Sektörel

Ömer Faruk Çelik: Gayrimenkul en iyi yatırım aracıdır!

SİNPAŞ Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı CEO'su Ömer Faruk Çelik, Türki insanı için en iyi yatırım aracının gayrimenkul olduğunu söyledi

SİNPAŞ Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı CEO'su Ömer Faruk Çelik, "Herkes, kendi aldığı yatırım pozisyonuna inanır. Ben de bu sektörde yıllardır yöneticiyim, gayrimenkullerin değerleneceğine inanıyorum. Son 20-22 yıla bakıyorum, konut fiyatları hiç, parasal enstrümanların altında kazandırmadı. En doğru yatırım gayrimenkul" diyor.

 

İSTANBUL ve Bursa'da, yaklaşık 4 bin 300'ü satılan toplam 5800 konutluk 5 projeyi aynı anda devam ettiren Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın CEO'su Ömer Faruk Çelik, bu 5 proje tamamlandığında elde edecekleri hasılatın, 1.5 milyar dolan geçebileceğini söylüyor. "Bizim, önümüzdeki 5 yıl için planlarımız dolu" diyen Ömer Faruk Çelik, 5'inci yıldan sonraki, 6 ve 7'nci yıllarda geliştirecekleri projeler için arazi aldıklarını belirtip, sürekli yeni arazi aldıklarım ifade ediyor.

 

Çekmeköy'e dağbaşı denirdi

Sinpaş'ın İstanbul'daki ilk nitelikli konut projesi olan Aqua City örneğini veren Ömer Faruk Çelik, şöyle devam ediyor: "1993'te, Şile otoyolunun kenarında kalan Aqua City projesine başladık. 1993'te oraya başladığımızı duyan herkes 'Bu Şile otoyolundan kimse geçmiyor. Burada gecekondular var. Nasıl proje geliştireceksiniz, nasıl daire satacaksınız? diyordu. Oraya dağbaşı diyenler vardı o bölge, yani Çekmeköy çok gelişti. Yıllar içinde o bölgede 6-7 projeye geldik. Şu anda en büyük projemiz Küçükçekmece-Hallkalı'da. Yaklaşık 2800 konutluk Bosphorus City ve 1600 konutluk İstanbul Sarayları projesini geliştiriyoruz. Ömür verir de görürsek 120 yıl sonra o bölgeyi de Çekmeköy gibi izleriz. Bizim gittiğimiz her bölge, kendince gelişiyor."

 

Ruhsatlı yerde, plan değişti

Çekmeköy'e komşu, Sancaktepe'de halen 1118 dairelik Aqua City 2010 projesini yaptıklarını hatırlatan Ömer Faruk Ç "Ruhsatı aldık, inşaata başladık ve belediye orada planı değiştirdi. Proje realize oluncaya kadar satışı durdurduk, o arada 758 daire sattık. Ruhsatları yeniledik. 1.5 yıl uğraşıp aldığımız ruhsatlar yenilendi. Yeni etapları satışa çıkaracağız" diyor. Ömer Faruk Çelik, konut müşterisine ise şu mesajı veriyor:

 

En doğru yatırım, emlak

"Bir yatırımcı, her zaman kendi pozisyonu için 'en iyi yatırım' diye düşünür. Ben de konutların değerleneceğine inanıyorum. Son 20-22 yıla bakıyorum, konut fiyatları hiç parasal enstrümanların altında kazandırmadı. Döviz artık stabilleşti. Dolar nereye gidebilir? Kimisi '1.65'e gider' diyor, kimisi '1.55'e düşer' diyor. 'Yüzde 30-50 prim yapar' diyen yok. Euro, aynı. Altının şiştiğini düşünüyorum. Türk insanı için en doğru yatırım gayrimenkul."

 

İnşaatçılar akıllı işler yapıyor

SİNPAŞ GYO olarak sadece satış ofisinde satış yaptıklarını ya da kendi kayıtları altındaki eski müşterilerine ulaştıklarını bildiren Ömer Faruk Çelik, "Otellerde veya alışveriş merkezlerinde satış denemiyoruz. İnşaat sektöründe, ilginç kanalları kullanan, akıllı işler yapanlara şahit oluyoruz. Fakat yine de biz otellerde veya alışveriş merkezlerinde satış değil ama tanıtımlar yapabiliriz. Biz diyoruz ki, müşteri alacağı evin arazisini, satış ofisini görsün, o havayı alsın" diye konuşuyor. Ömer Faruk Çelik, faizlerde bir miktar yükseliş olabileceğini düşünüyor.

 

Müşteri bütün konut projelerini gezip kara veriyor

SINPAŞ GYO için, ideal proje geliştirilecek arazilerin büyüklüğünün önem taşıdığını vurgulayan Ömer Faruk Çelik, "Belirli metrekarenin üzerinde araziler olmalı. Mesela 50-100 dönümden başlayan araziye bakarız. İstanbul'un merkezinde 100 dönüm arazi kalmadı gibi. Böyle olunca hep İstanbul'un çevrelerinde proje geliştiriyoruz. Bursa Modern projemiz de şehrin bitişiğinde" ifadelerini kullanıyor. İstanbul-Halkalı'daki Bosphorus City'de 2400'ten fazla konut sattıklarını söyleyen, İstanbul Sarayları'nda ise ilk etapta 400'ü aşkın satış yaptıklarını belirten Çelik, Sancaktepe'de ise 515 villalık Lagün ve 1100 konuttan fazla olan Aqua City 2010 projesini yaptıklarını hatırlatıyor. Ömer Faruk Çelik şöyle konuşuyor:

"5 projeyi aynı anda yapıyoruz. İstanbul'daki projelerin satışında çok sıkıntı yok. Fakat şu var: 1990'larda, 2000'in başlarında hiçbir projeyi 3 ayda satmadık. Hangi projeyi satıyorsak, 1 -2 ayda satıldı. Haftada 200-300 daire satıyorduk. 3 ayda defteri kapatıyorduk. Şimdi rekabet arttı, firma ve proje sayısı arttı. Konut müşterisi bütün projeleri gezmek istiyor. Bütün projeleri dolaşınca, sıra size de gelecek. Fakat artık, haftada 200-300 daire satmak hayal. Hele bu ekonomik krizde."

  

Sinpaş müşterilerinin çoğu, ikinci evini alıyor

Konut piyasasında, yatırımcı tabir ettikleri kesimin 'Bir projeden çok sayıda ev alayım, 2 sene sonra satarım' diyen bir kesim olmadığını söyleyen Ömer Faruk Çelik, "Konut yatırımcısı, benim gözlemlerime göre, büyüyecek çocuğu için ev alıyor. Veya, '2 tane ev alayım, birinde ileride kendim otururum, diğerini de kiraya veririm, aidatımı o daire öder" diyor. Profesyonel konut yatırımcısı yok. Bizim sattığımız evlerin yüzde 70-80'ini aileler, oturmak için alıyor" dedi. Ömer Faruk Çelik, şöyle devam etti: "Bizden alanların çoğu, ikinci evini, üçüncü alıyor. Şu an oturduğu ev eski olabilir, site havasında olmayabilir. Veya kendi gelir seviyesine uygun insanlarla oturmak istiyor olabilir. Bu evini kiraya verip, yeni eve geçmek isteyebilir. Bizden ev alanlar, belirli bir gelir seviyesine sahip. Yeni evlenmiş, ailesinden ayrı eve çıkmak isteyen gençler alabiliyor. Fakat onların bütçesi daha kısıtlı. Yeni evliler eskiden, metrekaresi büyük ve oda sayısı fazla ev alırdı. 3+1, 4+1 alanlar vardı. Şimdi ise stüdyo daireye, 1+1'e dönmeye başladılar. Ben, aile yapısının küçüldüğünü düşünüyorum. Tek basma yaşayanların işini stüdyo daire, yeni evlilerin işini 2+1 görür. Bir çocuklu aileler ise 2+1 veya 3+1 alabilir. Bizim projelerimizde de 1+1 ve 2+1 var. Biz proje geliştirirken, 'o projeye hangi hedef kitle gelir, o kitlenin beklentisi ne' diye bakıyoruz. Müşterinin beklentisini iyi analiz ettiğimizi düşünüyoruz."

 

Biz artık alıştık, fakat yabancıları küstürüyoruz

 SİNPAŞGYO İcra Kurulu Başkanı (CEO) Ömer Faruk Çelik, gayrimenkul geliştiricilerinin yaşadığı sıkıntılara da dikkat çekerken, örnekler veriyor: "Marmaris'te, 2008'de arazi almaya başladık. Hem turizm hem konut alanı. 'Yabancıya buraları satarız' diyorduk. Arsa İçmeler'de. 2-3 yıl önce Antalya, Bodrum ve Marmaris'e yabancı ilgisi fazlaydı. Sonra kriz başladı. Zaten, yabancıya ev satışında sorun varmış: İngiliz'e, İtalyan'a ev satabilirsiniz ama Ruslara, Kazaklara ve Azerilere satamıyormuşuz. Mütekabiliyet yasası yüzünden. Ya da; ev almak isteyen gelecek, Türkiye'de şirket kuracak. Evi, o şirketin üzerine ev alacak. O halde, katma değer vergisi, gelir vergisi beyannamesi verecek, muhtasar verecek, kurumlar vergisi verecek. Adam sadece ev almış! Avrupa defterimiz son krizle kapandı gibi. Marmaris'te yaklaşık 1000-1200 konut ve otel yapabiliriz. Her tip daire olacak. Son parseli alınca, 230 dönüm arazi olacak. İçinde 4 tane müstakil koy var. Biz bu arsaları nasıl alıyoruz? Önce belediyeye gidip imarına bakıyoruz. Diyelim ki emsali 1. 'Şu kadar yükseklik olur' diyorlar. Buna göre arsayı alıp projeyi geliştiriyoruz. O arada biri plana itiraz ediyor, bir başkası belediye meclisinde emsali değiştirmek istiyor. Yatırım, fizibilite ve harcama uçup gidiyor. Bir projeye kazma vurmak 2 yılı alabiliyor. İmar planını iptal ettirmek isteyenler de çıkabiliyor. Biz imar planına göre yatırım yaparken, bir anda sorunlar çıkıyor. Yerli oyuncular olarak problemleri biliyoruz, bunlarla yaşamaya alıştık. Fakat, yabancı yatırımcılar bu korkulardan Türkiye'ye gelmiyor. Risklerin hepsine bakıyor. Yabancı yatırımcı, riski minimize görüyorsa gelir."
Ali Öztürk/Hürriyet