Genel

Sait Halim Paşa'nın ve yalısının öyküsü!

Sait Halim Paşa Yalısı'nın bilinmeyen fırtınalı geçmişi

Sait Halim Paşa Yalısının geçmişi 1820’lere kadar uzanıyor. O tarihlerde ‘Düzoğullannın Hanesi’ olarak biliniyordu.

Yalı, Düzoğullan’ndan sonra Ayan Meclisi üyesi Nikolas Aristarkes’in mülkiyetine geçmiş. Yalıyı 1876’da Sait Halim Paşa’nın babası Abdulhalim Paşa satın almış. Prens Abdulhalim Paşa, Mısır valilerinden Kavalalı Mehmet Ali Paşanın oğludur.

Saray Yavrusu Doğuyor

Yalının bugünkü durumu, 1820’lerdeki halinden çok farklı. Çünkü, Prens Abdulhalim Paşa harap olan yalıyı yıktınp Çanakkaleli mimar Petraki Adamandidis’e 1860’da tekrar yaptırmış. Bu sırada yalı denizden bir mitar geri çekilmiş, cumba konmamış, cephe ve pencereler geleneksel mimariden farklı bir yapıda inşa edilmiş. Sait Halim Paşa,1894’te babasının ölümünden sonra kardeşlerinin hisselerini alarak yalının tek sahibi oldu.

1963’te Sait Halim Paşa’nın varisleri yalıyı Turizm Bankası’na sattı. Yalı bir dönem kumarhane olarak işletildi. Kumarhaneye Türklerin girmesi yasaktı. Rulet masalannda ne paralar kaybedildi ne aileler söndü. 1980’lerde Sait Halim Paşa Yalısı gece kulübü oldu. Ama bir türlü istenen işi yapıp kalıcı olmayı başaramadı. Yalı 1984’e kadar Başbakanlık resmi kabullerinde kullanılmak üzere restore edildi. Bir dönem Başbakanlık Yazlık Konutu olarak hizmet verdi.

Yangın Kehaneti

Dönemin Anap İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya, 7 Aralık 1994’te TBMM’de Turizm Bakanlığı’nın işletmeleriyle ilgili olarak bir konuşma yaptı ve “Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki değerli tablo ve eşyalar çalındı. Bu durum ortaya çıkmasın diye yakında yalıyı yakacaklar” dedi. Sait Halim Paşa Yalısı, 12 Kasım 1995’te yandı! Yangın, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in İstanbul’da bulunduğu zamanlarda çalışmalarını yürüttüğü Sait Halim Paşa Yalısı’nın çatı katında başladı. Yangın sırasında, yalıda restorasyon çalışması yapılıyordu. Yalının çatı katı ve ikinci katı tamamen yandı. Kütüphanedeki çok değerli el yazması kitaplar, zengin tablo koleksiyonu, 16. yüzyıldan kalma çinilerle bezenmiş şömine yok oldu. Yalının içindeki tüm eşyalar kullanılamaz hale geldi. Yangına neden olmakla suçlanan restorasyon şirketinin çalışanı 12 kişi, Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve 1998’de beraat etti.

Felaket Mıknatısı

25 Şubat 1999’da yalıda yine yangın çıktı. Ancak yayılmadan söndürüldü. 2003’te bir Rus şilebi, 2006’da bir kuru yük gemisi yalıya çarptı. 1995’teki yangın sonrası tekrar başlayan restorasyon çalışması 2002’de tamamlandı. Bina 1890’lardaki görünümüne kavuştu.

Skandal Envanter

Başbakanlık, yalının demirbaş eşyalarını tek tek fotoğraflayıp tek tek Kültür ve Turizm Bakanlığına devrettiğinde kayıplar resmen ortaya çıktı. 1986 ile 2002 dökümleri karşılaştırdığında yalının 24 odasını dolduran eşyalardan geriye ancak bir odayı döşeyecek eşya kaldığı görüldü. Haziran 2004’te yapılan ihaleyle yalı 49 yıllığına özel sektöre kiralandı.

Sait Halim. Paşa Yalısı, burada evlenen çiftlere de uğurlu gelmedi. Şovmen Mehmet Ali Erbil beşinci eşi Tuğba Coşkun ile Sait Halim Paşa Yalısında evlendi. 18 Haziran 2005 gecesi yapılan muhteşem düğün uzun süre konuşuldu. Melek kostümlü 5 kız çocuğuyla birlikte saltanat kayığıyla yalıya gelen çift, dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Ama beş yıl sonra, 6 Haziran 2010’da Sanyer Aile Mahkemesi’nde gizli görülen tek celsede boşandılar