Genel

Prefabrik yapılar denetim altına giriyor!

Türk Standartları Enstitüsü ile yaptıkları işbirliği sonucu prefabrike betonarme eleman üreten kuruluşların denetimlerini yapacaklarını belirten Bülent Tokman, Türkiye Prefabrik Birliği'nin proje denetiminden sorumlu olacağını söyledi

Amacı, Türkiye'de prefabrikasyonu tanıtmak ve yaygınlaştırmak, teknolojik altyapısını oluşturmak olan sektörün meslek örgütü Türkiye Prefabrik Birliği, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile birlikte ortaklaşa prefabrike betonarme eleman üreten kuruluşların denetimi uygulamasına başlayacak. TSE ile imzalanan işbirliği protokolü uyarınca geliştirilen bir denetim sistemini birlikte uygulayarak prefabrike betonarme yapılan belgelendireceklerini açıklayan Türkiye Prefabrik Birliği (TPB) Genel Sekreteri Bülent Tokman, 'İşbirliği kapsamında proje denetimini biz, üretim ve montaj denetimini ise TSE üstlenecek' diye konuştu.

Prefabrikasyonun çok hızlı yapılması, yapının çabuk işletmeye alınabilmesi, beton kalitesinin kontrollü ve dayanımının yüksek olması, diğer malzemelere göre daha ucuz olması gibi birçok avantaja sahip olduğunu aktaran Tokman, tüm bunlar nedeniyle sanayi yapıların yaklaşık yüzde 85'inin prefabrikasyon teknolojisi ile yapıldığı bilgisini verdi.

Bülent Tokman, prefabrike yapılara olan talebin depremden hemen sonra biraz düşmesine rağmen yerli girdi kullanımından kaynaklanan fiyat avantajı nedeniyle bu talebin eski kullanım oranlarını geçtiğini açıkladı. Düzenli bir ihracatın olmadığı sektörde bazı ürünlerin gelen talebe bağlı olarak ihraç edildiğini belirten Tokman, 'İhracatımız daha çok proje bazında gelen düzensiz; talepler üzerine. Sektör son zamanlarda daha çok yurtdışı pazarlarla bilgi ve beceri ihracatı kapsamında ilgilenmeye de başladı. Ortadoğu ülkelerinde veya Türk cumhuriyetlerinde proje bazında tesis kurarak üretim yapan üyelerimiz var' dedi.

Sektörün teknolojik olarak yurtdışındaki uygulamalardan bir farkı olmadığını dile getiren Bülent Tokman, üretimdeki en büyük farkın işçilik maliyetleri olduğunu kaydetti. Yurtdışında otomasyon düzeyinin daha yüksek ve CAD, CAM uygulamalarının daha yaygın olduğuna dikkat çeken Tokman, Türkiye'deki uygulamalar hakkında şu bilgileri verdi: 'Ülkemizde beton dayanımında önemli ilerlemeler kaydedildi. Prefabrikasyonda C 30 sının artık normal olarak uygulanan sınıf oldu. Birçok projede ise C 50 betonu kullanılıyor. Bağlantılar, deprem ülkesi olmamız nedeniyle ülkemizde çok önem verilmesi gereken ve verilen bir konu. Prefabrike çok katlı yapıların yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte bağlantılarda mafsallı birleşimlerden moment aktaran birleşimlere doğru bir gelişme söz konusu. Bunun dışında ardgerme teknolojisi de ülkemizde kullanılmaya başlandı. Montaj ve kaldırma aparatlarında ise daha güvenli malzemeler, şantiye koşullarında geliştirilen eski ikame malzemelerin yerini alıyor.'

Bülent Tokman, yetersiz denetim ve toplumda kalite talebinin olmaması nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabetin ve kalifiye işgücü eksikliğinin sektörün en önemli sorunlarının başında geldiğini kaydetti. Prefabrikasyonun kamu yatırımlarında kullanılmamasının, tanıtım ve pazarlamanın yetersizliğinin de sektörün diğer sorunları arasında yer aldığına değinen Tokman, 'Kamu yapıların kapsamaması, yanlış işveren tanımı, sistemin sigorta ayağının bulunmaması gibi eksiklikler nedeniyle Yapı Denetim Yasasından istenilen sonuç alınamadı. Burada vurgulanması gereken en önemli husus, yasaların yapılması değil yasaların ödün vermeden uygulanmasıdır' görüşünü savundu.
Dünya