Özelleştirmede hedef 10 milyar dolar!
HES, termik santraller ve liman özelleştirmeleri yeniden gündemde. Enerji sektöründeki iddialı özelleştirme planları ise dikkat çekiyor…
Para Dergisi'nden Hülya Genç Sertkaya'nın haberine göre, Hükümet, 2018 yılında 10 milyar TL’lik özelleştirme hedefliyor. Özelleştirme uygulamalarının gelecek dönemde de makro-ekonomik politikalar ve uzun vadeli sektörel öncelikler çerçevesinde belirlenmiş bir programa dayalı olarak sürdürülmesi planlanıyor. Maliye Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, genel bütçeli idarelerin sorumluluğunda olan mal ve hizmet üretim birimlerinin; gelir getirici ve maliyet azaltıcı bir bakış açısıyla özelleştirmeye konu edilmesi yönünde çalışmalar devam ediyor. Çeşitli hidroelektrik santrallerin (HES) yanı sıra termik santrallerin ve liman özelleştirmelerine devam edilmesi öngörülüyor.
Devletin “periyodik kontrol ve denetim yükümlülüğünün” bulunduğu belirli sektörlerdeki yetki ve sorumluluğunu özel sektöre devredeceği modeller üzerinde çalışmalar devam ediyor. Kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılabilmeleri amacıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmaları ve gerekenlere imar uygulaması yapılması yönünde çalışmalar da devam ediyor.
“ÖZELLEŞTİRMEYE DEVAM”
Hükümet özelleştirme uygulamalarına 2018-2020 yıllarını kapsayan üç yıllık Orta Vadeli Program (OVP) döneminde de devam edecek. Önümüzdeki üç yılda her yıl için 10’ar milyar TL’lik özelleştirme gerçekleştirilecek. Maliye Bakanı Naci Ağbal, yaptığı açıklamada özelleştirmelere Türkşeker’e bağlı fabrikalardan önceliklendirme yaparak devam edeceklerini ve özelleştirme programını hızlandırmayı planladıklarını ifade etmişti. Gelecek yıl daha fazla varlık satışına giderek bütçeye girdiyi artıracaklarını belirten Bakan Ağbal, kamuya ait atıl vaziyette duran taşınmazların değerlendirileceğini kaydetti. Özelleştirme uygulamalarında 2018’de 10 milyar TL’lik hedefe yönelik olarak Ağbal, bunun 6-7 milyar TL’nin geçmiş yıl özelleştirmeleri ile bu yılki özelleştirmelerin taksitlerinden geldiğinin altını çizdi.
2017 yılında 13 milyar TL’lik özelleştirme geliri hedeflenirken, 2018 Yılı Programı’nda özelleştirme geliri gerçekleşme tahmini olarak bu yıl için 6 milyar TL olarak ifade edildi. Program’a göre özelleştirme gelirleri 2015’te 12 milyar 69 milyon TL, 2016’da 9 milyar 583 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.
TEKİRDAĞ LİMANI ÖZELLEŞTİRİLİYOR
Bütçe gerekçesine göre halihazırda özelleştirme programındaki HES’lerden dokuz HES’in beş grup halinde ihale ilanına çıkıp, özelleştirme süreci devam ettirilirken, önümüzdeki dönemde çeşitli HES’lerin yanı sıra, termik santrallerin özelleştirilmesi, liman özelleştirmelerine devam edilmesi öngörülüyor.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne (TDİ) ait “Tekirdağ Limanı” 36 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştiriliyor. İhale için ise son teklifler 20 Aralık 2017’de alınacak. TDİ’ye ait “Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı” için yeniden ihaleye çıkıldı. Yat limanı, 36 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilecek. Son teklif verme tarihi 15 Şubat 2018 olacak. Hatırlanacağı üzere yat limanının 2014’te yapılan ve ÖYK tarafından onaylanan ihalesi, üç teklif sahibi yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle 8 Nisan 2016’da iptal edilmişti. Bu arada Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), yat limanına ilişkin koruma amaçlı imar planı değişikliklerini geçen ay onayladı.
ÇANAKKALE KUZU LİMANI SIRADA
Çanakkale Kabatepe Limanı’nın “yolcu limanı” olarak yeniden düzenlenmesi Gökçeada Kuzu Limam’nın ise “yolcu ve yat limanı olarak” düzenlenmesine yönelik imar planı askı ve onay süreçleri bu yıl tamamlandı. Söz konusu limanların özelleştirilmesine yönelik ihale hazırlık çalışmaları devam etmekte olup önümüzdeki günlerde özelleştirmeye konu edilmesi hedefleniyor.
Mülkiyetleri Maliye Hazinesi’ne ait Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi’nde bulunan taşınmazlar ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar (Marmara Kabul Limanı) özelleştirme kapsam ve programına alındı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’mn (ÖİB) başlattığı imar planı sürecinin tamamlanmasını takiben 2018 yılı üçüncü çeyreğinde limanın özelleştirilmesi planlanıyor. Trabzon Serbest Bölge işletmeciliği A.Ş. sermayesinde bulunan yüzde 4.636 oranındaki hisselerin özelleştirilmesi için de yeniden ihaleye çıkılması planlanıyor.
ESKİŞEHİR ALPU İHALESİ
Yerli kömürden elektrik üretmek üzere geliştirilen model çerçevesinde bu yıl ihalesi gerçekleştirilen 800 MW kurulu güce sahip santralin kurulacağı Ankara Çayırhan’dan sonra önümüzdeki dönemde Eskişehir, Afyon, Konya ve Trakya kömür sahalarında bulunan yaklaşık 3.5 milyar ton kömür rezervlerinin ekonomiye kazandırılması için ihaleler gerçekleştirilmesi planlanıyor.
2018 yılının ilk özelleştirmelerinden biri olan ve EÜAŞ’a ait Eskişehir Alpu ve Tepebaşı ilçelerinde bulunan kömür rezerv alanı ve enerji üretim alanı özelleştirmesi de bu noktada önem taşıyor. EÜAŞ’a ait, kömür rezerv alanı ile enerji üretim alanı “işletme hakkının verilmesi” yöntemi ile özelleştirilecek. Geçici teminat tutarının 25 milyon dolar olarak belirlendiği ihalede ön yeterlilik ve son teklif verme tarihi 26 Ocak 2018. Özelleştirme ihalesi, teklif sahibi ile EÜAŞ arasında imzalanacak ESA için geçerli olacak elektrik enerjisi birim satış fiyatının belirlenmesi amacıyla, pazarlık usulü uygulanmak suretiyle gerçekleştirilecek.
ÖİB’nin ihale sürecini başlattığı özelleştirmelerden biri de maden sahasına yönelik. EÜAŞ’a ait 11081 numaralı ruhsat ve bu ruhsatın kapsadığı maden sahası özelleştirilecek. İhale için son teklif verme tarihi 15 Ocak.
ADÜAŞ HİSSESİ ÖZELLEŞTİRİLECEK
Bütçe gerekçesine göre Doğusan Boru Sanayi ve şirketin İller Bankası’na ait yüzde 56.09 oranındaki hissesinin özelleştirilmesi özelleştirme süresi 31 Aralık 2018’e kadar uzatıldı. Geçmiş yıllarda yapılan beş ihalenin sonuçları da dikkate alınarak Doğusan’daki ÖİB’ye ait hisselerin özelleştirilmesine ilişkin değerlendirme ve çalışmalar sürdürülüyor.
Milli Reasürans T.A.Ş.’nin sermayesinde bulunan Ankara Doğal Elektrik Üretim A.Ş.’ye (ADÜAŞ) ait yüzde 3.37 oranındaki iştirak hissesinin “satış” yöntemiyle özelleştirmesi için açılan ihalede, son teklif verme tarihi 24 Ocak olarak belirlendi. ÖiB’nin düzenlediği Compagnie Financiere Ottomane SA sermayesinde bulunan yüzde 3.81 oranındaki ADÜAŞ’a ait iştirak hissesinin özelleştirme ihalesi ise tek katılımcı BNP Paribas SA’nm teklifinin belirlenen bedelin altında kalması nedeniyle iptal edilmişti. İhalenin ileriki dönemde yenilenmesi bekleniyor.
ŞEKER FABRİKALARI
21 Kasım 2016 tarihli ÖYK kararıyla Türkşeker’in özelleştirme işlemlerinin 31 Aralık 2018 tarihine kadar tamamlanması öngörülüyor. Önümüzdeki süreçte, pancar çiftçisi ile çalışanların mağduriyetine yol açmayacak ve sektörün gelecekte rekabetçi bir yapıyla varlığını sürdürebilmesine imkan verecek yeni bir özelleştirme modelinin belirlenmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Bakan Ağbal 2018 yılı bütçe görüşmeleri sırasında şeker piyasasında özel sektörün payının artırılabileceğini belirterek, devletin elindeki şeker fabrikalarını daha da rehabilite eden, daha fazla yatırım yapılmasını sağlayan, mevcut tesislerin modernizasyonuna imkan veren, oradaki istihdamı artıran, oradaki şeker pancarı üreticisi için daha fazla istihdam ve kazanç üreten bir modelin geliştirilebileceğini ifade etmişti.
68.7 milyar dolarlık özelleştirme
Bugüne kadar tamamı kamuya ait veya kamu iştiraki olan kuruluşlardaki kamu paylarının özelleştirme kapsamına alınması yoluyla yürütülen program çerçevesinde, 269 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemi yapılırken, bu kuruluşlardan 263’ünde özelleştirme kapsamında kamu payı kalmadı. 1986’dan 15 Ağustos 2017 tarihine kadar gerçekleştirilen satış-devir uygulamalarının toplam tutarı 68.7 milyar dolar düzeyine ulaştı. Yıllar itibarıyla Özelleştirme Fonu’ndan Telekom dahil Hazine’ye yapılan aktarmalar 47.5 milyar TL’yi aştı.
Kamu taşınmazları satışı
Kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılabilmeleri amacıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmaları ve gerekenlere imar uygulaması yapılması yönünde çalışmalar kesintisiz olarak devam ediyor. Son olarak Ankara’nın Yenimahalle ve Gölbaşı ilçelerinde bulunan taşınmazların özelleştirilmesi için ihale sürecini başlatan ÖİB, son teklif tarihini 15 Şubat olarak belirledi. EÜAŞ’a ait İzmir Aliağa’da bulunan muhtelif taşınmazların özelleştirmesi için 8 Ocak’ta son teklifleri toplayacak olan ÖİB, Ankara, Adana, İstanbul, Muğla, Aydın, Amasya, Antalya, Balıkesir, Ordu, Diyarbakır, Kayseri, İzmir illerinde bulunan bazı taşınmazların özelleştirme ihalesinde son teklifleri ise yılın ilk günlerinde alacak.
Bu arada yeni taşınmazlar da kapsam ve programa alınmaya devam ediyor. Geçen hafta ÖYK, bazı illerdeki taşınmazların özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verdi. Buna göre, mülkiyetleri Maliye’ye ait Ankara, Antalya, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Muğla, Yalova ilçelerinde bulunan 30 taşınmaz ile ayrıca Muğla Gökçebel’de Maliye Hazinesi’ne ait altı taşınmaz özelleştirme kapsam ve programına alındı. Özelleştirme işlemleri 31 Aralık 2021’e kadar tamamlanacak.
Tta Gayrimenkul adına kayıtlı Şanlıurfa Karaköprü’de bulunan bazı parsellere “konut alanı, park, yol ve trafo alanı”, Maliye mülkiyetindeki İzmir’in Çiğli ilçesi Balatçık Mahallesi’nde yer alan parsellere “gelişme konut alanı, park, dere alanı ve yol” kullanım kararı getirilmesine ilişkin imar planı değişikliklerine askı sürecinde yapılan itirazlar reddedildi. Öte yandan, Tta Gayrimenkul’e ait Datça’nın İskele Mahallesi’nde yer alan bazı parsellerle Maliye’nin mülkiyetindeki Expo Fuar alanının bulunduğu Antalya’nın Aksu ilçesi Solak Mahallesi’ndeki parsellere ilişkin çevre düzeniyle nazım ve uygulama imar planı değişiklikleri onaylandı.
Serhat ÇEÇEN / IC Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
“Öngörülebilir piyasa, yatırımcı açısından önemli bir unsur”
Döviz kurlarının dalgalı seyretmesi, faizlerin yüksek olması, piyasalarda öngörülebilirliği azalttığı için özelleştirme iştahı da azalmış durumda. Bundan sonraki süreçte özelleştirme uygulamaları geçmiş dönemde olduğu gibi ilgi görür mü, hep birlikte göreceğiz. Tabii ki öngörülebilir piyasa yatırımcı açısından önemli unsur. Bunun da iki önemli sacayağı var: TL uzun vadeli borçlanamadığımız için döviz borçlanma faizlerinin düzeyi, kurun daha stabil daha durağan bir seviyede seyretmesi… Holding olarak geçmişte çok başarılı özelleştirmelerde pozisyon aldık. Elektrik dağıtım, üretim, altyapı projeleri..
Buradaki risklerimiz hala devam ediyor. Riskleri azaltma noktasında yoğun bir meşguliyet içerisindeyiz. Yeni özelleştirmelerde yer almak isteriz. Sadece elektrik dağıtım özelleştirmelerine bakacak olursak; bu özelleştirmede Hâzinenin kazanmış olduğu değerlerin, bankacılık ve yatırımcılar üzerindeki riskini daha iyi öngörülebilir politikaya oturtmadan, yeni bir özelleştirme stratejisi ortaya koymayı ve başarılı olmayı riskli buluyorum.
Muzaffer POLAT / Kömür Üreticileri Derneği Başkanı
“2018 Türk madenciliğinin sıçrama yılı olacak”
Devletin elindeki atıl sahalar ekonomiye kazandırılıyor. Bunlar detay çalışılarak hazırlanmış, verimli sahalar. Eskişehir, Afyon, Konya ve Trakya kömür sahalarında bulunan yaklaşık 3.5 milyar ton kömür rezervlerinin ekonomiye kazandırılması için gerçekleştirilecek ihalelere büyük ilgi olacağını düşünüyorum.
Bu modelde, devlet rezervi, alım garantisini veriyor, sahanın gerekli izinlerini alıyor. Ondan sonra açık eksiltme yöntemiyle ihaleyi gerçekleştirerek, en ucuz elektriği kim üretecekse ihaleyi veriyor. Doğru bir kurgu…
Yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yatırımın ekonomiye kazandırılmasından bahsediyoruz. Bu yöntemle fiyatlar ucuzlayacak, hem sanayiciye hem de tüketiciye katkısı olacak. Alınan bu kararlar ve Enerji Bakanlığı’nın duruşuyla 2018 Türk madenciliğinin sıçrama yılı olacak.
İsa GÖK / Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı
”Özelleştirme ucuzluk getirmedi”
Şeker sektörü devletin tarım politikası olmadan ayakta durabilecek bir sektör değil. Geçmişten bugüne tarım sektörüne yönelik özelleştirme uygulamalarında başarısız bir özelleştirme süreci yaşandı. Et ve Süt Kurumu’nun yeniden açılması, tarımdaki özelleştirme politikalarının ne kadar yanlış olduğunun en önemli göstergesi. Şekerde özelleştirme kararı almadan önce dünyada şeker sektörü nasıl yönetiliyor, ülkelerin şeker stratejileri nasıl diye değerlendirme yapılması gerekiyor. Dünyanın en liberal ülkesi ABD’de özel sektöre ait bir tane şeker fabrikası bulunmuyor.
Tarımda devletsiz bir politika olmaz. Stratejik bir ürün olan şeker ‘yarın yeniden başlıyorum’ denilebilecek bir sektör değil. Biz şeker fabrikalarını ‘sattırmayız, yaptırmayız’ mantığıyla hareket etmiyoruz. Şeker sanayi çalışanları olarak ülkenin kaybı olmaması için mücadele verdik. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli. Türkiye’de 25’i kamuya, sekizi özel sektöre ait olmak üzere 33 şeker fabrikası var. Hiçbir tarımsal ürün şeker pancarında olduğu gibi katma değer yaratmıyor. Yaklaşık 10 milyon kişi bu sektörden geçimini sağlıyor. Türkşeker 4.5 milyar TL cirosuyla yıldız gibi parlıyor. Gösterge buysa, Türkşeker fabrikalarını özelleştirmemek lazım. İklim bakımından şeker pancarı üretimine en uygun ülke Türkiye. İklim açısından Türkiye kadar uygun olmayan Almanya’nın şekerpancarından şeker üretimi Türkiye’nin iki katı. Pancardan şeker üreten ABD ve şeker pancarını bizden 14 kat daha fazla destekliyor. Bu zamana kadar yapılan şeker fabrikası özelleştirmeleri ‘ucuzluk’ getirmedi.
Küçük ölçekli fabrikaları değerlendirmeden, mevcut sorunları çözmeden şeker pahalı üretiliyor demek abesle iştigal. Arazileri bütünleştirelim, üreticiyi teknolojiyle donatalım. Bu şartlarda daha ucuza üretim sağlarız.