Dış Piyasalar

Rusya Türkiye'ye boru hattı inşa edecek!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ile ilişkilerin normalleşmesiyle yeni projelerin hayata geçirileceğini belirtti. Çavuşoğlu, ''Rusya iki boru hattı inşa etmek istiyor'' dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk halkının  Avrupa Birliği'ne (AB) olan inancının sarsıldığını belirterek, "Son derece samimi ve açık olmalıyım, maalesef Türk vatandaşları artık Avrupa Birliği’ne inanmamaktadır, bir güven eksikliği bulunmaktadır." dedi.


Çavuşoğlu, Slovenya’nın Bled kasabasında düzenlenen "Bled Stratejik Forumu" kapsamında yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.


Bir gazetecinin vize serbestisi elde edilemezse, sığınmacı anlaşmasının tehlikeye girip girmeyeceğine ilişkin soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, AB ile yapılan anlaşmanın başarılı bir şekilde devam ettiğini belirtti.


Yunanistan'dan 1000’den fazla mülteciyi son 6 ay içerisinde tekrar kabul ettiklerini anlatan Çavuşoğlu, "Şu anda ya tüm bu anlaşmaları hayata geçiririz ya da hepsini bir kenara koyarız, aslında bu bir tehdit değil, biz bunu ifade ediyoruz. Türkiye anlaşmaları başarılı bir şekilde uyguladı ve vatandaşlarımız da vize serbestisini hak etmektedirler söz verildiği gibi. Dolayısıyla, bu bizim anlayışımızdır ve bu ortak anlayış olmalıdır." diye konuştu.


- "AB başarısız oldu"-


AB politikalarının başarısız olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:


"Sadece Avrupa lehine değil, aslında hepiniz şunu kabul edersiniz ki birçok politikasında başarısız olmuştur ve entegrasyon politikası da başarısız olmuştur, bu sebeple de Büyük Britanya Avrupa Birliği’nden çıkmıştır. Şunu söyleyebilir misiniz, vize politikası başarılı olmuş mudur? Hayır, Schengen rejimindeki ülkelerden bunu görebiliyoruz. Euro Bölgesi ile ilgili politikası başarılı olmuş mudur? Hayır. Avrupa Birliği’nin ekonomik krizi önleme aşaması konusunda başarılı olduğunu söyleyebilir misiniz? Hayır. Peki, mülteci konusu nasıl? Hayır. Dış politika?.. Hayır. Genişleme politikası?.. Hayır. Terörizmle mücadele konusunda başarılı olmuş mudur? Hayır. Fakat tüm bu sıkıntılara rağmen, eğer Avrupa Birliği gerçekten liderlik üstlenebilirse ve bu sıkıntılar üzerine odaklanabilirse, Avrupa toplumunun karşılaşmış olduğu bu sıkıntılara konsantre olabilirse, ırkçılık, İslamofobya gibi sıkıntılar da var bunların arasında, demokratik kurumlar içerisinde de bunların olduğunu görebiliyoruz Avrupa’da, bunlar üzerine odaklanılırsa, bu zor zamanlarda biz öncelikli gerçekleri görmeliyiz ve ortak yükleri kabul etmeliyiz, ortak bir yaklaşım geliştirmeliyiz, karşılıklı saygı çerçevesinde bunları yapmalıyız, birçok fırsat da bulunmaktadır."


-Türk vatandaşları artık Avrupa Birliği’ne inanmamaktadır


AB politikalarının başarısız olması nedeniyle,Türk halkının birliğe inancının sarsıldığını ifade eden Çavuşoğlu,  şöyle konuştu:


"Son derece samimi ve açık olmalıyım, maalesef Türk vatandaşları artık Avrupa Birliği’ne inanmamaktadır, bir güven eksikliği bulunmaktadır. Özellikle de Türk toplumunun gördükleri sonrasında, darbe girişimi yaşandıktan sonraki süreçte, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine desteği toplum içerisinde azaldı ciddi bir şekilde. Ve biz şu anda bunu dengelemek durumundayız, ben bunu tek başıma gerçekleştiremem ve olumlu mesajlar, daha dengeli, daha dikkatli bir yaklaşım Avrupa Birliği tarafından da sergilemelidir." 


Türkiye'nin DAEŞ ile mücadelesine ilişkin soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin DAEŞ'e karşı operasyonu teklif eden ender ülkelerden olduğunu vurgulayarak, "Şunun altını çizmemiz gerekiyor? Bizler DAİŞ’e ya da herhangi başka bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla yok edemeyiz ve bunu da gördük." diye konuştu.


 Darbe girişimi sonrasında DAEŞ’in ve PKK’nın aynı anda saldırılarını tekrar artırmalarının bir tesadüf olmadığını kaydeden Çavuşoğlu,  "Terör örgütleriyle mücadele kaçınılmaz." dedi.


- "Tarih konusunda karar vermek tarihçilerin görevidir"


Alman Meclisi'nin Ermeni tasarısını kabul kararının kabul edilebilir olmadığını yineleyen Bakan Çavuşoğlu, "Tarih konusunda karar vermek tarihçilerin görevidir, siyasilerin görevi değildir ve siyasilerin tarihle ilgili karar vermesi bizim için kabul edilebilir bir durum değildir. Biz büyükelçimizi tekrar görüşmeler sağlamak için geri çağırdık, fakat Alman Hükümeti tarafından gerçekleştirilen açıklamalar ve soykırım kelimesinin yasal bir kelime olduğu, hukuki bir kelime olduğu konusunda ki görüşlerim aslında hukuki olarak bir soykırımın olup olmadığıyla ilgili hukuki bir karar olması gerekir. Uluslararası sözleşme çok açıktır, biz Türk Büyük Millet Meclisi olarak hiçbir zaman başka ülkelerin tarihini yargılamak gibi bir şeye girişmedik. Tarih sayfasını açacak olursak, Avrupa’nın tarih sayfalarını açacak olursak, bugünkü Avrupa’daki siyasilerin hiçbirisi özellikle Batı siyasetçilerinin hiçbirisi birbirlerinin yüzlerine bakamazlar." diye konuştu.


- "Türkiye artık ikinci sınıf bir ülke değil"


Almanya'nın Türkiye'ye kötü davranması halinde Türkiye'nin de aynı şekilde davranacağını hatırlatan Çavuşoğlu, "Fakat kimse Türkiye’den şunu beklemesin, Türkiye'ye kötü davranmaya devam edelim, ama Türkiye bize son derece iyi davranmaya devam etsin diye kimse bir beklenti içerisinde olmamalıdır. Türkiye çok fazla değişti, Türkiye artık ikinci sınıf bir ülke değildir." değerlendirmesinde bulundu.


- "Rusya iki boru hattı inşa etmek istiyor"


Rusya ile ilişkilerin normalleşmesiyle yeni projelerin hayata geçirileceğini belirten Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Rusya iki boru hattı inşa etmek istemektedir. İlki Türk pazarına yönelik bir boru hattıdır ve şu anda bizim Batı'dan satın almış olduğumuz doğalgazın yerine geçebilir. İkinci boru hattı ise Avrupa pazarına yönelik olacaktır. Rusya şu anda bu pazarı garanti altına almak istemektedir, bu sebeple Türkiye de bir enerji merkezi konumundadır, birçok boru hattı, doğalgaz veya petrol boru hattı Türkiye üzerinden geçmektedir, birçok proje Türkiye üzerinden geçmektedir doğudan batıya, kuzeyden güneye. Ve şu anda ilişkilerimizi İsrail’le de normalleştiriyoruz. Akdeniz’in bu bölgesinde de önemli zenginlikler olduğunu görüyoruz ve Kıbrıs konusunda da adımlar atıldıktan sonra, bölgedeki bu ülkelerle de iş birliğine geçeceğiz ve aslında transit ülkesi olacağız, bu projeler için de."




AA