Yeni Şirketler

Oya Narin: Sahillerde otel yapacak arazi kalmadı

'Narin' soyadı TİSK başkanlığını yıllarca yaptığı ve 'patronların patronu' unvanını aldığı yıllarda Halit Narin ile duyuldu...

İlginç kişiliği ve çıkışlarıyla o yıllarda gündemden düşmeyen Halit Narin'in çocuklarının da yine ailenin ana işkolu tekstilde devam edeceği varsayılırken, küçük kızı Oya Narin kariyerine turizmde devam edeceğini söyler. Halit Narin çok gönüllü olmasa da kızının kararlılığını görerek bu alanda eğitim almasına izin verir.

Oya Narin, St. Michel Lisesi'nden ve çok az Türk öğrencinin kabul edildiği İsviçre'deki Hotel Ecolieré Lausanne'dan mezun olur. Mezuniyeti sonrasında İsviçre ve ABD'de çeşitli otellerde çalışarak deneyim kazanır. Sheraton Hotels Hawai Pasifik Division'da MT programını bitiren Oya Narin, İngilizce ve Fransızca biliyor. Narin ayrıca Martı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) yönetim kurulu üyeliği ve Lila Müzik Yapım'da yönetim kurulu başkanlığını da yürütüyor. Sadece kendi işletmelerinde değil, turizm sektöründe de sorumluluklar alan Oya Narin, Turizm Yatırımcıları Derneği yönetim kurulu ve icra kurulu başkan yardımcılığı görevini de sürdürüyor. Oya Narin ayrıca Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı'nın (TOHUM) da kurucu üyesi ve yönetim kurulu üyesi.

Oya Narin, her yaz ailesiyle birlikte gittiği Martı Resort'ta, yaşıtları denize girip eğlenirken o otelciliği öğrenmeye karar vermiş. O yıllarda otele gitmeyi heyecanla beklediğini söyleyen Narin, "Neden beklerdim diye bugün analiz ettiğimde, öncelikle doğayı çok sevdiğimi söyleyebilirim. Sonra tatildeki insanın kurgusunu fark ettim. Orada insanlar sokaktaki gibi değillerdi. Tatilde olmak tiyatro sahnesinde olmak gibiydi. Herkes mutlu olmayı istiyordu ve biz herkesin içinde oynayacağı bir platform yaratıyorduk. Sanırım ben insanın bu halini çok sevdim." diyor.

MÜZİKLE DUYGULARA DOKUNMAK İSTEYİNCE

Narin'in ilgi alanına sadece turizm girmiyor; 1999 yılında, Türk besteci ve yorumcularının eserlerini kayıt altına almak amacıyla Lila Müzik'i de kurmuş. Klasik müzik alanında dünyaca ünlü Türk sanatçılarının stüdyo ve konser kayıtlarını yayınlayan Lila Müzik'in sanatçıları arasında Ayla Erduran, Vedat Kosal ve Şirin Pancaroğlu yer alıyor. Lila Müzik, genç sanatçıları da desteklemeye özellikle önem verirken, tasavvufi felsefesinin etkilerini taşıyan "Birden Bir'e"yi de koleksiyonuna dahil etmiş. Geleneksel müziğimizin üstatlarının yanı sıra farklı müzik yaklaşımlarının dinleyicilerle buluşmasını sağlayan Lila Müzik Yapım AŞ, Antalya Tekirova'da 'Phaselis Festivali'ni düzenliyor. Oya Narin, tatilin sadece güneş, deniz ve kumdan ibaret olmadığını, sahip olunan kültürel zenginliklerin de turizmin ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini düşünenlerden.

TURİZM BAKANLIĞI'NA EPEY İŞ DÜŞÜYOR

Oya Narin, Martı Otelleri'nin yatırımına ilişkin karar verilirken ülkemiz turizminin o yıllarda bulunduğu yere ilişkin de bilgi veriyor: "Martı Otel İşletmeleri, turizm yatırımlarının pek büyük olmadığı 1960'lı yıllarda yapılan ilk yatırım. Bu yatırım, sektörün bugüne gelmesinin ilk adımı oldu. Martı Grubu, Türkiye'ye yabancı turistin gelmesini sağlamanın yanı sıra ülke insanının da ufkunu açtı. O dönem için yeni 'tatil' anlayışının hayata geçirilmesi ve sektörün güçlendirilmesi adına Türkiye'de halka arz olan ilk turizm şirketi olarak da öncülük yaptı."

1980 sonrası ülkede yaşanan dışa açılma politikasının etkileriyle pek çok sektör gibi turizmin de önü açıldı. Ülkemizdeki turizm yatırımlarının o yıllarda alınan kritik kararların sonucu olduğunu da söyleyen Narin, "Turizmde asıl gelişme 1960'lı yıllardaki hükümetlerin Dünya Bankası'na hazırlattığı turizm raporuna dayanmakta. Bu raporlarla Türkiye'nin turizm potansiyeli harekete geçirildi ve zihinsel bir devrim yapıldı. Bunun semeresini de bugün görmekteyiz. 25 yıl önce 1 milyon olan yabancı turist sayısı bu sene 30 milyon hedefine ulaştı. Turizm sektörü, 1980'lerin ilk yarısında 300 milyon dolar hacme sahipken bugün 20 milyar dolarlık potansiyele ulaştı. Türkiye, dünyanın en çok tercih edilen, ilk 10 turizm destinasyonundan biri haline geldi. Türkiye'nin turizm yatırımları ise 40 milyar doları buldu. Turizm gelirleri sıralamasında dünya 7'ncisiyiz ve pazarda hâlâ büyük bir potansiyel mevcut. Halka açılarak kaynak oluşturan şirketlerin sektöre yatırımları da artacak.

'Yeni pazar' ve 'çeşitlendirme', turizmde büyümenin anahtarı olarak kabul edilmeli. Artık ülkeler hatta şehirler bile turizm potansiyellerini pazarlanmaya başladı. Ben bekleyeyim, onlar beni keşfetsin anlayışı çok eskilerde kaldı. Ancak veraset sebebiyle sahillerimizde turizme açılacak araziler de çok az. Önümüzdeki süreçte 15 milyon turistin İstanbul'a geleceğini öngörüyoruz. İstanbul turizmdeki çıkışımız olacak. Türkiye'nin çıkışı da turizmde." diyor.
 

GÜNEŞ-DENİZ-KUM'DAN BAŞKA ŞEY YOK MU?

"Türkiye, güneş-deniz-kum turizminin yanına özellikli ve yüksek gelir sağlayacak ürünleri koyabilmelidir." diyor Oya Narin. Turizm için gerekli olan doğaya sahip olduğumuzu, daha da iyi bir noktaya gelmesi için doğru kurgulanmış tesislerle bu tesislerin gerisinde konut yerleşim planlarının da düzenlenmesi gerektiğini söylüyor. 1980'li yılların ilk yarısında başlatılan ve finansmanı Dünya Bankası tarafından sağlanan Belek'teki tesisleri kuran Türk yatırımcıları, iyi bir çıkış yakalamış ama sonra bu planlama kâğıt üzerindeki gibi sürdürülememiş.

Master planları yapılmamış bölgelerin master planlarının yapılmış olmasının gerekliliğini ifade eden Narin, belediyelerin oy kaygıları ve popülist yaklaşımlarının gelişimi sekteye uğrattığını söylüyor. "Her şeye rağmen turizmde müthiş bir ivme kazanıldı." diyen Narin, "Yeni bir bakış açısıyla turizm yatırımını kısıtlayan kanunlar ele alınmalı ve turistin hoşlanacağı bir düzenlemeyi Turizm Bakanlığı yapmalı. Ayrıca bakanlıktan beklenen yeni konseptlerle turizmcinin önü açılmalı. Pazarı bundan sonra büyütecek unsur turizmdeki çeşitlendirme. Son yıllarda bu açıdan olumlu gelişmeler gözlemliyorsak da yeterli değil. Turizmde daha çok butik otelcilik, marina, spor turizmi, golf, kültür ve sağlık turizmine ilişkin gelişmelerin yaşanması gerekiyor. 12 ay turist çekebilecek organizasyonlar yapılmalı." tavsiyesinde bulunuyor.

AK Parti iktidarının 2004'ten bu yana özellikle ulaşımda turizmin önünü açtığını ifade eden Narin, 2010'un kur farkından ötürü rakamlar düşükse de doluluk oranının tam kapasite olduğunu belirtiyor. Yabancı yatırımcının yaptıklarımıza gıpta ile baktığını vurgularken, yabancı turizmcilerin ülkemize yatırım yapmayı istediğini aktarıyor.

Oya Narin, "Türkiye'de her şey dahil sistemde turist, ister istemez otele hapsolmak durumunda kalıyor. Tesisten dışarıya çıkınca karşılaştığı ortam 5 yıldızlı değil, alışveriş yapma ve yemek yeme imkânı yok. Kışın pek çok bölge kış uykusuna yatıyor. Dolayısıyla böyle bir ortamda yatırım yapılması da zorlaşıyor. Ülkede altyapı, yatak arzı, insan kaynağı mevcut, ama yeterince katma değer elde edilemiyor. Kesinlikle belirli bölgelere, özellikle İstanbul ve İzmir'e odaklanmak gerekiyor. Diğer yandan eski yatırımlar için modernizasyon kredilerine de ihtiyaç var." diyor.

HALKA ARZ OLAN İLK ŞİRKET

1967'de kurulan Martı Grubu, 1989'da halka arz olan ilk turizm şirketi. Üç otel ile marinanın sahibi ve işletmecisi olan Martı Grubu; Antalya'da Martı Myra, Marmaris'te Martı Resort ve Martı La Perla ile Marmaris Martı Marina'yı işletiyor. Grubun önümüzdeki yıllara ilişkin yatırımları da şimdiden öngörülmüş. 2011 yılında gruba yeni bir marina katılıyor. 5 yıl içerisinde 3 yeni marina yatırımı daha yapılacak ve marina sayısı 5'i bulacak. Toplamda 60 milyon dolarlık bir yatırımı öngören Martı Grubu'nun yapımı devam eden 4 otel yatırımı mevcut. Toplam 1.000 yatak kapasitesi olacak bu oteller için yapılan yatırım 50 milyon dolar. Martı otellerinin yeni yatırımlarıyla şimdi 2.200 olan yatak kapasitesi 3.200'e çıkacak.

Neden Martı tesislerini tercih etmeliyiz soruma, "Doğaya saygılıyız ve ilk turizm yatırımını yapan grup olarak da çok doğru yerler seçilmiş, ışığı olan yerler. Ayrıca tesislerimizde yöre insanıyla çalışıyoruz. Marmaris'te 30 yıldan bu yana birlikte olduğumuz çalışanlarımız var. Konuklarımız otellerimize geldiğinde sanki evlerine gelmiş gibi oluyor. Bu uzun yıllara dayanan ilişkiyi biz de konuklarımız da önemsiyoruz. Martı Grubu otellerinin bulunduğu bölgelerde yöre halkına iş imkanı sağlamanın yanı sıra yöreye başka katkılarda da bulunuyoruz. Bugün on bir okulumuz var." diyor.

Martı Grubu şirketlerinden Martı GYO, 156 milyon dolar net aktif değere sahip. Martı Myra ve Martı Marina üzerinden sürdürülebilir nakit akımına ve devam eden konut projesi Narin Park ile yapımı devam eden otellerle çeşitlendirilmiş gayrimenkul portföyüne sahip olan Martı GYO, büyüme stratejisi içinde önemli olan Narin Park, Martı Sarıgerme ve Martı Giova projelerinin halka arzından elde edilecek kaynaklarla yine bu projelerin yapımına hız kazandırılacak.


Halit Narin'in kızı olmak!
"25 yıldır babamla çalışıyorum. İlk yıllarda evdeki baba ile işteki baba arasındaki farkı görerek bir travma geçirmiştim. İş dünyasında kararlı, kabına sığmayan ve mücadeleci bir yönetici, evde çok anlayışlı bir babaydı. Ben ondan ilkeli durmayı, kendine güveni ve mücadeleci olmayı öğrendim. Babam kendisiyle mücadele etmemi sağlayarak bana mücadeleci olmayı öğretti. Benimle çalışmak zordur. Hedef odaklıyım ve kızdığımda da bunu ifade ederim. Açıkçası insanların neden iş odaklı olmadığını, planlı çalışmadığını anlamakta da çok zorlandım." diyen Oya Narin, iş dünyasındaki bu mücadelesinin, potansiyelini kullanmayan 'kadının aczine' tepki olarak geliştiğini söylüyor. Birey olarak ürettiğini ve başaracaklarını görmek isteğinin kendini motive ettiğini de dile getiren Martı Otel İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, otellerini çocukları gibi sevdiğini anlatıyor.

RAKAMLARLA MARTI OTEL İŞLETMELERİ

Kuruluş: 1967

Ödenmiş sermaye: 87 milyon TL

Net Gelirler*: 43,4 milyon TL

Dönem kârı*: 4,5 milyon TL

İstihdam: 800 kişi **

Yatak sayısı: 2.200 adet

(*) 01.04.2009-31.03.2010 arası faaliyet dönemi

Sezonda çalışan ortalama personel sayısı 800 kişidir.
Zaman/Günseli Özen Ocakoğlu