Rüzgar santralleri sayesinde 2.5 milyar dolarlık doğalgaz ithalatı önlendi!
Türkiye'nin, rüzgarda, kendi kaynağını başka ülkelerin teknolojisiyle birleştirebilme avantajına sahip olduğunu ifade eden Yıldız, "Güvenilir ve sürdürülebilir oluşu, rüzgarı özellikle şu günlerde su kaynaklarına oranla daha avantajlı hale getiriyor" dedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, rüzgar santrallerinin kurulu güçteki payının yüzde 4,5, üretimdeki payının yüzde 3,5'e yaklaştığını belirterek, "Yalnızca geçtiğimiz yıl rüzgar santrallerinden elde ettiğimiz enerji, Antalya'nın 1 yılda tükettiği enerjiye denk geliyor" dedi.
Bakan Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, rüzgarın çevreyle dost ve ideal bir enerji kaynağı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, rüzgarda, kendi kaynağını başka ülkelerin teknolojisiyle birleştirebilme avantajına sahip olduğunu ifade eden Yıldız, "Güvenilir ve sürdürülebilir oluşu, rüzgarı özellikle şu günlerde su kaynaklarına oranla daha avantajlı hale getiriyor. Çünkü Türkiye'nin rüzgarı sürdürülebilir bir durumda" diye konuştu.
Rüzgar çiftliklerinin kuşlar üzerinde etkisi yok
Rüzgar enerjisinin çevresel etkilerine ilişkin bilgiler paylaşan Yıldız, İngiltere'de Kraliyet Kuşlarını Koruma Derneğinin yaptığı çalışmalara göre, rüzgar çiftliklerinin kuşlar üzerinde önemli bir etkisinin olmadığını vurguladı.
ABD verilerine göre, her yıl binalara çarparak ölen kuş sayısının 1 milyar, taşıtlara çarparak ölen kuş sayısının 80 milyon civarında olduğunu anlatan Yıldız, "Rüzgar santrallerinin kuşlarla ilgili ciddi bir komplikasyonunun olmadığını söylemem lazım" diye konuştu. Her yıl ölen kuşların yalnız onbinde birinin ölümünün doğrudan rüzgar santrallerinden kaynaklandığına ilişkin tespitler bulunduğunu dile getiren Yıldız, rüzgar santrallerine ilişkin var olan yanlış algının değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
Yenilebilir enerji kaynaklarından karşılanamayan enerjinin ülke ekonomisi için ağır yük olduğunu vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:
"Türkiye, son 11 yıl içerisinde enerji politikalarını yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerine kurdu ve bunların çevreyle birlikte yapılmasını ön plana aldı. 11 yıl önce rüzgar enerjisi kullanımı hemen hemen yok denecek kadardı ve 11 yılda 7,5 milyar liralık yatırımla 3 bin megavatlar civarında bir rakam yakalandı.
Rüzgar santrallerinin kurulu güçteki payı yüzde 4,5, üretimdeki payı yüzde 3,5'e yaklaştı. Yalnızca 7,5 milyar kilovatsaat geçtiğimiz yıl rüzgar santrallerinden elde ettiğimiz enerji, Antalya'nın 1 yılda tükettiği enerjiye denk geliyor. Rüzgar santrallerinden 11 yılda yaklaşık 24 milyar kilovatsaat elektrik ürettik. Bu enerjinin yarısı son 2 yılda üretildi. Bu sayede yaklaşık 2,5 milyar dolarlık doğal gaz ithalatını önledik. Bu doğal gaz konut abonelerimizin 1 yıllık ihtiyacının yarısına karşılık geliyor. Yaklaşık 4 milyon kombi ve doğal gaz abonesine karşılık geliyor. Ülkemizin ovalarının 5 yıl sulamasında kullanılan elektriğe denk geliyor"
1000 megavata yakın rüzgar santralinin devreye girecek
Türkiye'nin siyasi istikrarıyla her zaman oynamaya çalışanlar olduğunu ifade eden Yıldız, 17 Aralık sonrasında Türkiye'de gerekçesi ne olursa olsun mali olarak bir kısım sıkıntılar oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Yıldız, rüzgar sektörünün bu süreçten zarar görmediğini bildirdi.
Türkiye'nin siyasi olarak çok daha farklı ve büyük sıkıntıları atlattığını ifade eden Yıldız, bu konuda ciddi bir sıkıntı görmediklerini, yatırımcılara, yatırımlarına devam etmelerini tavsiye ettiklerini belirtti. Taner Yıldız, 2014 yılı içinde 1000 megavata yakın rüzgar santralinin devreye girmesini beklediklerini dile getirdi.
Yıldız, Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi avantajlarla rüzgar, doğalgaz ve petrolde merkez haline gelebileceğini vurgulayarak, siyasi istikrarın güven veren yapısının da herkes tarafından görüleceğini söyledi.
Elektrik fiyatlarını da aşağı çekecek
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ise rüzgarın ucuz ve sürdürülebilir bir kaynak olduğuna işaret ederek, rüzgar enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payının artmasının elektrik fiyatlarını da aşağı çekeceğini belirtti. Ataseven, son 5 yılda atılan adımlarla Türkiye'nin sürdürülebilir bir rüzgar enerjisi sektörüne kavuştuğunu kaydetti.
Ataseven, sektör olarak orman izinlerinde yaşanan sıkıntıların çözülmesini istediklerini dile getirerek, 10 aydan fazladır bekleyen rüzgar yatırımları olduğuna dikkati çekti.
"2 Mayıs sendromu"na değindi
Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikle 2 Mayıs tarihine kadar lisans için inşaat izinlerini almış projelerin devam edeceğini, alınamayan projelerinin sona ereceğini hatırlatan Ataseven, bunun sektörde "2 Mayıs sendromu" yarattığını söyledi.
Dünya