Sektörel

Recep Tayyip Erdoğan: Kongre Merkezi'ni 13 ayda inşa ettik

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "IMF toplantısının yapılacağı bölgeyi Türkiye 13 ayda inşa etti" diye konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan küresel krizin sona erdiği yönündeki söylemlerin arttığına dikkat çekerek "Türkiye için 'IMF ile anlaşma yapmadan kendi imkanlarıyla kendi uyguladığı yerli tedbirlerle bu krizi aşma noktasına geldi' diyenler çoğalıyor" diye konuştu.

9 Eylül Üniversitesi'nin Sabancı Kültür Sarayı'ndaki 2009-2010 akademik yıl açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, ekonomik konulara da değindi. Erdoğan, IMF-Dünya Bankası zirvesini kastederek şöyle konuştu: "IMF toplantısının yapılacağı bölgeyi Türkiye 13 ayda inşa etti. Yerin dibinde 127 bin metrekarelik bir kongre merkezi inşa ettik. 330 milyon liraya malettik. 3 bin 500 kişilik ana toplantı salonundan tutunuz da aynı anda 850 ayrı toplantının yapılacağı odalara varıncaya kadar salonların olduğu bir merkez. Türkiye buna gücü kuvveti yeten bir ülke. IMF gelip yerinde bizzat görecek ve kendileriyle tekrar konuşacağız. Ya "evet" ya "hayır". Biz aksi takdirde yolumuza yine devam ederiz."
Vatan

Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler

Erdoğan, 30 saniyede karar verdi, Kongre Merkezi'ne asıldık

ALİ Babacan: "2005 yılından itibaren 2009 yılı için ev sahibi olma niyetimiz vardı. 2006'da Singapur'da yapılan toplantılar sırasında tek tek ülkelerden destek toplamak için çalıştık . Destek olarak üye ülkelerin toplam hissesinin en az yüzde 85'ini toplamak gerekiyor . Ben, 2006 Singapur toplantılarına yaklaşık 50 kişilik geniş bir heyetle gittim . Heyetimde o zaman Hazine Müsteşarlığımızdan, Merkez Bankasından arkadaşlarımız vardı ama aynı zamanda İstanbul Valiliğinden, İstanbul Belediyesinden, İstanbul Emniyetinden de yetkililer götürdüm yanımda ki, orada operasyonu izlesinler diye . 8 gün boyunca bizim 50 kişilik heyetimiz Singapur'daki operasyonu izledi . Sonunda üyelerin yüzde 90'ının onayı ile 2009 toplantısının İstabul'da yapılmasına karar verildi . Hemen sözleşme yapıp işi garantiye aldık . Sözleşmeyi izalar imzalamaz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı aradım, dedim ki 'Çok ağır bir yükün altına girdik . Buna uygun yerimiz var mı?' Bana 'Bir kaç mekan var ama yeterli değil' diyerek İstansul Kongre Merkezi projesinden bahsetti . Hemen Başbakan Erdoğan'a telefonda anlattım . 30 saniyede kabul etti . Erdoğan'ın inşaat aşamasında projeyi bir kaç kez ziyaret etti ve 'bir an evvel bitirin' talimatı da verdi . Bakalım kredi kullanacak mıyız IMF'de Türkiye'nin kotasının artmasının anlamını, "Türkiye'nin koyduğu pay artacak ancak borç veren ülkeler konumunda olmayacak . Öte yandan kredi kullanma maliyetimiz de düşecek" diye açıklayan Ali Babacan, "Türkiye zaten kotasının üzerinde kredi kullanabiliyor . Bundan sonrası için ise bakalım kedi kullancak mıyız, kullamayacak mıyız?" 'İstanbul Kararları' tarihe geçecek ALİ Babacan, toplantılarda fakirlik ve işsizlikle mücadelenin iyileştirilmesinden güçlü ve etkin bir küresel mali sistemin oluşturulmasına kadar pekçok konunun ele alınacağını anlattı . Babacan, son bir yılda G-20 başta olmak üzere uluslararası platformlarda anahtarları belirlenen strateji ve yönelimlere ilişkin nihai kararların "İstanbul Toplantıları"nda verileceğini, bu yönüyle "İstanbul Kararları"nın tarihi bir öneme sahip olacağını ifade etti .
Hürriyet

'IMF ile ya evet ya hayır

Başbakan Erdoğan, "Türkiye, IMF ile anlaşma yapmadan yeni tedbirlerle yoluna devam eder" diyenlerin çoğaldığını belirterek, "Kendileriyle tekrar konuşacağız, ya evet ya hayır. Aksi takdirde yolumuza devam ederiz" ded
Türkiye, IMF ile anlaşma konusundaki tartışmalara son noktayı koyacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "IMF ile tekrar konuşacağız, ya evet ya hayır" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Sabancı Kültür Sarayı'nda düzenlenen akademik yıl açılış töreninde konuşan Erdoğan, dünya tarihinin en büyük küresel ekonomik krizinin ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye'ye reçete yazanların olduğunu söyledi. Bu dönemde "Türkiye IMF'siz bu krizi atlatamaz, Türkiye bir an önce IMF ile anlaşmalı" diyenler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, kendilerinin ise "Hayır acelemiz yok. Bize siyasi müdahaleler yapıldığı sürece biz anlaşmayız" dediklerini anımsattı. Türkiye'nin bugünlerde IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısına ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

HER ÜNİVERSİTELİYE İŞ KURALI YOK
"IMF toplantısının yapılacağı bölgeyi Türkiye 13 ayda inşa etti. Yerin dibinde 127 bin metrekarelik bir İstanbul Kongre Merkezi inşa ettik. 330 milyon liraya mal ettik. Ve burada 3 bin 500 kişilik bir ana toplantı salonundan tutunuz, aynı anda 850 toplantının yapılacağı odalara varıncaya kadar, 1500 metrekareye kadar birçok toplantı salonların olduğu merkez. Türkiye buna gücü kuvveti yeten bir ülke. IMF bunu gelip yerinde bizzat görecek ve kendileriyle tekrar konuşacağız. Ya evet, ya hayır. Biz aksi takdirde yolumuza yine devam ederiz." 2010'dan itibaren büyüme beklediklerini, krizin bitmesiyle birlikte üniversite gençliği başta olmak üzere tüm gençlerin işsizlik kaygısında biraz daha azalma olacağını kaydeden Erdoğan, işsizliği kesinlikle tek haneye düşürmek gerektiğini vurguladı. Erdoğan, öğrencileri de uyararak, "Gençler, bakınız her üniversiteyi bitiren veya tüm halk iş sahibi olur diye bir kaide yok" dedi.

'BATANLARI KURTARIP MİLLETE FATURA ÖDETMEDİK'
Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında da, "Biz bu krizden etkilenmediğimizi söylemiyoruz, elbette etkilendik, bunu sadece sektörlerimiz değil, vatandaşlarımız da hissetti ama 'en az biz hissedeceğiz' dedik, en az biz hissettik'' dedi. Erdoğan, ülke olarak bu süreçte büyük yıkımlar, kitlesel felaketler, dev iflasların yaşanmadığını, batan firmaları devlet bütçesinden kurtarmak suretiyle faturayı millete de ödettirmediklerini söyledi.
Sabah

'Ya evet ya hayır için IMF ile konuşacağız'

Başbakan Erdoğan, 'IMF bunu gelip yerinde bizzat görecek ve kendileriyle tekrar konuşacağız. Ya evet, ya hayır. Biz aksi takdirde yolumuza yine devam ederiz' dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomik krizin sona erdiği yönündeki beklentilerin, söylemlerin arttığına dikkati çekerek, "(Türkiye IMF ile anlaşma yapmadan kendi imkanlarıyla, kendi uyguladığı yerli tedbirlerle bu krizi aşma noktasına geldi) diyenler çoğalmaya başladı" diye konuştu.

Reçete yazanlar oldu
Krizin ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye'ye reçete yazanların olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "`Türkiye IMF'siz bu krizi atlatamaz, Türkiye bir an önce IMF ile anlaşmalı' diyenler oldu. Biz ise, `Hayır acelemiz yok' dedik. 'Bize siyasi müdahaleler yapıldığı sürece biz anlaşmayız' dedik. Sadece ekonomik noktada varsa reçeteler, bunları değerlendiririz.

Finans noktasında varsa reçeteler değerlendiririz, çünkü Türkiye eski Türkiye değil. En küçük ekonomik krizde, hükümette bulunanlar ne yazık ki soluğu IMF'nin kapısında alıyordu. Çok yüksek faiz oranları ve her şartı kabul ederek stand by imzalıyorlardı. `Biz bunu yapamayız' dedik, IMF ile masaya oturduk ve her ayrıntıyı müzakere ettik, etmeye de devam ediyoruz. Süre doldu, bugüne kadar yaklaşık iki yıl geçti. Mayısta iki yıl olacak ama biz halen imzalamadık."

`Enerjimizi kaybetmeyelim'
"Şimdi Türkiye'de bir IMF toplantısı başlıyor ve bu IMF toplantısının yapılacağı bölgeyi Türkiye 13 ayda inşa etti" diyen Erdoğan şöyle devam etti: "Yerin dibinde 127 bin metrekarelik bir İstanbul Kongre Merkezi inşa ettik ve bu toplantılar burada yapılacak. 330 milyon liraya malettik. 3 bin 500 kişilik bir ana toplantı salonundan tutunuz, aynı anda 850 toplantının yapılacağı odalara varıncaya kadar, 1500 metrekareden 750 metrekareye kadar birçok toplantı salonunun olduğu birmerkez. Türkiye buna gücü kuvveti yeten bir ülke. IMF bunu gelip yerinde bizzat görecek ve kendileriyle tekrar konuşacağız. Ya evet, ya hayır. Biz aksi takdirde yolumuza yine devam ederiz. Çünkü bu noktada içeride enerjimizi kaybetmeyelim. Türkiye yedi yıl önceki durumdan bugüne nasıl sıçradıysa bu sıçramasını da bundan sonraki süreçte farklı şekilde devam ettiririz. Krize ilişkin iyimser beklentiler arttı. Bittiğine dair yaklaşımlar çoğaldı. Gerek uygulamanın içindekiler, gerekse bu konudaki teorisyenler düşüncelerini ortaya koyuyor. `Türkiye IMF ile anlaşma yapmadan kendi uyguladığı yerli tedbirlerle bu krizi aşma noktasına geldi' diyenler çoğalmaya başladı."

Kriz sonrası işsizlik azalacak
Türkiye'nin artık çok farklı kulvarda ilerlediğini, güçlü lider ülke olma yolunda kararlılıkla yürüdüğünü belirten Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Birçok sorunumuzu çözdük. Krizin aşılacağını biliyoruz. 2010 bunun ciddi başlangıcı olacak ve 2010'dan itibaren pozitif büyüme beklentilerimizi kamuoyuna orta vadeli programda açıkladık. Krizin sona ermesiyle birlikte üniversite gençliği başta olmak üzere tüm gençlerimizin işsizlik kaygısında biraz daha azalma olacak. Dünyanın hiçbir yerinde, ABD başta olmak üzere halkının tümüne iş sağlamıştır diye bir gerçek yok. Bizde işsizlik oranı şu anda yüzde 13. Bunu daha aşağıya çekmenin gayreti içindeyiz. Göreve gediğimde 10.7 idi. Gerek tarım endüstrisinde, gerek hizmet sektöründe yoğun çalışarak bunu düşüreceğiz.
Radikal