Sahil Yapı Denetim’in yaptırdığı binada eksik demir mi kullanıldı?
Yapı denetimini Sahil Yapı Denetim’in yaptığı bir binada iddiaya göre eksik demir kullanıldı, belediyece onaylı mimari projede verilen ‘kot’a uyulmadı, bakanlığa ihbar sonrası birileri binanın projelerini gerçek olmayan projelerle değiştirdi.
Yapı denetim işini Sahil Yapı Denetim’in yaptığı bir binada iddiaya göre eksik demir kullanıldı, belediyece onaylı mimari projede verilen ‘kot’a uyulmadı, bakanlığa ihbar sonrası birileri binanın mimari ve statik projelerini kes-yapıştır yöntemiyle gerçek olmayan projelerle değiştirdi.
Serik’te bir bina
Eski Yönetim Kurulu Üyesi, İl Başkan eski Yardımcısı, Muratpaşa Belediyesi Spor Hentbol Şube eski Başkan Yardımcısı, şu an da ise Antalya Muratpaşa Belediyespor Kulübü Başkanı olarak görev yapan Ali Özgür Karagöz’e ait Sahil Yapı Denetim firmasının ismi, inşa aşaması ilginç iddialarla şikâyet edilen Serik’teki bir binanın yapı denetim işinde geçiyor. İddiaya konu olaylar şöyle gelişti: Antalya’da yaşayan Adil, Aysel, Hülya, Akif Hoda ile İsmihan ve Ali Ünal isimli vatandaş, Serik ilçesi Yeni Mahalle’deki arsalarına apartman yaptırmak istedi. Muzaffer Yıldırım İnşaat firması ile 330 ada 10 parseldeki arsa ile ilgili 20 Mayıs 2011 tarihinde Serik 2.Noteri huzurunda anlaşma imzalandı. İşin yapı denetimini Antalya merkezli Sahil Yapı Denetim firması yaptı. Antalya’nın Serik Belediyesi’nden de 2 Ağustos 2011’de ruhsat alındı. Bina yapımına başlandı.
Eksik demir mi kullanıldı?
İnşaat yapım işleminde, iddia o ki eksi 3 metre kotuna kadar temel kazıldı ve betonlandı. Ardından sıfır kotuna da beton döküldü. İddiaya göre burada 3 metre yüksekliğe dökülecek dükkan asma kat betonu 3.5 metreye, 5.5 metreye dökülecek dükkan üst kat betonu ise 6.5 kotuna döküldü. Böylece dükkanlar projeye aykırı olarak iddia o ki 1 metre yükseltildi. Bu arada arsa sahiplerinin vekili olan bir mimar ve inşaatta çalışan işçilerin ifadesi sonrası iddiaya göre binanın tamamının yapımında yaklaşık yüzde 15 eksik demir kullanıldığı fark edildi. İnşaatta kullanılan demirin ağırlık ve sayı olarak eksik kullanıldığı iddiası üzerine arsa sahibinin vekili tarafından, Sahil Yapı Denetim firmasına Antalya 4. Noteri’nden 14 Haziran 2012’de ihtarname çekildi, inşaatı devam eden binanın demirlerinin ve dükkan kotunun projelere uygun olarak imal edilip edilmediğinin denetlenmesi istendi. İhtarnamede binanın projeye, sözleşmeye, imar mevzuatına ve eklerine aykırı yapıldığının tespit edildiği, varsa diğer eksiklikler dahil tüm eksikliklerin 10 iş günü içerisinde kontrol edilmesi vurgulandı ancak yanıt alınamadı.
2 yıl sonra cevap verdiler
Bina sahipleri, bu iddialara ilişkin olarak Sahil Yapı Denetim firmasına göndermiş oldukları noter ihtarnamesi sonrası da, 2012 ve 2013 yılında 6 kez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 3 defa da ilçe belediyesine başvurdu. İlk başvuru sırasında ise bina henüz inşaat halinde ve ikinci katı inşa ediliyordu. İnşaatın bahse konu demir filizleri de açıkça ve rahatlıkla görülmekteydi. İddia o ki tüm bu şikayetlere ve dilekçelere rağmen bu kurumlar; çeşitli gerekçelerle inşaat için yerinde inceleme yapmadığı gibi ayrıca binayı da yerinde denetlemedi. Arsa sahipleri yaşananlar sonrası iskan belgesine imza atmayınca, bunun üzerine bina için iskan alınamadı. Bir süre sonra müteahhit firma yetkilisi, bir şekilde bina sahiplerini ikna etti, böylece iskan alınabildi. Bakanlık; ilk dilekçeden 2 yıl geçtikten sonra, bina bitip, iskan alındıktan ve binada oturulmaya başlandıktan sonra Aralık 2014’te dilekçelere cevap verdi. Verilen cevapta, Serik Belediyesi’nin de yanıtlarına yer verildi.
Röntgen çekme yöntemi denendi mi?
Verilen cevapta, demirin eksik kullanıldığı iddiasıyla ilgili olarak; binanın artık sıvandığı, kontrol etmeye imkan olmadığına dair bir yazı gönderildi. İhbarcı kişiler, binanın 2 yıl boyunca neden denetlenmediğini, ayrıca şu anda 350-400 lira bir para harcanıp röntgen çekme yöntemiyle bile binada eksik demir kullanıldığının tespit edilebileceğini, buna rağmen belediye, bakanlık ve yapı denetim firmasının eksik demir kullanımıyla ilgili işlem yapmadığını, binada yüzde 15 kadar eksik demir kullanıldığını, bunun ise suç olduğunu savundu. Ancak skandal iddialar bununla da bitmedi. Binanın 45-50 sayfalık bir mimari projesi ve bir o kadar da statik projesi bulunuyordu. Kat irtifakı (arsanın, tapuda bağımsız daire ve dükkan haline getirilmesi) kurulabilmesi için, bu mimari projenin belediyedeki onaylı bir sureti, mevzuat gereği tapu müdürlüğüne gönderildi.
Kapak aynı proje farklı
Bu işlemler yapıldıktan sonra bir vatandaş tapudaki mimari projenin suretini inceleyerek, “bina projeye uygun yapılmadı, demir eksik kullanıldı, kotlara uyulmadı, 1 metre yüksek yapıldı” diye çeşitli kurumlara ihbarda bulundu. Bu sırada biri ya da birileri, iddiaya göre, inşaatın yapımına esas olan ve yerinde uygulanmayan, üzerinde inşaat ruhsat mührü de olan belediyedeki orijinal mimari proje ve statik projelerinin kapak sayfalarından itibaren makasla kesti, devamına ise yerinde yapılan, demirleri eksik bir statik proje ile dükkan katlarının 5.5 metreden 6.5 metreye yükseltildiği yeni projeleri yapıştırdı. Edinilen bilgiye göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ihbar üzerine birbirinin aynı olması gereken belediyedeki ve tapudaki mimari proje suretlerinin birbirinden farklı olduğunu tespit etti.
Statik projenin aslına ne oldu
İddiaya göre statik proje de kapaktan itibaren kesilip değiştirildiği ve mimari proje gibi bir nüshası tapuya gönderilmediği için orijinal statik proje bulunamıyor. Ancak röntgen çekme yöntemiyle demirin eksik kullanıldığı tespit edilebiliyor. Ayrıca kapak sayfalarından kesilerek projenin değiştirilmesinin ise yasal olmadığı öne sürülüyor. Yani, iddia o ki projeye uygun bina yapmadı. İhbar sonrası ise binanın projeye uyulmayan, ince demir kullanıldığı son halini yansıtır bir projeyi proje kapaklarına yapıştırdı. Böylece binanın mevcut son hali ile projenin birbirine uyumlu olmasına çalışıldı. Ancak kes-yapıştır yöntemiyle yapılan projenin son halindeki demir kullanımı, yükseklik gibi verilenin bakanlığın belirlediği standartlara ve mevzuata uymadığı ileri sürüldü.
Bu imzalar ne zaman atıldı
Mimari ve statik proje dosyasında; bina yapıldığı tarihlerde görevde olan Serik Belediye Başkanı Mehmet Habalı, dönemin belediye imar müdürü mimar Aysel Ege, proje müellifleri (projeyi yapanlar) Mimar Ayşegül Serdar ve Mimar Nurgül Mercan, Sahil Yapı Denetim firması, İnşaat Mühendisleri Odası Serik Temsilcisi, Mimarlar Odası Serik Temsilcisi, Statik Proje Müellifi İnşaat Mühendisi Erdinç Işık’ın imzaları bulunuyor. Kes-yapıştır yöntemiyle değişiklik yapılıp, statik hesaplara aykırı, demirlerin eksik ve ince olduğu, mevzuata aykırı yapılan binanın aklanmasına yönelik değişikliklerin olduğu öne sürülen projelere atılan imzaların ise ne zaman atılmış olduğu bilinmiyor. Ancak ihbarcılara göre inşaat ruhsat aldıktan 4 ay sonra, mimari proje tapuya gönderilirken, halen bütün projelerin orijinal olduğu ve değişikliğin bu tarihten sonra yapıldığıdır. Şu anda iddia o ki binanın orijinal mimari projesi tapuda bulunuyor, belediyede ise kes-yapıştır yöntemiyle hazırlanan ve gerçeği yansıtmayan, deprem yönetmeliğine aykırı, imar kanununa aykırı bir başka mimari proje ve statik proje yer alıyor. Mimari proje suretlerinin sadece kapak sayfaları birbiriyle aynı durumda. Statik projenin ise aslının nerede olduğu merak ediliyor. Projeye aykırı olarak binanın yükseltildiği, binada eksik demir kullanıldığı, mimari ve statik projenin orijinal suretinin değiştirildiği iddiasının sonucu merakla bekleniyor.
Akdeniz Manşet