Genel

Rona Yırcalı: Kaddafi sözleşmeleri fesh edebilir!

DEİK Başkanı Yırcalı, 'Kaddafi, bu kargaşada yatırımcıları çağırıyor, gelmeyenler ileride 'siz çağırdım ancak gelmediniz' diyerek sözleşmeleri feshedebilir, şirketleri büyük bir mali zorluğun içine atabilir' diyor

Libya lideri Kaddafi, ülkesindeki karışıklığın sürmesine karşın ülkeyi terk eden Türk işadamlarına 'geri dönün' çağrısı yaptı. işadamları kaygılı: Gidersek can güvenliği yok, gitmezsek sözleşmelerimiz iptal edilebilir. Devlet bize yol göstersin!

Libya'da isyancılar ile Kaddafi güçleri arasındaki çatışmalar devam ediyor, kasabalar, kentler el değiştiriyor. Elinde ülke ordusunun tüm olanaklarını bulunduran Kaddafi ayaklanmaların ilk gününde dünyanın karşısına geçip 'ben onlara benzemem' demişti, benzemediğini de gösterdi... Kontrolü neredeyse tamamen eline geçiren Kaddafi'nin yaptığı son hamle Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Henüz ülkede durumun ne olacağı belli değilken, tüm dünya kaygıyla Libya'yı izlerken Kaddafi yönetimi birkaç gün önce bu ülkede yatırımı olan Türk işadamlarına 'Geri dönün, çalışmaya başlayın' çağrısında bulundu. DEİK Başkanı Rona Yırcalı, kendileriyle bağlantıya geçen birçok işadamının büyük bir kararsızlık içinde olduğunu söylüyor. Akşam gazetesi ekonomi müdürü Mehmet Ali Ergün'le bir araya geldiğimiz Rona Yırcalı, 'İşadamlarının imzaları atılmış milyar dolarlık taahhütleri var, işlerin bir kısmı yeni başlamış, bir kısmı da oldukça ilerlemiş durumda. Ancak orada hala ne can ne de mal güvenliği var, kimse ne yapacağını bilemiyor. Makine parklarının büyük hasar gördü. Yağma sırasında yanlarında götürebileceklerini alıp, daha büyük olanları yakmışlar. Ne bir makine ne de kalacak yer var' diyor.

Yırcalı, bu çağrının Kaddafi'nin oynadığı satrancın hamleleri olduğunu düşünüyor; 'Bu yatırımların bedelini Libya devleti ödeyecek, çünkü anlaşmalar devletle yapıldı. Kaddafi, bu kargaşada yatırımcıları çağırıyor, gelmeyenler ileride 'siz çağırdım ancak gelmediniz' diyerek sözleşmeleri feshedebilir, şirketleri büyük bir mali zorluğun içine atabilir' uyarısında bulunuyor. Bu riski göze almayıp Libya'ya dönmeye karar veren şirketler için de başka bir sorun var. Yeni bir makine parkı kurmaları gerekeceği gibi, Türkiye'den bu savaş ortamının içine gidip çalışacak kişi bulmakta zorlanabilirler. Yırcalı, hükümetin bu krizi iyi yönettiğini, başarılı bir tahliye operasyonu yaptığını ifade ederek bu tavrını sürdürmesini istiyor. İş dünyasının uluslararası ilişkilerde yaptırım gücünün olmadığına dikkat çekiyor ve 'Yetkililer, bize yol göstermeli, ne yapılacağı konusunda karar verilmeli' diyor.

1 milyar dolarlık makine parkı var

Bu ülkede Türk şirketlerinin 15 milyar doları bulan yatırımının yanı sıra 1 milyar dolarlık makine parkı var. Yaklaşık 15 bin Türk vatandaşı da bu ülkede istihdam ediliyordu. Libya'daki kargaşa nedeniyle sadece Türkler değil, bu ülkede yatırımı ve vatandaşı bulunan tüm ülkeler Libya'yı terketti. İşadamları, nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bu durumun yarattığı zararı telafi etmek, izlenecek yol haritasını belirlemek için hem kendi aralarında hem de Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer çağlayan'ın öncülüğünde toplantılar yaptılar. Bu dönemde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki iş konseyleri başkanları da 14 öneriden oluşan bir paket sundu hükümete. Ancak henüz ne yapılacağı, nasıl bir strateji izleneceği belirlenmemişken Kaddafi'nin yaptığı bu çağrı işadamlarını büyük bir ikileme itti.

Siyasi risk sigortası olmalı

Yırcalı 'İstikrarın olmadığı ülkelerde yatırım yapan işadamlarını her zaman böyle bir risk bekliyor, birçok Batılı şirket bu bölgelerde yatırım yapmayı tercih etmiyor, yapsa bile kendilerini koruyacak   önlemleri alıyor. Dünya pazarından pay almak isteyen Türk işadamları ise bazen risk alıyor ancak bedelini de zarar ederek ödüyor' dedi. Bu riskin tüm Ortadoğu ülkelerinde hatta Asya Pasifik bölgesinde bile olduğunu düşünen Yırcalı, 'Bulunduğumuz coğrafya karışık, yarın başka yerlerde de sorunlar olabilir, şimdiden harekete geçmeli, önlemlerimizi almalıyız' uyarısında bulundu. Yırcalı'nın önerdiği model ise Devlet Bakanı çağlayan'ın da daha önce dile getirdiği 'siyasi risk sigortasının' yaygınlık kazanması.

Esin Gedik / AKşžAM