Pandemiyle sağlıklı şehir yaklaşımının önemi ortaya çıktı!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yaptığı açıklamada, pandemiyle beraber bir kez daha "sağlıklı ve dayanıklı şehir" yaklaşımının öneminin ortaya çıktığını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gençlik Günü kapsamında, 134 ülkeden yaklaşık 5 bin kişinin katılım gösterdiği, "Düzensiz Yerleşimlerde Kovid-19 ve Sanal Gençlik Zirvesi"nde açıklamalar yaptı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, zirvenin, gençler ve sivil toplum kuruluşları için bir yol haritası oluşturacağını dile getiren Bakan Kurum, aynı zamanda BM-Habitat'ın hazırlayacağı "Gençlik ve Kovid-19 Politika Raporu"nun istişare süreçlerini başlatmak amacıyla da bir zemin oluşturacağını belirtti.
Dünya genelinde 750 binden fazla insanın ölümüne sebep olan Kovid-19 salgının insan ile doğa arasında denge kurmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getiren Bakan Murat Kurum, "Tüketim alışkanlıklarımızla dünyamıza, doğaya, doğal yaşama ve biyolojik çeşitliliğe verilen zararın boyutlarını bir kere daha gördük. Dünya genelinde Kovid-19 salgınından en çok etkilenenlerin başında, yeterli ve temiz suya erişimi olmayan, belediye hizmetlerinden faydalanamayan, düzensiz yerleşim yerlerinde yaşayan şehir yoksullarının geldiği bilinmektedir." dedi.
Bakan Kurum, dünyada 1 milyar insanın düzensiz yerleşim yerlerinde ve gecekondu mahallelerinde aşırı kalabalık içinde yaşadığını belirterek, "2,5 milyar insan, temiz su erişimi ve atık su hizmetlerinden mahrum. Bahsettiğim bu yerleşim yerlerinde, sosyal mesafe ve hijyen gibi basit önlemlerin dahi alınması güçleşiyor." diye konuştu.
- "İnsan sağlığının korunması için faaliyetlerimizi bütüncül ele alıyoruz"
Pandemiyle beraber bir kez daha "sağlıklı ve dayanıklı şehir" yaklaşımının öneminin ortaya çıktığını belirten Bakan Kurum, şöyle konuştu:
"Biz, Kovid-19 karşısında acil önlemlerin ötesinde, yoksullar başta olmak üzere insan sağlığının korunması için çevre ve şehircilik faaliyetlerimizi bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Bu kapsamda Bakanlık olarak yürüttüğümüz tüm projelerimizi insan ve çevre odaklı, doğal kaynakları koruyan, tarihi ve kültürel varlıkları gözeten, yatay mimari anlayışını öne çıkaran, şehirlerimizi yenileyen ve afetlere hazır hale getiren; yenilikçi ve çözüm odaklı ilkelerle hazırlıyor, tek tek hayata geçiriyoruz. Yeşil şehirler kavramını somutlaştıran, enerji etkin, akıllı ve çevre dostu şehirler planlıyoruz. Özellikle afet riskinin ve çarpık kentleşmenin yoğun olduğu şehirlerimizde, yerel yönetimlerle iş birliği halinde yaşam kalitesini artıran projeler geliştiriyoruz. Plansız yerleşim alanlarını yenilemek için büyük çaplı kentsel dönüşüm projeleri yürütüyoruz. Bakanlığımıza bağlı TOKİ Başkanlığımızla, bahsettiğim tüm bu hususları göz önünde bulundurarak, düzensiz yapılaşmanın önüne geçecek önemli konut ve sosyal donatı projeleri yürütüyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar 950 bin konut ürettik."
Gençlere sosyalleşme imkanı sağlayacak spor salonları, kültür merkezleri başta olmak üzere okullar, yurtlar, hastaneler gibi sosyal donatılarla 1 milyonun üzerinde bağımsız birimi yapma başarısı gösterdiklerini dile getiren Bakan Kurum, hızlı iç göçle, gecekondu sorununu salt barınma sorunu olarak değil, dar gelirli ve yoksul kesimleri koruyan, gençlerin meslek edinmesini ve girişimciliğini destekleyen bütüncül politikalar olarak ele aldıklarını söyledi.
Afet ve yoksullukla mücadele eden ülkelere de insani yardım kapsamında destek olduklarını dile getiren Bakan Kurum, "Bugün itibariyle Endonezya'da, Sri Lanka'da, Pakistan'da ve Somali'de toplam 6 bin 200 konut, hastane, misafirhane, spor salonu, okul ve hizmet binalarını tamamladık ve hizmete açtık." diye konuştu.