Rezidanstan vazgeçen Metroport busidence konsteptini başlattı
İstanbul Bahçelievler'de inşa edilen Metroport projesinde rezidans dairelerden vazgeçilerek, işadamlarının iş ve yaşamla ilgili bütün ihtiyaçlarını bina içinde karşılayabileceği 'busidence' konsepti uygulandı.
İstanbul Bahçelievler'de alışveriş merkezi ve hastane olarak hayata geçen Metroport projesinde değişikliğe gidildi. Projede başlangıçta düşünülen rezidans dairelerden vazgeçilerek, Tokyo, Londra ve New York gibi iş şehirlerinde uygulanan busidence konsepti uygulandı. Bu konseptte işadamları, iş ve yaşamla ilgili bütün ihtiyaçlarını bina içinde karşılayabilecek. THY ile anlaşma sağlanırsa uçak biletinin check-in işlemi bile bina dışına çıkmadan yapılabilecek.
Mutlu İnşaat, Evren İnşaat, Gül İnşaat, Keleşoğlu Group ve AOG konsorsiyumu tarafından inşa edilen Metroport Busidence'da ofisler alıcıların istekleri doğrultusunda dizayn edilmesi için Loft olarak satışa sunuldu. Doğa ve deniz manzarasına sahip busidence'lerin büyüklüğü 110 metrekareden başlayıp 400 metrekareye kadar çıkabiliyor.
Satışa çıkan 25 dairenin fiyatı ise 125 bin ila 795 bin euro arasında. Genel mimarisini Ali Osman Öztürk, iç mimarisini Dara Kızıltoprak'ın yaptığı projenin konsept danışmanlığını Ertan Özyiğit gerçekleştiriyor.
Havalimanına 10 dakika uzaklıkta
Proje değişikliğine gidilmesinde Metroport'un lokasyonu da etkili oldu. İçinden geçen metro hattıyla Metroport'tan Atatürk Havalimanı'na 10 dakika ulaşılabiliyor. Bu nedenle proje, sık seyahat eden işadamlarına hitap ediyor. Bu nedenle Anadolu'dan İstanbul'a birkaç günlüğüne gelen işadamları işle ilgili tüm ihtiyaçlarını busidence'da karşılarken, isterse ofisin bir kısmını home-ofis olarak kullanabilecek. Ancak konsept danışmanı Ertan Özyiğit home-ofis kavramının verecekleri hizmet için basit kaldığını belirterek "Bu biraz daha rezidans kavramına yakın bir hizmet. Orada bir işyerin var ama üst katta sağlık merkezi, spor merkezi, alt katta restoran da var" dedi. Dünyanın büyük merkezlerinde insanlara oldukları mekânda en iyi servis verme anlayışının öne çıktığını anlatan Özyiğit şunları söyledi: "Verimli iş hayatı için zaman değerli. Burası da İstanbul'un en değerli lokasyonlarından biri ve bu hizmete çok uygun. Eğer gerekli anlaşmaları yaparsak, işadamı havaalanına gitmeden burada check-in yaptıracak, bavulunu verecek, biletini alacak. Zamanı gelince havaalanına uçağına gidecek."
Günümüzde servis içerikleri ile ilgili konseptlerin önem taşıdığını anlatan Özyiğit, emlak furyasından önce kimsenin rekreasyon-yeşil alan kavramına önem vermezken şimdi herkesin projesinde rekreasyonun vazgeçilmezler arasında yerini aldığını hatırlattı. Özyiğit, Türkiye'de de bundan sonra lokasyonu iş hayatı açısından bu denli önemli olan bölgelerdeki projelerde de busidence kavramının yaygınlaşacağını öne sürdü.
9 katlı bir rezidans bloğu vardı
Toplam 90 bin metrekare inşaat alanına sahip Metroport'ta 5 katlı alışveriş merkezi, spor merkezi, sinema salonlarının yanı sıra 78 dairelik 9 katlı rezidans bloğu da tasarlanmıştı. Ancak proje sahipleri kısa bir süre önce rezidans dairelerden vazgeçerek, yeni bir konseptle satışa başladılar. Metroport'ta 24 saat resepsiyon hizmeti, limuzin ve araç kiralama servisi, bilgisayar bakım ve onarımı, 220 kamera ile takip edilen güvenlik hizmeti, panik butonu, fitness center, sauna, masaj ve Türk hamamı, cafe ve restaurantları, her türlü rezervasyon, 24 saat sağlık hizmeti, housekeeping hizmeti, catering, valet parking, fatura takibi ve ödenmesi, bakım ve tamirat servisleri, 850 araçlık otopark bulunuyor. SELMA ŞENOL/REFERANS