26 / 12 / 2024

Otopark Tasarımı kitabı çıktı!

Otopark Tasarımı kitabı çıktı!

YEM Yayın’dan trafik sorununa mimari bir katkı… Kent planlamacıları, mimarlar ve yerel yönetimler için; Amerika ve Avrupa’dan başarılı örneklerle Otopark Tasarımı kitabı çıktı.



Otopark kavramı ve otopark yapılarının tasarlanmasına ve uygulamasına yönelik çözümler Türkiye'de ilk kez bu kadar kapsamlı olarak ele alınıyor... Ilja Irmscher ve arkadaşları, her türden otopark yapısı için modern bir planlama anlayışının yanı sıra tasarım ve yapım bilgileri içeren Otopark Tasarımı’nda, konuyu akademik titizlik ve bütüncül bir yaklaşımla irdeleyerek kullanıcı dostu, işlevsel, ekonomik ve pratik otopark yapısı çözümleri sunuyorlar…


Otopark kavramından yola çıkarak otopark yapılarının tasarım ve uygulamalarında dikkat edilmesi gerekenler, Türkiye'de ilk kez bu kitapta en kapsamlı ve ayrıntılı olarak ortaya konuyor. Yazarlar, her türden otopark yapısı için modern bir planlama anlayışının yanı sıra tasarım ve yapım bilgileri içeren Otopark Tasarımı’nda, konuyu akademik titizlik ve bütüncül bir yaklaşımla irdeleyerek kullanıcı dostu, işlevsel, ekonomik ve pratik otopark yapısı çözümleri sunuyor.


Mimarlık, mühendislik, şehircilik, peyzaj tasarımı, endüstri ürünleri tasarımı, kültür, sanat vb. konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın Otopark İşletmecileri Derneği’nin katkılarıyla hazırladığı yeni kitabı Otopark Tasarımı, konuya çok basit bir soruyla başlar: Otopark nedir? Bu sorunun en iyi yanıtını yine kitabın kendisi veriyor: Otopark yapıları çoğunlukla dikdörtgen park yerleri ve onlara bağlanan araç yollarının basit kombinasyonu olarak görülüyor. Oysaki bu kitap, özellikle de proje bölümündeki birbirinden ilginç, estetik ve teknik düzeyi yüksek otopark örneklerinden de görüleceği üzere, hiç de böyle olmadığının en çarpıcı cevaplarını veriyor. Ancak bu örnekleri farklı kılan en önemli nokta, tasarım açısından başarılı oldukları kadar işlev açısından da tatmin edici olmaları olarak dikkat çekiyor. Bu kitap da buna giden yolu başta mimarlar, mühendisler, trafik planlamacıları olmak üzere, otoparkların yapımında yer alan yapı sahipleri, proje geliştiricileri, yatırımcılar, kentsel ve yerel politikacılar gibi tüm katılımcılara en iyi şekilde tanıtmak ve onlara bu konuda ışık tutan bir yapım ve tasarım rehberi sunmayı amaçlıyor.


Kullanıcı dostu, ekonomik ve sürdürülebilir otopark cevapları

Günümüzde her şeyden önce kullanıcı dostu olan ve işletim kolaylığı sağlayan sürdürülebilir projelerin gerçekleştirilmesi isteniyor. Otopark yapıları öncelikle işlevsel trafik objeleridir ve yol, köprü veya endüstriyel yapılarda olduğu gibi temelde hep sınırlı alanlar içerisinde nesnel ve olabildiğince ekonomik çözümler sunmak zorundadır. Araç ve yayalara işlevsel hareket alanı oluştururken, konumlarına ve işlevlerine uygun bir tasarım sergilemeli, varolan trafik ağına sorunsuzca bağlanmalı ve gerekli tabela ile işaret donanımını içermelidir. Bunun sonucunda da yüksek mimari beklentiler, standart işlevsel görsel sınırlamalarla çakışabiliyor.


Kitapta işte tam olarak bu sorulara “Planlama İlkeleri” başlıklı birinci bölümde yanıt veriliyor ve otopark yapıları için modern bir tasarım öğretisi sunuluyor. Konuya ilişkin tarihsel sürecin yanı sıra Almanya’da yürürlükte olanlar başta olmak üzere, Avrupa’da kullanılan teknik yönetmelikler temel alınarak, evrensel ilkeler ve önemli çalışma yöntemleri ayrıntılarıyla aktarılıyor. Ilja Irmscher ve arkadaşları bu sayede, kullanıcı dostu, ekonomik ve işlevsel otoparkların yapımına katkıda bulunmayı hedefliyorlar. Kitabın “Projeler ve Yapılar” adlı ikinci bölümü ise, araçları park etmek için kullanılabilecek bütün yapı tiplerini, bu işleve hizmet eden yapı elemanlarını ve teknik sistemleri kapsıyor. Durağan trafiğin yapısal gelişiminin planlama ve mimari tasarım açısından analiz edildiği bu bölümde, özenle seçilmiş örnek projeler, tanıtım metinleri, mimari çizimler ve renkli fotoğraflar eşliğinde sunuluyor.


Amerika’dan ve Avrupa’dan ödüllü proje örnekleri

Kuzey Amerika’dakilerin yanı sıra Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde inşa edilmiş, bazıları ödüllü 50’ye yakın otopark yapısı şu başlıklar altında inceleniyor:


> Tekil Yerüstü Otoparkları


> Tekil Yeraltı Otoparkları


> Bütünleşik Yeraltı Otoparkları


> Garajlar


> Otomatik Park Sistemleri


> Yarı Otomatik Park Sistemleri


> Mekanik Park Sistemleri


> Türkiye’den Örnek Otopark Yapıları


Genel anlamda en ekonomik, en işlevsel ve mimarlık açısından estetik düzeyi en yüksek çözümleri yerüstündeki tekil açık otoparklar sunuyor. Açık otoparklar, çevre duvar alanlarının en az üçte biri büyüklüğünde doğrudan dışarıya bağlanan kapanmayan boşlukların ve kesintisiz yatay hava akımının bulunduğu yapılardır. Ancak bu boşluklar yekpare olmak zorunda değildir ve günümüzde dikey veya yatay bölmeli cephe elemanlarından oluşabilecekleri gibi, zar gibi çelik profillerle de tasarlanabiliyor. Yeraltı otoparkları ise ister geleneksel, ister mekanik veya otomatik olsun, yoğun ve değerli şehir bölgelerinde yerüstünde yeni veya yenilenen kentsel yaşam alanlarına yer açtıklarından, göz ardı edilmemesi gereken ilginç çözümler oluşturuyor. Bu açıdan proje bölümünde sunulan çeşitli örnekler, seçenek ve tasarım yelpazesinin ne kadar geniş olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.


Park+ride tipi otopark ihtiyacı artıyor

Kentlerdeki metro gibi toplu ulaşım ağlarının gelişmesiyle beraber, “park+ride” tipi otoparklara da gittikçe daha çok ihtiyaç duyulacağı ortada. Sürücünün aracını toplu ulaşım ağının kendisine en yakın noktadaki otoparka park edip, şehir merkezine tren, vapur, metro veya metrobüs ile devam etmesi, kuşkusuz ki İstanbul gibi metropollerde gelecekte gittikçe daha da sık uygulanacak olan bir model. Genelde yoğun yerleşim bölgelerinde yer alan toplu ulaşım ağı boyunca gerekli olan otopark ihtiyacını karşılamak için, Otopark Tasarımı kitabında yer alan yenilikçi şaft türü otomatik park sistemlerinden yararlanmak mümkün. Yeni dikey şaft açma makinelerinin devreye girmesiyle, artık derin şaftlar mekanik olarak açılıyor, teknik ve ekonomik açıdan uygulanabilir ve kısa yapım süreleriyle de çevrelerini fazla etkilemeyen çözümler sunuyor.


Otomatik sistemde aynı alana 1000 araç daha fazla alınabiliyor


Geleneksel ile otomatik park sistemleri arasındaki maliyet ve verimlilik farkını ise yine kitapta yer alan ve büyük bir uluslararası havalimanı adına örnek arsa üzerinde gerçekleştirilen fizibilite çalışması gösteriyor. Geleneksel ve ekonomik olan sistemle 885 park yeri elde edilirken, daha maliyetli olan otomatik sistemle bu sayı aynı yapı kütlesi içerisinde 1.800 park yerine kadar çıkabiliyor. Otomatik sistemde ise ayrıca farklı senaryo yazılımlarıyla, giriş ve çıkış trafiğinin değişen yoğunluğuna göre, araç teslim alma ve teslim etme işlemleri eşit olarak veya ağırlığı girişlere ya da çıkışlara verecek şekilde düzenlenebiliyor.


Görüldüğü gibi otoparklar, işlevsel ve estetik tasarımlarının ötesinde, park sistemlerinden bina tekniklerine ve otomasyonlarına kadar üst düzey teknolojiler ve karmaşık planlama ile yapım süreçleri barındıran ve farklı uzmanların bir arada uyum içerisinde çalışmasını gerektiren yapılardır. Otopark Tasarımı, tüm bu süreçleri katılımcılarıyla beraber ayrıntılı bir şekilde ele alırken, aynı zamanda ilgili mimarlık ve mühendislik bölümlerinin öğrencilerine yararlanabilecekleri akademik bir tasarım ve teknoloji platformu da sunuyor.


Geri Dön