Kentsel Dönüşüm

Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi'ne son nokta koyuluyor!

Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi'ne son noktayı koymak üzere. 100 bin kişiyi etkileyecek proje kapsamında 5 bin 300 binanın yıkılması planlanıyor.

Beyoğlu Belediyesi, yıllardır üzerinde çalıştığı, 4 mahalleyi kapsayan Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesi’nde bitiş çizgisine yaklaştı.

 

Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, 21 Eylül Cuma günü belediye meclisini ‘olağanüstü’ bir toplantıya çağırdı. Gözlemci olarak katıldığımız toplantının tek gündem maddesi Okmeydanı dönüşüm projesinin 1/1000 ölçekli - yani en detaylı - planlarıydı. Son 2 yıldır her gün bu proje üzerine çalıştıklarını belirten Demircan toplantıyı açarken “Kız istendi, artık nikâh masasındayız” dedi. 

 

Olağanüstü toplantı, CHP ’li meclis üyelerinin planı incelemek için ek süre istemeleri sebebiyle karara bağlanmadan sonuçlandı. Haftaya meclisten geçmesi beklenen plan, 100 bine yakın Okmeydanı sakinini etkileyecek. 

 

Tarlabaşı projesinin 80 katı 

 

Proje nereleri kapsıyor? Yaklaşık 1 milyon 650 bin metrekarelik bir alana tekabül eden proje Piyalepaşa, Fetihtepe, Kaptanpaşa ve Keçecipiri mahallelerini kapsıyor. Şu anda bölgenin yaklaşık 800 dönümü üzerinde dağılmış 4 bin 500 dükkân ve 5 bin 300 bina var. Bölgede resmi rakamlara göre 80 bin, tahminlere göre 100 bin civarında kişi yaşıyor. Okmeydanı’nda yenilenecek alan, 20 bin metrekarelik alanda yapılan Tarlabaşı yenileme projesinin 80 katına denk geliyor. 

 

Neler yıkılacak? Projeye göre binaların tümü yıkılacak. Planda burası 1. Derece Deprem Bölgesi olduğu için hassas jeolojik etütlerin yapılması gerektiği belirtilmiş. Bazı alanlar ‘önlemli’ olarak belirlenmiş, E 5 karayolunun ve Çevre Yolu’nun bulunduğu kesim ise ‘yerleşime uygun değil’ kategorisinde. İBB’nin verilerine göre buradaki ‘orta durumda’ yapıların oranı yüzde 61.8, ‘kötü durumda’ yapıların’ oranı yüzde 26.05, ‘yıkık’ yapıların oranı ise yüzde 1.16. 

Yıkılan binaların yerine ne yapılacak?

 

30 civarında bölgeye bölünerek bütünüyle yeniden yapılacak. Şu anda mevcut inşaat alanı yaklaşık 2 milyon metrekareyken, yeni projede 3 milyon metrekareye çıkartılıyor. 

 

Projenin çoğu ‘yüksek yoğunluklu’ konut alanlarına ayrılmış, buralarda 8-9 katlı binalar olacak. Plana göre 10 dönüm (hektar) başına düşen nüfus yüksek yoğunluk alanlarında 1000-1200 kişi arasında olacak. Bu, oldukça yoğun bir yapılaşmaya gidileceğinin işareti... 

 

İnşaatlarİkim yapacak? Belediye Başkanı Demircan toplantıda “İstenirse belediyemiz Kiptaş gibi bir şirket kurar. Bu şekilde maliyetleri düşürüp kiracılara uygun daire verebiliriz” diyerek dönüşümü bizzat yapmak istediklerinin işaretini verdi. Tarlabaşı’nda olduğu gibi özel şirketlerle işbirliğine gidilmesi de bir ihtimal. Örneğin Sütlüce-Örnektepe’deki kentsel dönüşüm projesini üstlenen, Amplio firmasının sahibi Alaeedin Babaoğlu’nun Alman ortağı Erwin Graebner da basına Okmeydanı’yla ilgilendiklerini söylemişti. 

 

Bölgenİn 50 yıllık tapu sorunu nasıl çözülecek? Demircan, “Okmeydanı’ndaki vatandaşların 50 yıllık hasreti sona erecek. Geçmişte tapu tahsis belgesi alan bütün vatandaşların tapusu elimizde bekliyor” dese de aslında Okmeydanı halkı için durum oldukça karmaşık: 

 

Arazinin mülkiyeti ağırlıklı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerindeyken Hazine’yle (Milli Emlak) takas edildi. Şimdi Beyoğlu Belediyesi Hazine’den devraldığı tapuları 4706 sayılı kanunu esas alarak vatandaşa satıyor. Bunun için şu anda halkın belediyeye müracaat etmesi için çağrı yapılıyor. 

 

Burada halkın tepkisini çekecek noktalardan biri satış bedelinin emlak vergisi rayiç degerlerinin iki katı olarak belirlenmiş olması. Bir diğer sorunlu nokta da 2000 yılından sonra yapılan binalarda yaşayanların hiçbir hakkı olmaması. Düşük gelirli bölgede kiracılar için hiçbir çözüm önerisi sunulmuyor. Ayrıca buradaki tekstil atölyeleri vb. firmaların kapanması durumunda işsiz kalacak binlerce kişi için bir plan yapılmamış. 

Okçuluk müsabakaları düzenlenecek

 

1/1000’lik planla her bölgede maksimum yerleşim alanı belirlendi. Bölgenin tamamı 1976’da tarihi sit alanı ilan edilmişti. 2 Numaralı Kurul, 2010’da bölgenin içinden 14 parça ayırarak tarihi sit alanı ilan etti. Planlara göre bölgedeki ‘Ayak ve nişan taşlarının tümü buralara taşınacak ve açık hava müzesi olarak hazırlanacak. Bu alan okçuluk çalışmaları için düzenlenecek.’ 

 

Okmeydanı sakini ne istiyor?

 

Okmeydanı sakinlerinin talepleri; 2000 yılı sonrası inşaatlarını bitirip emlak vergisi ödeyen hak sahiplerinin de garanti altına alınması, tapu tahsis belgesi olmayan konut sahiplerinin emlak beyannamesi, elektrik, su veya telefon faturalarının belge kabul edilmesi ve kiracıların da bölgede kalması. 

 

Yüzde 51 ne derse o olacak, ‘Ben evimi kendim yapacağım’ denilemeyecek 

 

Belediye Başkanı Demircan dönüşüm için bölgedeki hak sahiplerinin yüzde 51’inin onayının yeterli sayılacağını, yüzde 49 istemese de projenin yapılacağını söyledi. Plana büyük parsellere bina yapma zorunluluğu koyulacak ve tapular hisseli verileceği için kimse kendi arsası üzerinde, bağımsız olarak inşaat yapamayacak. 

‘Yerinde dönüşüm’ gereği herkesin yeni evi ‘kendi bölgesi’nde olacak, yalnızca sit alanı olan 14 bölgede hak sahipleri, ‘bölgelerine en yakın yüksek yoğunluklu konut alanlarına’ gidecek.

 

‘Kendi evimizi yeniden satın alacağız’

 

Okmeydanı Çevre Koruma Derneği Başkanı Ali Çetkin: 

“4706 sayılı kanun bizleri mağdur edecek. Yasa, emlak vergi değeri üzerinden rayiç fiyata satışa izin verirken bize arsalarımızı rayiç bedelin 2 misli fiyatına satmak istiyorlar. Kanuna göre iki taksiti ödeyemeyenlerin sözleşmesi feshedilerek arsası elinden alınacak, satış bedelinin yüzde 10’u Hazine’ye kalacak. Üstelik sonunda alacağımız, hisseli tapu. Yani arsamızın yeri ve kaç ortaklı bir parselde payımızın olacağı sonradan belli olacak. Burada işsizlik ortalamanın kat kat üzerinde. Çalışanlar asgari ücretli, birçok insan emekli. Biz zaten buraları yıllar önce fahiş fiyatlara satın aldık, vergilerimizi yıllarca verdik. Üstelik 1983’te tapu tahsis belgeleri verilecek dendi ve herkes Ziraat Bankası’na 2 bin lira verdi. Şimdi neden bir daha para veriyoruz?’’ 


Elif İNCE / Radikal