Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan dikkat çeken kentsel dönüşüm açıklaması!

Deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, depreme ve kentsel dönüşüme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, depreme karşı alınabilecek tedbirlerin tespit edilmesi için gerçekleştirdiği 18 toplantı sonrasında 522 sayfalık raporunu geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na iletti.

BirGün Gazetesi'nde yer alan habere göre; raporda, toplanma alanlarının imara açılmasından güçlendirilme yapılmayan okul binalarına, deprem sigortasından mevzuata dek birçok probleme ve çözüm yollarına ilişkin ifadelere yer verildi. Türkiye’de dönüştürülmesi gereken 6 milyon 700 bin riskli konutun olduğu, bu dönüşüm için 2,3 trilyon Türk Lirası tutarında kaynak gerektiği, fakat kamunun bu kaynağı kısa sürede bulmasının mümkün olmadığı belirtildi. 

Fakat bu rapor, ne ilk ne de son. Son 20 senede benzer birçok rapor hazırlandı. Problemler belirlendi, çözüm için yapılması gerekenler sıralandı; ancak harekete geçilmedi. Uzmanlar, deprem güvenliğinin sağlanması amacıyla artık bir an önce harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, en büyük sorunun nüfus artışı olduğuna vurgu yaptı. Ercan, deprem beklenen İstanbul, İzmir gibi şehirlerin nüfus artışı sebebiyle gün geçtikçe şiştiğini ve çarpık kentleşmelerin oluştuğuni söyledi. Türkiye’nin deprem yasasında bir sorun olmadığına dikkat çeken Ercan, “Sorun yasada değil, nüfus artışında. Artık kesinlikle nüfus kontrolü yapılmalı. Büyükşehirlere göç durdurulmalı” diye konuştu.

Kentsel dönüşümün bir an önce tamamlanması gerektiğine de vurgu yapan Ercan, şunları kaydetti:

“Eğer kentsel dönüşümle birlikte yapı güvenliği ve can sağlığı sağlanmıyorsa acilen yer yapı güvenlik belgesi zorunlu tutulmalıdır. Bu şekilde kötü yerlerde bulunan kötü yapılarını mal sahipleri kiralayamaz ve satamaz, bununla birlikte kötü yapılar yerine sağlam yapılar fazlalaşır. Geçen 22 yıl boyunca İstanbul ve İzmir bu işi başaramamıştır; çünkü bu kentlerde sürekli nüfus artıyor. Benim oturduğum muhitte 1999 yılından beri kentsel dönüşüm adına tek bir çivi bile çakılmadı, sadece değerli yerler kentsel dönüşüm adı altında kamu kurumlarına ya da özel sektörlere pazarlandı.”

Türkiye’nin yüksek riskli deprem bölgesi olmadığına, buna karşın deprem hasarları ve ölümler bakımından dünyada ilk 5’e girdiğine dikkat çeken Ercan, depremden kaynaklı ölümlerin asıl sebebinin yoksulluk olduğunu dile getirdi. Ercan, raporda bulunan “Riskli binaların dönüşümü için 2,3 trilyonluk kaynağın kısa sürede bulunamayacağı” ile ilgili ifadeyi ise şöyle açıkladı:

“Eğer bir ülkede yoksulluk seviyesi fazlaysa o ülkede depreme karşı önlem alınmaz. Halk için halen daha yapılan bir şey yok. Kaynaklar başka amaçlarla kullanılıyor. Bu nedenle eveti bu parayı kısa sürede toparlamak zor.”

Türkiye'deki her 10 binadan 8'i riskli!

Marmara'daki az katlı yapılar sular altında kalabilir!