Genel

Pergel Grup'tan çalışanlarına Etik Sürüş Projesi!

Şirketlere ve çeşitli kurumlara mimari projelendirme ve inşaat yapım işleri hizmeti veren Pergel Grup, farklı sosyal aktiviteleri ve insan kaynakları uygulamaları ile dikkat çekiyor.

Şirketlere ve çeşitli kurumlara mimari projelendirme ve inşaat yapım işleri hizmeti veren Pergel Grup, farklı sosyal aktiviteleri ve insan kaynakları uygulamaları ile dikkat çekiyor.

Merkez ofislerine girildiğinde ofisin duvarlarında, şirketin vizyonu çok net görülebiliyor. Şirket; etik, ahlak, değer, adalet gibi konularda duruşunu ve vaadlerini çalışanların her gün görüp yaşayacağı bir ortam yaratmış durumda. Örneğin; resepsiyon alanında “Adalet her insanın neyse o olarak ele alınması gerektiğini anlamaktır. Gri insanlar olabilir ancak "gri ahlaki prensipler" diye bir şey var olamaz. Dürüst insan; ürettiğinden fazlasını tüketemeyeceğini bilen insandır.  Sırf ihtiyacı var diye, ürettiğinden fazlasına hakkı olduğunu düşünmez. A, A'dır. Bir şey neyse odur. Her şey doğasına uygun şekilde davranır.”,   patronun odasında “Varoluş doğası ve ruhu itibariyle, çelişkiler var olmaz. Eğer herhangi bir konu çelişkili gelirse, o konudaki varsayımlarınızı yeniden inceleyin. Birinden birinde bir yanlış bulacaksınız.”, toplantı odasında, Ayn Rand’dan alıntıyla, "Ahlaki değerler, bir kişinin davranışının itici gücüdür…”, mimari ekibin odasında ''Evrende hiçbir şey hak edilmeden, bedeli ödenmeden gelmez. Ne maddesel olarak, ne de ruhsal olarak...”, şirket cafésinde (cafénin ismi de Atlas) '”Sevgi bedava bir armağan değildir. Sebepsiz beğenilmek, ezgisel beğenilmek ya da körü körüne beğenilmek benim istediğim bir şey değildir. Hiçbir türde körlükten hoşlanmam, göstereceğim çok şey var. Sağırlıktan hoşlanmam… Zira söyleyecek çok şey var. Sevgi kişinin değerlerinin ifadesidir. Ahlaki niteliklerinizden ötürü size verilenen büyük ödüldür. Nasıl paslı bir hurda parçasına, pırıl pırıl bir metale verdiğiniz parayı vermezseniz, aynı şekilde, bir soysuza da bir kahramanın üzerinde değer veremezsiniz. Sizin ahlaki değerlendirmeniz, insanlara değerleri veya hataları için verdiğiniz değerin ölçüsü olan para birimidir ve bu ödeme de sizden, mali işlemlere gösterdiğiniz dikkati ve şerefli tutumu beklemektedir. İnsanların günahlarından nefret etmemek ahlaki bir kalpazanlıktır; değerlere hayranlık yöneltmemek de bir tür manevi suçtur.” yazıları yer alıyor.


Pergel Grup, etik değerler ve bunların hayata geçirilmesi konusunda oldukça titiz yaklaşım içerisinde olan bir şirket. Hem çalışanlarına hem de müşterilerine yönelik etik konusunu şirket işleyişinin merkezine koyan Pergel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Evman ile bu konudaki projelerini konuştuk.


Öncelikle kendi insan kaynaklarınıza yönelik ne tarz etik projeleriniz var?


Sinan Evman:  EDMER Başkanı Sayın Bülent Şenver, derneğin geçen yıl etik konusunda bağımsız bir araştırma şirketine yaptırdığı araştırmayı geçtiğimiz aylarda açıkladı ve çarpıcı sonuçları tüm kamuoyu ile paylaştı. Bu araştırmaya göre;  18-24 yaş arasındaki gençler, “Etik dışı davranmaktan çekinir misiniz?” sorusuna yüzde 58 oranında “çekinmem” cevabını veriyor. Etik dışı bir davranış gördüğünde “tepki vermem” diyen gençlerin oranı ise yüzde 55. Etik davranışın çok önemli olduğunu düşünen yöneticilerin oranı ise yüzde 5. Gerçekten dehşet verici. Bu çarpıcı tablonun başlıca sebebi “böyle gelmiş, böyle gider” anlayışı. Öyleyse, bizim gibi şirketlere ve bu şirketlerin çalışanlarına etik değerlere sahip çıkmak, bunları hayatına taşımak ve köklü değişimden korkmamak düşüyor.  Biz etik kodlarımızı yazılı ve dijital ortamlardan deklare etmekle yetinmeyip çalışanlarımızın iş yapış şekilleri hatta hayat tarzı haline getirmesine önem veriyoruz. Bu konuyla ilgili, çeşitli yönetim ve gelişim eğitimleri düzenliyor, performans yönetim sistemimize entegre ediyor, müşteri yönetimi ve kariyer gelişimi konularında etik standartları muhakkak kontrol ve takip ediyoruz.


Şirketimizin belki basın tarafından da en çok tanınan aktivitesi Pergel Grup Ralli Takımı P+M Team. 2008 yılında kurulan P+M Team, klasik arabalarla Türkiye’de ve yurtdışında yarışıyor, ödüller kazanıyor ve her geçen gün büyüyor. Bu yarışlar, hız yarışları değil; strateji, problem çözme ve takım oyunu yarışları. Ama tabi ki diğer yarışçılarla bir rekabet de var. Burada da etik standartları korumak ve diğer tüm yarışçılara uygulanmasını sağlamak adına geçmişte birçok eğitim ve seminerler düzenledik. P+M Team’den de esinlenerek,  2015 başında Etik Sürüş Projesi adında yeni bir proje geliştirdik.


Bu proje sadece klasik arabalarla mı sınırlı?


Sinan Evman: Aksine, tamamen günlük hayatla ilgili bir proje. Bütün günümüz toplantılarda, şantiyelerde, dolayısıyla trafikte geçiyor. Hem gözlemlediklerimiz, hem de bizzat yaşadıklarımız, trafikte geçen saatlerin ve deneyimlerin yaşamın önemli bir parçası olduğunu idrak etmemize yardımcı oldu. Biz Pergel olarak hak ve adalet konusunda hassas bir şirketiz. Adalet dengesinde, egomuzu sorgular, egoyu ön plana çıkarmadan bakarız olaylara. ..Trafikte de ego kontrolü çok önemlidir. Güvenlik söz konusu olduğunda kişisel çıkar ve egoyu bir tarafa koyabilmek, sorumlu ve tutarlı olabilmek trafik düzeni içinde de hayati değer taşımakta. Üstelik kelimenin tam anlamıyla “hayati” .


İşini iyi yapan birini düşünün. Bu kişi; işini iyi yapabilmek için gözlem yeteneğine sahip olmalı, çok iyi konsantre olmalı, becerikli olmalı, hesaplanabilir riskler almalı, kıvrak bir şekilde manevra yeteneği olmalı, kendine ve çalışma arkadaşlarına iyi bir çalışma ortamı yaratma çabasında olmalı. Şimdi de iyi bir sürücüyü düşünün lütfen. Aynı şekilde, doğru gözlem, iyi konsantrasyon, aracın hızını doğru duruma göre ayarlama, yoldaki riskleri farkında olma, aracı beceriyle kontrol etme, kendinin ve çevresinin güvenliğini sağlama… Aslında tamamen aynı özelliklerden bahsediyoruz.


Trafik kurallarına “başkasının uyması gereken kurallar, ama ben uymasam da olur” şeklinde bakılıyor. İş hayatında da bu vardır bazılarında. Yani aslında trafikte araba kullanmak, iş hayatında zorluklarla mücadele etmek, prosedürlere uymak, kendini kontrol etmek, adaletli olmak gibi bazı ana prensiplerle çok örtüşüyor.


Proje çerçevesinde neler yaptınız?


Sinan Evman: Tüm çalışanlarımızın etik sürüş eğitimi almalarını sağladık. Beşeri kurallar, ileri sürüş teknikleri, karar anı değerlendirmeleri, önceliklendirme, ekonomi yaratacak çözümler gibi çeşitli aşamaları içeren bu eğitimler hem pratik hem de teorik eğitimler olarak çalışanlarımızın hoşuna da giden aktiviteler oldu. Standard trafik kuralları zaten herkes tarafından -uygulanmasa da- bilinir. Bizim derdimiz bu değil; yani yaya geçidinin olduğu ışıklarda beklerken yeşil yandığında aracınızı hemen sürerseniz bir yayaya çarpmanız muhtemeldir. Veya kavşakta yeşil yandı diye geçtiğinizde yandan gelen bir araba kırmızıda durmadığı için sizin arabanıza hızla çarpabilir. Yaşlı bir sürücünün park etmesini beklemek, engelli sürücülere ayrılmış park yerlerine zorda kalsanız bile park etmemek. Tüm bunlar sürüş becerisinin ötesine geçerek, hoşgörü, sabır, öngörü gibi insani vasıfları geliştirmeye yönelik olarak çalışanlarımıza aktarmaya çalıştığımız şeyler. Bu eğitimler, bundan sonraki adımda iş ortaklarımıza da taşıyacağımız seri bir program haline dönüşmüş durumda.


Müşterilerinize etik yaklaşımınız nasıl?


Sinan Evman: Bizim tüm toplantılarımız, raporlarımız, finansal süreçlerimiz, şantiye performansımız, bunların hepsi her zaman son derece adaletli, net, şeffaf olmasına dikkat ettiğimiz konulardır. Madem bundan vazgeçmiyoruz ve bu vaade bulunuyoruz, bunu müşterilerimize bildirelim istedik ve Etik Sertifikaları hazırladık. Beraber çalıştığımız müşterilerimize, üzerinde “Pergel Grup ile çalışma kararınız için teşekkür ederiz. Kurulduğumuz günden beri önemle taşıdığımız etik değerlerimizle, siz değerli işverenimize en iyi hizmeti sunma sözü veriyoruz. Bu etik kodlarımız;  dürüstlük, iyi niyet, adalet, çalışma disiplini ve ahlakı, şeffaflık ilkelerimizden asla ödün vermeyerek;  “hayal ettiklerimiz” ile “gerçekleşen” arasında en az farkı yaratacak çalışmayı size sunmak üzere bizi ve sizi uzun soluklu bir işbirliğine götürecek en önemli yapıtaşlarımız olacaktır. Sözümüze aykırı davranışımızı veya işimizi görmeniz durumunda lütfen bizimle yüzleşiniz ve bizi en sert şekilde sorgulayınız.” yazan ve yönetim kurulu üyelerimizin imzaladığı bir sertifika gönderiyoruz.


Burada “hayal” ve “gerçek” konusunu da biraz açmak isterim. Bizim sektörümüzde, mimari projelerin büyük çoğunluğu sadece göze hitap etsin, beğenilsin,” ben mimari becerimi ve egomu göstereyim de uygulama aşamasında ne olursa olsun” mantığıyla yapılır. Biz ise işverenlerimize vaad ettiğimizle gerçekleştirdiğimiz arasında oluşabilecek farktan rahatsız oluruz, dolandırıcılık gibi gelir bize. Bu sebeple de hayal ettiğimizle ortaya koyduğumuzun çok yakın, hatta mümkünse aynı olmasını isteriz.