Eğitim

Reel sektörün finansal risklerine dikkat! Şartlar böyle giderse şirketler küçülmek zorunda kalacak!

Seçim öncesi ekonomideki tablo hiç de iç açıcı değil. Başta KOBİ’ler olmak üzere şirketler yüksek kredi maliyetleri nedeniyle finansmana erişmekte sıkıntı yaşarken, yurt içi ve yurt dışı konjonktürün iyileşmemesi halinde reel sektörü zor günler bekliyor.14 Mayıs’taki seçimler öncesi iş dünyası tamamen seçimlere kilitlenirken, seçimleri kim kazanırsa kazansın aslında uygulanacak ekonomi politikaları konusunda iki seçenek sözkonusu

Mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında iktidara gelen ittifakın nasıl bir ekonomi politikası uygulayacağı merak ediliyor. 14 Mayıs’taki seçimler öncesi iş dünyası tamamen seçimlere kilitlenirken, seçimleri kim kazanırsa kazansın aslında uygulanacak ekonomi politikaları konusunda iki seçenek sözkonusu.

Dünya Gazetesi köşe yazarı Dr. Bertan Kaya’nın yazısına göre, bu konudaki seçenekler şöyle: Ya Ortodoks politikalara kademeli olarak dönüş yapılacak. Ya da mevcut düşük faiz-yüksek enflasyon döngüsüne devam edilecek. Kaya’ya göre aslında mevcut politikaların devam edilmesi şirketler açısından çok da sürdürülebilir değil.

RİSKLER GİDEREK ARTIYOR

Köşe yazısında pek çok şirketin halen uygulanmakta olan mevcut politikalar nedeniyle finansmana  erişimde sıkıntı yaşadığını belirten Kaya, hem faizlerin kağıt üzerinde olduğundan çok daha yüksek seviyelerde olduğunu, hem de vadelerin çok düşük olduğunu ifade ediyor.  

Türk şirketlerinin uzun yılladır büyümesini ve faaliyetlerini borçla finanse ettiğini kaydeden Kaya, pek çok sektörde finansal kaldıraç oranlarının yüzde 65 hatta yüzde 70’lerin bile üzerine çıktığını dile getirdi. Dr. Bertan Kaya, yüzde 50’nin üstünün risk kabul edildiğini, ayrıca finansal riskin bir diğer göstergesi olan toplam borçlar/ özsermaye rasyosunun da ideal olan yüzde 1,5’un çok üzerinde olduğunu, bu rasyonun yüzde 2’nin üzerinde olmasının ise riskin arttığının bir göstergesi olduğunu aktardı.

FİNANSMANA ERİŞİM ZOR

Kaya’ya göre, Türk şirketleri şimdiye kadar olumlu dış makro ekonomik konjonktür ve siyasi istikrarın getirdiği öngörülebilirlik sayesinde borçlanarak büyümenin keyfini sürdü. Ancak son iki yıldır dış makro ekonomik koşullar değişti ve likidite sıkılaştı. Ayrıca yurt içerisinde uygulanan politikalar yüzünden de finansmana uygun maliyet ile erişmek zorlaştı. Bu durumun geçen yılki mali tablolara da yansıdığını ve finansman giderlerinin artması nedeniyle net karların azaldığına dikkat çeken Kaya, 2023 yılında ise borçlanmanın daha da zorlaştığına işaret etti.

Kaya’ya göre, eğer mevcut ekonomi politikalarında seçim sonrası herhangi bir değişiklik olmazsa çok sayıda şirketin büyümesi yavaşlayacak hatta reel olarak küçülme olasılığı da yüksek görünüyor.

LİKİDİTE RİSKİNE DİKKAT!

Kaya, şirketin büyümesinin ve talebin hız kesmesi halinde ortaya çıkacak nakit sıkıntısının da reel sektörü zor durumda bırakacağını belirtiyor. Kaya’ya göre, tüketici talebi iki yıldır belirli bir olgunluğa erişti. Ayrıca ücretler artsa da alım gücünün aynı oranda artmaması nedeniyle tüketim iştahının da aynı düzeyde kalmayacağı öngörülüyor. Ayrıca tedarikçi ya da müşterilerin mali darboğaza girme riski de sözkonusu. Bu da reel sektörün işlerini sürdürmesi açısından bir risk oluşturuyor. Buna ayrıca EYT sürecinin getirdiği mali yükler eklenince tablo daha da vahimleşiyor.