Oran Sitesi’ndeki kamulaştırmada ihlal iddiaları kabul edilmedi!
Anayasa Mahkemesi (AYM), Ankara’nın Or-An semtindeki eski milletvekili lojmanlarının 1984’te yapımı için taşınmazları kamulaştırılan üç kişinin, mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruyu kabul etmedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Ankara’nın Or-An semtindeki eski milletvekili lojmanlarının 1984’te yapımı için taşınmazları kamulaştırılan üç kişinin, mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruyu kabul etmedi.
Habibe Kalender, Zekiye Öcal ve Memiş Cantürk’ün Oran Sitesi’nde oturdukları taşınmazlar, kamulaştırıldı ve 1987’de milletvekili lojmanları ve tesisleri yapıldı. TBMM Başkanlığı, 19 yıl sonra, 2003’te, lojmanlar üzerindeki tahsis kararını, başka bir kamu kuruluşuna ve özel kişi veya kuruluşlara satışının yapılması şartı ile kaldırdı. Lojmanların bulunduğu arazi Milli emlak Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Lojmanlar, Emek İnşaat ve İşletme Anonim Şirketi aracılığıyla satılırken, satılmayan kısımlar TOKİ’ye devredildi. Kalender, Öcal ve Cantürk, lojman ihtiyacı nedeniyle kamulaştırılan taşınmazlarının, özel mülkiyete dönüştürülüp Panora AVM, Park Oran Konutları gibi çok değerli yapılar yapılarak, yüksek kazançlar elde edildiği, bu kazancın hisselerine düşen miktardaki zararın hesaplanarak iadesi için dava açtı. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi bu davayı reddetti. Karar kesinleşti. Kalender, Öcal ve Cantürk, mülkiyet haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Mahkeme, ihlal iddialarını kabul etmedi.
Resmi gazete’de yayımlanan kararda, “Somut başvuruya konu davada başvurucular 1984’te alınan kararla kamulaştırılan taşınmazlarının bedelini alamadıklarına yönelik bir şikayet ileri sürmemektedirler. Söz konusu taşınmazın 1984’te alınan kararla kamulaştırıldığı ve uzun bir süre kamulaştırılma amacı doğrultusunda kullanıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır” denildi.
‘Meşru beklenti değil’
Mevzuata göre, kamulaştırılan bir taşınmazın, kamulaştırma tahsisi ortadan kalktıktan itibaren beş yıl içinde sahiplerine iade edilebileceği belirtilen kararda, şöyle denildi: “Başvurucuların, kamulaştırıldıktan sonra uzun bir süre kamu yararı amacıyla kullanılan ve değişen koşullar sonrasında idare tarafından üçüncü kişilere devredilen taşınmazın geri verilmesi veya taşınmazın kamulaştırma değeri ile idarece satış değeri arasındaki farkın kendilerine ödenmesi taleplerinin, mevcut düzenlemelerle desteklenen bir beklenti olmadığı, bu yönde verilmiş yerleşik yargı içtihatları bulunmadığı, bahsedilen taleplerin mahkeme önünde ispat edilemediği, mülkiyet hakkı kapsamında meşru beklenti olarak nitelendirmeye yeterli somutluğa sahip bir beklenti olmadığı ve Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına ilişkin korumadan yararlandırılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
Milliyet