RE/MAX Türkiye 6 bin 500 ofisli dünya devi!
Murat Goldştayn Re/Max Türküye'nin geldiği noktayı Elele Türkiye'nin Markaları Dergisi'nde paylaştı. İşte o yazı...
Gayrimenkul Danışmanı ile Emlak Devi Murat Goldştayn RE/MAX Türkiye kurucusu ve genel müdürü 5200 RE/MAX Türküye, 1997 yılında yola çıktığı piyasada büyük dirençle karşılaştı. Ancak bugün geldiği noktada başarısını kanıtlamış durumda, şirketin öyküsü, kurusu ve genel müdürü Murat Goldştayn anlatıyor
Türkiye gerek ekonomik, gerekse siyasi krizlerle sık karşılaşan bir ülke. Siz şimdiye kadar kriz dönemlerini nasıl aşabildiniz?
Bizim avantajımız, siyasi veya ekonomik kriz ortamlarında bile büyümesini sürdüren bir sektörde, gayrimenkul sektöründe faaliyet göstermemiz oldu. Yaklaşık 20 yıldır RE/MAX markası ile Türkiye'deyiz. RE/MAX markası altında faaliyet gösteren yaklaşık 260 ofisimiz ve bu ofislerde, maaşlı olmayıp girişimci kimliğiyle çalışan yaklaşık 3 bin 200 gayrimenkul danışmanımız var. Bu noktaya ulaşırken, Türkiye'nin hafızasına kazınmış pek çok krize şahit olduk. Sektörümüzün krizlerden tamamen muaf olduğunu söylemek istemiyorum. Elbette ülkemizin genel moral durumunun yüksekliği, ekonomi çarklarının iyi işlemesi, konut ve ticari gayrimenkul alma, satma ve kiralama işlemlerini de artıran bir ortam oluşmasına sebep oluyor. Ancak bunun tersi durumlarda, yani kriz olarak nitelendirilebilecek durumlarda ise, çok kısa geçici süreler hariç, Türk insanı gayrimenkul ile ilgili faaliyetlerine devam ediyor. Örneğin iş değişikliği nedeniyle başka şehre tayin olduysanız konut ihtiyacınız ortaya çıkıyor; evleniyorsanız ya da boşanıyorsanız yine konut ihtiyacınız oluyor. Kriz olsa da olmasa da olağan nüfus faaliyetlerine paralel konut ihtiyaçları hep mevcut. Bu yüzden, kriz durumlarında kısa süreli duraksamalara şahit olsak da, iş sonuçlarımız hep daha yukarıya doğru gidiyor. Bir fikir versin diye söylüyorum, Türkiye'de 10 yıl önce tapuda yaklaşık 1 milyon satış işlemi gerçekleştirilirken, son yıllarda 2 milyon adedin üzerinde satış işlemi olduğu resmi kayıtlara yansıdı. Verileri incelediğinizde, ülkemizin zor dönemlerden geçtiği yıllarda bir miktar duraklama görünüyor; ancak bunun dışında Türkiye'de her yıl daha fazla sayıda gayrimenkul alınıp satıldığı bir gerçek.
Böyle zor dönemlerden geçerken nasıl bir yol izliyorsunuz? Örneğin kriz baş gösterdiğinde sabit yatırımlara devam ediyor musunuz? Reklam yatırımlarınızı sürdürüyor musunuz?
Kriz dönemlerinde yatırımlarımıza ara vermiyoruz. Belki de çok fazla krizle karşılaşmış olmanın verdiği özgüvenle, ne yapmamız gerektiği, RE/MAX'liler arasında iyice yerleşti. Reklam programlarımıza kriz yokmuşçasına devam ediyoruz. Sayıca artık oldukça büyük bir organizasyon haline gelmiş olan RE/ MAX gayrimenkul danışmanlarını bilgilendirici programlar uyguluyor, hatta yeni mesleki eğitimleri uygulama planlarımıza dahil ediyoruz. Kendi içimizdeki sosyal etkinliklerimizde de hız kesmedik.
Örneğin Kurban Bayramfnın hemen öncesinde RE/MAX ofislerinden yüzlerce kişinin katılımıyla dev bir kahvaltılı piknik düzenledik. Ayrıca, yeni franchise almak isteyen girişimcileri bilgilendirici seminerlerimize böyle dönemlerde de devam ediyoruz. Krizi fırsata çevirmek isteyen, faaliyet gösterdiği sektörü yeterince istikrarlı veya kazançlı bulmayan girişimcilere bir çıkış kapısı veya başka seçenekler de olduğunu göstermek, kriz zamanı bireylerin morali açısından yararlı olabiliyor. Son yıllarda büyük ölçüde dijital platformlara kaydırdığımız reklam yatırımlarımıza da devam ediyoruz. Önde gelen tüm sosyal ağlarda RE/MAX Türkiye sayfalarımızla son dönemde de takipçi sayımızı ve etkileşimimizi artırdık. Sabit yatırımlara gelince, RE/MAX Türkiye Genel Müdürlüğümüzün yer alacağı Kartalkule'nin yapımı tamamlandı ve kule faaliyete geçti. İç mimari düzenleme çalışmalarımız devam ediyor. Kısaca, hem reklam yatırımlarımızda hem de sabit yatırımlarımızda hız kesmedik.
Kendi marka öykünüzü anlatabilir misiniz? RE/MAX'in global bir marka olduğunu biliyoruz. Bu global markayı Türkiye pazarına nasıl getirdiniz?
RE/MAX'i Türkiye'ye getirme öykümüz, kendi gerçekleştirdiğim bir araştırma ile başladı. Ben Amerika'da University of Southern Californa'da gişimcilik eğitimi almıştım. Yani girişimciliği bilinçli ve gönüllü olarak benimsemiştim. Ancak bu girişimi hangi alanda yapacağımı henüz belirlememiştim. 1997 senesinde iş hayatının nabzını tuttuğuna inandığım pek çok kişiyle görüşerek bir araştırma yaptım.
Türkiye'nin geleceğinde ne gibi meslekler var, uzun vadeli ne gibi işler kurulabilir, en büyük iş adamları nereden çıkacak üzerine bir araştırmaydı bu. Bir yandan da danışmanlarla, profesörlerle iletişim içindeydim. 70 - 80 kişiyle görüşmüştüm, 15 - 20 farklı fikir ortaya çıkmıştı. Görüştüğüm iş adamlarına siz benim yerimde olsaydınız nasıl bir iş kurardınız, ne yapardınız gibi sorular yöneltmiştim. Şirketleri de tanımıyordum. Arayarak, tanıdık bularak görüşmelere gidiyordum ve insanlar ilginç bir şekilde görüşme isteğimi kabul ediyorlardı. Bir sürü fikir çıkmıştı ve bunlar arasından bazı fikirleri eledim.
Fikirlerden biri internette, diğeri gayrimenkul alanında iş kurmaktı. Türkiye, internet alanında daha yolun başındaydı.
"Gayrimenkul sektöründe ne yapılır, nasıl geliştirilir" diye araştırmaya başladım ve en sonunda da "Bu iş yalnız mı yapılır, dünya çapında bir markayla mı yapılır?" derken RE/MAX'le tanıştık ve çok kolay bir şekilde iş Ekim 1997'de başladı; hemen sonrasında franehise'lar verme sürecine girdik. Franchise verdikçe de istikrarlı bir şekilde büyüdük. Tabii ki ilk birkaç yıl çok zordu. Gayrimenkul sektöründe kimse bu markayı da tanımadığından ilk görüştüğüm 200 kadar kişi bu işin gereksiz bir iş olduğunu söyledi ve franchise almak istemedi. 0 süreci sürdürebilmek son derece zordu. Fakat daha sonra ilk girişimcinin RE/MAX franchise'ı almasıyla marka ivme kazandı. Şu anda Türkiye'nin dört bir yanında 260 RE/MAX ofisi, yerleşmiş bir markanın gücünü arkasında hissederek faaliyet göstermekte.
Türkiye'de kuruluşundan 19 yıl sonra, RE/MAX markasının geldiği yer neresi? Tüketicinin gözünde neredesiniz?
Yapılan pazar araştırmaları, şu anda pek çok ana alanda, faaliyette bulunduğumuz sektörde ilk sırada olduğumuzu gösteriyor. Örneğin Türkiye'de spontan olarak tüketicinin ilk aklına gelen marka RE/MAX. Tüketicilere hangi emlak/gayrimenkul şirketinin aracılığıyla konut ya da ofis satın aldıklarını ya da kiralama yaptıklarını sorduğunuzda, en sık duyduğunuz marka yine RE/MAX. Yani sektörümüzün en çok tercih edilen, pazar payı en yüksek markası olmuşuz. Bunun dışında, organizasyonumuzun gelişimi ile ilgili bir bilgi de şu: En fazla sayıda gayrimenkul danışmanı, Türkiye'de RE/MAX markası altında faaliyet gösteriyor. Biliyorsunuz, konut ya da ticari bir mülk satın alacaksanız ya da kiralayacaksanız, mümkün olduğunca çok seçeneği incelemek istersiniz. En çok sayıda gayrimenkul portföyünün, yine Türkiye'de sektörümüzdeki rakiplerimizle karşılaştırdığımızda, RE/MAX'de olduğunu görüyoruz. Bununla beraber, sektörün gelişimi açısından hâlâ yolun çok başında olduğumuzu da söyleyebilirim. Tüketicinin hayatını kolaylaştıracak, markayı daha da ileriye taşıyacak, bir dizi proje üzerinde yoğun çalışıyoruz.
'KRİZ OLARAK NİTELENDİRİLEBİLECEK DURUMLARDA TÜRK İNSANI GAYRİMENKUL İLE İLGİLİ FAALİYETLERİNE DEVAM EDİYOR.'
6 BİN 500 OFİSLİ DÜNYA DEVİ
1973 yılında kurulan RE/MAX, bugün dünyada cn çok gayrimenkul satışı gerçekleştiren kurum olarak tanınıyor. Yaklaşık 100 ülkede, 6 hin 500 ofiste faaliyet gösteriyor. Şirketin, 100 bine yakın gayrimenkul danışmanı bulunuyor. Ülkemi/de de Ick Şirketler Grubu tarafından 1997 yılında kurulan RE/MAX Türkiye Genel Müdürlüğünün faaliyet alanı, Türkiye ve KKTC yi kapsıyor. Avrupa merkezi Viyana'da, bir diğer merkezi ise Kanada'nın Toronto şehrinde bulunuyor. RE/MAX Türkiye, ülkenin dört bir yanına yayılmış yaklaşık 265 modern ofisinde hizmet veren 3 bin 250 gayrimenkul danışmanına sahip.
Elele Türkiye'nin Markaları