03 / 05 / 2024

Rönesans Mobilya'nın patronu Ahmet Şahin şampiyon güreşçi!

Rönesans Mobilya'nın patronu Ahmet Şahin şampiyon güreşçi!

Rönesans Mobilya'nın sahibi Şahin, 40 yılını verdiği iş hayatında önemli bir yere gelse de, 61 yaşında başladığı güreşte elde ettiği kariyeri, onun önüne geçti. 3 seneye, Türkiye şampiyonluğu ve dünya dördüncülüğü gibi inanılmaz dereceler sığdırdı



 

Ahmet Şahin, 64 yaşında. Mobilya sektörü, onu Rönesans Mobilya'nın sahibi olarak biliyor. Spor, özellikle de güreş çevresi ise onun azim dolu hikyesine yakından tanıklık ediyor. 61 yaşında güreşe başlayan Şahin, üç sene içinde, Türkiye birincisi ve dünya dördüncüsü olarak inanılmaz bir kariyere ulaştı. Onun bu azmini gören güreş hocaları, ona maç ayarlamakla kalmayıp, teknik ve taktik eğitimler de veriyor. 61 yaşında güreşe başlasa da, Şahin'in sporculuk hayatı 42 yaşında başlamış.

Vücut geliştirme hocası olan büyük oğlunun da desteğiyle vücut geliştirme çalışmaya başlayan işadamı, o günden sonra kondisyon salonlarından çıkmaz olur. Bir süre sonra bununla yetinmez ve koşuya merak salar. Üstelik de en zor branş olan maratona... 42 kilometre koşar. Üst üste 5 sene Avrasya Maratonu'na katılır ve Türk yarışmacılar arasında ilk 20'de yer edinir kendisine. Maratonu üç buçuk saatte bitirir. Reşit Karabacak ve özellikle de Hamza Yerlikaya'yı izledikçe, onlara imrenmekten öteye geçmek istediğini fark eder.

Küçük oğlu da zamanla güreşe merak salınca, içinde depreşen güreş arzusuna karşı koyamaz: "Ben de yapabilir miyim diye İstanbul Güreş İhtisas'ın kapısını çaldım. Güreşin sistemini, nasıl güreşçi olunduğunu bilmiyordum. Yaşım büyükmüş, 'Olmaz' dediler. Sonra büyük oğlum araştırdı, Türkiye Veteranlar Şampiyonası varmış. 'Oraya bireysel olarak katılabilirsin.' dedi. Bireysel lisans çıkarttım. Ankara'da Türkiye şampiyonası olduğunu öğrendim. Gittim, hiç kimseyi tanımadan katıldım."

Kuralları bilseydi, Türkiye şampiyonuydu

O turnuvada kimseyi tanımadığı gibi, güreşin kurallarını da bilmiyordur. Gösterdiği büyük cesarete rağmen bilgisizliği, Türkiye şampiyonluğuna patlar: "Kuralları bilseydim birinci olacaktım. Zone çizgisinden rakibi dışarı atınca puan alınıyormuş. Onu bilmiyordum. Rakibin bana gücü yetmiyordu, zone çizgisinden dışarı kaçıyordu. Hakem bağıracak, kızacak, ayıp olacak diye onu içeriye çektim. Puanı almadım, verdim. Bilmediğimdendi. O birinci oldu, ben ikinci oldum."

Ahmet Şahin'in gösterdiği cesarete, başarısına hayran kalan Güreş İhtisas, Demirspor, Büyükçekmece ve Avcılar gibi kulüplerin hocaları, 'Kapımız sana açık.' derler; güreşi bilmediğini de öğrendiklerinde. O günden sonra, bu kulüplerin hocalarından dersler alarak, güreş öğrenmeye başlar. O turnuvada, küçük oğlunun güreş hocası olan ve ileride kendisine de öğretmenlik yapacak İlyas Demiroğlu'yla tanışır. Disiplinli çalışmasıyla geçtiğimiz eylül ayında ise Türkiye veteranlar şampiyonu olur.

'Dünya üçüncüsüydüm, hakkımı yediler'

Ahmet Şahin, asıl başarısını ise geçtiğimiz yıl Polonya'da katıldığı Dünya Veteranlar Şampiyonası'nda elde eder. Milli takımla birlikte gitse de, masraflarını kendi cebinden ödeyen işadamı, yine bir şanssızlığın kurbanı olur: "Polonya'daki Dünya Şampiyonası'nda üçüncülük maçına çıktım. İlk devre 2-0 önde olmam gerekiyordu. Rakibime de iki puan vermişler. Ama eski güreşçi olmadığımdan puan tablosuna bakmadım. Antrenörlerime ve takım arkadaşlarıma güvendim. Onlar da ihmal etmiş. CD'mi alıp izleyince hakkımın yendiğini fark ettim. O CD'yi Hamza Yerlikaya gibi otorite sahibi insanlara izlettim. Hakkımın yendiğini, üçüncü olmam gerektiğini söylüyorlar. Polonya'da Rus hakemler de izledi. Antrenörüm sünger atmadığı, yani itiraz etmediği için maçın Rus rakibime verildiğini söylediler. Üzüldüm; ama önümüzde yıllar var, nasip olursa şampiyon olurum." Arkadaşlarının ve hocasının, kendisine hl mahcup olduğunu söyleyen Şahin, "Bunu sürdürmek istemiyorum. Hepsini kucaklıyorum." diyerek, geçmişe bir sünger çekiyor.

Dünya dördüncülüğünün kendisi için anlamı büyük olan Şahin, "Veteranlar Dünya Şampiyonası'na antrenörler katılıyor. O antrenörler içinde aktif sporculuğunda dünya birincisi ve ikincisi olmuş Ahmet Bayraktar, Ömer Kastan, Ercan Ayyıldız gibi hocalarım var. İsmini söylemediklerimden de özür diliyorum." sözleriyle inceliğini ortaya koyuyor. Önümüzdeki dünya şampiyonasında birinci olacağına inanmadığını dile getirecek kadar da mütevazı: "Önümüzdeki sene de ikinci olacağım herhalde. Birincilikte pek iddialı değilim. Birinci olanları tanıdım. Çok üstün güreşçiler var."

Sporcu disipliniyle yaşıyor

Ahmet Şahin, yaşından beklenmeyecek bir zindeliğe sahip. Onu İstanbul Güreş İhtisas Kulübü'ndeki antrenmanında izliyoruz. Kendisinden 20 yaş küçük, eski bir Türkiye şampiyonuyla güreş tutarken bile disiplininden taviz vermiyor. Centilmenliği ve azminden dolayı seveni çok. Azminin arkasında sporcu yaşantısının izleri var. Gece saat 10.00'da yatıyor. Sabahleyin ortalık aydınlanmadan kalkıyor. İki saat kadar, Terkos Gölü kenarındaki evinin, meyve ve fındık ağaçlarıyla dolu bahçesinde kazma kürek sallıyor. Terini attıktan sonra kahvaltısını yapıyor ve sıra yarım saatlik uykuya geliyor.

İşyerinden akşam 16:00 gibi çıkıyor ve spora gidiyor: "Çarşamba ve pazar günleri, güreş idmanımı yapıyorum. Başka hocalarım 'Rakip var, gel.' dediklerinde oralara gidiyorum. Pazartesi ve cuma günü ise kondisyon çalışıyorum." Şahin'in en keyif aldığı spor, güreş. "Ben müsabık olmak istiyorum. Koşunca insan kendisiyle yarışıyor. Güreşte rakibiyle... O bana haz veriyor." diyerek anlatıyor sebebini. "Sporculuğu bilmiyordum; ama gördüm ki çalışınca oluyor. Bir stilim yok; ama kuru da bulmuyorlar hocalarım." sözlerini duyduktan sonra, durup iyice düşünmek gerek: Biz nerede yanlış yapıyoruz

 

Fatih Vural / ZAMAN

 

 


Geri Dön