Recep Tayyip Erdoğan: İnşaat, Türkiye'nin sıçrama tahtası oldu!
Başbakan Erdoğan, 'İnşaat sektörü Türkiyenin önemli bir sıçrama tahtası oldu. Sadece şahsıma bağlı olan Toplu Konut İdaresinin bu süreç içerisinde yapmakta olduğu inşaat sayısı 480 bin, ağırlıklı sosyal konuttur. Teslim ettiğimiz konut sayısı 350 bin' ded
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiyenin 2010 yılı son çeyreğindeki büyüme rakamına ilişkin "Bu herhalde
dünyada çok önemli bir oran olduğu gibi Türkiyenin de rekor denilecek bir
oranıdır ve en büyük büyüme oranını böylece Türkiye olarak yakalamış
vaziyetteyiz" dedi.
Erdoğan, Bloomberg TVnin organize ettiği toplantıda iş adamlarına hitap
etti.
İngiltere Başbakanı David Cameron ile bugün yapacağı heyetler arası ve
baş başa görüşmelerde özellikle Kuzey Afrika, Orta Doğudaki gelişmeleri
değerlendireceklerini belirten Erdoğan, bir yandan da bunların küresel finansa
yapmış olduğu olumsuz etkileri değerlendirme fırsatı bulacaklarını söyledi.
İngilterede dün bu sürece, özellikle Libya sürecine yönelik bir toplantı
yapıldığını anımsatan Erdoğan, bu toplantının sonuçlarını da
değerlendireceklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Beni bu sabah en mutlu eden bir netice şuydu: Bir beklentiydi aynı
zamanda, o da 8,5 yıl önce Türkiyede görevi devraldığımızda mevcut ekonomik
tablo neydi ve 8,5 yıl sonra bir seçime giderken bugünkü tablo ne Bu benim için
çok büyük önem arz ediyor. Özellikle de Türkiyenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası
göreve geldiğimizde 230 milyar dolardı. Şimdi ise bu rakam 2010 sonu itibariyle
736 milyar dolara ulaşmış vaziyette. Kişi başı milli gelir ise 10 bin doları
aşmış durumda. Tabii bunlar gerçekten ülkem için, bizim için ayrı mutluluk
vesilesi. Bununla kalmıyorum bir başka rakama bakmak durumundayım. O da özellikle
büyüme rakamına geldiğimizde 2010un son çeyreğine baktığımızda 9,2... Bu
herhalde dünyada çok önemli bir oran olduğu gibi Türkiyenin de rekor denilecek
bir oranıdır ve en büyük büyüme oranını böylece Türkiye olarak yakalamış
vaziyetteyiz. 2010 ortalamasına baktığımız zaman ortalama itibariyle de 8,9
oranında bir büyümeyi Türkiye olarak yakaladık. Tabii bu ülkemdeki gelişmenin...
Çünkü biz petrol zengini bir ülke değiliz ama sanayide, teknolojide çok ciddi
sıçramalar gerçekleştirmiş bir ülkeyiz ve bu artarak devam ediyor ve Türkiye
adeta bir çekim alanı haline bu dönemde geldi."
Göreve gelmeden önce Türkiyeye yılda 1 milyar dolar civarında
uluslararası sermaye geldiğini, son 4 yıl ortalamasının ise 12,5 milyar dolar
olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunlar durup dururken olmuyor. İki sır kelime, iki sır kavram var. Bir
güvendir, iki istikrardır. Bu güven ortamını sağladığımız içindir ki uluslararası
sermaye bize gelebiliyor, istikrarı görüğü için bize gelebiliyor. Eğer bu iki
kavram olmamış olsa uluslararası sermaye bize gelmez. İnanıyorum ki bundan sonra
bu daha da artacak. Çünkü bizim ülkemiz şu anda iyi bir sığınma alanı, körfezi
haline geldi. Çok daha ileri bir örnek vermem gerekirse; örneğin turizmde, biz
göreve geldiğimizde Türkiyeye gelen turist sayısı 13 milyondu. Ama şu anda
Türkiyeye gelen sayısı 29 milyona ulaştı. Bu da yine Türkiyenin bir güvenli
liman olduğunu göstermesi bakımından çok çok önemli bir durum. Bu süreci bu hızla
devam ettirirken bizim ısrarla üzerinde durduğumuz konu, Türkiye artık kendi
bölgesinin bir ülkesi değil. Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke de değil.
Türkiye artık dünya gündeminde gündem belirleyen ülkeler arasında yerini almış
vaziyette."
"İÇ PİYASADA VE İHRACATTA CİDDİ BİR HAREKETLENME SÖZ KONUSU"
Göreve gelmeden önce Türkiyenin menkul kıymetler borsasında endeksin 11
bin civarında olduğunu, bugün bunun 64 bine çıktığını anlatan Erdoğan, bu durumun
uluslararası sermayenin de Türkiyeye girişi bakımından önem ifade ettiğini
bildirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Diğer içeride attığımız adımlara bakınca Türkiyenin kamu net borç
stoku milli gelire oranı itibariyle vereceğim yüzde 34tü. Ama şimdi bu orana
bakıyoruz yüzde 45. Buralara düşmüş vaziyette, böyle bir durum söz konusu. Aynı
şekilde devletin borçlanma faizine bakıyoruz. Devletin borçlanma faizi yüzde
64tü. Ama şu anda devletin borçlanma faizi 6.8, buraya düşmüş vaziyette. Böyle
bir gelişme içerisinde olan Türkiye var. Yani maliyetler her geçen gün düşüyor.
Bu maliyetlerin düşmesi sebebiyle tabii gerek iç piyasada gerek ihracatta da
ciddi bir hareketlenme söz konusu."
Bir başka önemli örneğin de inşaat sektöründe olduğunu ifade eden
Erdoğan, "İnşaat sektörü Türkiyenin önemli bir sıçrama tahtası oldu. Sadece
şahsıma bağlı olan Toplu Konut İdaresinin bu süreç içerisinde yapmakta olduğu
inşaat sayısı 480 bin, ağırlıklı sosyal konuttur. Teslim ettiğimiz konut sayısı
350 bin" dedi.
Bunun istihdam noktasında kendilerini rahatlatan bir konu olduğunu dile
getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çünkü tüm gelişmiş ülkelerde işsizlik artmaya devam ederken Türkiyede
yüzde 14e kadar çıktı ve düşmeye başladı. Şu anda 11.9 buradayız. Böyle bir
noktadayız. Bütün bunlarla beraber 2011 her ne kadar bir seçim yılıysa da 12
Haziranda bir seçim yaşayacağız. Böyle bir seçim yılı olmasına rağmen biz
geçmişte alışıldığı gibi bir seçim bütçesi yaparak bu yıla girmedik. Normal rutin
bütçemizi yaptık ve o bütçe üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat farklı
ülkelerde bilirsiniz sürekli, seçime gidiyoruz, seçim yılında farklı bütçeler
oluşturalım diye gayretler olur. Tabii bu aynı zamanda çöküşünde müjdecisidir.
Ama biz buna fırsat vermedik. Bizim özellikle çok partili dönemde 1946dan sonra
şöyle ortalama iktidarların sürecine baktığımızda 15-16 aydır. Hep erken seçim,
erken seçim. İşte bu istikrarsızlıktır. Biz iki dönem arka arkaya iktidarız ve bu
iktidarımız döneminde asla böyle bir erken seçime fırsat vermedik. Şu anda da
yine süresi içerisinde seçimi yapacağız. Türkiye artık bunlara alışmalıdır
dedik ve bu adımı da başarılı bir şekilde atmış vaziyetteyiz.
İşsizlikte gelinen bu noktada gerçekten inşaat sektörünün bize olan
faydası çok çok fazla. Tabii bir diğer önemli adım da Türkiyenin, yol
medeniyettir anlayışıyla çıktığımız yolda 79 senede Türkiyede 6 bin 100
kilometre duble yol yapılmıştı. Fakat biz şu 8 yıl içerisine 13 bin 600 kilometre
duble yol sığdırdık. Bu tabii Türkiyenin kalkınmasına en önemli katkıyı sağlayan
adımlardan bir tanesi. Şimdi 2023 bizim için önemli bir dönüm noktası.
Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü ve seçim beyannamemizin hedefi de o
olacak. Buraya giderken bir 15 bin kilometre daha duble yol yapacağız.
Türkiyenin şu anda 45 noktasına uçaklarımız artık uçuyor. Böyle bir konuma
geldik. Biz geldiğimizde bu yoktu tek Türk Hava Yolları vardı şimdi ise artık
rekabet başladı. 6 farklı şirketle Türkiye kendi içinde bu uçuşları
yapabiliyor."
AA