Genel

Recep Tayyip Erdoğan: 8 yılda 483 bin 287 konut yaptık!

TOKİ'nin düzenlediği 2011 Konut Kurultayı'nın açılış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, 'İstanbul şu yaşadığımız İstanbul olmamalı. İstanbul ’u değiştirmemiz şart. Daha çok almamız gereken mesafe var' dedi  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her çocuğun, her insanın, insanca yaşam şartlarına, insanca yaşayabileceği konutlara, sokaklara, mahallelere sahip olmasını bir insan hakkı olarak gördüklerini belirterek, 'Bunu yerine getirmenin, bu hakkı sağlamanın mücadelesini veriyoruz' dedi.

Başbakan Erdoğan, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından düzenlenen 2011 Konut Kurultayı 'nın açılışında yaptığı konuşmada, inşaat sektörünün, son 8 yılda  Türkiye 'nin rekor seviyelerde büyüme kaydetmesine çok büyük katkılar sağladığını vurguladı. Erdoğan, 2002 yılında 36 milyon metrekare için inşaat ruhsatı  verilirken, 2009 yılında bu rakamın yaklaşık 3 kat artışla 103 milyon metrekareye  çıktığını, 2010 yılında bundan da yüksek bir rakamın beklendiğini kaydetti.

İnşaat sektörünün, yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da çok büyük işler yüklendiğini ve bunları başarıyla tamamladığını anlatan Erdoğan, yurt dışı  müteahhitlik hizmetlerinde 2003 yılında 225 büyük firma arasında sadece 8 Türk  firması varken, bugün 33 firma ile çin 'den sonra ikinci sırada yer alındığını  bildirdi.

Erdoğan, yurt içi ve dışında bu sevinci ve gururu yaşatan inşaat sektörünün temsilcilerine, şirketlere ve yöneticilerine, yüklenici firmalara,  mimarından mühendisine, kalıpçısından sıvacısına, demircisinden tesisatçısına  kadar sektörde ter döken tüm çalışanlara şükranlarını sundu.

'şžEHİRLERİ şžEKİLLENDİREN İNSANDIR'

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: 'Hiç şüphesiz şehirleri şekillendiren insandır. Ancak, insan, şehirleri  şekillendirdiği kadar, şehirler tarafından da şekillenen bir varlıktır. Türk  şiirinin ustalarından Edip Cansever, (İnsan yaşadığı yere benzer/O yerin uyuna,  o yerin toprağına benzer/evlerine, sokaklarına, köşe başlarına benzer) diyor.  Gerçekten de bir çocuğun, evinin penceresinden baktığında gördüğü tablo,  sokağında gördüğü manzara, okul yolunda gördüğü mimari, aslında o çocuğun zihin  dünyasını, geleceğini şekillendirir. Dünyaya, Süleymaniye Camisi 'nin  penceresinden, Ayasofya 'nın avlusundan, Sultanahmet çeşmesi 'nden, Galata  Kulesi 'nden bakmakla, bir gecekondunun penceresinden bakmak asla ve asla aynı  değildir.

Takdir edersiniz ki cıvıl cıvıl bir sokakta, tabiatla, çevreyle dost bir ortamda, mimari eserler arasında büyüyen bir çocuğun ufku ile çamur içinde, çöp  içinde, yıkık dökük evlerde yetişen bir çocuğun ufku da aynı değildir. çocuklar,  dillerini, derilerinin renklerini, etnik kökenlerini tercih etme imkanına sahip  değiller. Aynı şekilde çocuklar, doğacakları evi, büyüyecekleri mahalleyi de  seçme lüksüne sahip değiller. İşte onun için, konut, bir insan hakkıdır. Biz, her  çocuğun, her insanın, insanca yaşam şartlarına, insanca yaşayabileceği konutlara,  sokaklara, mahallelere sahip olmasını bir insan hakkı olarak görüyor ve bunu  yerine getirmenin, bu hakkı sağlamanın mücadelesini veriyoruz.'

'İSTANBUL şžU YAşžADIĞIMIZ İSTANBUL OLMAMALI... İSTANBUL 'U DEÄžİşžTİRMEMİZ şžART'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye 'de çarpık kentleşmeyi yüzde 100 oranında durdurduklarını ifade ederek, 'Fakat hedefimizi gerçekleştiremedik' dedi. Konut Kurultayı 'nın açılışında konuşan Erdoğan, Brezilya 'da 'favela',  Latin Amerika 'da 'barrio' ya da Türkiye 'de 'gecekondu'nun, bir süreç değil  sonuç olduğunu vurgulayarak, çarpık kentleşme, terör, yoksulluk ve bunların  doğurduğu göçün, dünyanın birçok ülkesinde alt yapının olmadığı, insanca yaşam  şartlarının asgarisinin dahi bulunmadığı bu sonuçları yarattığını anlattı.

Siyasi popülizmin de bu sonuca hoşgörüyle baktığını, başta İstanbul olmak üzere tarihi kentlerin çevrelerinde yığınla insanın yaşadığı varoşların  oluştuğunu hatırlatan Erdoğan, 'Türkiye 'de hamdolsun biz bu süreci neredeyse  yüzde 100 oranında durdurduk diyebiliriz. Fakat hedefimizi gerçekleştiremedik.  Zira İstanbul şu yaşadığımız İstanbul olmamalı. İstanbul 'u değiştirmemiz şart. Daha çok almamız gereken mesafe var. Bunu vatandaşlarımızla da paylaşmak  istiyoruz. Orada ciddi engeller var. Bunu aşmakta zorlanıyoruz. İstiyoruz ki  onlarla bu süreci paylaşarak, bunu gerçekleştirelim. çarpık kentleşmeye artık müsaade etmiyor, asla müsamaha göstermiyoruz' dedi.

Başbakan Erdoğan, on yıllar içinde büyümüş gecekonduları da kendi hallerine ve kaderlerine terk etmediklerini, çarpık kentleşmeye karşı verdikleri mücadeleden daha fazlasını, modern şehirleşme yolunda verdiklerini dile  getirerek, şöyle konuştu: 'Ben, 1994 yılında İstanbullular 'ın takdir ve tercihiyle İstanbul  Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildim. şžunu teslim etmeliyim ki,  İstanbul 'un tamamından, her kesimden oy almakla birlikte, en çok da İstanbul 'u  çevreleyen o gecekondu mahallelerinin oyunu alarak göreve geldim. Zorunlu olarak  köylerinden, ilçelerinden, illerinden İstanbul 'a göçmüş, başını sokacağı bir çatı  inşa etmiş, susuz, elektriksiz evlerde, çamurlu sokaklarda, kanalizasyonu  olmayan, okulu, sağlık ocağı, yolu olmayan mahallelerde yaşayan milyonlarca insanın açıkçası umudu olarak bir emanet devraldım. 4,5 yıllık Büyükşehir  Belediye Başkanlığım süresince de, arkadaşlarımızla birlikte İstanbul 'u modern  bir şehir görüntüsüne büründürmek için modern şehirleşmeyi tesis etmek için  gecekondu sorununa köklü çözümler üretmek için yoğun çaba sarf ettik.'

TOKİ ÖRNEĞİ

KİPTAşž ile Başakkent, Hilalkent gibi semtlerin yanında yıllardır bitirilemeyen, insanların umudunu söndüren yarım kalmış projelere de el  attıklarını, 4,5 yıl içinde, İstanbul 'da KİPTAşž eliyle 17 bin konut inşa  ettiklerini kaydeden Erdoğan, 2002 yılı sonunda, Türkiye 'nin idaresini emanet  aldığında da İstanbul 'daki tecrübelerini Türkiye geneline taşıdıklarını ifade  ederek, şöyle devam etti:

'şžunu altını çizerek ifade etmekte fayda görüyorum: TOKİ 'nin bizim  iktidarımız döneminde ortaya koyduğu çalışmalar, dünyada pek de örneği olmayan, emsali olmayan bir nitelik arz ediyor. Biz, 8 yıl önce, iktidara yürürken çok  detaylı bir planlama yaptık ve 10 yıl içinde 500 bin konutun üretilmesinin mümkün  olduğunu gördük, bunu hedef olarak da ilan ettik ve şu anda bunu  gerçekleştirmekte olduğumuzu görüyoruz. O dönemde bir çokları bize inanmadı. Bunun mümkün olamayacağını söyledi, 500 bin konutun hayal olduğunu ifade ettiler.  TOKİ şu an itibariyle, yani 8 yıl diyemiyorum, çünkü hemen başlamadık, 7 yılın  ardından, 483 bin 287 konut sayısına ulaşmış durumda. Bu konutlardan 350 bin  tanesi tamamlandı ve sahiplerine teslim edildi. İhale tarihi alınmış 28 bin  konutumuz daha var. Yani, Mayıs, Haziran ayları itibariyle 512 bin konut sayısına  ulaşmış olacağız. şžu anda, 81 il, 800 ilçede, bin 888 şantiyemiz aralıksız  çalışıyor. Edirne 'den Hakkari 'ye, Iğdır 'dan Muğla 'ya kadar illerimizde,  ilçelerimizde modern konutlar, modern mahalleler, semtler yükseliyor.'

100 BİN NÜFUSLU 20 şžEHİR

'TOKİ 'nin bu çalışmaları tüm dünyada örnek alınırken, ilgiyle, hayranlıkla, hatta biraz da şaşkınlıkla izlenirken, maalesef ülke içinde zaman  zaman muhalefet partilerinin, şevk kırıcı, tahrip edici, tehditkar bir üslupla  TOKİ 'nin üzerine geldiklerine şahit olunduğunu' belirten Erdoğan, 1984 'te  Türkiye 'nin konut ihtiyacını karşılamak üzere kurulan TOKİ 'nin, 2002 yılına kadar  geçen 19 yılda 43 bin konut üretebildiğini anlattı.

Erdoğan, '19 yılda 43 bin konut üretilirken, biz sadece 8 yılda 483 bin konut rakamına ulaştık. Belki 483 bin rakamı tam olarak zihinlerde  somutlaşmayabilir. Bir başka ifadeyle, 100 bin nüfuslu 20 şehir ya da bir adet  Bursa şehrini sıfırdan inşa ettik. 2008 sonunda, ABD 'de tutsat krizi olarak  ortaya çıkan küresel finans krizi tüm dünyayı etkisi altına alırken, Türkiye  konut krizi yaşamamış, küresel finans krizini de TOKİ formülünün de katkısıyla en  az etkiyle atlatabilmiştir' diye konuştu.

AA