Kent Haberleri

Rize'de 70 bin kişinin yaşadığı binalar yıkılabilir!

Karadeniz'in Rize ilçesinde deniz doldurularak, kazanılan 350 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilen ve yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı binalar yıkım tehlikesi ile karşı karşıya geldi. 

Habertürk Gazetesi'nde yer alan habere göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca da dolgu alanındaki yapıların yeniden yapılandırılmasının mümkün olmadığını duyurularak, yapılar için yeni yerleşim alanı belirlenmesinin gerekliliğine dikkat çekildi.

 

Rize İnşaat Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda, güçlendirme çalışmasıyla ayakta kalabilecek birkaç bina dışındaki tüm binaların yıkılması gerektiği belirtildi.

 

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI: BİNALAR RİSKLİ DURUMA GELMİŞ
Konuyla ilgili açıklama yapan Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından Rize dolgu sahasındaki binalardan beton numuneler alınarak, mukavemet değerlerinin ortaklaşa ölçüldüğünü belirtti. Binaların riskli çıktığını kaydeden Yazıcı, "Beton sınıfları çok düşük olan binaların uygun değerleri taşımadığını saptadık. Bunun üzerine kendimiz gözlemsel ve deneysel olarak bu binaları incelemeye devam ettiğimizde gördük ki deniz suyundaki tuz, temelle beraber 10- 12'nci kata kadar binanın komplesini sarmış durumda. Beton sınıfı ve demirdeki bu korozyon kayıpları, binaları riskli duruma getirmiş. Bu raporları hazırlayıp, vatandaşlara verdik" dedi.

 

'BİNALAR 10- 15 YILDA KENDİLİĞİNDEN ÇÖKEBİLİR'
Raporları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileriyle paylaştıklarını belirten Başkan Yazıcı, "Muhtelif tarihlerde, bu deniz dolgusu üzerinde yapılan binalar 2'şer, 3'er katken herhangi bir mühendislik ve bilim hesaplaması yapılmamış. O binalar, o zamanki kalfaların, ustaların teknikleri ile yapılmış. Bu binalar, ilave imar izinleri ile kat doğurmaya başlamış. 3 kat tasarlanan ve hiçbir mühendislik tekniği uygulanmayan binalar, 8 hatta 10- 12 katlara çıkmış. Binalar, günümüzde deniz suyu ile beraber korozyon tehlikesi altında. Demirler ömrünü tamamlamış ve birçoğu elle dağılacak seviyeye gelmiştir. Binalar birbirilerine yaslanarak, ayakta duruyor. Önümüzde yaşanabilecek bir depremde bu binalar risk altındadır. Hatta bu yarılama ömrü hızlanırsa bekli de 10 veya 15 yıl sonra kendiliğinden bile çökebilirler. En korkutucu tarafı da budur" diye konuştu. 

 

Dolgu sahasında ev ve iş yerlerinin bulunduğu alanın yıllar önce deniz olduğunu kaydeden Başkan Yazıcı, dolguyla birlikte yapılaşmanın hızla arttığını belirterek, binaların taşınmasının ise zor bir süreç olacağını anlattı.