23 / 11 / 2024
fuzul

Perakendecilerin 2023 hedefi yurtdışında 20 bin mağaza!

Perakendecilerin 2023 hedefi yurtdışında 20 bin mağaza!

Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane, "Yurtdışı perakende yatırımları konusunda 2023 yılı hedefinin, bugün 2 bin 500 civarında olan mağaza sayısının 20 bine yükselmesi olduğunu" söyledi




Nane, yaptığı açıklamada, Ekim 2011 itibariyle Türkiyedeki 47 ilde toplam 298 AVM bulunduğunu, yıl sonunda bu sayının 300ü aşmasını öngördüklerini ifade etti.

Bugün itibariyle Türkiyede toplam perakende sektörünün cirosunun 171 milyar dolar olduğunu belirten Nane, organize perakendenin cirosunun 75 milyar dolar civarında hesaplandığını kaydetti.

Sektörde 8 milyonu AVM olmak üzere 12 milyon metrekare kiralanabilir alan ve 55 bin mağazanın yer aldığını bildiren Nane, sektörde istihdam edilen kişi sayısının Ekim 2011 itibarıyla 582 bin, perakende sektörünün son beş yıldaki büyüme oranının yüzde 63 olarak belirlendiğini dile getirdi.

Devam eden yatırımlar hakkında da bilgi veren Nane, iki yıl içinde 61 AVM projesinin tamamlanmasının beklendiğini belirterek, "Bu yatırımlar ile ABdeki en yüksek ikinci kiralanabilir alan stoğuna sahip ülke konumundayız" dedi.

Türkiyedeki toplam 298 AVMden 101inin İstanbulda yer aldığını kaydeden  Nane, ekonomik gelişmişlikleri nedeniyle üç büyük şehirde AVM yatırımlarının yüksek oranda olmasına karşın, bugün yatırımların Anadolu illerine ağırlık vererek sürdüğünü söyledi.

"MARKALARIMIZIN REKABET GÜCÜ YÜKSEK"

Sektörün dünyadaki rekabet gücünün hangi konumda olduğunun sorulması üzerine Nane, şunları söyledi:

"Türkiye perakende sektörü, genç ve dinamik bir yapıdadır. Türkiye nüfusunun da genç olmasıyla, büyüme potansiyeli taşıyan bir pazardır. Yerli markalarımız bu deneyimi yurtdışına taşımaya başlamıştır. Yurtdışı perakende yatırımları konusunda 2023 yılı hedefi bugün 2 bin 500 civarında olan mağaza sayısının 20 bine yükselmesidir.

Perakende yatırımları kadar, markalarının da rekabetçi olabilmesi için globalleşen dünyanın dinamiklerine ayak uydurmak ve perakendecilik sistemini çok iyi kavramak gerekiyor. Devletin teşvik ve destek mekanizmalarının bu sistemi her aşamada desteklemesi sadece markalarımızın değil, lojistik, tedarik, altyapı sektörlerinin de yurtdışındaki rekabet gücünü artıracaktır.

Değişik kategorilerdeki perakende markalarımız yaratıcılıkta, hizmet kalitesinde, fiyat-kalite oranlarında, müşteri davranışını tanımada yüksek rekabet gücüne sahipler. Tedarik zinciri yönetiminde de radikal adımlar atılmakta, özellikle bu konudaki bilişim programlarına ilgi artmaktadır. Boşalan rafın en kısa sürede doldurulması özelikle gıda sektöründe kayda değer bir düzeye ulaşmıştır.

Hizmet sektörünün rekabet gücünü düşüren ve günün sonunda tüketicinin mağduriyetine yol açan korumacı uygulamaların, uzun vadede Türkiyenin ekonomi politikalarıyla da çelişeceğini savunan Nane, perakende sektörünün, doğası gereği fazlasıyla rekabetçi olduğunu ve tüketici faydasının da bu rekabetten doğduğunu belirtti.

Nane, rekabetin önünü kesmek yerine sağlıklı rekabet koşullarını destekleyecek düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

"AVMLERİN KONTROLSÜZ BÜYÜDÜĞÜ SÖYLENTİSİ ŞEHİR EFSANESİ"

Esnaf kesiminin Türkiyede AVMlerin kontrolsüzce büyüdüğünü bu durumun kendilerine zarar verdiği yönündeki değerlendirmeleri hatırlatılarak, bu konudaki düşüncelerinin sorulması üzerine Nane, perakende sektöründe son 2 yılda en yüksek büyümeyi yakalamış olan segmentin bölgesel zincirler olduğunu, bunun da geleneksel perakendenin modernleşmeyi başaran oyuncularının verimliliğinin artması, zincirleşmeyi ve dolayısıyla yaygınlığını artırmayı başarmasından kaynaklandığını kaydetti

Alışveriş caddesi alanı kısıtlı olan illerde, AVMlerin yeni kiralama alanı yaratarak, tüketicinin tercih seçeneklerini artırdığını belirten Nane, öte yandan, alışveriş merkezlerinin sağladığı sinema, tiyatro, spor, sağlık, kişisel bakım, çocuk alanlarının da tüketicinin sosyal faaliyetlerini zenginleştirdiğini söyledi.

AVMlerin bir "yaşam merkezi" olarak tüketicinin sadece alışveriş yaptığı değil, kendisi veya ailesiyle kaliteli zaman geçirdiği merkezler olarak hizmet verdiğini dile getiren Nane, "Şehirleşme oranının yüzde 80e yaklaştığı Türkiyede, şehir insanının günlük hayatını kolaylaştıracak hizmetlere erişimini artırmak, zamandan ve paradan tasarruf sağlamaktadır" dedi.

Dernek olarak, kayıt dışı ekonominin karşısında oldukları kadar, esnaf ve sanatkarın iş yapma kapasitelerini artıran, modern sistemlere geçişini destekleyen devlet mekanizmalarının da  her zaman yanında olduklarını anlatan Nane, "Nitekim 2010 ve 2011 yılları boyunca esnafın güçlendirilmesine yönelik olarak yapılan girişimler son derece olumludur. KOBİ kapsamına alınan esnaf ve sanatkarların onlara tanınan haklardan yararlanabilir konuma getirilmiş olmalarını çok doğru ancak geç kalmış destekler olarak görüyoruz" ifadesini kullandı.

Büyük alışveriş merkezlerindeki "organik pazar" ve benzeri uygulamaları "esnafla alışveriş merkezlerini iki zıt kutup gibi gösteren yanlış algıya verilmekte olan en doğru yanıt" olarak niteleyen Nane, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AVMlerin kontrolsüz artışı tamamen kötü niyetle uydurulmuş bir şehir efsanesidir. Bu söylem, arkasında bilimsel ve hukuksal hiç bir temeli olmayan bir iddiadır. Bir AVM yatırımı minimum 150 milyon dolar tutarındadır. Bu büyüklükte bir yatırımı kimse hukuki ve bilimsel bir temel olmadan yapamaz, belediyelerimiz yaptırmaz ve bankalar da kredilendirmez. Bir AVMnin kuruluşu için ortalama 21 adet kurum ve kuruluştaki 134 adet makamdan imza ve onay almak gerekmektedir ve bu süreç yaklaşık 90 günü bulmaktadır. Bu yoğun bürokrasi içinde aklı selim kimse kontrolsüzlükten söz edemez."

AA
 


Geri Dön