Sabri Ateş: Kaçak emlakçılara kimse dur demiyor!
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş, "Ankara'da genel müdürlüklerde sabah kim erken gelirse sandalyeyi o kapıyor. Devlette o kadar boş eleman varken, kaçak emlakçılara kimse dur demiyor" dedi
Emlakçılık geleceğin mesleği olarak gösteriliyor, kurumsal emlakçıların sayısı sürekli artıyor ancak, emlakçılar imaj sorunu yaşamaya devam ediyor. Yılların emlakçısı ve İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Sabri Ateş de emlak piyasasında kanayan bir yaraya parmak basıyor. Krizde kayıtlı çalışan emlakçıların zor günler yaşadığını, son 1 yılda yaklaşık 800 emlakçının odadan kaydını sildirdiğini bildiren Sabri Ateş, "Kayıtlı emlakçılar, kaçak güreşenler yüzünden ağır yara alıyor. Sen vergini ödüyorsun, primini ödüyorsun; öteki vergisiz, kayıtsız temiz para kazanıyor. Şikayet ediyoruz ama, bunların sonu gelmiyor. Devlet kaçak emlakçılara göz yummasın. 3-4 yıldır üye kaybettik. Halen yaklaşık 8 bin üyemiz var ancak yüzde 10'u düzenli aidat ödeyebiliyor. Yıllardır ödeyemeyenler var. 500 bin TL'den fazla aidat alacağımız var" diyor.
Kayıt dışılık büyük sorun
Hürriyet'e çok çarpıcı açıklamalar yapan Sabri Ateş, kapıcıdan manava, kırtasiyeciden devlet memuruna kadar kayıt dışı çalışan emlakçılar olduğunu bildiklerini, bunun yanında `emlakçı' tabelası asmasına rağmen kayıt dışı çalışanlar bulunduğunu hatırlatıyor ve "Hatta milletvekillerine kadar `emlak' işi yapıp komisyon alanlar olduğunu basındaki haberlerden öğreniyoruz" diye konuşuyor. Emlak piyasasında da sıkıntılı günlerin sürdüğünü belirten Sabri Ateş, "Yılların emlakçısıyım; hiç bu kadar sıkıntılı bir dönemden geçmemiştik" ifadesini kullanıyor. Piyasada satış ve kiralamaların, bankaların faiz indirimine rağmen Ramazan'da tatmin edici olmadığını söyleyen Sabri Ateş, "Çok önemli bir gelişme olmadı. Zaten Hürriyet yazarı Prof. Şükrü Kızılot da geçenlerde, `İnşaat sektöründe görüntü bulanık' diye yazdı. İnşaat sektöründe istihdam yüzde 19.2 azaldı. Bu, bina inşaat sektöründe yüzde 29'u buldu. KDV indiriminin etkisi sınırlı olmuştu. Çünkü, Türkiye'de konutların yüzde 95'i 150 metrekarenin altında ve yüzde 1 KDV'ye tabi" diyor.
Üçüncü köprü tartışmalarına da katılan Sabri Ateş, "Üçüncü köprünün ayağındaki bölgelerde, gecekondu sahipleri korkuyor; çünkü bu yapılar ortadan kaldırılacak. Fakat köprünün bir olumsuz yanı da, nüfus artışına yol açacak. Ormanların zarar göreceği de kesin. Çünkü yapılaşmaya yol açacak. Nüfus artacağı için İstanbul daha yaşanmaz bir şehir haline gelebilir. Köprü yapılacaksa da, alternatif önlemler alınmalı" diye konuşuyor. Sabri Ateş şöyle devam ediyor:
Büyük sanayi taşınsın
"İstanbul'da belirli bir büyüklüğün üzerindeki sanayi tesisleri şehir dışına taşınmalı. İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, İSTOÇ, Orhanlı Organize Sanayi Bölgesi veya Dudullu Sanayi'deki imalathaneleri kast etmiyorum. Mesela, 100'den fazla işçi çalıştıran fabrikalar İstanbul dışına taşınabilir. İstanbul'a yeni göçü önleyeceği gibi, nüfusun azalmasına katkı sağlar. İstanbul'a en çok göç veren 2 Anadolu şehri, Sivas ve Kastamonu. Bir öneri getireceğim: Bu iki vilayetimizden gelip yıllarca çalıştıktan sonra emekliliği yaklaşanlar var. Fabrikaların bu iki şehre taşınması teşvik edilirse çalışanlar da gönüllü olur. İstanbul bu şekilde büyümeye devam ederse, nüfus 25 milyona gidecek. O zaman 4'üncü, 5'inci köprü istenecek. İşletmelerin Anadolu'ya göçü daha kuvvetli teşvik edilmeli, yeni ruhsat verilmemeli. Aksi halde nüfus arttıkça rant artacak. İstanbul'la kavga olmaz. `Ben yaparım' demekle olmaz. Bakıyorsunuz; aynı zamanda İstanbul TIR ve kamyon cenneti. Bağdat Caddesi'nde kamyonun ne işi var?"
İstanbul'dan 3 vilayet çıkar
Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş, İstanbul'un yeni imar planlarına atıfta bulunarak; "Silivri'nin çok gelişeceğini söylüyorduk, nitekim öyle oldu. Silivri'nin il olmasının önü açıldı. Bence yakın gelecekte Silivri il olacak. Büyükçekmece, Marmara Ereğlisi, Çerkezköy, Çatalca ve Çorlu da Silivri'ye bağlanabilir. Bununla da kalınmasın, Anadolu Yakası ile Avrupa Yakası da ayrılsın. İki yakanın valisi ayrı, emniyet müdürü ayrı olsun. İstanbul'dan 3 vilayet çıkar" diyor.
Her önüne gelen emlakçı olmasın
İstanbul'da yaklaşık 100 bin kişinin emlak işi yaptığını, ancak kayıtlı emlakçı sayısının 15-20 bini geçmeyeceğini söyleyen Sabri Ateş, "Bu kayıt dışılığı önlemek devletin görevi. Biz emlakçılar odası olarak her yıl 1000-1500 kaçak işletmeyi şikayet edip kayda aldırıyoruz, bir teşekkür bile edilmedi" diyor. Ateş, memurlardan bakkkala, berberden manava ve kasaptan kapıcıya kadar herkesin emlak işi yaptığını söylüyor ve devam ediyor: "2003 yılında emlakçılar için `zorunlu standart tebliğ' ilan edildi. Nerede bu tebliğ? Devlet neden kendi açıkladığı standardı uygulamıyor? Ankara'daki genel müdürlüklerde sabah kim erken gelirse koltuğu kapıyor. O kadar boş adam var. Verin bunları İstanbul'a! Kaçak çalışanı kayıt altına almıyorsanız, bu yetkiyi Emlakçılar Odası'na verin. Batılı devletler emlakçıya `Vatandaş vergi kaçırabilir, işlemleri sen yap' diyor. Türkiye'de ise her önüne gelen emlakçılık yapıyor."
Denetime çıkan 2 ekip üyesinin kafasını kaçak emlakçı yardı
Sabri Ateş, kayıt dışılığın önlenmesi konusunda kurumsal emlakçılara da iş düştüğünü söylüyor. "Emlakçılar olarak bizde de kabahat var" diyen Sabri Ateş şöyle devam ediyor: "Üyelerimize diyoruz ki: `Kayıt dışı çalışanı, kaçak emlakçılık yapanı bize bildirin, biz de yetkili makamlara bildirelim.' Fakat üyelerimiz de artık bu işin peşini bıraktı. Zaten vergi dairesi denetim yapamıyor. Bizim denetim ekibimiz, kaçak emlakçıları tespit etmek için gittiği bir semtte saldırıya uğradı. Bu ekipten 2 kişinin kafasını yardılar, gözünü patlattılar. Ben polis miyim? Vergi denetçisi miyim? Yani, birisi benim elemanıma kurşun sıksa, bıçaklasa ölecek. Devlet vergi levhası soramıyor. 2010 yılında uygulanacak `emlak vergisine tabi esas değerleri' biz belirledik. Bundan para da almadık. Valilik başkanlığında, Defterdar adına oluşturulan ekipte yer aldık. Devlet ihtiyacı olunca bizi çağırıyor ama, emlakçılık mesleğine gerekli saygıyı göstermiyor. Odamızı kamu kurumu niteliğinde sayıp bana resmi plaka tahsis ediyor ama iş kayıt dışıyla mücadeleye gelince bizi kimse tanımıyor."
İnşaatçılığa soyundu istek üzerine projede dış cepheyi yeniledi
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş, aynı zamanda inşaat sektöründe de aktif olarak yer almaya başlamıştı. Bu konuyu hatırlatıyoruz. Sabri Ateş, Beylikdüzü sınırında, E-5'e birkaç yüz metre mesafede yer alan Firdevs Evleri projesinde 540 daireden 360'ını sattıklarını hatırlatarak söze başlıyor ve şöyle devam ediyor: "Bu projenin devamı gelecek. Esenyurt ilçesi sınırlarında kalan projemiz bitince, bitişiğindeki arsada yeni bir projemiz olacak. Firdevs Evleri'ni Bilgeçınar-Firdevs Evleri Kooperatifi yapıyor ancak, ben de yönetim kurulu üyesiyim. Yönetim Kurulu Başkanı olduğum emlak zinciri Dünya Emlak Merkezi A.Ş. (WEC International), projenin pazarlamasını üstlendi. Bu arada projede değişiklik yaptık. Pencereler büyüdü, Fransız balkonlar geldi. Dış cepheyi de Mardin taşı yerine daha modern hale getirdik. 2011 Temmuz'a kadar teslim edeceğiz diye taahhüdümüz vardı; ancak daha erken teslim edebiliriz. Kooperatif deyip geçmeyin. Bazı kooperatifler geçmişte vatandaşa sıkıntı yaşattı. Hâlâ hayalet projeler var. Fakat Bilgeçınar Yapı Kooperatifleri bugüne kadar 5 bine yakın İstanbullu'yu ev sahibi yaptı. Firdevs Evleri'nde ise 7 blokta 540 daire yapıyoruz. 1+1 daire fiyatları 66 bin TL'den başlıyor. 2+1'ler 104 bin 500 TL'den başlıyor. Ben, bu proje ile elimi taşın altına koydum. Anadolu yakasında da arsa arayışı içindeyiz. Yeni proje geliştirmek istiyoruz. 1+1 ve 2+1'ler çok talep gördü. Hatta elimizde çok az 1+1 daire kaldı."
Ali ÖZTÜRK/Hürriyet