Genel

OSB'ler vergi muafiyeti için yasal düzenleme istiyor!

Organize Sanayi Bölgeler Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özbebir, OSBleri vergi mükellefi yapan ve sürekli yargıdan dönen girişimlerinin engellenmesi için yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi

         OSBÜKün Ege Bölge toplantısı, 26 OSBden temsilcinin katılımıyla Ege
Bölgesi Sanayi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Salonunda yapıldı.
         Toplantıda konuşan Özdebir, dünya büyük bir ekonomik kriz içinde
 kıvranırken, ekonomik göstergeleri kriz öncesi değerleri geçen Türkiyenin bu
 başarısında OSBlerin büyük payının bulunduğunu, bu bölgelerin sanayicilere 7
 yıldızlı otel konforunda çalışma ortamı sunduğunu dile getirdi.
         OSBlerin geliştirilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması konusunda
 hükümetten bazı taleplerinin bulunduğunu dile getiren Özdebir, Bilim, Sanayi ve
 Teknoloji Bakanlığından özel izin almış olanlar hariç tüm yatırımların OSB ve
 küçük sanayi sitelerinde yapılma zorunluluğunun getirilmesi, belediyelerin küçük
 sanayi siteleri dışında sanayi alanı planlamasının önlenmesi gerektiğini
 söyledi.

         Özellikle küçük ilçelerde OSBler beşinci sınıftan daha kötü tarım
 arazilerine kurulurken mutlak tarım alanları üzerinde sanayi alanları
 üretildiğini gördüklerini ifade eden Özdebir, bunun haksız rekabete neden
 olduğunu, gıda ve tarımın dünya için giderek önemini artırdığı bir ortamda tarım
 arazilerinin korunmasının önem taşıdığını söyledi.

         TEŞVİK TALEPLERİ
         EBSO Başkanı Ender Yorgancıların OSBlere 4. derecedeki teşvikler
 sağlanması talebini desteklediklerini belirten Özdebir, şöyle konuştu:
         "Bu konuda başka formüller de bulunabilir ve geliştirilebilir. Neticede
 biz buna dikkati çekmek için söylüyoruz. Çarpık sanayileşmenin önlenmesi, tarım
 arazilerinin korunması için fabrikaların OSBlere taşınması için mutlaka cazip
 hale getirilmesi lazım.
         Geçmişte OSBler bulunduğu bölgenin bir üstünden teşvik alabiliyordu. Ama
 5084 sayılı yasayla bir çok sanayi tesisinin taşınmasının kaynak israfı olduğunu
 değerlendirmemiz lazım ve artık yeni teşvik mekanizması içinde OSBleri en cazip
 kılacak mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor."
         Özdebir, OSBlerin mevzuatta kimlik tanımlaması yönünden sıkıntıları
 bulunduğunu, kamu kurumu niteliğinde mesleki teşekkül vasfının verilmesi
 gerektiğini, OSBlerin Maliye Bakanlığı ile her yıl yaşadığı mahkemeleşme
 sürecinin de artık son bulmasını istediklerini söyledi.

         OSBlerin kuruluş kanununda her türlü vergi, resim ve harçtan muaf
 olduğunun belirtilmesine rağmen Maliye Bakanlığının OSB tüzel kişiliklerini veya
 bazı faaliyetlerini vergi mükellefi yapma girişimi içine girdiğini belirten
 Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü:
         "Bu girişim ve manevraları anlamakta güçlük çekiyoruz. Maliye
 Bakanlığının OSBleri vergi mükellefi yapan ve her defasında yargıdan dönen
 girişimlerinin engellenmesi için OSB tüzel kişiliklerinin 4562 sayılı kanuna göre
 yaptığı tüm faaliyetlerinin kurumlar vergisinden muaf olduğunu bildiren, tartışma
 yaratmayacak açıklıkta yasal bir düzenleme yapılmalıdır.

         Her sene Maliye Bakanlığı vergi salar. İzmir gibi bir çok ildeki OSBler
 de dava açar, her seferinde kazanırız ama mahkemeleşmekten de bir türlü
 kurtulamayız. 8-10 yıl içinde sanayileşmeyle birlikte bazı OSBler dikkati çeken
 başarılar sağladılar. Bir başarı varsa bunun bir takım zihniyetler tarafından
 mutlaka cezalandırılması gerekiyor. Sanki buralarda vergi kaçırılıyormuş gibi bir
 mantıkla bakılmakta ve bu konuda çeşitli zamanlarda vergi daireleriyle
 ihtilafımız olmakta.

         OSBler kar amacı güden kuruluşlar değildir. Topladıkları paraları OSB
 kanunu gereği kendi sınırları içinde harcamak, tasarruf etmek durumundadır. Eğer
 OSBlerin geliri olmasaydı bu paraları üyelerimizden toplamak zorunda olacak,
 üyelerimizin gelirlerini azaltacaktık. Bu durum da o bölgeden toplanması gereken
 vergiye olumsuz etki yapacaktı."

         "KREDİ NOTUNUN ARTMAMASI SİYASİ NEDENLERE BAĞLI"
         Özdebir, konuşmasında Türkiyenin kredi notunun artırıldığına da dikkat
 çekerek, kısa zaman içinde döviz cinsinden olan kredi notunun da artacağına
 inandığını, "şu anda artmamasının ise siyasi nedenlere bağlı olduğunu
 düşündüğünü" ifade etti.
         Ülke notları arttıkça daha fazla miktarda yabancı yatırımcının
 geleceğini, bunlara yeni yerler hazırlanması gerektiğini söyleyen Özdebir,
 doğalgaz konusunda da OSBlere pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini
 söyledi.
         OSBlere lisanslı doğalgaz dağıtım yetkisi verilmesi ya da dağıtım
 bedellerinin OSBler ve bölgesel dağıtım şirketleriyle paylaşılmasını sağlayacak
 bir düzenleme getirilmesi gerektiğini ifade eden Özdebir, OSBÜK olarak gaz
 ithalatı için şirket kurduklarını, ancak depolama alanı sıkıntısının bulunduğunu,
 bu yıl Bulgaristan üzerinden gelen doğalgazın kontrat süresinin dolduğunu,
 BOTAŞın bunu yenilemediğini ifade etti. Özdebir, bu konuda bir strateji
 değişikliği olacağının tahmin edildiğini, OSBler adına gereken adımların
 atılması gerektiğini ifade etti.

         Özdebir, OSBlerin yerel yönetimlerin oluşturduğu komisyonlarda temsil
 edilmesi gerektiğine de işaret ederek, bu konuda Ankarada Büyükşehir Belediyesi
 ile örnek bir çalışma yaptıklarını, belediyenin her ay 3 milyon lira OSB
 altyapısına yatırım yapma kararı aldığını, bunun karşılığında kendilerinin de 25
 bin ek istihdam yaratmayı taahhüt ettiklerini ifade etti.
         OSBlerde bedelsiz arsa teşvikleri sağlanmasının OSBlerin cazibe merkezi
 niteliği kazanması yönünde önemli bir adım olduğunu ancak il ve ilçeler arasında
 teşvik farklılığı yaratılmasının sıkıntıya yol açtığını anlatan Özdebir, bunun
 Manisa ile İzmir arasında gözlendiğini ifade etti.

         TEŞVİK TALEBİ
         EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, OSBlerin planlı
 sanayileşmenin gelişmesi, kayıt dışılığın ortadan kalkması açısından en önemli
 merkezler olduğunu belirterek bu bölgelerdeki yatırımlara 4. derece bölgelere
 tanınan teşvik sisteminin uygulanmasının sağlanması gerektiğini ifade etti.
         Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ise İzmirde 2005
 yılına kadar büyük ölçekli planlama olmadığı için çarpık sanayileşme sorununun
 ortaya çıktığını, son 6 yılda bu konuda belli bir seviyeye geldiklerini artık
 kimin nerede ne yapacağının belirlendiğini ifade etti.
         İzmirde yatırım yapacak yer olmadığı eleştirilerine tepki gösteren
 Aydoğan, kentteki bir çok OSBde boş yerlerin bulunduğunu söyledi.
         OSBleri emniyet sübabı olarak gördüklerini, bu bölgelerin belediyelere
 de destek olduğunu ifade eden Aydoğan, "OSB kuruldukça biz mutlu oluyoruz.
 Bundan sonra yerel yönetim olarak müktesep hakları korumak kaydıyla yatırımları
 OSBlere yönlendireceğiz. Ben gitmeyeceğim yok. Bu konuda işbirliğine de
 hazırız" dedi.

AA