Prestij sahibi olmak isteyenlerin tercihi Folkart Towers!

Folkart Towers A Plus konfor, lüks ve marka gücünü birarada bulunduruyor. Folkart Towers’ta bir rezidans ya da ofisinizin bulunması prestij kazanmak anlamına geliyor.

İster eviniz orada olsun, ister ofisiniz bir yaşam alanına ve prestijli bir dünyaya dahil oluyorsunuz.

Folkart Towers’ta olmak öncelikle A Plus konfora, lükse ve bir markanın gücüne sahip olmak demek...

Folkart Towers’ta bir rezidans ya da ofisinizin bulunması öncelikle prestij anlamına geliyor. Çünkü bu ikiz kuleleri seçen ne kadar kişi varsa, ilk tercih sebebinin marka değeri olduğunu söylüyor. İleri teknoloji, lüks, konfor ve kalite ise diğer cezbeden unsurlar. Güvenliği ve konforu bü~ yana, sanat galerisi, sosyal etkinlikleri, çarşısı ve spor merkeziyle tam anlamıyla bir yaşam alanı.

Business Center konsepti

200 metre yüksekliği ile Avrupa’nın en yüksek ikiz kulelerinden olan Folkart Towers'ın 18. ve 40. katları arasında 3.8 metre tavan yüksekliği ve eşsiz bir İzmir manzarası var. Ofislerde başta temiz hava, iklimlendirme, yangm ve güvenlik önlemleri olmak üzere her türlü ihtiyaç göz önünde bulundurulmuş, doktor muayenehanelerinde istenilen standartlar dahi dikkate alınarak her türlü kullanıma uygun alanlar yaratılmış. İş hayatımzdan uzaklaşıp nefes almanız gerektiğinde ise 32 mağazalı çarşısı, dünyaca ünlü “Carrera” spor kompleksi, Folkart Gallery ile sizi sosyal yaşamın içinde tutuyor.

24 saat temizlik, güvenlik, sağlık, vale parking ve kuru temizleme hizmetleri de cabası. Vaktin nakit olduğu günümüzde zamandan tasarruf en iyi böyle sağlanabilir.

Bemar Kariyer Okulu, British Town Dil Okulları Genel Merkezi Kurumsal iletişim Direktörü Candan Kahramaner'e tercih sebebini sorduk.

“Prestijli olduğu için seçtik”

Folkart Towers’taki ofisleri dolaştığınızda ya da oradaki yaşayanlarla konuştuğunuzda tüm bu konfora tanık oluyorsunuz.

Bemar Kariyer Okulu, British Town Dil Okulları Genel Merkezi Kurumsal İletişim Direktörü Candan Kahramaner’e tercih sebebini sorduğumuzda "Öncelikle prestij” diyor: “Burası aym zamanda İzmir İngiliz Kültür ve Amerikan Kültür Dil Okullarının Genel Merkezi. Türkiye genelinde 20 şubemiz var. Bemar’da kişisel gelişim, mesleki gelişim eğitimleri veriliyor. British Tovn yabancı dil eğitimi üzerine odaklı. British Town, British Culture'm Anadolu’daki versiyonu. Böyle de 25 şubemiz var. Francising ağıyla büyüdüğümüz için bulunduğumuz yer bizim için önemli. Yılın belli dönemlerinde British Town Anadolu'nun kumcuları buraya geliyorlar. Dolayısıyla güçlü bir marka olarak İzmir’in en prestijli yerinde olmak istedik.”

“İşten çık sporunu yap”

Kahramaner, öncelikle marka değerini öne çıkartıyor ama ekliyor: "Güvenlik önemli, burada o konuda hiçbir sıkıntınız yok. Öğlen yemeğinde dışarı çıkmanıza hiç gerek kalmıyor. Carrera spor salonu var, işten çık sporunu yap, havuzuna gir. Ayrıca kuru temizlemeden eczaneye kadar tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz.

Sosyal faaliyetler de oluyor. Folkart Gallery’nin burada olmasmı önemsiyorum. Mükemmel sergiler izliyoruz. Çevrede park sıkıntısı var ancak biz kapalı otopark sayesinde bunu hiç hissetmiyoruz. Elit bir kitle var elbette, bu da çok önemli.”

Posta-kargo başka asansörle

Burada sistem hem ofis hem daire sahiplerinin güvenli ve konforlu bir ortam içinde, aynı zamanda tüm ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayacak şekilde kurgulanmış. Daha ana girişte sistemin işleyişine tanık oluyorsunuz. Örneğin güvenlikten geçmek yeterli değil; üst katlara çıkabilmek için kimliğinizi bırakıyor, nereye gideceğinizi söylüyor, resepsiyon arayıp onay aldığında içeri girebiliyorsunuz. Kulelerde ofisi ya da konutu olanların ise çıkacakları kate tanımlanmış kartları var.

O kartları turnikeden geçerken sisteme gösterdiklerinde zaten hangi asansöre binecekleri de ekranda beliriyor. Bu da yine zamandan tasarruf demek. Resepsiyon sorumlusu Sinem Çavdarın söylediğine göre yemek siparişleri, posta ya da kargo da aynı kapıdan alınmıyor ve farklı bir asansör kullandırılıyor. Böylece misafirlerin kullandığı asansörlerde yemek kokusu olmuyor ya da eşya taşınacaksa insanlar rahatsız edilmemiş oluyor.

Otopark sistemi de aynı oranda teknoloji ile donatılmış. Genelde HGS sistemi var, tanımlanan kartlar ile otomatik giriş sağlanıyor. OGS'si olanlar için de şeritler ayrılmış. Otoparkta her katta asansör yine aynı kartlarla açılıyor ve ziyaretçilerin aracı aynı otoparka alınmıyor. Onlar için özel olarak düşünülmüş bir Vale hizmeti var.

Folkart