Prof. Dr. Bilge Işık: Kerpiç tekniği yaygınlaştırılmalı!
Prof. Dr. Bilge Işık: Türkiye'nin yüzde 28'i kerpiç evde yaşıyor. Kerpiç tekniği yasaklanmak yerine yaygınlaştırılmalı
Türkiye, pek çok ülkeyi 'şöyle bir sallayıp geçecek' bir depremde 42 insanını yitirdi. Elazığ kırsalında etkili olan 6.0'lık depremin ardından gözler kerpice çevrildi. Hükümet, deprem kuşağındaki Türkiye'de kerpiç ev yapmayı yasaklamayı gündeme aldı. Prof. Dr. Bilge Işık ise tam aksini düşünüyor. Işık, kerpiç evlerin 'betonarme binalardan daha sağlam olabileceğini' söylüyor. Kerpiç, Işık'ın uzmanlık alanı. İTÜ Ayazağa Kampüsü bahçesindeki 'kerpiç ev'le ilgili projeyi yürüten Prof. Dr. Işık, "Türkiye'nin yaklaşık yüzde 28'i ve dünyanın yüzde 50'si kerpiçte yaşamakta olduğu düşünülürse yeni kerpiç teknolojisi yaygınlaştırılmalı" diyor. Işık'ın sözlerinden bazı önemli satır başları:
"Yıllar önce insanlar usta-çırak ilişkisiyle kerpiç evler yapıyorlardı. Usta-çırak ilişkisi koptuktan sonra binalar hatalı olmaya başladı. Gelecekteki yegane doğru malzeme kerpiçtir. Hiçbir şiddette depremde yıkılmaz, en fazla çatlar."
"Eğer yığma yapılar Erzurum veya Toroslar'daki kuru taş duvarda uygulanan yatay hatıllarla inşa edilirlerse, ölüme sebep olacak şekilde yıkılmazlar. Bu konuyla ilgili deneysel çalışmalar İTÜ İnşaat Fakültesi laboratuvarlarında ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü'ndeki sarsma tablası üzerinde gerçek boyutta inşaatta denendi. Sonuç olarak, yatay hatıllı kerpiç yapılar, depremde çatlasalar bile ölümle sonuçlanacak büyük hasarlara neden olmazlar."
"Kerpiç tekniği teknik meslek liselerinde ve hatta ilkokullarda öğretilmeli. Çocuk çıkacak kırsaldaki kerpiç evinden ilkokula gidecek. Burası deprem ülkesi. Eğitimde ve denetim sisteminde yığma yapının ve onun bir alt grubu olan kerpicin yer alması lazım."
"İTÜ'de yürütülen çalışmalarla kerpiç inşaatı rasyonelleştirdi. Doğrudan kalıba dökülerek yürütülen inşaattan daha hızlı inşaat tekniği, beton pompası ile püskürtme tekniğidir. Püskürtme kerpiç tekniği ile bir ev bir günde inşa edilebilir."
Ece Seçil Şahin / Cumhuriyet