Osman Birgili: Değerlerimiz kurucularımızdan miras!
Tekfen Holding CEO’su Osman Birgili, “DNA’mızda olan ilkelerimiz her biri ülkemiz için birer değer olan kurucularımızdan bizlere kalan bir miras. Böylesine değerli bir kurumun parçası olmak, her geçen gün daha fazla insana ulaşarak, hayatlarına değer katma isteğimizi artırıyor." diyor...
Tekfen Holding, iyiliğin tüm DNA'sına işlediği gruplardan biri. Grup, bugün uluslararası müteahhitlik ve tarımsal sanayide Türkiye lideri, gayrimenkul geliştirme alanında ise sektöründe öncü bir marka. Tekfen Holding CEO'su Osman Birgili, "DNA'mızda olan ilkelerimiz her biri ülkemiz için birer değer olan kurucularımızdan bizlere kalan bir miras” diyor. Bilindiği gibi rahmetli Feyyaz Berkerve Ali Nihat Gökyiğit, bugün her biri önemli sivil toplum kuruluşu olan pek çok dernek ve vakfın kurucusu ya da fikir babası. Birgili de "Böylesine değerli bir kurumun parçası olmak, her geçen gün daha fazla insana ulaşarak, hayatlarına değer katma isteğimizi artırıyor. Kurumumuzun sahip olduğu iyi şirket olma kültürü, bir taraftan da Tekfen Holding'in güncel sürdürülebilirlik anlayışının temellerini oluşturuyor" diyor. Tekfen Holding, eğitimden tarıma, kültür-sanattan spora pek çok alanda Türkiye’ye değer yaratıyor. Tekfen Holding CEO'su Osman Birgili'nin Capital’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Tekfen’in bugün Türkiye’de bulunduğu konum, Türkiye’deki misyonu, vizyonu hakkında bilgi verir misiniz?
Tekfen Holding 62 yıldır Türkiye ekonomisine katkı sağlamak için üretiyor ve çalışıyor. Faaliyette bulunduğumuz uluslararası müteahhitlik, tarımsal sanayi, limancılık ve gayrimenkul alanlarında her zaman işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz, içinde bulunduğumuz topluma faydalı olabilecek başta eğitim, çevre, kültür-sanat ve spor alanında faaliyetler sürdürüyoruz.
Bugün, uluslararası müteahhitlik ve tarımsal sanayide Türkiye lideri, gayrimenkul geliştirme alanında ise sektöründe öncü bir marka olduğumuzu gururla ifade edebilirim. Gerek üretim gerek istihdam olarak ülkemize sunduğumuz katkının yanı sıra tüm iştiraklerimizle faaliyetlerimizi sosyal, çevresel, kalite boyutları ve en önemlisi iş sağlığı ve güvenliği kriterlerini göz önünde bulundurarak, "sorumlu bir anlayışla" gerçekleştiriyoruz.
Kısaca özetlediğim bu anlayışımız ve DNA'mızda olan ilkelerimiz her biri ülkemiz için birer değer olan kurucularımızdan bizlere kalan bir miras. Bilindiği gibi rahmetli Feyyaz Berker ve Allah başımızdan eksik etmesin Ali Nihat Gökyiğit, bugün her biri önemli sivil toplum kuruluşu olan pek çok dernek ve vakfın kurucusu ya da fikir babası. Böylesine değerli bir kurumun parçası olmak, her geçen gün daha fazla insana ulaşarak, hayatlarına değer katma isteğimizi artırıyor. Kurumumuzun sahip olduğu iyi şirket olma kültürü, bir taraftan da Tekfen Holding’in güncel sürdürülebilirlik anlayışının temellerini oluşturuyor.
Türkiye'de bulunduğunuz sektörlerin gelişmesi için neler yapıyorsunuz? Planlarınızdan bahseder misiniz?
Tekfen Holding olarak faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde ilk önceliğimiz işimizi iyi yapmak. Bunun yanı sıra iştiraklerimizin iş yapış biçimleri, uygulamaları ve ürünleriyle sektörlerinde öncü, örnek ve lider olması için çalışıyoruz. Örnek vermek gerekirse, Tekfen Holding, taahhüt alanında özellikle uluslararası arenada petrol ve gaz sanayisi ile altyapı konularında Türkiye'nin ve dünyanın güvenilir şirketleri arasında yer alıyor. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptığımız çalışmalar ve elde ettiğimiz sonuçlar örnek olacak seviyede. Şirketimiz aynı zamanda Uluslararası Boru Hattı Müteahhitleri Birliği'nin de kurucu üyeleri arasında. Ülkemizin sektör adına da itibarını artıracak Gürcistan sınırından başlayarak Doğu-Batı ekseninde tüm Türkiye'yi kat eden TANAP projesinin inşaatında yer aldık. Bu proje toplam 1.850 km uzunluğuna sahip ve tam 20 ilden geçerek Yunanistan sınırına ulaşıyor. Dört kısım halinde inşa edilen projede Tekfen inşaat hem tüm hattın kompresör ve ölçüm istasyonlarının hem de 513 kilometresinin inşasından sorumlu oldu. Bu bölüm 6 il, 21 ilçe ve 146 köy sınırını kapsarken toplamda 814 yol geçişi, 548 adet nehir geçişi ve yatay sondaj yoluyla 2 adet nehir geçişi içeriyor. TANAP projesini örnek alacak olursak iş hedeflerimizin yanı sıra en önemli önceliklerimizden biri de projenin çevresel etkilerini en aza indirmek oldu. Çalıştığımız arazilerde üstteki verimli toprağın endemik türlerin, yaban hayatının ve su kaynaklarının en üst düzeyde korunması için özel önlemler uyguladık. Bu doğrultuda yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla da yakın işbirlikleri geliştirdik. Çünkü Tekfen olarak hedefimiz proje sonrası bölgeden ayrılırken iyi bir intiba dışında hiçbir olumsuz etki bırakmamak.
Tarım iş alanınıza dair ne gibi sosyal etkisi olan çalışmalar yapıyorsunuz?
Grup şirketlerimizden Toros Tarım ile faaliyet gösterdiğimiz tarımsal girdi alanında çiftçilerin bilinçlendirilmelerine ve doğru tarım yapmalarına destek olmaya devam ediyoruz. Yıllardır sürdürdüğümüz toprak analizi, çiftçi eğitimlerimiz, deneme tarla gibi uygularımızda Türkiye'nin her bölgesinde üreticiye destek olmak için çalışıyoruz. Bunu yaparken bugün teknolojiden de önemli ölçüde faydalanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki Endüstri 4.0 uygulamaları ve dijital teknolojiler, tarımsal üretime yepyeni ufuklar kazandıracak. Buna rağmen tarım, Türkiye'de dijital teknolojilerin en az uygulandığı alanlardan bir tanesi. Bunun farkındayız, kendimizi bu alanda geliştirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızdan bir tanesi, teknolojinin tarımsal üretim için faydalarını gösterecek örnek çalışmamız, ücretsiz olarak çiftçilerin hizmetine sunduğumuz 'TorosÇiftçi' aplikasyonumuz. Bu akıllı uygulama çiftçilerin hava durumu tahmini, toprak ve bitki verilerini bir arada görebildiği bir tarım destek uygulaması. Bu uygulama ile üreticiler, kaydettikleri tarlaları için üretim ve operasyon kararlarını daha doğru bir zamanlama ile gerçekleştirebiliyorlar. Bu da oluşabilecek kayıpları en aza indirmeye olanak sağlıyor.
Gayrimenkul alanında ne gibi ‘iyi’ uygulamalarınız var?
Grup şirketlerimizden Tekfen Gayrimenkul ile Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği'nin [ÇEDBİK] kurucu üyelerindeniz. Aynı çevresel güdülerle 2007 yılından beri tüm projelerimizi dünyanın en etkin yeşil bina sertifikası olan Leadership in Energy and Environmental Design (LEED) sertifikası çatısı altında yapıyoruz. Böylesine bir kurum kültürüyle hareket ederken faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde de toplumsal gelişime azami katkı sağlamayı hedefliyoruz ve bu kapsamda çeşitli projeleri hayata geçirmeyi ilke kabul ediyoruz. Bu doğrultuda eğitim, sağlık, kültür, sanat ve doğal varlıkları koruma amacıyla faaliyet gösteren Tekfen Vakfıyla her yıl Türkiye'de öğrenim gören ve maddi desteğe ihtiyaç duyan başarılı öğrencilere karşılıksız eğitim bursu veriyoruz. Bugüne kadar 2.500'e yakın öğrenciyi mezun etmiş olan Vakfımız, her yıl 500 öğrenciye destek oluyor. Bursiyerlerinin iş hayatına atıldıklarında ne istediklerini daha iyi bilen, donanımlı mezunlar olarak mesleklerine başlamaları için onlara Tekfen Grup Şirketleri’nde staj ve gelecekteki meslektaşlarına danışma imkânı veren "mentorluk” desteği de sağıyoruz. Geleceğin dünyasında söz sahibi olacak gençlere tanıdığımız bu imkânların, yarınlar için büyük bir değer yaratacağına inanıyoruz.
Tekfen Filarmoni’nin çalışmaları nasıl gidiyor?
1992 yılında Karadeniz Oda Orkestrası adıyla kurulan Tekfen Filarmoni, bugün Türkiye'nin önemli özel müzik kurumlarından birisi. Farklı kültürler arasındaki ilişkileri geliştirmek, barış adına ortak bir dil yaratmak amacıyla kurulan orkestra Karadeniz, Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz bölgelerinden toplam 23 ülke müzisyenlerinin katılımıyla 3 Denizin Sesi olarak anılıyor. Daimi şefi Aziz Shokhakimov yönetiminde 2019-2021 yılları arasında İstanbul Müzik Festivali'nin açılış orkestrası olarak Festivalde yerini alacak Tekfen Filarmoni, çocuklara özel projesini ise Tekfen Filar-mini adıyla sürdürüyor. Tekfen Filar-mini her sonbaharda 'küçüklere büyük konser' düzenleyerek, klasik müziği genç yaşta öğretmeyi, sevdirmeyi ve geleceğin bilinçli dinleyicilerini bugünden yoğurmayı amaçlıyor.
Bu yıl spora da destek oluyorsunuz. Ondan da bahsedebilir misiniz?
Tekfen Holding olarak eğitim ve sanatta yıllardır sürdürdüğümüz desteği bu yıl spora da taşıdık. Geçtiğimiz yılın EuroCup şampiyonu olan, bu yıl ise Turkish Airlines EuroLeague’de mücadele ederek ülkemizi temsil edecek Darüşşafaka Basketbol A takımına ana sponsor olduk. Daçka artık Tahincioğlu Basketbol Ligi'nde ve Avrupa’nın en önemli basketbol organizasyonu olan EuroLeague’de “Darüşşafaka Tekfen” adıyla mücadele edecek. Sağlıklı nesiller yetişmesinde büyük önem taşıyan sporun ve spor kültürünün yaygınlaşmasında ülkenin en prestijli eğitim kurumlarından Darüşşafaka'yla yaptığımız işbirliğinin büyük önem taşıdığını düşünüyoruz.
“BAŞARIMIZI DEĞERLERİMİZE BORÇLUYUZ"
GENÇLERLE PAYLAŞIYORUZ Tekten olarak bugünkü başarımızı sahip olduğumuz değerlerimize borçluyuz. Biz de bunun bilincinde olarak dahil olduğumuz bu kültürü herkesle ve özellikle yarının dünyasında pay sahibi olacak gençlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu doğrultuda tüm Tekten çalışanları olarak inandığımız değerleri sıralamak gerekirse:
DEĞERLERİMİZ Değişime, yeniliklere açık ol, ufkunu her daim açık tut. En iyi bildiğin işi, en iyi şekilde yap. Memleketine faydalı, meselelerine ise duyarlı ol. Çalışanınla yan yana ol. Az konuş, çok çalış. Dürüst ve ilkeli ol, verdiğin sözü ne olursa olsun tut. Uyumlu ol, yürüdüğün yolda kimseyi dargın bırakma. Hırsın aklın önüne geçmesine izin verme. Tekniğin ve bilimin gücüne inan. Doğayı ve çalışanını koru.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EN ÖNEMLİ GÜNDEMİMİZ”
SAHADA YAPILANLAR ÖNEMLİ En önem verdiğimiz konuların başında gelen sürdürülebilirlik önümüzdeki yıllarda da gündemimizin başında yer alacak. Tekfen Holding olarak temelde müteahhitlik, tarım ve gayrimenkul gibi reel sektörlerde faaliyet gösteren bir grup olduğumuz için dokümantasyon çalışmalarından çok sahada yaptıklarımızın daha önemli olduğunu düşünüyoruz.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ Çalışmalarımızı da bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Gerek sahada veya fabrikalarda gerekse inovatif çözümlerde emek sarf edeceğimiz konuların başında gelen bir diğer husus ise bugün de olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği olacak. Ayrıca tarımın stratejik öneminin büyük ölçüde artmasıyla, Tekfen’in gelecek planlarında ayrı bir yeri var. Holding’in tarım alanındaki faaliyetlerini genişletme stratejimiz çerçevesinde holding bünyesi içinde Toros Tarım’ın yanına bir de Tekfen Tarım şirketimizi geçtiğimiz yıl kurduk.
YENİ ALANLAR Gübre üretimi Toros Tarım’da devam ederken, tohum, fide ve fidan gibi canlı tarımsal girdi üretim ve pazarlanmasını Tekfen Tarım’a aktardık. Bununla birlikte, muz, kinoa ve susam ile artık bizzat tarımsal üretime başladık. İşte bu noktada yılın ilk günlerinde, Türkiye’nin en büyük ve kaliteli meyve üreticilerinden Alanar Meyve ile kardeş şirketi Alara Fidan’ı bünyemize kattık.