fazlalığına bağlıyor. Holding tüm faaliyetlerinde kendisinin “hormonsuz büyüme” diye tabir ettiği yavaş ama sağlam büyüme prensibini benimsiyor, yaptığı her işte önce elindeki projeyi bitirmeye önem veriyor. Dolayısıyla ilerde “Okan” markasıyla ABD’de yeni projeler olacak mı sorusuna memleketi Antep’ten bir deyişle cevap veriyor: “Bizim oralarda bir laf vardır: İlk önce ağzındaki cevizi kır.”