Turizm

Osman Ayık: Turizm iflas ederse, Türkiye iflas eder!

Sektörde yaşanan sıkıntıları dile getiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, 2015 yılı kaybının yaklaşık 5 milyar doları bulacağını ifade ederek, "Turizm iflas ederse, Türkiye iflas eder" dedi.

Antalya Porto Bello Hotel'de gerçekleştirilen toplantıya TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, TÜROFED Başkan Yardımcıları Ahmet Tok, Sururi Çorabatır, Mehmet İşler, TÜROFED Genel Sekreteri Savaş Çolakoğlu. TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Toktaş, Bülent Bülbüloğlu. Tayyar Zaimoğlu, Halil Özyurt, Burhan Sili, Gülçin Güner, Haluk Beceren, Gazi Murat Şen ve AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman katıldı. Sektör temsilcilerinin ortak görüşü, bugüne kadar kamu kuruluşları tarafından yapılan belgelendirme işlerini üzerine alarak turizm alanında hem haksız rekabeti önlemek hem de bütünleşmeyi sağlamak açısından yeni bir anlayışı ortaya koymak olarak belirlendi. 


80 MİLYAR DOLAR YATIRIM 

TÜROFED Başkanı Osman Ayık, ülkemizde otelciliğin yaklaşık 80 milyar dolar yatırım sermayesi ile yılda 35 milyar dolar üzerinde turizm geliri sağlandığını ve yaklaşık 40 milyon turistin konaklama yaptığını belirtti. Ayık, bununla birlikte tesislerde 1 milyon200 bin kişiye istihdam sağlandığını kaydetti. Başkan Ayık, "Bu da istihdamın yaklaşık yüzde 16'sına tekabül etmektedir. Aileleri ile birlikte yaklaşık 6 milyon kişiye ekonomik katkıda bulunan turizm. 55 yan sektörle iş ilişkisinde bulunmaktadır. Türkiye'nin cari açığının kapatılmasında önemli katkısı bulunmakta ve ihracatımızın % 20'sini turizm sektörü gelirleri oluşturmaktadır. Ayrıca ihracat kalemi olarak değerlendirildiği zaman yüzde 95 yerli sermaye kullanılmaktadır" diye konuştu. 


2016 VE 2017 TEHLİKEDE 

Turizmde zorlu bir süreç geçilmekte olduğunun altını çizen Ayık, bu sürecin iyi yönetilmediği takdirde daha olumsuz sonuçların ortaya çıkaracağını ifade etti. Türkiye turizmi, kısa sürede mucizeler yarattığına değinen Ayık, "Rusya pazarındaki durumun düzelmemesi nedeniyle ciddi bir sıkıntıya düşülmüştür. Ayrıca konaklamadaki ortalama kalış süresi 9.5 günden 8 güne inmiş durumdadır. 

Dolayısı ile yılsonu etkisi daha büyük olacaktır. Bunun etkisi sadece Antalya'ya baktığımızda yüzde 15'lik kayba denk geliyor. Tahminlerimize göre turizm gelirimizin çarpan katkısı da ele alındığı zaman yaklaşık 5 milyar dolar kayıp söz konusu olacaktır. Bu kayıp tüm ekonomiyi de etkileyecektir. Cari açığa ve istihdama büyük bir katkı sağlayan turizm sektörü 2016 ve 2017 yılında da bu tehlike ile karşı karşıyadır" dedi.


Bir an önce harekete geçilmeli 

Turizm sektöründe yaşanan sıkıntıların ve sezon sonu yaşanan kayıpların değerlendirildiği toplantı sonunda soruları yanıtlayan TÜROFED Başkanı Osman Ayık; "Eğer 2023 yılında 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefliyorsak bir an önce harekete geçmemiz gerekmektedir" dedi. 


ORTAK STRATEJİ BELİRLENMELİ 

Sektörün yaşamış olduğu tüm sıkıntılara rağmen kendi içinde bir direnç oluşturduğundan bahseden Osman Ayık, şöyle devam etti: "Tüm sıkıntılara rağmen bunları aşamayacak durumda değiliz. 2014 un eylül ayından başlayıp bugüne kadar gelen süreçte ilk kriz, Türkiye'nin güneyinde yaşanan sıkıntılar ardından kuzeyde Rusya ve Ukrayna arasındaki sıkıntılar ve bunun başka bir boyuta dönüşmesi Avrupa hatta dünya ekonomisini etkiledi. Dolayısıyla bu olaylar karmaşık bir hale geldi. Başta siyasi ve ekonomik olarak görülen bu krizler insanlardaki seyahat dürtüsünü etkiledi. Türkiye birçok pazarda kayıp yaşamaya başladı. Bunun için ortak bir stratejinin belirlenmesi ve kamu-özel sektör işbirliğinin sürdürülmesi gerekmektedir."


ÇATI ÖRGÜTÜ ZORUNLU 

Tüm turizm sektörü bileşenlerinin oluşturduğu çatı örgütünün oluşturulması gerektiğinin artık bir zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Ayık, belgelendirmedeki farklılıkların ortadan kaldırılması gerektiğini hatırlattı. TÜROFED Başkanı, "Kapasite kontrolünün mutlaka yapılması lazım. Arzın bu kadar hızlı büyümesi karşılaştığımız sorunların arkasındaki en temel nedenlerden bir tanesidir. Sektörde fiyat istikrarı ortadan kalkmıştır. Sektörde şu anda uygulanan fiyatlar sektörü 3-5 yıl geriye götürmektedir. Sektörün tekrar bunları geriye kazanması en az 3-4 yılımıza mal olacaktır. Bu noktada örgütlenme modelimiz bu kontrolü sağlayabilir. Barcelona örneğine baktığımızda belli bir döneme kadar otel yapımı durduruldu. Biz de artık bu tür yöntemlere başvurmalıyız" açıklamalarında bulundu. 


TEŞVİK KANUNU GÜNCELLENMELİ 

Ayık, turizmin devlet politikası haline getirilmesi sektörün gelişimi açısından kaçınılmaz olduğunu ayrıca Turizm Teşvik Kanununun da güncellenmesi gerektiğini belirtti. Osman Ayık, "Türkiye'yi bugünkü konumuna getiren 2634 sayılı bir yasamız var. 1982 yılında çıkan turizmi teşvik yasası. Bu yasa yazıldığında hedefler bugünkünden çok daha küçük hedefler vardı. Bu yasa bizi yeni hedeflere taşıyacak şekilde ele alıp yeniden yazılması gerekmektedir" dedi. Ayık, ayrıca seçim sürecinin sektöre yansımasını şöyle değerlendirdi: "Seçim süreci içinde çok büyük mesajlar barındırıyor. Önemli olan bu mesajın nasıl okunduğudur. Hükümetin henüz kurulmaması sorunların ötelemesini gerektirmez. Bürokratlar görevlerine devam ettiği sürece devlet karar mekanizmaları işlerini yapmaya devam edecektir."


7 HAZİRAN İMAJIMIZI DEĞİŞTİRDİ 

Suriye'den gelen göç dalgasının Türkiye turizmine etkisini ve Türkiye'nin imajını değerlendiren Ayık, Suriye'de yaşanan iç savaşın yakın coğrafyada her türlü hareketliliği etkilediğini belirtti. Güneyde yaşanan olayların bir an önce sonlanması ve istikrarın sağlanması gerektiğini ifade eden Ayık, buna rağmen Türkiye'ye gelen misafirlerin bu coğrafyada yaşananları bildiği için her şeye rağmen ziyaret ettiklerini söyledi. Ayık. Türkiye'nin imajını şu sözlerle ifade etti: "Türkiye'ye dönük turizm hareketlerinin belli ülkelerde sıkıntılı olmasının sebebi imajla ilgiliydi. Avrupa'da araştırmalara baktığımızda Türkiye'nin nereye koyulduğu belli oluyor. Türkiye'deki insanların etnik grupların haklarının olmadığı gibi değerlendirmeler var. Ancak 7 Haziran seçimleri bu fotoğrafı değiştirdi." 

YUNANİSTAN RAKİBİMİZ DEĞİL  

İçinden geçilen zorlu süreçte Turizm Bakanlığı ile iletişim kurmakta bir miktar gevşeme olsa da her zaman işbirliği içerisinde olduklarını dile getiren Ayık, "Sektör bu noktaya geldiyse özel sektör ve kamunun iletişimi sayesinde gelmiştir. Son birkaç yıl içinde bu iletişimde bir miktar gevşemeler olmuş olabilir. Ama bu bakanlık ile sektörün iç içe olma zorunluluğuna engel değildir. Hedef ve amaç aynı iken özel sektör ve kamu birlikte hareket etmeli" dedi. Ayık, Yunanistan'daki krizi ise "Biz herhangi bir komşumuzun yaşadığı kayıpla büyüyecek değiliz. Ayrıca bugün istatistiklere baktığımızda Yunanistan bizim rakibimiz değildir. Öte yandan Yunanistan'ın yaşadığı ekonomik kriz uzun vadede bizi de etkileyebilir" sözleriyle yorumladı. 


ERKEN REZERVASYON UYARISI 

İç pazar bizim en önemli hedeflerinden birisi olduğunu söyleyen TÜROFED Başkanı Türkiye'deki enflasyonun artmasında en önemli sebep olarak sektördeki fiyat artışının gösterilmesine ilişkin söylentilerine şöyle cevap verdi: "İç pazarda misafirler tatil planını son ana bırakırsa o zaman fiyatlarda yüksek rakamlar ortaya çıkıyor. Erken rezervasyonda çok makul fiyatlara seyahat ve tatil imkânları sağlanabilir. Siz ayakkabıcıya gittiğiniz zaman son ayakkabıyı daha ucuz alabilirsiniz. Ancak bizim sektörde son kalan oda en pahalı fiyata satılır. Çünkü o bizim elimizdeki en son değerdir. Biz mutlaka son kalan ürünümüzü en pahalıya satmak durumundayız. İç pazarda seyahat edenler mümkün olduğunca erken karar vermek zorundadır." 


Antalya Gazetesi