20 / 11 / 2024

Recep Tayyip Erdoğan; Romanlara 100 TL taksitle ev geliyor!

Recep Tayyip Erdoğan; Romanlara 100 TL taksitle ev geliyor!

İstanbul'da 15 bin Romanla buluşan Başbakan Erdoğan, Roman vatandaşların artık çadırlarda yaşamasını istemediğini söyledi




İstanbul'da 15 bin Romanla buluşan Başbakan Erdoğan, Roman vatandaşların artık çadırlarda yaşamasını istemediğini söyledi; TOKİ'nin 100-120 TL taksitle konut projesi hazırlayacağı müjdesini verdi.

Abdi İpekçi Spor Salonu, dün belki de tarihinin en renkli ve hareketli gününü yaşadı. Aralık ayında düzenlenen çalıştayın ardından Roman açılımının ikinci adımı olan "Roman Buluşması" için Türkiye'nin dört yanından davulları ve zurnalarıyla gelen Romanlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la müziği, dansı ve coşkusu yüksek bir buluşma yaşadı.
Roman Buluşması için Tekirdağ, Edirne, Eskişehir, Kırklareli, Düzce, İzmir, Sakarya, Kocaeli, Bursa, Adana, Çankırı, Kilis, Ankara, Balıkesir ve İstanbul'un çeşitli semtlerinden otobüslerle gelen 15 bini aşkın Roman vatandaşı sabahın erken saatlerinden itibaren Abdi İpekçi'yi adeta düğün salonuna çevirdiler.
Erdoğan salona gelmeden Roman sanatçılar Ümmiye, Kobra Murat ve Ahırkapı Roman Orkestrası, zaten davulları ve zurnalarıyla sürekli dans edip şarkı söyleyen kalabalığı iyice coşturdu. Erdoğan ise salona, "Tayyip Baba" sloganları eşliğinde girdi.
Roman açılımına neden ihtiyaç duyulduğunu ise, kendisi de Roman olan Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı Elmas Arus'un şu konuşmasında gizliydi:
"Sokağa çıktığımızda bizimle çelik çomak oynamaktan kaçan çocukları gördükçe eve dönüp annemize neden diye sorduk. Biz bu önyargılarla açtığımız gözlerimizi bu dışlanmayla kapatalım istemiyoruz. Sarıgöl Camii'nde namaz kılan Şadi Amca'dan rahatsız olan insana karşı buradayız. Selendi'de çocukların linç edilmekten korktuğu için sandığa gizlenmemesi için buradayız. Bizim çocuklarımıza kimse `Büyüyünce ne olacaksın?' diye sormaz çünkü kaderleri bellidir."

İlle de Roman olsun
Erdoğan ise sevgi gösterileriyle geldiği kürsüde, şu sözleriyle büyük alkış aldı: "Ben, Kasımpaşa Kulaksız'da, siz değerli kardeşlerimin içinde doğdum. Orada biz beraber büyüdük. O günden bilirim, kimileri sizlere `Şopar' der, kimileri, `Elekçi' der, kimileri `Abdal' der, kimileri `Martip' der, `Bala' der, `Paşa' derler, `Gurbet' derler, `Âşık' derler, `Cano' derler, `zanaatkâr' derler, sizlere `Çigan' da derler, `Cipsi' de derler, kimileri `Cingan' der, kimileri `Çingene' der. Her ne derlerse desinler, hangi ismi hangi sıfatı kullanırlarsa kullansınlar, sizler `Rom'sunuz, yani insansınız, yani cansınız. Sizler benim Roman kardeşlerimsiniz.
Bütün kalbimle söylüyorum, gönül diliyle söylüyorum; kırmızıyı severler biliyorum, pembeyi severler, birbirini överler, Romanlar böyledirler, çalgısız yaşayamaz ölürler. İlle de Roman olsun, ister taştan, çamurdan olsun, o da Allah kuludur, her kim olursa olsun."

Sezen Aksu şarkısıyla
Erdoğan, Sezen Aksu'nun bir şarkısındaki `Kokuyor buram buram/ Fulyalar vakit tamam/ Bir bana uğramadı bu bahar bayram/ Ağlama Hıdrellez/ Ağlama be bana/ Acı ektim yerine/ Aşk yeşerecek/ Başka bahara' sözlerini hatırlatarak, "Bu bahar, Allah'ın izniyle acıların bal eyleneceği, kırgınlıkların tamir edileceği, küskünlüklerin giderileceği, baharın bahar gibi yaşanacağı bir bahar. Biz, dudağınızdaki, yüreğinizdeki, gönlünüzdeki o buruk gülümsemenin farkındayız. Dertlerinizin, sorunlarınızın farkındayız" dedi.
"Hangi çocuk, hangi bebek, hangi şopar anne babasından kendisine miras kalmış etnik kökeninden dolayı, dilinden dolayı dışlanabilir? Bu insanlığa, vicdana sığmaz" diyen Erdoğan, "Meyve ne kadar koyu renkliyse o kadar olgundur" Roman atasö-züne kulak verdiklerini de vurguladı.

Soykırım iddialarına Çanakkale yanıtı
2. Dünya Savaşı'nda Avrupa'da 1 milyon Romanın soykırıma tabi tutulduğunu, Avrupa kentlerinden akın akın kaçan Romanlara Türkiye'nin sahip çıktığını belirten Erdoğan, "Soykırım utancını, ayrımcılık ayıbını, dışlama kusurunu işleyenler esasen kendi suçlarını bize yansıtmak isteyenlerdir" dedi.
Çanakkale Savaşı sırasında Mehmetçiğin bir yandan canını ortaya koyarken, bir yandan düşmanına kahve ikram edecek kadar engin bir gönüle sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu millete, bu ülkeye atfedilen o kirli ithamların tamamını da tarihimizde, hoşgörümüzde, kardeşliğimizde, birlik ve bütünlüğümüzde hep beraber boşa çıkaracağız" diye konuştu.
"Menzile giden yol, seni menzilden ayırmaz" Roman atasözüne de atıfta bulunan Erdoğan, "Yol menzilin bir parçasıdır. Biz artık menzile giden yoldayız. Türkiye'deki farklı etnik grupların farklı inanç gruplarının sorunlarını çözmek için yola çıktık" dedi.

12-16 ay içinde teslim edilecek
Erdoğan, Romanların artık çadırlarda, derme çatma binalarda yaşamasını istemediğini belirterek, TOKİ'nin Roman vatandaşlar için hazırlattığı konut projelerini tanıttı. Erdoğan, konutların yanında okul, sosyal donatı alanı ve alışveriş yerlerinin de olacağını, peşinatsız ayda 100-120 TL taksitle 20 yıl vadeyle vereceklerini, 12-16 ay içinde teslime başlayacaklarını söyledi. Bursa, Edirne, Sakarya, Afyon, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Tekirdağ'da 3 bin 408 konutun yapımının başlandığını açıklayan Erdoğan, konuşmasının ardından 4 vatandaşa nüfus cüzdanları ve evlilik cüzdanlarını verdi.

Sayıları tartışmalı
Türkiye'de yaşayan Romanların nüfusuyla ilgili net bir veri bulunmazken, farklı rakamlar telaffuz ediliyor. 2004'te Marmara ve Bilgi üniversitesinden iki master öğrencisinin yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'deki Romanların sayısının 500 bin civarında olduğu belirtiliyor. Dünya genelinde etnik köken, dil ve din araştırmaları yapan Amerikan merkezli United States Center for World Mission (USCWM) isimli vakfın Aralık 2008 verilerine göre ise Türkiye'de 66 bin Roman vatandaş yaşıyor.

NOTLAR
`Sen çok yakışıklı bir adamsın'
* Geldikleri illerin valilikleri tarafından tahsis edilen otobüslerle İstanbul'a en renkli kıyafetleri, davulları ve zurnalarıyla gelen Romanlar, hem salonun içinde hem dışında sürekli hareketli şarkılar eşliğinde dans ettiler.
* Erdoğan kürsüde konuşurken tribünlerde oturan 2 genç tarafından "Parasız eğitim istiyoruz" yazılı pankart açıldı. Polisler tarafından salondan çıkarılan gençler, polis aracına bindirilerek götürüldü.
* Günün kapanışını verdiği konserle yapan Kibariye, Erdoğan'a, eşi Emine Erdoğan'ın hatırını sorup selam söyledikten sonra "Sen çok yakışıklı bir adamsın, çok güzel bir adamsın" deyince salondakilerin alkışını aldı.
Serhat Oğuz/Milliyet

Basındayer alan diğer haberler;

Pembeyi severler birbirini överler
 
Yurdun dört bir yanından gelen Roman vatandaşlara seslenen Başbakan Erdoğan, "Sizler benim Roman kardeşlerimsiniz. `Kırmızıyı severler', biliyorum, `pembeyi severler, birbirini överler, Romanlar böyledirler, çalgısız yaşayamaz ölürler" dedi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda düzenlenen"Roman Buluşması"nda konuştu. Romanlara 100-120 lira taksit ve 20 yıl vadeyle ev vereceklerini belirten Erdoğan, "Roman kardeşlerimi çadırda, derme çatma binalarda görmek istemiyorum" dedi. Erdoğan özetle şunları söyledi:

İçinizde doğdum

"Ben, Kasımpaşa Kulaksız'da, siz değerli kardeşlerimin içinde doğdum. Orada biz beraber büyüdük. O günden bilirim, kimileri sizlere `Şopar' der, kimileri, `Elekçi' der, kimileri de `Çingene' der. Her ne derlerse desinler sizler Rom'sunuz, yani insansınız, yani cansınız. Sizler benim Roman kardeşlerimsiniz. `Kırmızıyı severler', biliyorum, `pembeyi severler, birbirini överler, Romanlar böyledirler, çalgısız yaşayamaz ölürler. İlle de Roman olsun, ister taştan, çamurdan olsun, o da Allah kuludur, her kim olursa olsun'."

Başbakan Erdoğan, Çingeneler Zamanı filminde geçen, "Kendime yalan söylemeye başladığım andan itibaren, artık kimseye inanmaz oldum" cümlesine atıfta bulunarak, şöyle devam etti:

"Fakat biz, birbirimize inanıyoruz. Biz, birbirimize güveniyoruz. Biz birbirimize gönül kapılarımızı açtık ve kendimize de karşımızdakine de samimiyet diliyle, gönül diliyle konuşuyoruz. Bizim ülkemiz, bizim topraklarımız, bizim medeniyetimiz, kaynağını ve ilhamını sevgiden alır. Hoşgörüden alır, bu topraklarda hoş görülmeyen yegane şey, hoşgörüsüzlüktür. Bizim bu topraklarımız tarihin hiç bir döneminde ırkçılığa sahne olmamıştır."

Fatih'in güvencesi

Başbakan Erdoğan, Romanların Fatih Sultan Mehmet'in fermanı ile İstanbul'da güvence altına alındığını, Sultan 2'nci Selim'in Bosna-Hersek'te Romanları vergiden muaf tuttuğunu söyledi. Osmanlı coğrafyasının her köşesinde Romanların zanaatlerinden istifade edildiğini, askerlik hizmetinde üstün başarı göstermiş Romanların da bu noktada değerlendirildiğini belirtti.

Göbek atarak geldiler

İSTANBUL Abdi İpekçi Spor Salonu önüne gelen Romanlar toplantı öncesi çaldıkları davul ve klarnet eşliğinde bol bol göbek attılar.

KİBARİYE'nin şarkılarıyla coşturduğu buluşmada Başbakan Erdoğan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşılandı. Başbakan Erdoğan, 4 Roman'a nüfus, dört çifte de nikah cüzdanı verdi. Edirne Çeribaşısı Fikri Ocak da dünkü toplantı için böyle uğurlandı.
Haluk ATALAY-Uğur CAN/Hürriyet

Açılımın en 'eğlenceli' ayağı

Başbakan Erdoğan İstanbul'da, Romanlarla buluştu, Milli Birlik Projesi'ni anlattı, "Ben de aranızda doğup büyüdüm. Geleceği birlikte kuracağız" mesajı verdi. Binlerce Roman, dansları, coşkuları ve kıyafetleriyle renkli görüntüler oluşturdu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da Romanlar ile bir araya geldiği Zeytinburnu'ndaki Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki 'Roman Buluşması'na yurdun dört bir yanından Roman vatandaşlar akın etti. Romanlar İzmir'den 100, Ege Bölgesi'nden ise 150'den fazla, Edirne'den 25, Şarköy'den 6 otobüsle İstanbul'a geldi. Spor salonunun önünde, etkinliğin başlamasını beklerken otobüslerden iner inmez göbek atmaya, çalıp eğlenmeye başlayan Romanlar, son derece renkli görüntüler oluşturdu. Coşku, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gelmesiyle birlikte ise zirveye çıktı. 10 bin Roman hep bir ağızdan, "Tayyip baba" diye tempo tuttu. Başbakan Erdoğan'da tüm salonu dolaşarak Romanlarla selamlaşıp karanfil dağıttı.

'HACIHÜSREV'DE BÜYÜDÜM BEN DE...'
Konuşmasına "Coşkunuz, neşeniz, heyecanınız, en çok da müziğiniz, eğlenceniz daim olsun" sözleri ile başlayan Erdoğan, ilk bölümde şunları söyledi: "Kasımpaşa Kulaksız'da, Dolapdere'de, Hacıhüsrev'de, Yenişehir'de Roman kardeşlerimle bir arada büyüdüm. Birlikte futbol oynadık. O günden bilirim, kimileri sizlere 'Şopar' der, kimileri, 'Elekçi' der, kimileri 'Abdal' der, kimileri 'Martip' der, 'Bala' der, 'Paşa' derler, 'Gurbet' derler, 'Çigan' da derler, 'Çipsi' de derler, kimileri 'Cingan' der, kimileri 'Çingene' der. Her ne derlerse desinler, sizler 'Rom'sunuz yani cansınız. Sizler benim Roman kardeşlerimsiniz. Bu ülkenin Romanlar'ı, Mevlana'nın da buyurduğu gibi bin yıllardır bulanmadan, donmadan akıyorlar. İşte onun için ben de sizin gibi söylüyorum; 'kırmızıyı severler', biliyorum, 'pembeyi severler, birbirini överler, Çalgısız yaşayamaz ölürler. İlle de Roman olsun, ister taştan, çamurdan olsun, o da Allah kuludur, her kim olursa olsun."

'BU TOPRAKLARDA IRKÇILIK YAŞAMAZ'
Şair İlhami Atmaca'nın mısralarından ve Sezen Aksu'nun 'Hıdrellez' isimli şarkısından dizeler okuyan Erdoğan, "Bu bahar Allah'ın izniyle acıların bal eyleneceği, kırgınlıkların tamir edileceği bir bahar. Biz, dudağınızdaki, yüreğinizdeki, gönlünüzdeki o buruk gülümsemenin farkındayız. Dertlerinizin, sorunlarınızın farkındayız'' dedi. Çingeneler Zamanı filminde geçen, ''Kendime yalan söylemeye başladığım andan itibaren, artık kimseye inanmaz oldum'' cümlesine de atıfta bulunan Başbakan Erdoğan binlerce yıldır Anadolu topraklarında diller, inançlar, renkler ve farklı etnik grupların bir arada barış ve hoşgörü içinde yaşadıklarını belirterek, ''Meyve ne kadar koyu renkliyse o kadar olgundur'' Roman atasözüne kulak verdiklerini vurguladı ve devam etti: "Bizim bu topraklarımız tarihin hiç bir döneminde ırkçılığa sahne olmamıştır, anti-semitizme prim vermemiştir. Hoşgörüsüzlük barınamaz." Romanların Osmanlı'da da padişah fermanları ile koruma altında olduğunu belirten Erdoğan "İkinci Dünya Savaşı'nda Avrupa'da 1 milyon Roman soykırıma tabi tutuldu. Avrupa'nın kentlerinden akın akın kaçanlara kucak açan Türkiye, bu topraklar ve aziz millet olmuştur" diye konuştu.

YASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI
"Soykırım ayıbını, dışlama kusurunu işleyenler kendi suçlarını bize yansıtmak isteyenlerdir" diyen Erdoğan Çanakkale'de Mehmetçiğin düşman askerine kahve ikram etmesini örnek göstererek, "Adına milli birlik kardeşlik projesi dedik. Şimdi bu sorunları tek tek ele alıyoruz. Ayrım yok. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Romanı, Gürcüsü Boşnağı aklınıza ne gelirse gelsin. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının problemi bizim problemimizdir" dedi. Romanlara ayrımcılık içeren yasalarda da değişiklikler yaptıklarını hatırlatan Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü: "Roman vatandaşlarım ilk kez bir hükümet tarafından muhatap alındılar. Biz ilk adımları attık. Ama sizlerden destek bekliyoruz. Elele vereceğiz. Yoksulluğu bitireceğiz. Eğitimsizliği bitireceğiz. Devletin kadrolarında yer yok diyen ilkel zihniyeti ayaklar altına aldık ve alıyoruz. Geçmişi hep birlikte inşa ettik. Geleceği de sizlerle inşa edeceğiz."

'KİMSE BUÇUK VATANDAŞ DEĞİLDİR'
ROMAN vatandaşlarını artık çadırda görmek istemediğini belirten Başbakan Erdoğan, sinevizyon sistemi ile de yapacakları evlerin örneklerini gösterdi. Erdoğan, sosyal yaşam alanları olan 3 bin 408 konutu peşinatsız ve ayda 100 lira 120 lira taksitle 20 yıl vade ile vereceklerini ve konutların 1 yıl ile 16 ay arasında teslim edileceğini söyledi. Bu ülkenin her ferdinin birinci sınıf vatandaş olduğunu vurgulayan Başbakan, "Balık Ayhan'ın dediği gibi... Birlikte oynadık, çamuru beraber tanıdık. Gaziosmanpaşa'nın Sarıgöl'ünde camide Sadi amcaya 'Safın arkasına geç' demeye kimsenin hakkı yoktur. Benim Roman kardeşlerime buçuk muamelesi yapılmasına, ayrımcılığa tahammülümüz olamaz" dedi.

YER BULAMAYAN BARKOVİZYONDAN TAKİP ETTİ
Zeytinburnu'ndaki Abdi İpekçi Spor Salonu'nda düzenlenen 'Roman Buluşması'na katılmak için İzmir'den, Edirne'den, Şarköy'den, Sakarya'dan, Hendek'den, Kırklareli'nden, Düzce'den, Ankara'dan, Çankırı'dan, Muğla'dan ve daha pek çok noktadan binlerce Roman İstanbul'a akın etti. Bazı Romanlar, ilk kez gördükleri İstanbul'da Eyüp Sultan Camisi'ne giderek sabah namazını kıldı ve hatıra fotoğrafı çektirdi. Abdi İpekçi Spor Salonu'na giremeyen Roman vatandaşlar da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını dışarıda oluşturulan dev ekrandan izledi.


'Olay adamsın Başbakanım üstüne tanımam'

Abdi İpekçi Spor Salonu'nun önünde seyyar satıcılara izin verilmedi. Dışarıda kalan yüzlerce Roman, Erdoğan'ın konuşmalarını dev ekrandan izleyip alkışladı. Davul zurna ve klarnet eşliğinde göbek attı.
 Salondaki Romanlar, "Al Baykal, Roman açılımı bizden olsun, almazsan da canın sağolsun", "Başbakanımız gereğini yaptı, Baykal sana ne kaldı", "Bizi kimse hatırlamadı helal sana Kasımpaşalı" yazılı pankartlar taşıdı.
Salonu dolduran Romanlar, Sulukule Roman Orkestrası'nın, Ahırkapı Roman Orkestrası'nın, Roman şarkıcı Ümmiye'nin şarkılarıyla göbek attı. Ahırkapı Roman Orkestrası'nın solisti, "Öyle bir başbakanımız var ki hem dondurma hem kaymak" dedi.
 Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından önce Balık Ayhan sahne aldı ve yeni şarkısı "Sen adamın kralısın, Kasımpaşalısın"ı seslendirdi.
 Başbakan Erdoğan, şarkıcı Kibariye'yi kendisi anons etti. Kibariye bir şarkısını Başbakan Erdoğan'ın yanına gidip elini tutarak seslendirdi. Kibariye, Erdoğan'a, "Emine Hanım nasıl, iyi mi? Selam söyleyin. Başbakanım çok güzel, çok yakışıklı bir adamsın, çok güzel konuşuyorsun. Helal olsun sana. Olay bir adamsın üstüne tanımam anacım" dedi.

3 ÇOCUK TAVSİYE ETTİ
 Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından bazı Roman vatandaşlara evlilik ve nüfus cüzdanlarını verdi. Genç bir Roman çifte evlilik cüzdanlarını veren Erdoğan, çifte 3 çocuk tavsiyesinde de bulundu.
 Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşma yaptığı sırada salona giren Gençlik Platformu üyesi biri kadın 2 kişi, "Parasız Eğitim İstiyoruz" yazılı pankart açtı. Slogan atmaya başlayan göstericiler güvenlik güçleri tarafından yaka paça salon dışarı çıkarıldı. Bu sırada bazı Roman vatandaşların, göstericilere saldırarak yumrukladığı görüldü.
 AB Genel Sekreter Temsilcisi Erena Çeçeko konuşmasında, "Avrupa Komisyonu olarak birkaç yıldır Türk otoriteler ile Romanların yaşam şartlarını geliştirmek için işbirliği içindeyiz. Maalesef Avrupa'da şu anda Romanlara karşı ciddi tahammülsüzlük var" dedi.
 AB Roman Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı İvan İvanov da, "Bu gün şükranlarımı bildirmek için buraya geldim. Burası sürülen Romanlar için emniyet ve refah ülkesi olmuştu" diye konuştu.

Bakan: Laf olsun diye gelmedik
DEVLET Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Egemen Bağış, Faruk Çelik gibi bakanlar da etkinliğe katıldı. Toplantıda konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Roman vatandaşların bugüne kadar dışlandıklarını ve potansiyel suçlu gözüyle bakıldığını belirterek, "Dışlanmışlıklara rağmen devletin uzattığı ele Türkiye'nin her yerinden koşup geldiniz. Bu salonda sevgi, kardeşlik, samimiyet ve millet sevgisi görüyorum" diye konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan'a Roman vatandaşların sorunlarını içeren rapor sunduklarını belirten Bakan Çelik, "Laf olsun diye buraya gelmedik. Sorunları çözmek için bir araya geldik" şeklinde konuştu.

Ben kanımdan değil sütümden Roman'ım

Dört bir yandan binlerce Roman'ın akın ettiği Abdi İpekçi'deki şenlik gibi toplantıyı, Savaş Ay da izledi
BEN el kadar bebeymişim, turnedeymişiz. Anam sahnede şarkılar söylemekte, ben kuliste mışıl uykularda. Kulis dediğim Anadolu ücrasında bir yazlık sinemanın perde arkasındaki küçük sahanlık. Orada tahta sandalyelerin ikisini yan yan yana koyup kundağımla yatırmışlar beni üstüne. Ne zaman ki anam Makber şarkısına başlamış... Ne zaman ki "her yer karanlık, pür nur o mevki" diye avazlanmış, kavilleştikleri gibi makinist söndürmüş tüm ışıklarını bahçe sinemasının... Mikrofonsuz meyana başlamış anam çıt çıkmayan bahçede... O an açmışım gözümü. Karanlıktan mı ne korkup basmışım bebek çığlığımı. Sahnede solistine eşlik eden Çingene Kemancı Cemal amcanın karısı Melek abla da kulisteymiş o sıra. Tesadüf, bana akran bir bebenin annesiymiş o da o vakit. Çığlıklarım şarkıya karışmasın, usul ahenk bozulmasın diye hamle etmiş üzerime. Süt dolu memelerinden birini minik ağzıma dayayıp emzirmeye başlamış beni, susmuşum.

KEYİF MİLYARDERİ
Kanımda değilse de sütümde çingenelik var anlayacağınız ki iftiharım bir durumumdur bu durum. Hepsi kendi kalabilmiş, hep oyuncakçıda gezen çocuk yürekleri taşımış bir ırkın süt kardeşi olmak öyle böyle hoş durumlar değildir, aah bir bilseniz. Onlara yatkınlığım, onlara düşkünlüğüm, onlarla hasbıhalim en zengin taraflarımdandır der, keyif milyarderi gibi dolanırım bin yıldır. İşte o nedenledir ki dün çocuklar gibi şendim. Zeytinburnu kıyılarında, Abdi İpekçi Salonu'nun içini dışını, "içi dışı bir" Roman ahalisi doldurmuştu çünkü. Rüştünü ispat etmiş, sınıfını iftihara geçmiş, askerden taze teskere almış gibi gönenli, başı mağrur, kalbi endişesiz hallerdeydiler ki ben de bu vaziyetle iftihar ettim. Yürekleri ön yargı işgalinden kurtaran kuvvetlerin geçit töreni gibiydi yürümeleri. Sahil istikametinden gelen Edirne plakalı otobüsler, minibüsler serhat kentin kavruk Romanlarını getirip bıraktı bina önüne. Kırklareli'nin zaten çoktan oraya varmış grubuyla kaynaşmaları saniye sürmedi. Aralarına Sarıgöl'den, Sultanmahalle'den, Çorlu'dan, Bandırma'dan gelen kardeşlerini katmaları da nasıl tez gerçekleşti şaşarsınız.

TAYYİP BABA...
Ellerinde pankartlar, dövizler, ruhlarında hiç susmayan dokuz sekizlik düşsel ritimlerle güle güle, güle oynaya, güle bağıra geldiler, güller gibi demetlendiler birbirlerine. "Tarihin derinliğinde yıllarca kaybolan bir ırka değer verilişe teşekkürler Tayyip Baba" diyordu bazı pankartlar. Dışarının bu ebemkuşağı hallerinden süzülüp salona geçince gördüm esas muhabbet kumkumasını. Meğer daha kargalar kahvaltısını bile etmeden onlar gelip konuşlanmışlar tribünlere. Öyle ki zargana balığının geçeceği aralık bırakmamışlar kalabalıktan. Tanıyıp adımı seslemeleri, boynuma sarılıp kucaklaşmaları nasıl da palazlandırıyor gururumu bilseniz.
Savaş Ay/Sabah

Bu ülkede kimseye 'buçuk' muamelesi yapılamaz  
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türki-ye'nin dört bir yanından İstanbul'a gelen Roman vatandaşlarla buluştu. Abdi İpekçi Salonu'nda renkli gösterilere sahne olan buluşmada Erdoğan, kimsenin etnik kökeni ve dili sebebiyle dışlanamayacağını söyledi. 
 
'72 buçuk millet' sözüne atıfta bulunan Başbakan, "Bu ülkenin her bir ferdi, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Bu ülkede hiç kimseye ama hiç kimseye buçuk muamelesi yapılamaz. Hele benim Roman kardeşlerime buçuk muamelesi yapılmasına, onların ayrımcılığa, dışlanmaya maruz bırakılmasına bizim tahammülümüz olamaz." diye konuştu.

Sakarya'dan, Muğla'dan, İzmir'den, Kırklareli'nden, Tekirdağ'dan ve daha birçok ilden otobüslerle yola çıkan Romanlar dün sabah saatlerinde İstanbul'a ulaştı. Eyüpsultan Camii'nde sabah namazı kılan Romanlar daha sonra buluşmanın gerçekleşeceği Abdi İpekçi Spor Salonu'na geldi. Erdoğan'ın gelişini bekleyen Romanlar, yine kendilerine has renkli görüntüler sergiledi. Klarnet ve davul eşliğinde dans eden Romanlar, isteklerini dile getirdi.

Buluşma için Edirne'den gelen Savaş Köstekçi, kenar mahallelerde yaşayan 13-14 yaşındaki gençlerin uyuşturucu satmasından yakınarak, Başbakan'dan iş talebinde bulundu. Ailesiyle birlikte İzmir'den gelen 11 yaşındaki Gülistan Cevizkıran ise Başbakan'dan hapiste bulunan ağabeyi ve dayısı için af isteyeceğini söyledi. Ev hanımı Arzu Çelik de Başbakan'dan ev, hastane ve ulaşım hizmeti getirmesi talebinde bulundu. Buluşmaya, Faruk Çelik, Egemen Bağış, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Hayati Yazıcı, Nimet Çubukçu'nun yanı sıra çok sayıda milletvekili katıldı.

Erdoğan'ın salona gelmesiyle coşkulu dakikalar yaşandı. Konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Başbakan, "Tayyip Baba" sloganlarıyla karşılandı. Erdoğan konuşmasına, "Kasımpaşa Kulaksız'da, siz değerli kardeşlerimin içinde doğdum. Orada beraber büyüdük." sözleriyle başladı. "Menzile giden yol, seni menzilden ayırmaz." Roman atasözüne de atıfta bulunan Erdoğan, "Yol, menzilin bir parçasıdır. Artık menzile giden yoldayız. Türkiye'deki farklı etnik grupların, farklı inanç gruplarının sorunlarını çözmek için yola çıktık. Bu sorunları tek tek ele alıyoruz." dedi. Başbakan, konuşmasında Yunus Emre ve Mevlânâ'dan da alıntılar yaptı.

Erdoğan, "Meyve ne kadar koyu renkliyse o kadar olgundur." Roman atasözüne kulak verdiklerini de kaydederek, kendisinden önce yapılan konuşmalarda, Yunanistan'da, Bulgaristan'da, Avrupa'da Romanlara yapılan zulümlerden örnekler verildiğini ve hâlâ AB'nin bu gerçeklerin farkında olmadığını vurguladı. "Topraklarımız hiçbir zaman ırkçılığa sahne olmamıştır." diyen Erdoğan, 2. Dünya Savaşı sırasında bir milyon Roman'ın soykırıma tabi tutulduğunu, Avrupa'dan kaçan Romanlara Türkiye'nin sahip çıktığını dile getirerek, "Soykırım utancını, ayrımcılık ayıbını işleyenler, kendi suçlarını bize yansıtmak isteyenlerdir." diye konuştu.

Kibariye: 10 numara adamsın anacığım

Erdoğan'ın konuşmasının ardından Kibariye sahne aldı. Şarkıları ile Romanları coşturan ünlü sanatçı, Erdoğan'a "Kurban olurum sana. Üstüne tanımam, 10 numara adamsın anacıgım." diye seslendi. Roman Buluşması'nda ayrıca Balık Ayhan, Sulukule Roman Orkestrası da sahneye çıktı.

Zaman/Dilek Hayırlı-Yasemin Budak

Dokuz sekizlik Roman açılımı!

Erdoğan'ın davetiyle İstanbul'a akın eden binlerce Roman salona göbek atarak girdi, Başbakan'ın 100 lira taksit, 20 yıl vadeli ev sözüyle göbek atarak çıktı. Erdoğan da neşeliydi: Kırmızıyı severler...

Hiçbir açılım bu kadar neşeli olamazdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün `Roman açılımı'nı İstanbul'da `İlle de Roman olsun' sözleriyle resmileştirirken,  Türkiye'nin dört bir yanından otobüslerle gelen Romanlar, 12 bin kişilik Abdi İpekçi Spor Salonu'nu tıka basa doldurdu. Abdi İpekçi'nin önünde  göbek atan Romanların neşesi, Erdoğan'ın `ev vaadiyle' zirveye ulaştı. 

Aydın, Çankırı, Ankara, Çanakkale, Adana, Sakarya, Kırklareli, Edirne,  İzmir  gibi birçok ilden otobüslerle önceki gece yollara düştü Roman vatandaşlar. Çünkü Başbakan Erdoğan, Romanları, açılım için İstanbul'a davet etmişti. 10 binden fazla Roman, dün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Abdi İpekçi Spor Salonu'nun önünde toplandı. Her zamanki gibi yanlarında davulları zurnaları da vardı. Çalan hava malum Roman marşıydı: `Dokuz / sekiz göbeklik Roman havası'.

Açılımın anlamı ev ve iş
Gelenlerin çoğu eğlenmesine eğleniyordu ancak akıllarında tek bir soru kurcalıyordu; `Açılım işe yarayacak mı? Ev ve iş sahibi olabilecekler miydi' Romanların çoğu için açılımın anlamı `ev ve iş'ti.

İstanbul'a gelen grupların içinde Seledi'den sürülerek Salihli'ye yerleşen  Romanlar da vardı. Selendi'den üç otobüs Roman `Irkçı Selendi' pankartıyla geldi.  Seyfettin Sepetçi, açılımdan beklentisini şu sözlerle anlattı:
"Tek düşüncemiz bizlere ev yapılması. Kalıcı bir vatanımız olsun istiyoruz. Selendi'deki zararımız karşılanmadı." 

 Aydın Ilıcabaşı Mahallesi'nden beş otobüs gelen Romanlardan Ali Yanar'ın da somut istekleri vardı:
"Yöneticileri seçimden seçime görüyoruz. Toplu konut istiyoruz. Açılımdan tek umudumuz ev ve iş."

Hakkı Güymen de ev ve işin dışında ayrımcılığa da son verilmesini istiyordu. Vesile Yanar ise biraz sitemliydi: "Eşim müzisyen. Kiradayız. Zor geçiniyoruz. Erdoğan, bizim oylarımızla başbakan oldu. Bizleri unuttu. Şimdi yeniden hatırladı. Çünkü seçim yaklaştı."

`Potansiyel suçluyuz'
İzmir'den 100 otobüs geldiklerini belirten İzmir Romanları Fayton Kültürü Derneği Başkanı Gökmen Dunar'ın da söyleyecekleri vardı: "Sosyal hayata katılmak ve eşitlik istiyoruz.  İkinci bile değil, üçüncü sınıfız. Emniyet bizi hâlâ potansiyel suçlu görüyor."

Abdi İpekçi'nin kapıları saat 10.00 civarında açıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı açılım organizasyonunda Romanlar tek tek arandı. Birkaç saatin içinde 12 bin kişilik Abdi İpekçi tıka basa doldu. Her sıranın başında ve sonunda bir sivil polis oturtuldu. Ahır Kapı Roman Orkestrası, Sulukule Orkestrası ve Balık Ayhan Başbakan Erdoğan salona girmeden önce mini konserler verdi.

Erdoğan salona saat 13.00'te geldi. Kürsüde ilk konuşmaları Roman örgütleri yaptı. Konuşmalarda Romanların her şeyden önce `insan oldukları' mesajı vurgulanırken, ayrımcılığa son verilmesi çağrıları yapıldı. Sıfır Ayrımcılık Derneği'nden Elmas Arus, "İnsan olduğumuzu kabul ettirmek için Romanlığımızdan vazgeçmişiz, ellerimiz pis olsa da yüreğimiz temiz. Okumayı da yazmayı da severiz yeter ki okullarda aşağılanmayalım" diye konuştu.

Erdoğan ise kürsüye saat 14.00'da çıktı ve yaklaşık yarım saat konuştu. Erdoğan'ın konuşması sık sık `Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesildi. Erdoğan'ın Romanlar açısından en can alıcı konuşması Romanlar için yapılacak toplu konutlarla ilgili kısmıydı. Romanlara bir yılla 16 ay içinde yapılacak toplu konutlardan ev verileceğini ve taksitlerinin 20 yılda vadeyle 100- 120 TL taksitlerle olacağını duyan Romanlar salonda adeta sevinçten çılgına döndü. 

Erdoğan'ın konuşması sırasından basın bölümünün arkasında iki kişi Gençlik Federasyonu imzalı  `Parasız eğitim istiyoruz, alacağız' yazılı  pankart açtı. İki genç, yaka paça  gözaltına alındı. 

Kibariye: 10 numarasın!
Erdoğan'ın konuşmasının ardından Kibariye konseri başladı. Erdoğan da bir süre salonda konseri  izledi. Kibariye, Erdoğan'a sarılarak "Başbakanım 10 numara adamsın" dedi. Roman Çalıştayı'na göbekler atarak gelen Romanlar, Kibariye konserinin ardından yine göbek atarak salonu terk etti.

Çalıştay'ın bitiminde Romanların bir kısmı umutluydu. Kimi de  Erdoğan'ın konuşmalarının seçim vaatleri olduğunu düşünüyordu.

Selendi'den Salihli'ye sürülen Romanların dönüşte yüzleri gülmüyordu. Sebebi ise, onlara göre Erdoğan konuşmasında birçok ili söylemiş ancak Manisa Salihli'den hiç bahsetmemişti. Bir yandan da `yapılan evlerden bize de verirler mi?' diye soruyorlardı.

İNSANSINIZ, CANSINIZ: Ben, Kasımpaşa Kulaksız'da, siz değerli kardeşlerimin içinde doğdum. Orada biz beraber büyüdük. O günden bilirim, kimileri sizlere `popar' der, kimileri, `elekçi' der, kimileri `abdal' der, kimileri 'Martip', `bala', `paşa', `gurbet der. `Aşık' derler, `cano' derler, `zanaatkar' derler, sizlere `çigan' da derler, 'cipsi' de derler, kimileri `cingan' der, kimileri `çingene' der. Her ne derlerse desinler sizler Rom'sunuz, yani insansınız, yani cansınız. Sizler benim Roman kardeşlerimsiniz. 

İLLE DE ROMAN OLSUN: Yunus'un söylediği gibi; yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Bu ülkenin Romanlar'ı, Mevlana'nın da buyurduğu gibi bin yıllardır bulanmadan, donmadan akıyorlar. İşte onun için ben de sizin gibi söylüyorum, bütün kalbimle, gönül diliyle söylüyorum; `kırmızıyı severler', biliyorum, `pembeyi severler, birbirini överler, Romanlar böyledirler, çalgısız yaşayamaz ölürler. İlle de Roman olsun, ister taştan, çamurdan olsun, o da Allah kuludur, her kim olursa olsun'.
BU BAHAR BAŞKA BAHAR: Şair İlhami Atmaca, ne güzel söylemiş; `Kimse bilmez niçin buruktur dudağında/ Çingenenin ufka karşı gülümsemesi'. Yıllarca Sezen Aksu'nun şu güzel şarkısındaki gibi, acılara büründüğünüzü de biliyorum; `Kokuyor buram buram/ Fulyalar vakit tamam/ Bir bana uğramadı bu bahar bayram/ Ağlama Hıdrellez/ Ağlama be bana/Acı ektim yerine/Aşk yeşerecek/Başka bahara'.
Bu bahar başka bahar. Bu bahar, Allah'ın izniyle acıların bal eyleneceği, kırgınlıkların tamir edileceği, küskünlüklerin giderileceği, baharın bahar gibi yaşanacağı bir bahar. Biz, dudağınızdaki, yüreğinizdeki, gönlünüzdeki o buruk gülümsemenin farkındayız. Dertlerinizin, sorunlarınızın farkındayız.
FİLME ATIF: (`Çingeneler Zamanı' filminde geçen, `Kendime yalan söylemeye başladığım andan itibaren, artık kimseye inanmaz oldum' cümlesine atıfta bulunarak): Fakat biz, birbirimize inanıyoruz. Biz, birbirimize güveniyoruz. Biz birbirimize gönül kapılarımızı açtık ve samimiyet diliyle, gönül diliyle konuşuyoruz. Bizim ülkemiz, bizim topraklarımız, bizim medeniyetimiz, kaynağını ve ilhamını sevgiden alır. Hoşgörüden alır, bu topraklarda hoş görülmeyen yegâne şey, hoşgörüsüzlüktür.
ÇADIRLARDA GÖRMEK İSTEMİYORUM: (TOKİ'nin toplu konut projelerini görüntülü olarak gösterdi): Ben artık Roman kardeşimi çadırlarda,  derme çatma binalarda görmek istemiyorum. İnşallah değişik yerlerinde Roman kardeşlerimiz için bu konutlardan yapacağız. Ve bunları peşinatsız ayda 100 lira, 120 lira taksitle 20 yıl gibi bir vadeyle vereceğiz. Devletin kadrolarında Roman vatandaşlarıma yer yok diyen ilkel zihniyeti, ayaklar altına aldık.
Radikal/Serkan Ocak

Çalgılı, çengili Roman açılımı
  
İstanbul'da Romanlara seslenen Erdoğan, "Hiç kimseye buçuk muamelesi yapılamaz. Artık Roman vatandaşımı çadırlarda görmek istemiyorum. İnsanca yaşamalarını istiyorum" dedi. Erdoğan, peşinatsız 100-120 lira taksitle konut müjdesi verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün İstanbul'da Romanlarla buluştu. Roman vatandaşların ilk kez hükümet tarafından muhatap alındığını belirten Erdoğan, "Bu ülkede hiç kimse hiç kimseye buçuk muamelesi yapamaz" dedi. Romanları artık çadırlarda görmek istemediğini belirten Erdoğan'ın bir de müjdesi vardı: "Roman kardeşlerim için peşinatsız 100-120 lira taksitle 20 yıl vadeli konut projesi gerçekleştireceğiz."

BEN DE SİZİN İÇİNİZDE DOĞDUM

Zeytinburnu'ndaki Abdi İpekçi Spor Kompleksi'ndeki `Roman Buluşmaları' çalıştayına Türkiye'nin dört bir yanından yaklaşık     8 bin Roman vatandaş katıldı. Renkli görüntüler veren Romanlar, çalıştay öncesi davul ve klarnetler eşliğinde göbek atıp oynadı. Daha sonra kürsüye gelen Erdoğan, "Ben Kasımpaşa Kulaksız'da, sizlerin içinde doğdum. O günden bilirim kimileri sizlere `şopar' der, kimileri `elekçi', `abdal', `mırtıp', `poşa', `gurbet', `aşık', `zanaatkar', `çingan', `çingene' der. Her ne derlerse desinler, hangi ismi kullanırlarsa kullansınlar sizler insansınız. Yani cansınız, sizler benim Roman kardeşlerimsiniz" diye konuştu.

PEŞİNATSIZ, 20 YIL VADELİ EV

Erdoğan şunları  söyledi: "Ben artık Roman kardeşimi çadırlarda görmek istemiyorum. Roman kardeşlerimizi o derme çatma binaların içinde görmek istemiyorum. Onların insanca yaşamasını istiyorum. Bu yüzden Roman vatandaşlarımıza 100-120 lira taksitle 20 yıl vadeli konut projesi gerçekleştireceğiz. Türkiye'mizin inşallah değişik yerlerinde Roman kardeşlerimiz için bu tür konutlardan yapacağız. Bu projelerde zemin artı, iki kat, bir diğerinde ise zemin artı bir kat var. Bunların yanında okul, sosyal donatı alanları ve alışveriş yerleri olacak. 1 yıl ile 16 ay arasında konutların teslimine başlayacağız."

`BUÇUK' MUAMELESİ OLAMAZ

Romanların sorunlarını kendi sorunu gibi gördüğünü belirten Erdoğan, "Birlikte futbol oynadık, sokağı birlikte tanıdık, acıyı, hüznü, kederi ve sevinci birlikte yaşadık" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi menzile ulaşmak için yola çıktık. Sizin deyiminizle menzilin bir parçasıyız. Bu ülkenin her bir vatandaşı birinci sınıf vatandaştır. Bu ülke de hiç kimse hiç kimseye buçuk muamelesi yapamaz. Hele Roman vatandaşlarımıza buçuk muamelesi yapılmasına tahammülümüz olamaz."

ROMANLARA DEVLET KADROSU

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile konut projesi için adım attıklarını hatırlatan Erdoğan, Edirne, Sakarya, Afyon, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Tekirdağ'da 3 bin 408 konutun yapımına başlanacağını söyledi. Erdoğan, "Biz ilk adımları attık sizlerden de destek bekliyoruz. Kasımpaşa'da ve Kulaksız'da `hayır' demesinler. Gelelim hemen orayı da projelendirelim, yıkalım ve benim oradaki çocukluktaki arkadaşlarım o konutlara yerleşsin. Devletin kadrolarında Roman vatandaşlara yer yok diyen ilkel kadrolaşmayı ayaklar altına aldık, alıyoruz" diye konuştu. 

Kirli ithamlar bosa cıkacak

KONUŞMASINDA soykrım iddialarına da değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Romanlar Fatih Sultan Mehmet'in fermanı ile İstanbul'da güvence altına alınmıştır. 2. Dünya Savaşı'nda Avrupa'da 1 milyon Roman soykırıma tabi tutulmuş. Avrupa'dan akın akın kaçan Romanlara bu topraklar kucak açmıştır. Soykırım utancını, dışlama kusurunu işleyenler esasen kendi suçlarını bize yansıtmak isteyenlerdir. Bu ülkeye atfedilen kirli ithamların hepsini kardeşliğimizle, bütünlüğümüzle boşa çıkaracağız." Bu arada `Roman Çalıştayı' protesto gösterisine de sahne oldu. Erdoğan'ın konuşma yaptığı sırada salona giren Gençlik Platformu üyesi biri kadın iki kişi, "Parasız Eğitim ıstiyoruz" yazılı pankart açtı. Slogan atmaya başlayan göstericiler, güvenlik güçleri tarafından yaka paça salon dışarı çıkarıldı. Erdoğan, çalıştayın ardından down sendromlu 40 yaşındaki İbrahim Ertepe'yi Zeytinburnu'ndaki evinde ziyaret etti. 

AKP'de seçim hazırlığı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın, `erken seçim olmayacak' açıklamasına karşın, şimdiden çalışmalara başlayan AKP, 2011 yılının Temmuz ayında yapılacak genel seçim için kolları sıvadı. Seçim çalışmalarında bilimsel yöntemlerden da faydalanan AKP, bu amaçla kapsamlı bir seçim haritası hazırladı. Genel Merkez tarafından oluşturulan haritaya göre, seçim çalışmaları 6 ayrı bölgede yürütülecek. AKP'nin seçim haritasında yer alan 6 bölge, sarı, mavi, kırmızı, kahverengi, yeşil ve haki renklerle ifade edildi. Haritada yer alan her bölge için sorumlu bir koordinatör de belirlendi. Altı ayrı bölgeye atanan toplam     6 koordinatör, AKP Seçim İşleri Başkan Yardımcıları arasından seçildi. Seçim bölgelerinde aktif çalışmalar yürütecek olan koordinatörler, kendilerine bağlı bir ekiple görev yapacak. Bu çerçevede her koordinatör için o bölgenin milletvekillerinden kurulu gruplar da oluşturuldu.

İSTANBUL ŞANLI'YA EMANET

AKP'nin seçim haritasına göre İstanbul'un da içinde olduğu "Marmara, Batı Karadeniz ve Eskişehir Bölgesi", partinin Kadın Kolları'nda uzun süre görev yapan Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Nurdan Şanlı'ya emanet edildi. Ankara'nın da içinde yer aldığı "İçanadolu, Orta Karadeniz Bölgesi" Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'e, "Batı Karadeniz ve Doğa Anadolu'nun Kuzey İlleri Bölgesi" Çankırı Milletvekili Nurettin Akman'a, "Doğu ve Güneydoğu Bölgesi" Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'a, "Ege ve Batı Akdeniz Bölgesi" İstanbul Milletvekili Halide İncekara'ya, "Doğu Akdeniz ve Doğu İçanadolu Bölgesi" de Konya Milletvekili Kerim Özkul'a bağlandı.
Akşam/Ali Ekber ERTÜRK

ERDOĞAN ROMANLAR'A SESLENDİ
Başbakan, 'Roman Açılımı' kapsamında İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda bir konuşma yaptı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Roman Açılımı' kapsamında İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Roman vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, burada bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, dört Roman vatandaşa sahnede nikah cüzdanı verdi. Bu arada Roman vatandaşlar "Tayyip Baba" diyerek tezahuratlarda bulundular.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından bazı notlar:

"En çok da müziğiniz, eğlenceniz daim olsun, bahtınız her daim açık olsun. Ben Kasımpaşa Kulaksız'da siz değerli kardeşlerimizle büyüdüm. Sizlere şopar derler, elekçi, apdal, mırtip, bala, paşa, gurbet, aşık, cano, şigan da derler cipsi de derler. Kimileri cingan der kimileri de çingene der. Kim ne derse desin. Ne lakap takarsa sizler dostsunuz, yani insansınız. Sizler cansınız. Benim Roman kardeşlerimsiniz. Hangi çocuk, hangi şopar, annesinden babasından dolayı dışlanabilir. Meyve ne kadar koyu renkliyse o kadar olgundur. Romanlar Fatih Sultan Mehmet'in fermanıyla İstanbul'da koruma altına alınmıştır. Sultan Selim'in fermanıyla Romanlar'dan vergi alınmamıştır.

Bunlar eski haller. Roman kardeşlerimin nerelerde yaşadıklarını gösteriyor, şimdi de nerelerde yaşayacaklarını gösteriyor. Eskisi ve yenisi.  Benim Roman kardeşlerim böyle eski yerlerde yaşamaya mı layık? Değil. Yeni düzende alışveriş yerleri de olacak. Bunları peşinatsız, ayda 100-120 TL taksitle 20 yıl gibi bir vadeyle vereceğiz. Halkımın önündeki engelleri kaldıracağız. Ben de insanım insanca yaşama hakkımdır diyene hakkını vereceğiz. Bu bir lütuf değildir, bu AK Parti iktidarı olarak hakkını kendisine vermektir. Biz halkımızın efendisi değiliz. Biz halkımızın hizmetkarıyız. Bizim farkımız bu. Bu yola bunun için çıktık. Hiçbir zaman bu hizmetkarlığımız bize farklılık getirmeyecek. Süratle bu çalışmaları başlatıyoruz. Bir yılla 16 ay arasında konutların teslimine başlayacağız.

Tüm bunlar kardeşliğimizi artıracak. Yıllardır talepleri gündeme gelmeyen vatandaşlarımızın sorunları bizim meselemizdir dedik. Onun için İçişleri, Milli Eğitim Bakanım, tüm Gümrüklerden Sorumlu Bakanım, İstanbul Belediye Başkanım, Valim burada. Bu taşın altına vücudumuzu koyduk. Bunları beraber halledeceğiz. Roman vatandaşlarımızın meselesi bizim meselemizdir dedik. Bu kardeşiniz Kasımpaşa'da, Dolapdere'de Romanlarla bir arada büyüdü. Birlikte futbol oynadık, çamuru beraber taradık, acıyı da hüznü de hep birlikte yaşadık. Bugün burada bir kez daha ifade ediyorum, sizin meseleniz benim de meselemdir. Şimdi menzile ulaşmak için yola çıktık. Artık menzilin bir parçasıyız.

El ele vereceğiz. Hemen projelendirip yapalım. Şu güzel evleri bitirelim. Yoksulluğu, eğitimsizliği bitireceğiz. Devletin kadrolarında Roman vatandaşlarımıza yer yok diyen ilkel zihniyeti ayaklar altına aldık ve alıyoruz. O zaman yol almakla kalmayacak, menzillere ulaşacağız. Geleceği de sizlerle inşaa edeceğiz. Bu projeyi de sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Hıdırellez hepinize kutlu olsun. Nefesiniz, sesiniz, neşeniz, coşkunuz, heyecanınız bu gök kubbeden asla eksilmesin. Evlerinize, illerinize, ilçelerinize sağ selamet dönmeniz nedeniyle hepinize teşekkür ediyorum. Türkiye'nin her yerindeki Roman arkadaşlarımıza selamlarımızı iletiyoruz."

Haberturk


Geri Dön