Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği neleri değiştirecek?
stüdyo dairelerin bundan sonra imar projelerine dahil edilmemesini içeren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği bugün yürürlüğe girdi. Peki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği neleri değiştirecek?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, imarda bazı yeni düzenlemeleri kapsayan yönetmelik taslağını Başbakanlığa gönderdi. "Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği" bugün yürürlüğe girdi. "Şehirlerin dikey yerine yatay gelişmesinin" hedeflendiği yönetmelik taslağında, plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma ile projelendirme ve denetime ilişkin usul ve esaslar yer alıyor. Birden fazla yönetmelik uygulamasına son verilerek tek bir yönetmeliğe geçilmesini esas alan yeni düzenlemeyle, inşaat sektöründe birçok yenilik hayata geçirilecek.
Stüdyo dairelere izin yok
Düzenlemeler arasında, 1+0 stüdyo dairelerin bundan sonra imar projelerine dahil edilmemesi, yeni tip konut projelerinde en küçük dairenin 1+1 ve minimum 28 metrekare olarak tasarlanması da yer alıyor. Belediyeler kendi yönetmeliklerini hazırlayacak. Yönetmeliğin genel ilke ve esasları değiştirilmemek kaydıyla, il ve büyükşehir belediyelerinin kendi yönetmeliklerini hazırlamalarına ve bu sayede yöresel uygulama yapmalarına imkan tanınacak. İlgili idareler, imar planlarında açıklanmamış ve bu yönetmelikte yer almamış hususlarda, yapıların estetiği, rengi, çatı ve cephe kaplamasına yönelik kurallar koymaya, yapıların inşasında yöresel malzeme kullanılmasına ve yöresel mimarinin dikkate alınmasına ilişkin zorunluluk getirmeye de yetkilendirilecek. Yönetmelikle, otoparkların, bina yan, arka ve kısmen ön bahçenin altına yapılabilmesi de sağlanacak.
İnşaat ruhsatı olmadan kazı izni verilebilecek
Yönetmelikle, özellik arz eden yapılarda inşaat ruhsatı beklenmeden kazı izin belgesi verilebilecek. Ancak kazı sahasında kazık, palplanş, istinat duvarı ve benzeri uygulamaların olması durumunda, bu yapıların projelerinin onaylanması ve ruhsatlandırılması zorunlu hale gelecek. Yeni yönetmelikle, yol boyu ticaretin teşekkül ettiği konut alanlarında, zemin katlarda otopark yükünün karşılanması şartıyla ticari kullanımlara izin verilecek. Buna göre, bu alanlarda gürültü ve kirlilik oluşturmayan, imalathane niteliğinde olmayan, gayrisıhhi özellik taşımayan, halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik dükkan, kuaför, terzi, muayenehane, lokanta, pastane, anaokulu gibi konut dışı hizmetlerin ticari kullanımlarına izin verilecek.
Baz istasyonları için ruhsat şartı kaldırıldı. Düzenleme, elektronik haberleşme istasyonlarındaki ruhsat şartının kaldırılmasını da kapsıyor. Buna göre, özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyeti üstlenilmek, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan güvenlik sertifikası alınmak kaydıyla, yer seçim belgesiyle, ayrıca ruhsat alınmasına gerek kalmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilecek. Bunun yanı sıra güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemlerinin uygulamasında ruhsata ilişkin yenilikler getirildi. Bu kapsamda, bina kabuğunun yalıtımı ve pencere değişimi, binanın kendi ihtiyacı için olan ve taşıyıcı sistemi etkilemeyen güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemlerinin uygulaması ruhsata tabi olmayacak. Peki sektör temsilcileri yeni imar yönetmeliğini nasıl değerlendiriyor, GÖZLEM konuyu uzmanlara sordu...
'GÖRÜŞLER İLETİLMEZSE BAKANLIK TEK YETKİLİ OLACAK'
Necip Nasır (Müteahhitler Federasyonu Başkanı): Geçtiğimiz ay İzmir'e gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bu yönetmeliğin kesinlikle ertelenmeyeceğini ve 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olacağını vurguladı. Belediyelerden görüş istendi. Belediyeler bu taleplerini bakanlığa bu ay sonuna kadar iletecek. Bakanlık da kırmız çizgilerini belirleyip diğer konular için yetkili belediyelere bırakacak. İzmir'de Büyükşehir Belediyesi de ilçe belediyeler, Mimar Odası ve ilgili sivil toplum örgütleriyle toplandı. Taleplerini önümüzdeki günlerde Bakanlığa ileteceklerdir. Görüşlerin iletilmemesi halinde ise Bakanlık tek yetkili olacak. Söz konusu taslak belediyelerin talepleri doğrultusunda son şeklini alıp yürürlüğe girecek. 1 Temmuz'a kadar ruhsatı alanlar yürürlükteki haklara sahip olacak ama 1 Temmuz'dan itibaren yeni yönetmeliğe göre hareket etmek zorunda olacaklar. Kesinlikle 1-2 aylık süre uzatımı olmayacaktır.
'SEKTÖRÜN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN GEÇİŞ SÜRECİ TANINMALI'
Op. Dr. Kenan Kalı (Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı):Yeni yönetmelikte kentlerin yatay büyümesi deprem kuşağında bulunan ülkemiz için doğru bir karar ancak yeni yönetmeliğin hala ne götürdüğü ve getirdiği tam olarak bilinmiyor. Bu da kafa karışıklığına yol açıyor. Bürokratların ve mimarların yeni yönetmeliği anlayana kadar geçeceği zaman ise 6 aylık gibi bir süre olarak öngörülüyor. Bu 6 aylık sürede inşaat sektörü durağanlaşabilir ve zora girebilir. İnşaat sektörünün zora girmesi ise ülke ekonomisine zarar ettirir. Bundan dolayı yöntmeliğin tam olarak anlaşılması ve mevcut çizilmiş projelerin ya da çizilmekte olan projelerin askıya alınmaması için bir geçiş dönemi olması şart. Bu geçiş sürecinde eski yönetmelik ve yeni yönetmelik beraber yürürlükte kalabilir ve hazır projeler hayata geçirilir. Bu geçiş süreci de 6 aylık bir zaman dilimini kapsar. Diğer yandan Türkiye'nin her belediyesindeki mimarlar tarafından yönetmelikler ayrı yorumlanıyor. Bu da bir kaosa neden oluyor.Bu anlamda tek bir yönetmeliğin yürürlüğe girmesi güzel bir gelişme fakat her kentin kendine özgü dokusu olan bir ülkede yaşıyoruz. Binaların estetik yapıları tek bir mimarın ya da bürokratın zevkine bırakılmamalı. Mimari bir sanattır ve her bina ayrı bir sanat eseridir. Şehirleri disipline edelim derken renklerimizi yok etmemeliyiz. Mimarların sanatçı olduğunu bilerek hareket etmeli ve sanatlarına sansür uygulamamalıyız.
Bir diğer önemli nokta ise ülkemizin bir deprem coğrafyasında bulunduğunu bilmek ve buna göre adım atmak. Bizim en önemli önceliğimiz olası bir depremde can ve mal kaybını minimuma indirmek. Bu yüzden bir an önce kentsel dönüşüme hız vermeliyiz. Kentsel dönüşümü en öncelikli hedefimiz haline getirmeliyiz. Kısaca özetlemek gerekirse, yönetmeliğin yürürlüğe girmesi için makul bir geçiş süreci tanınmalı, kentlerin silüeti ve yönetmelikleri uyglamak tek bir kişinin insatifine bırakılmamalı ve kentsel dönüşüm öncelikli amaç edinilmeli.
Gözlem Gazetesi