Sektörel

Onur Öngün: İmar rantı yasası yüzyılın reformu!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde üzerinde uzun süredir çalıştıkları imar rantının vergilendirilmesi ile ilgili kanun tasarısını sonunda kamuoyuna açıkladı...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde üzerinde uzun süredir çalıştıkları imar rantının vergilendirilmesi ile ilgili kanun tasarısını sonunda kamuoyuna açıkladı. Sektörde büyük yankı uyandıran bu açıklamaları, gayrimenkul ve inşaat sektörü açısından olumlu buluyorum. Hatta “yüzyılın reformu” tabirini bile kullanılabilirim. Bundan önce yapılan imar planı değişikliklerinde, sadece kamu ortaklık payı ve düzenleme ortaklık payı adı altında arsaların imar mevzuatı kanununda belirlenmiş zorunlu terk edilmesi gereken alanların dışında elde edilen rantın kamuya herhangi bir getirisi yoktu. Yani, arsadaki değer artışı devlete herhangi katkı sağlamıyordu. Bu kanunla birlikte bu durumun ortadan kalkacağı öngörülüyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kamunun rant vergisi adı altında alacağı bedelin veya arsa payının hesaplanabilmesi için plan değişikliği yapılacak olan bölgedeki arsaların değerinin çok iyi tespit edilmesi. Bu değeri belirlemek için kurulacak komisyonun çok uzman kişiler tarafından oluşturulması gerekiyor. İmar mevzuatını bilen arsa ve arazi konusunda uzman kişi ve kurumlarca yapılacak değerleme söz konusu kanun açısından hayati önem arz etmekte. Kurulacak komisyonun yapacağı değerlemelerde bölgesel gayrimenkul profesyonellerinden fikir alınması değerlendirmenin sağlıklı yürümesi açısından ciddi faydalar sağlar. Kanunun ülkeye katma değer kazandırabilmesi için talep görebilir niteliklerde olmasına dikkat edilmeli. Kazan kazan politikası olmalı ki talep görsün. Yapılacak emsal artırımı işleminden sonra kamunun alacağı arsa payı veya rant vergisinin ödenmesi noktasında esnekliklerin gayrimenkul ve inşaat piyasasını teşvik edici nitelikte olacağını düşünüyorum. 


Otomotivden turizme, ithalattan sanayiye kadar çok sayıda sektöre teşvikler söz konusu. Teşvikler içerisindeki ‘öksüz çocuk’ inşaat sektörü olmasına karşın ülkemize en büyük katkıyı da bu sektörün sağladığı bir gerçek. Geliştiricisi, yüklenicisi, mimarlık, danışmanlık, yönetim gibi hizmet birimleri ve sayısı 200’ü aşan yerli tedarikçi, üretici ve yan iş kolunun gayrimenkul sektöründen beslendiği dikkate alındığında ne kadar önemli ve lokomotif bir sektör olduğu anlaşılıyor. Böylesine önemli bir sektör için yapılan kanun reformlarında yer alacak teşviklerin, hem ülkemiz hem de sektör açısından iyileştirici niteliklerde olmalı.


Dünya