Riskli bina tespitinde tedirgin eden düşüş! Resmen deprem öncesine döndü!

6 Şubat’ta Hatay ve Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde yaşanan yıkımın ardından, binaların depreme dayanıklılığı sorgulanmaya başlandı. Meydana gelen felaket sonrasında başta deprem riski altındaki İstanbul olmak üzere pek çok kentte vatandaşlar, binalarını risk tespitine sokmak için sıraya girmişti. Şubat ayı ve sonrasındaki birkaç ay risk tespiti gerçekleştiren kuruluşlar yoğun bir süreç yaşasa da şu an bu dönem geride kaldı. Risk çabuk unutuldu. Kuruluşlara giden bina risk tespiti talebi resmen yok denecek kadar azaldı.

SIRA GELMİYORDU

Posta gazetesinden Meltem Kara’nın haberine göre, 8 -11 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek Hazır Beton Fuarı ve Kongresi öncesinde konuşan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, birlik bünyesinde deprem performans analizi ve hızlı taramalar yaptıklarını ifade etti. Işık, 6 Şubat depremlerinin ardından şubat-mart sürecinde taleplere yetişemezken, bugün yine deprem öncesi döneme geri döndüklerini, ayda yalnızca 1-2 talep aldıklarını söyledi.

TABLO DEĞİŞTİ

THBB bünyesindeki laboratuvar ve mühendis ekipleri ile beraber en yüksek düzeyde Deprem Performans Testleri yapabildiklerinin altını çizen Işık, “Şubatta yaşanan depremin ardından talebe yetişmekte zorlandık. Telefonlar susmadı. Yüzlerce başvuru geldi. Gün vermekte zorlandık. İnsanlar ‘lütfen önce bize gelin’ diyordu. Şimdi ise talep yok denecek kadar az. Deprem öncesi ayda 2-3 talep olurdu. Deprem sonrası talep pik yaptı. Şimdi tekrar hiç deprem olmamış gibi ayda sadece birkaç talep geliyor” dedi.

KAROT ALMADAN TARAMA YAPILIYOR

Depremin ardından THBB olarak yaptıkları kapsamlı “Deprem Performans Analizi’ne alternatif olarak tahribatsız metotları kapsayan “Hızlı Tarama” çalışmasını da başlattıklarına vurgu yapan Işık, çalışma sistemlerini şu şekilde anlattı: “Müracaatın ardından ilgili binaya bir heyet gönderiyoruz. Talebe göre analiz ya da tarama işlemi yapıyoruz. Zemin etüdünden, projeye uygunluğa, binaya sonradan gerçekleştirilen müdahalelerden malzeme kalitesine kadar her ayırntıyı kapsamlı inceliyoruz. Karot çıkarmadan önce ses dalgalarıyla beton kalitesini inceliyoruz. Gerekirse karot alıyoruz. Daha sonra bina depreme dayanıklı değilse bunun gerekçelerini kapsamlı biçimde sunuyoruz.”

NE KADAR ÖDENİYOR?

Maliyetin binanın özelliğine göre değiştiğini kaydeden Işık, 5 katlı 10 daireli bir binada derin analiz için ortalama 80-100 bin TL, ön taramada ise her daire için ise ortalama 2 bin TL ödeneceğini söyledi. Kâr amaçlı çalışmadıklarını belirten Işık, “Gelen talebin ardından sokak arasında, sahibinin mühendis olmadığı pek çok büro açıldı. Bir yerden yetkili mühendis bulup, kâğıt üzerinde gösterip bu işten para kazanıyorlar” şeklinde konuşarak insanları sokak arası firmalar konusunda da uyardı.

BİNA RİSKLİ ÇIKARSA YIKIM ZORUNLU MU?

Vatandaşların çoğu, evinin riskli çıkacağını ve hemen yıkılıp kentsel dönüşüme gireceğini düşündüğü için risk tespitine yanaşmıyor. Fakat binaların depreme karşı dayanıklılığını anlamak için iki çeşit tespit yöntemi gerçekleştiriliyor. Bunlardan birincisi, riskli yapı tespiti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı lisansı olan firmalar tarafından gerçekleştirilen bu tespit sonucu bina riskli ise karar maliklere bildirilirken, tapuya ve bakanlığa da tebliğ ediliyor. Binanın ilave süre dahil 3 ay içinde yıkılması zorunlu oluyor. Diğeri ise bilgi amaçlı hazırlanan ve kamu kurumlarına bildirme zorunluluğu bulunmayan deprem performans analizleri. Bu işlemi ise hem lisanslı kurumlar ve hem de özel mühendislik firmaları gerçekleştirebiliyor. Sonuç yalnızca konut sahiplerine bildiriliyor.

Türkiye, 100 yıllık tarihinde ne kadar büyüdü? Kalem kalem hesaplandı!

Tüm bankalar resmen açıkladı! Hesaplara geri ödemesiz en az 12 bin 660 TL yatacak!