Genel

Recep Tayyip Erdoğan: Van'da kumdan kaleler yapmışlar!

Ulusa Sesleniş konuşmasında Van depremi ve teröre geniş yer ayıran Erdoğan, "Terör örgütünü oksijensiz bırakmak için her türlü tedbiri alıyoruz" dedi. Erdoğan Van'da yıkılan binaların müteahhitlerini eleştirdi

Başbakan Tayyip Erdoğan, Van'da meydana gelen depremin ardından ortaya çıkan ırkçı söylemlere, "Milletimiz, bu ırkçı, ayrımcı, bölücü tavır ve imaların hiç birine prim vermedi. Van depremiyle yer sarsılırken, bizim kardeşliğimiz daha bir güçlendi" yanıtı verirken, Van'da yıkılan binalar için "Beton bina adı altında adeta kumdan kaleler yapmışlar" ifadelerini kullandı. Erdoğan Van depremi ve teröre geniş yer ayırdığı Ulusa Sesleniş konuşmasında şu mesajları verdi:

'YIKAN ALDIRMAZLIK'
 Türkiye bir deprem ülkesi. Depremlerle yaşamayı öğrenmek, bu duruma uyum göstermek mecburiyetindeyiz. Nitekim bu son hadisede, geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerden büyük oranda dersler çıkarıldığına, geçmişteki hataların tekrar edilmediğine, çaresizlik ve aşırı panik yaşanmadığına şahit olduk. Her ne kadar aksaklıklar, eksiklikler olsa da, yardım malzemeleri süratle afetzedelerle buluşturuldu, bölgedeki yaralar sarılmaya başlandı. İlk etapta, 13 milyon lirayı ihtiyaçların giderilmesi için seferber ettik. Başbakanlık hesabına vatandaşlarımızın yaptıkları y a r d ı m yaklaşık 22 milyon liraya ulaştı. 30 binden fazla çadır, 130 bin civarında battaniye depremzedelere teslim edildi. 

 Kentlerle kalıcı konutlara taşınacağız. Sizlerden biraz daha sabır istiyorum. Zira kalıcı konutları 24 saatte kurmak mümkün değil. 6 ay 8 ay gibi bir zamana ihtiyacımız var. 

Bizi asıl yıkan depremin kendisinden çok, depreme karşı gerekli hassasiyetin gösterilmemiş olmasıdır. Beton bina adı altında adeta kumdan kaleler, meskenler inşa ediliyor. Binaların kalitesiz malzemeyle yapılması yetmezmiş gibi, daireyi, dükkânı genişleteceğim düşüncesiyle taşıyıcı sütunlar kaldırılıyor, kolonlar kesiliyor. Belediyeler de, müteahhitler de, denetim elemanları da, bu ihmallerin cinayetle, intiharla eşanlamlı olduğunu artık kabul etmeli.

Deprem sonrasında özellikle sosyal paylaşım sitelerinde, bazı televizyon ekranlarında, bazı gazete köşelerinde ortaya konan ayrımcı tutum ve tavır da yaramıza tuz basıyor. Milletimiz, bu ırkçı, bölücü tavır ve imaların hiç birine prim vermedi. Van depremiyle yer sarsılırken, bizim kardeşliğimiz daha güçlendi. Hiçbir provokasyona aldanmadık. Kalbimize kara düşürecek hiçbir imaya, kardeşliğimize halel getirecek hiçbir tavra, birliğimizi lekeleyecek hiçbir fitne ve fesada eyvallah demedik. 

Yapılan hiçbir çalışmanın boşa olmadığı ortadadır. Enkaz altından cesetler çıkarılsa da, bir tek bebeğin sesi dahi hepimizi sevince boğmaya yetmiştir. Azra bebeğin, burnu bile kanamadan sağ salim kurtarılması bir nebze de olsa acımızın hafiflemesine vesile olmuştur.

TERÖRÜN İLACI
 Hükümet olarak, bir yandan terörle mücadelede kararlı adımları atarken, diğer yandan uluslararası temaslarımızı yoğunlaştırıyoruz. Terörün propagandasını engellemek, terör örgütünü oksijensiz bırakmak için her türlü tedbiri alıyoruz. Bunu yaparken hiçbir kesimi ötekileştirmiyoruz, önyargıyla yaklaşmıyoruz. 

Terörün panzehiri daha fazla demokrasidir. Terörün çaresi insan haklarında, hukukta, adalette, özgürlükte, demokraside sebat etmek, ilerlemek, daha müreffeh bir toplum olabilmektedir. Onun için, terör örgütü mevcudiyetini korumak adına, gerçekte milletimizin kardeşliğini, Türkiye'nin değişim umutlarını hedef almaktadır. Ancak bu kirli hesap tutmayacak, terörden medet umanlar maksatlarına asla ulaşamayacaklar. Kimsenin ama kimsenin bu ülkenin bahtını karartmasına izin vermeyeceğiz. 

Şu anda, TBMM'de milletimizin uzun bir zamandır özlemle beklediği yeni anayasanın hazırlık çalışmalarını başlatmış durumdayız. Bu süreci Türkiye'nin geleceği açısından hayati önemi haiz görüyoruz. Bugünün şartlarına uyumlu, daha demokratik, daha adil, daha özgürlükçü bir anayasa Türkiye'nin aydınlık yarınlarına giden yolda çok önemli bir kilometre taşı olacaktır. Bütün siyasi partilerimizin konuya gereken hassasiyet çerçevesinde yaklaşacağına ve yeni Türkiye'ye yakışan anayasanın hazırlanmasına değerli katkılar sağlayacaklarına inanıyoruz. Konunun sadece siyaset zemininde değil, her zeminde bütün boyutlarıyla tartışılarak olgunlaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Hukukçularımız, aydınlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, medyamız ve tek tek her bireyimiz bu meselede sorumluluk üstlenmeli, yeni anayasanın oluşumuna katkı vermelidir. Türkiye'yi geleceğe taşıyacak bir anayasanın oluşması için bu ortak aklın oluşmasına ihtiyacımız var.

ALMANYA VE FRANSA ÇIKARMASI
Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya'ya Türk göçünün 50'inci yılı nedeniyle yarın Berlin'e gidecek. Almanya Başbakanı Angela Merkel ile biraraya gelecek olan Erdoğan, 3-4 Kasım'da Cannes'da düzenlenecek G-20 zirvesinde BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Japonya Başbakanı Yoşihiko Noda ve Avustralya Başbakanı Julia Gillard ile görüşecek. Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev ile de görüşmesi planlanıyor.

Sabah