Perakende sektöründe yeni dönem başlıyor!
Türkiye'de 1 milyon 800 bin kişinin perakende sektöründe faaliyette bulunduğunu anlatan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bunun çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 16'sına karşılık geldiğini belirtti.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, uzun zamandır gündemde olan Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edildiğini bildirdi.
Yazıcı, düzenlediği basın toplantısında, 2000'li yıllardan itibaren hızlı bir gelişme gösteren perakende sektörünün 2011'de 182 milyar dolarlık ciroya ulaştığını söyledi.
Türkiye'de 1 milyon 800 bin kişinin perakende sektöründe faaliyette bulunduğunu anlatan Yazıcı, bunun çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 16'sına karşılık geldiğini belirtti.
Sektörün ülkenin büyümesine katkı sağladığını ifade eden Yazıcı, "2002-2012 döneminde toptan ve perakende ticaret hizmetleri sektörünün büyümeye katkısı yüzde 14,1'dir. Sektör, son 10 yılda yüzde 5,7'lik yıllık ortalama büyüme hızıyla Türkiye'nin en hızlı gelişen sektörlerinden birini oluşturmaktadır" ifadesini kullandı.
Tüm bu gelişmelerin perakende sektöründe yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacını doğurduğunu ifade eden Yazıcı, bugüne kadar perakende sektörünün düzenlenmesiyle ilgili 3 taslak hazırlandığını ancak bunların sonuçlandırılamadığını belirtti.
Yazıcı, Bakanlık olarak perakende ticaret sektöründe yaşanan sorunları dikkate alarak, önceki hazırlık süreçlerinden farklı bir yol izlediklerini kaydetti.
Ticari faaliyetlerin kapsamının niteliği itibariyle 2 başlık altında toplandığını ifade eden Yazıcı, bunlardan birisinin organize perakende ticaret, diğer alanın ise geleneksel perakende ticaret olduğunu bildirdi.
Yazıcı, tasarıyla sektörün gelişmesinin desteklenmesi, kuruluş izinleri, ödeme süreleri ve çalışma saatleri, sorun alanlarına çözümler getirilmesi, perakendecinin ve tüketicinin korunması, rekabetin sağlanması, kayıt dışılığın önlenmesi, verimlilik ve kalitenin arttırılması ve sektör içi kesimler arasında dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme ortamının tesis edilmesinin hedeflendiğini söyledi.
54 kurum ve kuruluştan görüş alındı
Tasarı ile ilgili toplamda 54 kurum ve kuruluştan görüş alındığını anlatan Yazıcı, tasarının getirdiği yeniliklere ilişkin şu bilgileri verdi:
"Perakendeciliğe dair kavramlar mevzuatta ilk kez tanımlanmaktadır. Perakende sektöründe sıklıkla kullanılan alışveriş merkezi, büyük mağaza, zincir mağaza, özel markalı ürün, bayi gibi kavramlar ilk kez tanımlanmaktadır. Böylece bu kavramlar hukuki bir niteliğe kavuşturulacak ve uygulamada yaşanan kavram karmaşasının ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
Perakende Bilgi Sistemi (PERBİS) kurulacak. Böylece bütün iş süreçleri tanımlı ve standart hale getirilecek. Çok sayıda kamu kurum ve kuruluşunun yer aldığı işyeri açılış, faaliyet ve kapanış süreçleri "Tek Kapı" üzerinden sonuçlandırılacak. Bir belge ikinci kez istenmeyecek ve böylece söz konusu işlemlerdeki uzun ve bürokrasi yoğun süreç kısaltılacak ve basitleştirilecektir. İşletmelerimiz PERBİS'teki verilerin yardımıyla yatırım planlamalarını doğru bir şekilde yapma imkanına kavuşacaklar. PERBİS ile iş yerlerinin ruhsatlı olup olmadığı denetlenebilecek. Vatandaşlar ikamet ettikleri yerlerde, iş yerlerinin ruhsatlı olup olmadığını ve ruhsata uygun faaliyet gösterip göstermediğini uygulama üzerinden anlık olarak sorgulayabilecek. Böylece insan sağlığını tehdit eden ve merpen altı olarak tabir edilen ruhsatsız iş yerlerinin faaliyet göstermesinin önüne geçilecek."
Tasarıyla üretici ve tedarikçilerden keyfi olarak alınan prim ve bedellerin önüne geçileceğini ifade eden Yazıcı, perakende işletmelerin üretici ve tedarikçilerden talep edebileceği prim ve bedellerin kurala bağlanacağını bildirdi.
Bu kural çerçevesinde perakende işletmelerin, satışa konu ürünün talebini doğrudan etkileyen hizmetlerden dolayı üretici veya tedarikçiden, sözleşmede türü ve oranı belirtilmedikçe prim ya da bedel talebinde bulunamayacağını belirten Yazıcı, bedel taleplerinin sözleşme süresiyle sınırlı olacağını ifade etti.
Markalaşma desteklenecek
Küçük ölçekli üretici ve tedarikçilerin markalaşmasının destekleneceğini anlatan Yazıcı, "Bu çerçevede küçük ölçekli üretici tarafından yurt içinde üretilen ve hızlı tüketim malı niteliği taşıyan ürünlerin üzerinde perakendecinin ad, unvan veya markasının yanı sıra üreticinin ad, unvan ya da markasına da yer verilecektir" ifadesini kullandı.
Kampanyalı satışlar ve alışveriş festivallerinin yasal dayanağa kavuşturulacağını belirten Yazıcı, şöyle devam etti:
"Tüketiciye yönelik haksız uygulamaların önüne geçmek amacıyla kural altına alınan kampanyalı satışlarda süre, iş yeri açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet konusu değişiklikler 3 ayı geçemeyecek. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye durumunda bu süre 6 aydır. Yılın belli dönemlerinde, ilçe, il, bölge veya ülke düzeyinde düzenlenen alışveriş festivalleri yasal bir dayanağa kavuşturulacak ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bu festivaller için bütçelerinin belirli bir kısmını ayırabilecek."
Yazıcı, "Outlet" ve "fabrika satış mağazası" olarak bilinen sürekli indirimli satışların da kurallara bağlanacağını ifade ederek, "Outlet" ibaresinin alışveriş merkezlerince kullanılabilmesinin, içerisindeki işletmelerin tamamının sürekli indirimli satış yapıyor olmasına, işletmelerce kullanılabilmesi ise işletmenin satışa sunduğu malların en az yüzde 70'inin outlet ürün olmasına bağlı olduğunu bildirdi.
AVM'lerdeki ortak alanlar
Alışveriş merkezlerinde (AVM) ortak kullanım alanları oluşturulacağını kaydeden Yazıcı, alışveriş merkezlerinde acil tıbbi müdahale ünitesi, ibadet yeri, bebek bakım odası, çocuk oyun alanı gibi alanların oluşturulmasının zorunlu hale getirileceğini ifade etti.
Tasarıyla AVM'lerde esnaf ve sanatkarların da faaliyet gösterebilmelerine zemin oluşturulduğunu ifade eden Yazıcı, alışveriş merkezlerinde, esnaf ve sanatkar işletmecilerine rayiç bedel üzerinden kiraya verilmek üzere, toplam satış alanının en az yüzde 5'i kadar yer ayrılacağını söyledi.
Yazıcı, geleneksel, kültürel veya sanatsal değeri olan kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra edenlere kiraya verilmek üzere alışveriş merkezlerinde toplam satış alanının en az binde 2’si oranında yer ayrılacağını vurgulayarak, "Hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı büyük ve zincir mağazalarda satış alanlarının en az yüzde 1’ine tekabül edecek şekilde raf alanı, çoğunlukla küçük ölçekli üretici ve tedarikçi işletmelerce üretilen yöresel ürünlerin satışına ayrılacaktır. Böylece bu ürünlerin çok daha kolay bir şekilde müşteriye ulaşabilmesinin önü açılacaktır" diye konuştu.
Tasarının yasalaşmasıyla oluşturulacak Perakendeciler Konseyi ile sektörün sorunlarına güncel çözümler getirileceğini anlatan Yazıcı, Konsey'in sektöre yönelik politika oluşturulmasına katkı sağlamak, sorunları tespit etmek, alınacak önlemleri belirlemek ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliğini sağlamak amaçları çerçevesinde çalışacağını bildirdi.
Halen 3308 ve 5362 sayılı Kanunlar uyarınca, ustalık belgesi gerektiren meslek dallarındaki esnaf ve sanatkar işletmelerinin iş yeri açılışı sırasında belediyelerce ustalık belgesi istendiğini hatırlatan Yazıcı, "Ancak 5174 sayılı Kanun uyarınca iş yeri açmak isteyen tacirlerden ustalık belgesi istenmemektedir. Yapılan düzenlemeler ile var olan mevzuattan kaynaklı karışıklık sona erecektir" şeklinde konuştu.
Yazıcı, Türkiye'de mevzuatta ilk defa emlakçılar ve oto galerileri için düzenleme yapma imkanı olduğunu belirterek, bu meslekler için kriterler belirleyerek, kural koyacaklarını bildirdi.
Yazıcı, Bakanlar Kurulu'nda yapılan müzakereler sonrasında söz konusu tasarının TBMM'ye sevk edildiğini bildirdi.
"Devletin görevi adaleti sağlamak"
Yazıcı, kanun tasarısı hakkında düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.
Kampanyalı satış süresinin 3 ayı geçmesi halinde yaptırımının ne olacağının sorulması üzerine Yazıcı, yaptırımların idari para cezası olarak uygulanacağını söyledi.
İşletmeyi kapatmaya yönelik ceza bulunmadığını dile getiren Yazıcı, "Bu tasarı, diğer mevzuatlardan kaynaklanan işletmelerin kapatılmasına yönelik görev ve yetkileri ortadan kaldırmıyor" diye konuştu.
Bakan Yazıcı, bir soru üzerine de büyük mağazalar ve AVM'lerdeki sosyal ünite, çocuk bakım ve ibadet yerleri gibi birimlere ilişkin kriterlerin yönetmelikle düzenleneceğini kaydetti.
Bir gazetecinin önceki tasarı taslağında her ilde komisyonlar kurulması ve bu komisyonların il bazında AVM kurulmasına izin vermesini içeren bir madde bulunduğunu anımsatması üzerine Yazıcı, tasarının ilk şeklinde böyle bir düzenleme bulunmasına karşın bu düzenlemenin aklına yatmadığını ifade etti.
Yeni tasarıda böyle bir komisyon kurulmasına ilişkin düzenleme bulunmadığını bildiren Yazıcı, "Tasarı, büyük mağazalar dediğimiz mağazaların inşaat, ruhsat işlemlerini büyükşehir belediyelerine veriyor. Büyükşehir statüsündeki yerlerde AVM dediğimiz alanların tasarım, ruhsatlandırma, işletmesine ilişkin hususlarda büyükşehir belediyeleri yetkili kılınıyor" ifadesini kullandı.
AVM'lerdeki ibadethanelerin alkollü içki satan yerlere yakın olmasının alkollü içki satışını düzenleyen yasa nedeniyle perakende yasasını da etkileyeceğine dair yorumlar yapıldığının belirtilmesi üzerine Yazıcı, "AVM'lerdeki içki satışının alkollü içki satışını düzenleyen yasa ile çelişmemesi için düzenleme yapıldığını" kaydetti. Yazıcı, tasarıda ibadethane olarak bütün dinlerin ibadethanelerinin kast edildiğini dile getirdi.
Oto galerilerine ilişkin düzenlemenin "oto galerinin şehir dışına taşınmasını" kapsayıp kapsamadığına ilişkin soru üzerine Yazıcı, galericiler ve emlak komisyoncuları için tasarıda çok ayrıntılı maddeler bulunmadığını, çerçeve maddeler yer aldığını söyledi. Yazıcı, tasarı ile yeni düzenlenen faaliyet alanları ilgili dönüşüm için belli süreler öngörüldüğünü bildirdi.
Bir başka soru üzerine de Yazıcı, Perakende Bilgi Sistemi'nin (PERBİS) büyük bir yazılım projesi olduğunu ifade ederek, bunun içerisine vergi işlemlerinin de eklenebileceğine dikkati çekti. Yazıcı, sistemin şu an için iş yeri açma, kapama ve belli izin işlemlerinin yapılmasına olanak tanıdığını belirtti.
Üretici ve tedarikçilerden alınan primlere ilişkin düzenlemenin taraflar arasındaki ticari sözleşmeye müdahale anlamı taşıyıp taşımadığına ilişkin bir soruya Yazıcı, "Hakların korunması ticari sözleşmeye müdahale değildir. Devletin görevi hak ve adaleti sağlamaktır. Özellikle küçük işletmecilerin haklarının büyük işletmeler tarafından biraz tırtıklandığına ilişkin bir kanaat var. Bunu ortadan kaldırmayı hedefliyoruz" dedi.
AVM'lerin hafta sonlarında bir gün tatil olmasının zaman zaman gündeme geldiğinin belirtilmesi üzerine Yazıcı, Türkiye geneline uygulanacak bir düzenleme yapılmasını gerçekçi bulmadıklarını söyledi.
İllerde bu tarz işletmelerin faaliyet sürelerine ilişkin tasarrufta bulunma yetkisinin valiliklerde bulunduğuna işaret eden Yazıcı, bölgesel düzenleme yapma yetkisinin ise Bakanlar Kurulunda olduğunu dile getirdi.
Bir başka soru üzerine de Yazıcı, tasarının AVM'lerin kurulması açısından bir alan daraltması yaratmadığını dile getirdi.
AA