Genel

Orkun Grup, inşaat sektörüne ağırlık vermeye hazırlanıyor!

 Orkun Grup Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Karadeniz, çocukluğundan beri yaptığı nakliyecilik işini ve TIR filosunu oğluna devrederek, hobilerini işe dönüştürmüş. Artık yatçılık ve inşaat sektörüne ağırlık veriyor...  

 Karadeniz, bugünlerde bir yandan kendi yaptırdığı 45 metrelik helikopter pistine sahip lüks yatı 1 ay içinde denize indirmeye hazırlanırken, diğer yandan da butik projeler inşa ediyor

İlhan Karadeniz 12 yaşından beri çalışıyor. Çalışmaya aşık bir adam. İlk işi nakliyecilikti. Türkiyenin en büyük TIR filolarından birini genç yaşında kurdu. Tekstil işine girdi, hüsrana uğradı. Şimdilerde TIR filosunu oğluna ve yeğenine emanet etti, kendisi artık hobisi olan inşaat işi ve yatçılıkla uğraşıyor. Lüks yatlar yapan Karadeniz, yakında Orkun Yatçılık tarafından yapılan yapılan 45 metrelik helikopter pistli teknesini denize indirecek. Gayrettepedeki genel müdürlük binasında sohbet ettik İlhan Karadenizle...

-Çok genç yaşta çalışmaya başlamışsınız...

Evet, iş hayatına çok genç yaşta başladım. 1960 doğumluyum. İş hayatına erken başlayınca yaşımı büyüttüm. Babam nakliyecilik yapıyordu, yurtdışına mal taşıyordu. İşleri büyütmek istedim. Orta 2nci sınıftayken beni yurtdışına götürdü ve büyük keyif aldım. Okulu bıraktım, 1971de çalışmaya başladım.

-Okumadığınız için pişman olmadınız mı

Hiç oyun oynamadım. Çocukluk nedir bilmiyorum. Ama pişman değilim, çünkü o hayat bana çok şey öğretti. O koşullarda sanırım yaptığım doğruydu. 5 kardeyiz, en küçüğü benim. Kardeşlerimin hepsi de okudu.15 yaşında kendimi iş adamı hissediyordum. Yaşımı büyüttük 15 yaşındayken 18 yaşında oldum. TIR kullanmaya başladım ve Avrupaya gittim.

-Babanız o yaşta size nasıl güvendi

Kendime çok güveniyordum. Babam da bana çok güvendi. Belki de o yüzden bende para hırsı hiç olmadı. Para hep elimdeydi. Benim hırsım hep ilermek oldu.

-Bir süre Almanyada mı yaşadınız

Evet o dönemde ticaret en çok Almanyayla yapılıyordu. Çok sayıda işçi de gitmişti. Ben gidip gelirken eksiklikleri gördüm ve Almanyada Gasthouse açtım. Türkler Almanyaya yeni yeni gidiyordu, çok şeye ihtiyaç vardı. 1979da ilk evliliğimi yaptım. Kızım doğdu. Şu anda 31 yaşında Nazlı, 4 yaşında torunum var. Benim 5 çocuğum var. Orkun, oğlumun ve şirketimin adı. 1980de Almanyada TTU diye taşımacılık firmasını kurdum. 20 yaşındaydım. Alman plakalı TIRlarla Türkiyeye taşımacılık yapmaya başladım.

-Erken yaşta patron olmuşsunuz...

1977 yılından sonra kendi işimin başındaydım. Almancam anadilim gibi oldu. Özal Hükümeti TIR teşviklerini getirdi. Alman TIRlarla Türk TIRlar arasında rekabet başladı. O dönemde Türkiyeye dönmeye karar verdim. Eski TIRları Türkiyeye getirdim. Türkiyede bir nakliye şirketi satın aldım. 1985de oğlum Orkun doğdu. Şirketlerimin adı da Orkun.

Orta 2den terk CEO

-İşleriniz hızla büyümüş... Ne kadarlık bir büyüklüğe ulaşmıştınız

1990da işlerim mükemmeldi ve bir Alman Taşımacılık firması CEOluk teklif etti. Orta 2den terk bir adama profesyonel yöneticilik teklif edildi. Büyük unvandı. Onlarla çalışmaya başladım. TIRcılıktan profesyonel yaşama geçtim. 1992de atılım yaptım. Gümrüklerde çok sorun vardı. Özel gümrük açacağım dedim.

-Bir yandan da kendi işlerinize devam mı ettiniz

Evet. Çatalcadan yer aldım. Depolar yaptım. 2 yıl uğraştım. Türkiyede ilk özel antrepoları açtım. Bu Almanların da hoşuna gitti, çünkü onlar da gümrüklerde çok zorlanıyordu.

-Büyük yatırımlarla tekstil sektörüne de girdiniz. Orkun Tekstil. Dünyaca ünlü markaların üreticisi oldunuz. Neden yürümedi

Hayatımda yaptığım en büyük hata tekstil sektörüne girmekti. 1999da üretime girdim. Ne yaparsam yapayım adım TIRcıydı, sanırım bu kabuktan çıkmak ve üretime geçmek istedim. Çok yatırım yaptık. Şartlar zordu. 2001 krizine yakalandık. 100 milyon dolarlık yatırım yapmıştım. İlk kez o dönemde bankalarla çalıştım. 2 bin 500 kişi çalıştırıyordum, 28 şirketim vardı ama çalıştığım bankaların hepsine devlet el koydu. Bir anda allak bullak oldum. Ama bazı şeylere çok değer veririm. 27 yıldır iş hayatındayım. Faizlerin çok yükseldiği dönem oldu. Bir gün bir çalışanımın SSK primini geç ödemedim. Bir çekim karşılıksız çıkmadı. Bunlar benim için önemli. Titiz çalıştığım için de ayakta kaldım. 2007 yılına kadar tekstilde kaldım. Kalıp çıkarmayı bile öğrendim. Ama Çin, Mısır, Vietnam devreye girdi. Banana Republic, Tommy Hilfiger, Calvin Kleina iş yaptım. Ama yoruldum ve sektör değiştirdim. 2006da inşaat sektörüne girdim.

-Neden inşaat sektörü Hem çekinmediniz mi girerken, tekstilden sonra yeniden bilmediğiniz bir alan değil mi

Hep meraklıydım inşaata. Aldığım her evi yıkıp yeniden yaptım. Çevremdekilerin evini de yapardım. İstanbulda oturmak için gelir getirsin diye de çok mülk almıştım. Ev yıkıp yapmaktan yoruldum, Baştan yapayım dedim. Story (Öykü) Residenceları kurmaya başladım. Öykü de son eşimin adı. Onun adını verdim yaptığım inşaat işlerine. Ev almaya gidince nelere dikkat ediyorsam onu yapmak istedim. Türkiyede birçok kişi hayatında bir kez ev alıyor, ev almak çok önemli.

-Neydi farklılığınız bu işte

Ben Yeri alacağım, projeyi yapıp, bitirip sonra evi satacağım dedim. İskanını alıp sattım. İnsanlara da şunu söyledim, numune daireler yapıp satıyoruz. Sonra numune dairedeki mutfak dolaplarındaki çekmece kilitleri bile farklı çıkıyor. Numunede yetişmemiş yerli takmışız, en iyisini takmışız. Baktım evet doğruyu yapmışım. Ama bitmiş daireye gelsin baksın, kimsenin hayalleri yıkılmasın. İnsanlar ev reklamlarına bakıyor, numuneyi görüyor sonra ev bitince büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

-Nerede

Bağdat Caddesinde yapıyorum. Bundan sonra butik proje yapacağım. Story Residence 1 ve 2yi yaptım. 100 ton demir kullanmam gerekiyorsa 250 ton kullandım... 2007 krizi oldu, 2 proje başlatmıştım. Sonuçta devam ettim yine. Butik projemde dairelerin tavan boyu 3.5 metre. Her şeye çok özeniyorum.

-12 yaşından beri çalışıyorsunuz. Hiç yorulmadınız mı Krizlerden bıkmadınız mı

Tekstil ve inşaat işine girmeden önce krizlere gülüp geçerdim. Ama bu iki sektör bana krizleri yönetmeyi de öğretti. Çalışmadan duramam ama artık hobilerim de işim oldu. Yatçılık ve inşaat işini çok seviyorum. Çok meraklıyım, işin her şeyine hakim olmak isterim. Mimarlara da ne istediğimi anlatırım, onlar benim hayallerimi çizer. En ufak detaya kadar ilgilenirim.

-TIR işiniz nasıl gidiyor

180 TIRımız var. Güzel ve düzenli çalışıyoruz. Yılların markasıyız, tecrübeliyiz, zorlukları çok sektörün.

-Helikopteriniz ve uçağınız vardı...

15 yıldır bir helikopterim var. Uçağım da vardı ama sattım. Helikopter şu anda tüm işlerimi halletmemi sağlıyor.

Üzerinde helikopter pisti olan lüks tekneyi 1 ay sonra suya indireceğiz

-Orkun Yatçılık da sanırım en gözde şirketiniz... Türkiyede son yıllarda yatçılıkta büyük gelişme var. Yaptığınız tekneleri kimlere satıyorsunuz

Yatçılık işine profesyonel anlamda yeni girdim ama tam bir deniz ve tekne tutkunuyum. İlk teknem 8.5 metreydi. Tarabyada gezerken görüp aldım, baştan yaptırdım ve sonra Adalara gittik. Tekne bana küçük geldi, hemen sattım. Sana tekne yapalım dediler. 12 metrelik maun bir motoryacht yaptırmaya başladım. O zevki yaşamak istedim, tekne 1 yılda yapıldı, Kalamıştan suya indirdik, suda gitmedi. Yapan usta ortadan yok oldu. Çıldırdım.Yanlış motor takmışlar. Ama bu virüs içime girdi çıkaramadım. İthal tekneler aldım. Sonunda işin profesyoneli oldum. 1992de guletim vardı, her aldığım tekneyi de baştan aşağı yaptım. O güzel tekneme durduk yerde alıcı çıktı. Almasın diye 350 bin dolar dedim. Teknemin adı da Nazlıydı. Kızımın adı. Adam hemen aldı tekneyi. O sırada 220 dönümlük bir arazi aldım Silivriden.

-Tekne alıp yapıp satarak işi mi öğrendiniz

Aynen. Ustalarla uğraşmak zor. İşin detayları adamı bitirir ama bu bir tutku.

-Helikopter pistli tekne değil mi

Son teknoloji. Üzerinde helikopter pisti var. 7 odalı. Muhteşem bir tekne yaptık. Kısmetse bir ay sonra suya inecek, içini de Nisanda bitireceğiz. Teknolojisi ve şıklığıyla ödül alabilecek bir tekne. Satacağım sonra yenisini de yapacağım. Saç tekne, okyanus ötesi. Monaco Fuarına gidecek. Avrupada 45 metrelik tekneyi 35 milyon eurodan aşağı alamazsınız, Türkiyede 20 milyon euroya satıyorum. Avrupadaki teknelerden de iyi olduğunun garantisini veririm. Türkiye bu işte iyi bir yerde. Yalnızca biz değil, başkaları da çok iyi iş yapıyor.

Yazlığı çocuklara aldım ben teknede tatili severim

-Nerede tatil yaparsınız

Teknede tatili severim. Yazlığı çocuklarım için aldık. Çeşmede ve Bodrumda yazlığımız var ama ben teknedeyim. Yunan Adalarına ve Türkiyenin eşsiz güzellikteki koylarına giderim. Hisarönü ve Samos da sevdiğim yerler. Yaptığım tekneleri deniyorum sonuçta.

-Başka hobiniz var mı

Çok güzel yemek yaparım. Deniz mahsullü makarna favori yemeğim. Tablo almaya başladım yavaş yavaş. Saat ve giyime de çok meraklıyım.

Siyaset için hata demem ama bir daha da girmem

-Siyasete girdiniz. ANAP İstanbul İl Başkanı oldunuz. Hata mıydı

Mesut Yılmaz ANAPın başına geçmişti. Ben de Karadenizliyim. Hayatta hiçbir şeyin kalıcı olduğuna inanmam. Her şey gelip geçer. Ve benim hikayeye bakın, nereden nereye. Türkiyenin en büyük TIR filosu bendeydi, önemli bir şirketin de yöneticisiydim. Siyasiler arkadaşımdı. Çalışkandım... Hata demem siyaset için ama bir daha girmem.

-Tayyip Erdoğan da Karadenizli...

Karadenizli bir insanın yükselmesi güzel. Valla bir daha çocuğum olursa onu Karadenizde doğurtacağım...
Vatan/Elif Ergu