Ekonomi

Pamuğa piyasa darbesi! Dibi gördü

Resesyon endişeleri nedeniyle emtia piyasasındaki satış baskısı, geçen hafta da devam etti. Pamuğun değeri 0,7580 dolarla son iki yılın en düşük seviyesine geriledi. Ülkelerin merkez bankalarının şahin politikaları tarım emtiaları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor

Tarım emtialarda da geçtiğimiz hafta sert düşüşler yaşandı. Ülkelerin merkez bankalarının şahin politikaları tarım emtiaları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 1,4 oranda, mısır yüzde 0,9 oranda ve pirinç yüzde 2,2 oranda değer kaybederken, soya fasulyesi yüzde 1,3 oranda değer kazandı.

0,7580 dolarla Aralık 2020 tarihinden bu yana en düşük seviyeyi gören emtia ise pamuk oldu. Pamuk, geçen hafta yüzde 4,5, 1,8620 dolarla Eylül 2021'den bu yana en düşük seviyesini gören kahve de yüzde 3,9 oranda azalış kaydetti.

Uganda'da yaşanan kuraklıktan dolayı kahve ihracatının düşmesi de kahve fiyatlarını olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biri oldu. Şeker yüzde 2,5 oranda ve kakao ise yüzde 3,2 oranda azaldı.

Korona virüs salgını oldu, bitti derken bir de savaş patladı devamında bir küresel ekonomi derdiyle dertlendik. İçeride enflasyon, alım gücü derken kendi derdimize bile düşemez olduk.

Emtia dip dalgasıyla halen uğraşırken, halkın yalnızca petrol ve altınla ilgilendiği piyasanın ekonomide derin etkileri var. Son süreçte Avrupa'daki enerji krizinin ortaya çıkardığı sorunlarla boğuşurken, imalat PMI rakamlarında da görülen düşüş ve Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’da da salgın ve durgunluk görünümünü etkiliyor.

Yılın son çeyreğinde ilerlediğimiz şu son dönemde, metal ve enerjide dolar baskı kurarken, fiyatlamalarda teknik görünüm, daha da düşük seviyeleri işaret ediyor.

Yılın son çeyreğine dair teknik analiz Dolar Endeksi’nde 120 ve 121 aralığına göz dikiyor. 121 demek 2001 sonrası en üst seviye demek olurken, seviyelerin önemi direnç bazında tamam mı, devam mı? niteliğinde aşağı çekilme ya da daha fazla yükseliş eşiği oluyor.

Öte yandan kuraklığın Avrupa ülkelerindeki hasatlara da zarar verdiği bilinirken, Güney Amerika'da da ekim zamanı yaklaştıkça tehdit oluşturuyor.