Rengin Ekmekçioğlu evini 'Kauçuk Butik Otel'e dönüştürdü!

Rengin Ekmekçioğlu, 1997'de satın aldıktan sonra kendi evi olarak kullandığı Antalya Kaleiçi'ndeki tarihi binayı şimdi otele dönüştürdü

Fortis Commercial Finans Türkiye Genel Müdürü Rengin Ekmekçioğlu'nun hayatında 1987 yılında tatil yaparken gördüğü tarihi ev, ikinci işi oldu.

2000'de babasından kalan miras ile yanındaki tarihi binayı da satın alan Ekmekçioğlu, otelin adını da "Kauçuk Butik Otel" koydu. 1997'de harap, neredeyse yıkılmaya yüz tutmuş bir evi satın alan finans sektörünün deneyimli ismi Ekmekçioğlu, bahçesinde de ait olduğu evi adeta kucaklayan kocaman bir kauçuk ağacı olduğunu görünce daha da büyük bir heyecan yaşadığını belirtiyor. Rengin Ekmekçioğlu; "Ağaç o kadar görkemli ve çekiciydi ki 2'nci derece tarihi eser olan bu virane evi saray gibi gösteriyordu. Bu ağaca âşık olmuştum. İşte Kauçuk hikâyesi böyle başladı" diye sözlerine devam ediyor. Restore ettirdiği bu binayı bir süre ev olarak kullandıktan sonra şimdi de butik otele dönüştüren Ekmekçioğlu, Kaleiçi Kauçuk'ta İstanbul'da yoğun iş hayatının stresini atıyor. Mutlaka her hafta sonu ailesi ve arkadaşlarıyla burada kaldığını belirten finansçı, her iki evin de restorasyonunun kolay olmadığını ifade ediyor.

1.5 MİLYON EURO HARCADI
Ekmekçioğlu, "1.5 milyon euroya mal olan bu otel için tüm mücevherlerimi, bir ev ve tek taşımı bile sattım. Bugün Kauçuk için 'Butik Otel' diyebiliyorsak bu daha ilk çivisi çakılırken kendine özgü bir anlayışla yapıldığı içindir. Kauçuk'ta, tüm ahşap işleri el yapımı. Ustalarımız İstanbul'dan gelip günlerce Kaleiçi'nde kaldı" diyor.

Onur Bursu ile ABD'de mastır yaptı
1957'DE doğan Rengin Ekmekçioğlu, Boğaziçi Üniversitesi'nden sonra The American University of Washington'a devam ettikten sonra Türkiye'ye dönüp bir yıl süreyle Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nda çalıştı. Yüksek onur bursu ile The American University of Washington'a mastır yaptı. Yapı Kredi Faktoring'i kuran Ekmekçioğlu şu anda Fortis Faktoring'de genel müdür olarak çalışıyor.

Her odaya özel isim 
KALEİÇİ'NDEKİ Butik Otel'de 11 oda bulunuyor. Bunların 8'i Pembe Ev'de ve diğer 3'ü ise Yeşil Ev'de. Oteldeki odaların her birinin ayrı bir isim ve hikâyesi var. Odalar, Ekmekçioğlu'nun hayatındaki önemli kadın ve çocukların isimlerini taşıyor. Ekmekçioğlu, "Seyahati seven biri olarak hem de işim icabı tüm dünyayı geziyorum. Burayı konukevi konseptiyle işletmeyi düşünüyoruz. Örneğin insanlar artık yıldönümlerini, doğum günlerini, özel günlerini, tatillerini arkadaşlarıyla bir arada geçirmek için otel kapatıyorlar. Pek çok dostum tatillerini en yakın arkadaşlarıyla birlikte geçirmek istiyor. İşte, biz de Kauçuk'ta bu olanağı sunacağız" diyor.

Hafta sonları burada işimin başındayım
Bu kadar iyi bir kariyer, neden bir de turizm?
Burayı gördükten sonra, satın almak için 2 yıl uğraştım. Evin mimarisini çok beğenmiştim. Hemen de yapmaya başlamadım. Babam hastalandı. Bir türlü gelip uğraşamadım. Babam tarafım Antalyalı. Böyle evlerde bayramlar geçirdim. Bu yaşamı biliyorum. 1994'te babamı kaybettim. Babam buranın bitmiş halini görmedi. İlk kazmayı buraya 1995'te vurdum. 1990-95 arası bir şey yapılmadı. Bu arada benim büyük hastalıklarım (kanseri yendi) vardı. Onlar da bitti, ondan sonra 1995'te buraya kazmayı vurduk. Ben sağlığıma kavuştum. Yeşil ev 1998'de bitti. Ben de 98'de burada yaz geçirdim. 2000 yılında da yan taraf satılıktı. Onu aldım. 2002'de orayı yapmaya başladık. 2003'te kabası bitmişti. 2004'te ben eşimden boşandım, TMSF Yapı Kredi'ye girince işi birtakım ve Londra'ya gittim. Londra'da 2.5 yıl kaldım. Bu arada buranın inşaatını 1 yıl mühürledik. Sonunda ama ben burayı bitirdim. 2008'de bitti, 2009'da da açtım. İkinci inşaat bitince tek başıma bu kadar büyük evde ne işim var dedim ve butik otele dönüştürdüm.

 İki işi bir arada yürütmek nasıl oluyor?
Ben hep iki işi bir arada yürüttüm. Benim böyle bir yerim olduğunu herkes biliyor. Kimse bana hayır demedi, derlerse de işten ayrılırım. Bunu çok usturuplu yapmak lazım. Hafta arası burayla ilgilenmiyorum zaten...

ÖZEL İNSANLAR GELSİN
 Buranın durumu nedir?
Burası benimle tek başına olabilecek bir yer diye düşünmüyorum. Bana rağmen burası bir şey olmaz. Kaleiçi'ne özel ilgi olması gerek. Şu anda ne kadar ilgi olduğu soru işareti... Antalya'nın gözbebeği olduğunun ne kadar anlaşıldığı konusunda şüphelerim var. Bu belediyenin bundan daha öncekilerin ne kadar özveriyle yaklaştıkları konusunda şüphelerim var. Şimdi anladım ki bunu Toskana da yapsaydım çok daha akıllıca bir iş yapmış olurdum. Çünkü sizi koruyan kollayan bir yönetim yok.

 Hedefiniz beklentileriniz nelerdir?
Cebimden para harcamayı durdurmak istiyorum. Geleceğe dönük bir şeyler bırakmak amacıyla yapıyoruz. Hedefim önce Türkiye'yi bilen insanları burayı çekmek. Geldikleri zaman da gerçekten bir Antalya evinde kalmalarını sağlamak.

 Kimler burada konaklayacak?
Özel insanların gelmek isteyecekleri, konaklayacakları bir yer... Hem konforlu hem de evin sıcaklığı olan bir atmosfer... Kaleiçi'nde de böyle bir yer yok.
SİNAN ÖZEDİNCİK/Sabah